Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1290 E. 2018/425 K. 10.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1290 Esas
KARAR NO : 2018/425

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2014
KARAR TARİHİ : 10/04/2018
K. YAZIM TARİHİ : 04/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili … ile ortağı olduğu davalı …. Tic. Ltd. Şti arasında 07/09/ 2010 tarihinde “Kıymetli Evrakların Takip,Tahsil ve Paylaşımı” başlıklı sözleşme imza- landığını, bilahare davacının hissesini şirket dışında ….isimli şahsa devri sonrasında sözleşme tarihinde şirketin üçüncü kişilerdeki 724.337,13 TL lik alacağın tasfiyesi ve hissesine isabet eden 181.084,23 TL nin …’a ödenmesinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin 4. maddesine göre tam tahsilatın 24 ay içinde tamamlanması ve 1/4 ‘e isabet eden tahsilatın davacıya verilmesinin , 5. Mad- dede ise tahsilatın 24 ay içinde yapılmaması halinde sonuçlandırılamayan kısım ile ilgili olarak ba- kiye alacak kısmı kadarının şirket yetkilisi … tarafından verilen teminat senedi ile işle- me koyma ve tahsil hakkı verildiğini, sözleşmenin 7.maddesinde ” iş bu alacakların tahsilinin müm- kün olmaması veya şüpheli alacağa dönüşmesi halinde şirket muhasebe kayıtlarına gider yazılabi- leceği, bu durumda hisseye isabet eden vergi indirim tutarının …’a ödeneceği” hususunun “düzenlendiğini, sözleşmenin imzalanmasından sonra davacı …’un 13/09/2010 tarihinde hisse devri kararı ile şirket ortaklığından ve müdürlük görevinden ayrıldığını, davalı taarfın sözleşme gereğince üstlendiği alacakları tahsili ile ilgili yasal süreci başlatma yükümlülüğünü yerine getir- mediğini, bu yükümlülüğün yerine getirilmesi talebiyle keşide ve tebliğ olunan Bakırköy ….No- terliği’nin 20/01/2011 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarnameye cevaben gönderilen Bakırköy … Noterliği’nin 10/02/2011 tarih … yevmiye nolu cevabi ihtarnamesinde dosyaların avukata veri- leceği, bir kısım borçlulardan çek ve senet alındığı, tahsilat yapıldığında aktarılacağı yönünde cevap verildiğini, sözleşme yükümlülüklerine uyulmaması nedeniyle bu kez Bakırköy … Noterliği’nden …. yevmiye nolu ihtarnamenin tebliğ edildiğini, Ankara…. Noterliği’nin 06/04/2011 tarih ve …. yevmiye nolu cevabi ihtarnamesi ile belirtilen miktarların tahsil edilmeye çalışıldığının bildirildiğini, sözlemede belirlenen 24 aylık süre içinde tahsilatlar tamamlanamadığından sözleşmeye konu …. tarafından verilen teminat senedinin Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğunu, borçlunun itirazı üzerine Bakırköy …. İcra Hukuk mahkemesi’nce …. Esas, … Karar nolu ilam ile “senedin teminat senedi nite- liğinde olduğu, kayıtsız şartsız muayyen borç ikrarını içermediği ” gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiğini, ilamın onanarak kesinleştiğini, sözleşme kapsamında bugüne kadar davalı tarafça 40.504,93 TL ödeme yapıldığını ve bakiyesinin ödenmediğini beyanla Kıymetli Evrakların Takip, Tahsil ve Paylaşımı” başlıklı sözleşme gereğince belirsiz alacağın tahsili ile harcı tamamlanmak suretiyle bakiye alacağın 24 aylık süre sonu olan 07/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; dava konusu alacağın Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas ve Bakırköy … . İcra Müdürlüğü’nün … esas nolu dosya ile belli oldugunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, taraflar arasındaki 07/09/2010 tarihli “Kıymetli Evrakların Takip,Tahsil ve Paylaşımı” başlıklı sözleşmede bir kısmı faturalandırılmamış dahil olsa tüm alacak kalemlerinin başlıklandırıldığını, bu alacak kalemleri için belirlenen meblağın 724.337,13 Tl ve tahsil edilmesi halinde davacıya düşen meblağın 181.084,28 TL olduğunu, protokolün 4.md gereğince işlemlerin başlatıldığını, bir kısım alacaklar için icrai işlem başlatmak için fatura kesmek gerektiğini, icrai işlemler başlatıldığında bir çok borç- lunun iş yeri adreslerinin dahi olmadığı, tebligatların yapılamadığı, borçlulardan her hangi bir tahsilat yapılamadığının görüldüğünü, ancak ticari hayat gereği şirketlerin yeniden aktif olma ihtimaline binaen takiplerin devam ettiğini, davacının hissesini alıp alamayacağının bu şirketlerden tahsilat yapılmasına bağlı olduğunu, davacının iradesinin tahsilata değil şüpheli alacak olarak kalması şartıyla vergi indirimine ilişkin ise bu hususta müvekkiline irade bildiriminde bulunmadığını, tahsilatların yapılması ve sonucundan bilgi verilmesi hususunda keşide ve tebliğ olunan ihtarnamalere tüm ayrıntısı ile cevap verildiğini, sonuç itibariyle davacıya intikal ettirilmeyen hiç bir tahsilat bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.

