Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1309 E. 2018/1145 K. 08.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

BAKIRKÖY (3) NO’LU ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2014/1309
KARAR NO : 2018/1145

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/12/2014
KARAR TARİHİ : 08/11/2018
KARARIN YAZILDIĞI : 06/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekilinin Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 19/12/2014 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ; Davalı … şirketi tarafından mecburi mali mesuliyet sigortası yapılmış , ….’nın sevk ve idaresinde bulunan ve …. Nakliyat Ltd.Şti’ tarafından işletilen olduğu … plaka sayılı otomobilin Tem Kuzey Yan Yolu Kadıköy istikametinden … istikameti …. -… -… ayrımında bariyerlere çarparak kaza geçirmesi sonucu araç içerisinde bulunan …’nın vefat etmiş olduğunu, davalı … şirketi, sigortalı aracın işletilmesi sebebiyle 3. kişilerin uğrayacağı zararları teminat altına aldığını, mecburi mali mesuliyet sigortası kapsamında, ¨265.000.00 poliçe limitiyle sorumlu olduğunu, sigorta şirketiyle sorumlu olduğu miktarı ödemesi konusunda görüşmeler yapıldığını, kazanın hemen akabinde evraklar hazırlanarak gönderilmiş olduğunu, davalı … şirketi sorumlu olduğu miktarın sadece ¨51.520,00 ‘sini ödemiş olduğunu, ancak destekten yoksun kalınan miktarın, poliçe limitinin çok daha üstünde olduğunu, …’nın ölümüyle onun maddi ve manevi destekliğinden yoksun kalanlar eş …, çocuğu …ı, trafik kazasında ölen müvekkilin eşi …’nın tazminata esas alınacak geliri asgari ücret olarak gözükse de gerçek geliri bunun çok daha üzerinde olduğunu, Müteveffa … lüks sitelerde ve villalar da ev hizmetleri ve çocuk bakıcılığıyla uğraşmakta olup sırf eline geçen paranın yüksek olması için sigorta talebi olmadığını, müvekkilin eşinin aylık düzenli geliri hiçbir zaman ¨ 4.000,00’ nin altına düşmediğini, kazancının yarısını her ay düzenli olarak ¨ 2.000,00’sini Azerbaycan da bulunan oğlu …’ya göndermekte olduğunu, yargılama sırasında sunulacak banka dekontları ve … kayıtlarının tüm bu iddialarını destekleyecek olduğunu, genç yaşta eş/kardeş/anne ve çocuklarının gece vakti trafik kazası sonucu feci şekilde hayatını kaybettiğini öğrenen, ardından bunu televizyon ve sosyal ağlarda defalarca gören müvekkillerin tarifi mümkün olmayan bir acı ve üzüntü içine düşmüş olduğunu, tüm bu kaza, ölüm ve sonrasında gerçekleşen hadiseler sebebiyle; müteveffanın annesi için ¨30.00,000, eşi için ¨ 30.000,00 , çocuğu için ¨ 20.000 ,kardeşi için ¨10.000 olmak üzere toplamda ¨90.000,00 manevi tazminat istenmiş olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin alacak ve dava hakları saklı katmak kaydıyla eş ve annesini kaybeden müvekkilleri için şimdilik ¨ 2.000,00 alacağın (… için ¨ 1.000,00 ,… için ¨ 1.000,00 olmak üzere) temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte, ortaklaşa ve zincirleme sorumlu olarak davalılardan tahsilini, ayrı ayrı belirtilen toplamda ¨90.000,00 manevi tazminat alacağının olay tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte işletenden tahsilini, işletenin taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbirkonulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekilinin 05/01/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde bahsi geçen … plaka sayılı aracın, müvekkili şirkete 25/09/2013 – 2014 tarihleri arasında…. nolu KTK Zorunlu Mail Sorumluluk Sigorta Poliçesi (Trafik Poliçesi) ile sigortalı olduğunu, işbu dava ile yolcu …’nın vefat ettiğinden bahisle tazminat talep edildiğini, deliller taraflarına tebliğ edilmediğinden yeterli değerlendirme yapılamadığını, müvekkili şirketin dava konusu kazaya ilişkin davadan önce ödeme gerçekleştirdiğinden müvekkili şirketin başka sorumluluğu bulunmadığını, dava öncesi, davacı taraflarca şirkete yapılan başvuru neticesinde; 09/12/20l4 tarihinde ¨51.520,00 ve vefat edenin oğlu için de 30/12/2014 tarihinde ¨3.602,95 ödeme yapıldığını ve davacının meydana gelen kaza nedeniyle uğramış olduğu zararın şirket tarafından karşılandığını, ayrıca şirketin sorumluluğu trafik poliçesinde gösterilen “Şahıs Başına Sakatlık ve Ölüm” azami limit olan ¨ 250.000,00 ile sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacılara yapılmış olunan toplam ¨ 55.122,95 tazminat ödemesi düşüldükten sonra şirketin sorumlu olabileceği azami tutarın ¨ 194.877,05 olduğunu, dava öncesi yapılan başvuru şirket tarafından değerlendirildiğinde, davacılara ödeme yapıldığından şirketin başka bir sorumluluğu bulunmadığını, talebi kabul anlamına gelmemek üzere, doğru bir değerlendirme yapılabilmesi için: öncelikle tüm delillerin toplanmasını takiben dosyanın kusur tespiti için trafik ihtisas dairesine gönderilmesini, sağlıklı ve gerçekçi bir tazminat hesaplaması yapılabilmesi için,”destekten yoksun kalma tazminatına ait talebin değerlendirilmesi amacıyla aktüer sıfatına sahip bir bilirkişinin görevlendirilmesini, talep ettiklerini,davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı taraf öncelikle sigortalı araç sürücüsünün kusurunu ispat etmesi, bunun için de varsa ceza davasının sonucunun beklenmesini, yaralamalı ve ölümlü kazalarda araç sürücüleri hakkında ceza davası açılmakta olup, sürücülerin kusuru belirlendiğini, davacı taraf öncelikle sigortalı araç sürücüsünün kusurunu ispat ile yükümlü olduğundan ve sorumlulukta, sürücülerin kusuru oranında olduğundan tazminat hesabı için ceza davası kararının beklenilmesini ve bunun bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatlann mahsubu gerektiğini, haksız eylem sonucu gerçekleşen gerçek zararın belirlenebilmesi için, olay sebebiyle elde edilen kazanımlar tazminat tutarından indirilmesi gerektiğini, özel yasaları gereği SSK, BAĞ KUR ve EMEKLİ SANDIĞI kurumunun yaptıkları ödemeler sebebiyle rücu hakkı bulunmakta olduğunu, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu21/4 ve 39- md uyarınca,sigortalıya ve hak sahiplerine bağlanan maaşların ilk peşin değeri kazaya sebebiyet verenlere rücu edileceğini, mükerrer ödemeyi ve haksız zenginleşmeyi önlemek için kurum tarafından sigortalıya ve hak sahiplerine bağlanan gelirin peşin sermaye değeri sorularak, bildirilen miktarın en son zarardan indirilmesi sureti ile gerçek zararın saptanması gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacının kaza tarihinden itibaren faiz istemesi yasaya aykırı olduğu gibi şirketlerinin yalnızca yasal faizden sorumlu olabileceğini, trafik kazaları esas niteliği itibariyle haksız eylemden sayılan hallerden olduğu halde, Zorunlu Mail Mesuliyet Sigortasını yapan sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün olmadığını, davaya konu uyuşmazlığın tamamen “haksız fiilden kaynaklandığından müvekkili şirketin sorumlu olabileceği faiz türü yasal faiz olduğunu, müvekkili şirket aleyhine açılmış davanın tümden reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….Ltd.Şti. 13/01/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın müteveffa … yönetiminde 15/08/2014 günü yapmış olduğu trafik kazasında … vefat ettiğini, dava dışı…’nın ise yaralanmış olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti 14/03/1972 tarihinde imzaladığı Hukuk Usulüne dair Sözleşmeye katılmaya uygun bulunması hakkındaki kanunun tahdidi olarak sıraladığı ülke vatandaşı dışındaki yabancıların dava açılırken yasal teminat yatırmaları gerektiğini, davacıların müteveffanın desteğinden gerçekten yoksun kalan kişiler olup olmadığı hususunun öncelikli olarak tespiti gerektiğini, davacılardan … ve …’nın kazada vefat eden …’nın mirasçıları olduğunu, mirasçılık ile destekten yoksunluk kavramının farklı olduğunu, iddialarını ispat etmeleri, ortaya çıkan zarardan müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, müvekkili şirketin bir kusurunun bulunmadığını, müvekkili şirketin araç teslim ettiği çalışanlarına gerekli sözlü ve yazılı ihtarları yapmak sureti ile araçları teslim eden firma olduğunu, aracın muhtemel riskler dolayısıyla zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalattığını, sigortacının işletenin sorumluluğunu üstlenmekte olduğunu, kazanın meydana gelmesinde kusur durumlarının tespit edilmesini, destekten yoksunluk tazminatı talebi bulunan …’nın Azerbaycan vatandaşı olduğu ve Azerbaycan’da ikamet ettiği hususlarının göz önüne alınmasını, desteğin kazancı konularında beyanların kabulünün mümkün olmadığını, manevi tazminat taleplerini kabul etmediklerini, destekten yoksunluk tazminatı taleplerinin reddini veya sigorta şirketinden tahsilini, araç sürücüsünün mirasçılarının davaya dahiline, şartlar oluşmadığından manevi tazminat taleplerinin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir..
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişiler …. , …. ve … tarafından düzenlenen 24/04/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davacıların destekten yoksunluk zararının;
a.)Eşi … Yönünden ¨208.905,16 hesaplandığını, davacının da ikrarında bulunan sigorta şirketinin yapmış olduğu ¨ 51.520,00 ‘nin güncel değeri olan ¨ 62.571.04 düşüldükten sonra (208.905,16-62.571,04)=¨ 146.334.12 olarak hesaplandığını,
b.)Oğlu … yönünden ¨21,848,90 hesaplandığını, sigorta şirketinin yapmış olduğu beyan edilen ¨ 3.602,95 ‘nin güncel değeri olan ¨ 4.356,87 düşüldükten sonra (21.848,90-4.356,87)= ¨17.492.03 olarak hesaplandığını,
2.)… plaka sayılı aracın 15/08/2014 kaza tarihinde …. Sigorta A,Ş. tarafından düzenlenen 25/09/2013-2014 tarihleri arasını kapsayan …. poliçe nolu Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik/ZMS) Sigortası poliçesinin sakatlık ve ölüm teminatının limiti ¨250.000,00 olduğunu, davalı sigortacı ZMSS poliçesi düzenlenmiş olmakla, diğer davalı araç işletenin hukuki sorumluluğu üstlenmiş ve bu nedenle; yukarıda hesaplanan tazminat tutarının davacılara ödemekle yükümlü olduğunu,
3.)Temerrüdün; ¨146.334.12 kısmı için 09/12/2014 tarihinden, ¨17.492,03 ‘lik kısmı için 30/12/2014 tarihinden başlatılabileceğini,
4.)Davacıların manevi tazminat taleplerinin Mahkemenin takdirlerinde kaldığını bildirmişlerdir.
Bilirkişiler …. , …. ve …. tarafından düzenlenen 20/12/2017 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; Davacıların destekten yoksunluk zararının;
a.)Eşi … Yönünden ¨485.617,62 hesaplandığını, davacının da ikrarında bulunan sigorta şirketinin yapmış olduğu ¨ 51.520,00 ‘nin güncel değeri olan ¨ 62.571.04 düşüldükten sonra (485.617,62-62.571,04)= ¨423.046.58 olarak hesaplandığını,
b.)Oğlu … yönünden ¨52.963,83 hesaplandığını, sigorta şirketinin yapmış olduğu beyan edilen ¨ 3.602,95’nin güncel değeri olan ¨ 4.356,87 düşüldükten sonra (52.963083-4.356,87)= ¨48,606,96 olarak hesaplandığını,
2.)…… plaka sayılı aracın 15/08/2014 kaza tarihinde … tarafından düzenlenen 25/09/2013-2014 tarihleri arasını kapsayan … poliçe nolu Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik/ZMS) Sigortası poliçesinin sakatlık ve ölüm teminatının limiti ¨250.000,00 olup, davalı sigortacı ZMSS poliçesi düzenlenmiş olmakla, diğer davalı araç işletenin hukuki sorumluluğu üstlendiğini ve bu nedenle; hesaplanan tazminat tutarını limitiyle sınırlı olmak üzere davacılara ödemekle yükümlü olduğunu,
3.)Temerrüdün; ¨423.046,58 kısmı için 09/12/2014 tarihinden,¨ 48.606,96 kısmı için 30/12/2014 tarihinden başlatılabileceğini,
4.)Davacıların manevi tazminat taleplerinin mahkemenin takdirlerinde kaldığını bildirmişlerdir.
Mahkememizce alınan ilk kök ve ek raporlar 15/03/2018 tarihli celsede ayrıntılı olarak belirtilen gerekçelerle hükme esas alınamayacağına karar verilerek yeni bir aktüerya raporu alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi …. tarafından düzenlenen 01/08/2018 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; Davacı …’ ın destekten yoksun kalması nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının ¨ 323.913,13 olduğunu, zararının ¨ 139,573,66′ nin davalı … şirketinden, bakiye ¨184.339,47 tutarını diğer davalılardan talep edebileceğini,
Davacı …’ nın destekten yoksun kalma nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının ¨ 37.760,32 olduğunu, zararının ¨16.270,86’nin davalı … şirketinden, bakiye ¨21.489,46 tutarını diğer davalılardan talep edebileceğini,
Davacılara yapılan ödeme ile ödeme tarihindeki verilere göre maddi zararlar arasında açık nispetsizlik olduğunu,
Davalı … şirketi yönünden davacı … Topar ‘ın maddi zaran için kısmi ödeme tarihi olan 09/12/2014 tarihinin, davacı …’ nın maddi zaran için kısmi ödeme tarihi olan 30/12/2014 tarihinin temerrüt başlangıcını teşkil edeceğini, diğer davalılar yönünden ise temerrüt başlangıç tarihinin haksız fiilin başlangıcı olan 15/08/2014 kaza tarihi olduğunu, işleyecek faizin yasal faiz olduğunu bildirmiştir.
Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu’nun 16/11/2016 tarihli raporunda; Müteveffa sürücü …’nın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu bildirmişlerdir.
Kazaya sebebiyet veren … plakalı araç 25/09/2013-25/09/2014 vadeli Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile ölüm halinde zeyilnameye bakılmaksızın ¨268.000,00 teminatla davalı … şirketi tarafından sigortalanmıştır.Ancak,hak sahiplerine yapılan ¨55.122,95 ödeme sonrasında bakiye teminat limiti ¨212.877,05 olduğu anlaşılmaktadır.
Davacıların murisinin ölümü ile ilgili yürütülen soruşturma sonucu,şüphelinin vefat etmesi nedeniyle 13/07/2015 tarihinde kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Olayın meydana gelmesinde davalı … şirketi tarafından sigortalanmış olan … plakalı aracın müteveffa sürücüsü …’nın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğundan sigortalı araç sürücüsünün %100 kusuruna isabet eden tutar davacılar yararına maddi tazminat miktarı olarak dikkate alınacaktır.
Somut olay trafik iş kazası olmadığı gibi müteveffanın ölümünde 3. Şahısların kastı olduğuna dair mahkeme kararı veya resmi belge olmadıkça SGK tarafından bağlanan gelirin rücu edilebilmesi 5510 sayılı yasanın 39. Maddesine göre mümkün görülmemektedir. O halde; hesaplanan maddi zarar tutarından rücuya tabi ödemeler hususunda indirime yer bulunmamaktadır.
Davacılar tarafından sigorta şirketine verilen ibraların geçerli olup olmadığının ödeme tarihindeki verilere göre geçerli olup olmadığının tespit edilmesi gereklidir.Buna göre,davacı …’ın ödeme tarihindeki verilere göre maddi zararı ¨179.280,98 ve yapılan ödeme ¨51.520,00 olduğuna göre; ödeme tarihinde davacının maddi zararının %28’i karşılanmış olup, ödeme ile maddi zarar arasında açık nispetsizlik olduğundan davacı … yönünden ibranamenin geçersiz ve makbuz niteliğinde olduğu,davacı …’nın ödeme tarihindeki verilere göre maddi zararı ¨21.808,03 ve yapılan ödeme ¨3.602,95 olduğuna göre; ödeme tarihinde davacının maddi zararının %28′ i karşılanmış olup, ödeme ile maddi zarar arasında açık nispetsizlik olduğundan davacı …’e yönünden ibranamenin geçersiz ve makbuz niteliğinde olduğu, sonucuna varılmıştır.
Davacılar vekili Mahkememize sunduğu ıslah dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin taleplerini ilk alınan bilirkişi raporu doğrultusunda artırmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85/1’nci maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine sonra sözü geçen Kanun’un 88/1’nici maddesinde”Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
” denildikten sonra anılan Kanun’un 90’nci maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49/1’nci maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” denilerek haksız fiil sorumluluğu belirlendikten sonra anılan Kanun’un 61’nci maddesi “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” hükmünü içermekte olup buna göre zarara sebebiyet veren sürücü,işleten ve zorunlu sigortacı zarar görene karşı haksız fiil hükümleri çerçevesinde müteselsilen sorumludurlar.Ancak sigorta şirketinin sorumluluğu teminat limiti ve sigortalısının kusuru oranındadır.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nın 51 nci maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir.
Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Somut olayda;savcılık soruşturma dosyasında,aynı kazada yaralanan…’nın 15/08/2014 tarihli ifadesinde “…gece saatlerinde …taraftar grubundan tanımış olduğum … ve uzaktan akrabam olan … ile birlikte …..’de buluştuk ,yemek yedik ve sabaha doğru sürücülüğünü …’nın yapmış olduğu araç ile ben,…ve …istikametine doğru yola çıktık … istikametine girdiğimizde araç bariyerlere çarptı….”beyan etiğinden hatır taşıması olduğu anlaşılmış,Yüksek Yargıtay … nci Hukuk Dairesi’nin uygulamalarına göre davacılar için %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta tartışılması gereken bir diğer konu ise,davalı … Karfo firması vekili tarafından ileri sürülen emniyet kemeri takılmaması ve alkollü kişinin aracına bilerek binilmesi halinde ölenin müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususudur.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 52 nci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Davalı … Kargo vekili cevap dilekçesinde davacıların murisinin emniyet kemeri takmadığını bu nedenle bunun müterafik kusur sayılması gerektiğini,yine araç içerisinde alkollü içecek şişesinin çıkması nedeniyle alkollü sürücünün aracına bilerek binen davacıların murisinin eyleminin müterafik kusur sayılması gerektiği savunulmuştur.
Davacıların murisinin vefat ettiği trafik kazası ile yürütülen soruşturma dosyası incelendiğinde,davacıların murisinin emniyet kemeri takmadığına ilişkin herhangi bir tespit bulunmamaktadır.Kaza tespit tutanağı incelendiğinde,kazada vefat edenlerin araç dışarısına itfaiye görevlileri tarafından çıkartıldığı açıkça yazmakta olup bu tespit bile emniyet kemeri takılmadığı iddiasını meydana gelen kazanın büyüklüğü ve aracın takla atması gözönüne alındığında çürütmektedir.Kaldıki ölenin emniyet kemeri takmadığına ilişkin dosyada somut hiç bir veri yoktur.Bu nedenle,emniyet kemeri takılmaması sabit olmadığından davacıların murisinin müterafik kusurundan bahsedilmeyecektir.
Yine aracı kullanan kişinin alkollü olduğuna dair de bir tespit yoktur.Sadece ,savcılık soruşturma dosyasında bulunan delil listesine göre araç içerisinde boş bir bira kutusu bulunmuş olup sürücünün alkollü olup olmadığına ilişkin herhangi bir kan tahlili bulunmamaktadır.Söz konusu bir adet birayı kimin içtiği dahi belli olmayıp araç sürücüsünün alkollü olduğuna dair dosyaya yansıyan herhangi bir bilgi söz konusu değildir.Buna göre davacıların murisinin alkollü sürücünün aracına bilerek bindiği iddiası da ispat edilemediğinden müterafik kusur nedeniyle indirim yapılması mümkün değildir.
Somut uyuşmazlıkta önem arz eden bir hususta ölenin,ölmeden önce ne kadar gelir elde ettiği hususudur.Davacılar vekili ölenin lüks sitelerde ev hizmetleri ve çocuk bakıcılığı işi uğraştığını,bu işlerden aylık ¨4.000,00’den az olmamak üzere gelir elde ettiğini iddia ettiği,ölenin çalıştığı işyeri sahibinin beyan dilekçesinde ölenin ölmeden önce aldığı en son maaş tutarının ¨3.000,00 olduğu belirtilmiştir.Ancak davacıların murisine ait SGK kayıtları getirtildiğinde,ölenin sigorta primlerinin asgari ücret üzerinden yatırıldığı tespit edilmiştir. Mahkememizce emsal ücret araştırması yapılmış ve davacılara verilecek destekten yoksun kalma tazminatında emsal ücretler dikkate alınarak hesaplatılmıştır.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;müteveffa sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile otoyolu takiben … istikametine seyri sırasında, olay mahalli …. … yan yol katılımına geldiğinde, direksiyon hakimiyetini kaybedip katılımı sağlayan bariyerlerin başındaki kama başı refüj başına idaresindeki aracın ön kısımlarıyla çarpması ve sağa savrularak aracın takla atarak son konumunu alması neticesinde meydana gelen kazada araç sürücüsü ile davacıların murisinin vefat ettiği,davacıların murisinin araçta yolcu olarak bulunduğu, davalı … Kargo şirketine ait aracın sürücüsü …’nın %100 kusurlu olduğu,Mahkememizce tekniğine uygun olup yargısal denetime elverişli olduğu belirlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre,davacı …’ın maddi zararının ¨323.913,13 olduğu,davacı …ı’nın maddi zararının ¨37.760,32 olduğu, bu miktarlar üzerinden hatır taşıması nedeniyle Yüksek Yargıtay … nci Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları gereği %20 oranında hatır taşıması indiriminin düşülmesi sonucu davacı …’ın maddi zararının ¨211.815,54, (Hesap yöntemi:¨560.487,96 – %30 evlenme şansı indirimi(¨168.146,39) – %20 hatır taşıması indirimi(¨112.097,59) – ödemenin güncellenmiş tutarı (¨68.428,44) = ¨211.815,54 ) davacı …ı’nın maddi zararının ise ¨29.254,91 (Hesap yöntemi:¨42.527,07 (-) %20 hatır taşıması indirimi(¨8.505,41) – ödemenin güncellenmiş tutarı (¨4.766,75) = ¨29.254,91) olduğu, meydana gelen bu zararlardan davalıların müteselsilen sorumlu oldukları,davalı … şirketinin davacılara yaptığı önceki ödemelerin güncellenmesi suretiyle yapılan hesaplama sonucu davalı … şirketinin davacı … için takdir edilen maddi tazminatın ¨139.573,66’lik kısmından,davacı … için takdir edilen maddi tazminatın ¨21.489,46’lik kısmından diğer davalı ile birlikte müteselsilen sorumlu tuluması gerektiği,davalı işleten … Kargo firması haksız fiil ve işleten hükümleri, davalı … şirketinin ise ZMMS poliçesi kapsamında davacıların uğradığı zararı gidermekle yükümlü oldukları anlaşıldığından maddi tazminata ilişkin davanın davacılar … ile … yönünden ıslah edilmiş haliyle kısmen kabulüne,yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere alkol nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılmasına yer olmadığına,davalı … şirketine dava tarihinden önce başvuru yapıldığına ilişkin başvuru ispat edilememekle birlikte,davalı … şirketi kısmi ödeme yaptığından davalı … şirketi için temerrüdün kısmi ödemeleri yaptığı tarihler itibariyle,diğer davalı yönünden ise temerrüdün kaza tarihi itibariyle başladığı, temerrüt tarihlerinden itibaren davalı işletenin tacir olması nedeniyle avans faiz uygulanmasına,davacıların fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hâkimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalı sürücü ile ölen motorsiklet sürücüsünün kusur oranları, kazanın meydana geliş şekli, davacıların ölene yakınlık dereceleri,tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve diğer hususlar gözetildiğinde sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vermeyecek şekilde talep edilen manevi tazminatın kısmen kabulü ile davacı eş … için ¨25.000,00, davacı çocuk … için ¨17.500,00, davacı anne için ¨25.000,00 ve davacı kardeş için ¨7.000,00 manevi tazminat olmak üzere toplam ¨74.500,00 manevi tazminatın kaza tarihi olan 15/08/2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ….Limited Şirketi’nden tahsiline,davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,yargılama giderleri ile reddedilen miktar ile ilgili vekâlet ücretinin Mahkememizce hatır taşıması ile ilgili yapılan indirim gözönüne alınmaksızın davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilerek karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı …’ın açtığı maddi ve manevi tazminat davasının ıslah edilmiş hali ile kısmen KABUL kısmen REDDİNE;
a-)¨211.815,54 destekten yoksun kalma tazminatın davalı ….Limited Şirketinden kaza tarihi olan 15/08/2014 tarihinden , davalı … şirketinden ise 09/12/2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE (davalı … şirketinin sorumluluğunun ¨139.573,66 ile sınırlı tutulmasına)
b-) Davacının fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin REDDİNE,
c-)¨25.000,00 manevi tazminatın davalı ….Limited Şirketinden kaza tarihi olan 15/08/2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,
d-) Davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
2- Davacı …’nın açtığı maddi ve manevi tazminat davasının ıslah edilmiş hali ile kısmen KABUL kısmen REDDİNE;
a-)¨29.254,91 destekten yoksun kalma tazminatın davalı ….Limited Şirketinden kaza tarihi olan 15/08/2014 tarihinden , davalı … şirketinden ise 30/12/2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE (davalı … şirketinin sorumluluğunun ¨21.489,46 ile sınırlı tutulmasına)
b-) Davacının fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin REDDİNE,
c-)¨17.500,00 manevi tazminatın davalı ….Limited Şirketinden kaza tarihi olan 15/08/2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,
d-) Davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
3- Davacı …’nın açtığı manevi tazminat davasının kısmen KABUL kısmen REDDİNE;
a-) ¨25.000,00 manevi tazminatın davalı ….Limited Şirketinden kaza tarihi olan 15/08/2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,
b-) Davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
4- Davacı …’un açtığı manevi tazminat davasının kısmen KABUL kısmen REDDİNE;
a-) ¨7.000,00 manevi tazminatın davalı ….Limited Şirketinden kaza tarihi olan 15/08/2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,
b-) Davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
4-Alınması gerekli ¨27.841,14 karar ve ilam harcından peşin+ıslah harcı olarak alınan ¨1.596,02 harcın mahsubu ile bakiye ¨26.245,12 harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA, (Davalı … şirketinin ¨10.369,45 ‘den müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına)
5-Davacılar tarafından ödenen ¨25,20 Başvurma Harcı ile ¨1.596,02 Peşin +ıslah Harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE, (Davalı … şirketinin ¨630,59’den müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına)
6-Davacılar tarafından yapılan 49 adet tebligat+posta ücreti ¨500,60 , iki bilirkişi inceleme ücreti ¨2.500,00 olmak üzere toplam ¨3.000,60 yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan ¨2.800,85’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE, kalan kısmın davacılar üzerinde BIRAKILMASINA, (Davalı … şirketinin ¨1.106,62’den müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına)(Hesaplama yapılırken hatır taşıması nedeniyle yapılan indirim dikkate alınmamıştır.)
7-Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Döner Sermaye İşletmesi tarafından Mahkememizce yaptırılan kusur incelemesine istinaden düzenlenen 19/01/2018 gün ve … numaralı faturada belirtilen ¨535,00 kusur incelemesine ilişkin ücretin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan ¨499,39’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak ilgili kuruma VERİLMESİNE, (Davalı … şirketinin ¨197,31’den müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına) kalan kısmın ise davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ilgili kuruma üzerindeVERİLMESİNE,(Hesaplama yapılırken hatır taşıması nedeniyle yapılan indirim dikkate alınmamıştır.)
8-Davacı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨18.658,93 ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE, (Maddi Tazminat ile ilgili olarak)
9-Davacı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨3.510,59 ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE, (Maddi Tazminat ile ilgili olarak)
10-)Davalılar kendilerini birer vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen ¨2.180,00 ücreti vekaletin davacı …’dan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE, (Maddi Tazminat ile ilgili olarak)(Hesaplama yapılırken hatır taşıması nedeniyle yapılan indirim dikkate alınmamıştır.)
10-)Davalılar kendilerini birer vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen ¨1.119,68 ücreti vekaletin davacı …’dan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE, (Maddi Tazminat ile ilgili olarak) (Hesaplama yapılırken hatır taşıması nedeniyle yapılan indirim dikkate alınmamıştır.)
11)Davacı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨3.000,00 ücreti vekaletin davalı ….Limited Şirketi’nden tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
12)Davalı ….Limited Şirketi kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen ¨2.180,00 ücreti vekaletin davacı …’dan tahsili ile bu davalıya VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
13)Davacılar …,… ve … kendilerini bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨5.795,00 ücreti vekaletin davalı ….Limited Şirketi’nden tahsili ile bu davacılara VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
14)Davalı ….Limited Şirketi kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen ¨2.180,00 ücreti vekaletin davacılar …,… ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davalıya VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
15)Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨549,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı … vekili , diğer davacılar vekili ve davalı … Kargo vekilinin yüzlerine karşı , davalı … şirketi vekili ile ihbar olunan vekilinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.
08/11/2018

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KÂTİP ….