Dava, alacağın tahsili talebine ilişkin olup davacı iddiasını ortağı olduğu davalı …. Tic. Ltd. Şti ile imzaladığı 07/09/2010 tarihli “Kıymetli Evrakların Takip,Tahsil ve Paylaşımı” başlıklı sözleşmeye dayandırmaktadır.

Dosyaya Mübrez 13.09.2010 Tarihli Hisse Devri Kararı’nda aynen;
“… LİMİTED ŞİRKETİ
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 13.09.2010
TOPLANTIYA KATILANLAR : …, … , …
Şirket ortakları şirket merkezinde toplanarak aşağıdaki hususları karar altına almışlardır.
1.Şirket hissedarlarından … şirkette mevcut 25.000 (Yirmi Beş Bin) TL’si hissesinin Kadıköy …. . Noterliğinden 13.09.2010 tarih ve …. sayı ile tasdikli hisse devir ve temlik sözleşme ile şirket dışından … Mahallesi … Caddesi …. Sokak …. Apartmanı…. Blok No: … … İstanbul adresinde ikamet eden T.C. uyruklu,… T.C. kimlik nolu …. ’a devrederek ortaklıktan ayrılmıştır.
2.Yukarıda bahsi geçen devrin kabulüne ve devir hususunun şirket pay defterine işlenmesine;
3.Yapılan devir sonucunda şirket ortakları ve sermaye miktarları aşağıdaki şekilde oluşmasına;
75.000,00 (Yetmiş Beş Bin) TL sermayeye karşılık …’a, 25.000,00 (Yirmi Beş Bin) TL sermayeye karşılık ….’a aittir.
4.Ayrılan şirket ortağımız …’un müdürlük görevi sona ermiştir.” denilmiş, belge …, ….ve … tarafından imzalanmıştır.

Dosyaya Mübrez Kıymetli Evrakların Takip Tahsil Ve Paylaşımı Sözleşmesinde ise aynen;
“Bir tarafta … ile diğer tarafta ….Tic. Ltd. Şti. yetkilisi … ve yine hisseyi devralacak olan ….aşağıda dökümü yapılan şirketin 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının takip, tahsil ve paylaşımına ilişkin aşağıdaki şekilde anlaşmışlardır:
Taraflar aşağıda belirtilen 3. Şahıslardan … Ltd. Şti.nin aşağıda belirtilen miktarlarda alacaklı olduğunu, bu alacakların takip, ıhsil ve paylaşımının yapılarak …. hissesi olan …. nakden ödeneceğini, mun şirket hissesini ….’a devir esnasında ….’m ödediği hisse ?delinden hariç olduğunu, ayrıca hisse devri yapıldıktan sonra dahi … hissenin …’a ödeneceğini, bu hususu yine hisse sahibi ….’m dahi bildiğini ve muvafakat ettiğini, taraflar … 1/4A hisse sahibi, Şirket Yetkilisi … ve 1/4 hisse sahibi olarak şahsı, yine yeni hisse sahibi ….1/4 hisse sahibi olarak peşinen kabul ve taahhüt etmişlerdir. Bu alacaklardan taraflar hiç bir şekilde vaz geçme ,feragat beyanında bulunmayacaklar,aksi halde bu alacaklardan şahsen sorumlu olduklarını ve haklarında yasal işlem yapılacağını,feragat beyanından gayri kabili rücu dönmeyeceklerini kabul ve taahhüt etmişlerdir.

FİRMA ALACAK TUTARI
…. 192.024,00 TL
…. 96.961,00 TL
… 14.504,10 TL
…. 2.000,00 TL
…. 1.737,00 TL
…. 125.000,00 TL
…. 145.920,49 TL
…. 23.346,95 TL
… 9.997,64 TL
… 36.734,50 TL
… 2.208,44 TL
…. 6.065,29 TL
….(avukat takibindedir) 21.406,72 TL
….(avukat takibindedir) 40.000,00 TL
…… 6.430,00 TL
TOPLAM ALACAK : 724.337,13 TL
(Bu miktar üzerinde KDV olmayıp herhangi bir KDV indirimi yapılmayacaktır. Ancak, fatu- ralarının düzenlenmesi halinde alacağına isabet eden tutardan Kurumlar Vergisi düşülerek alaca- ğından mahsup edilecektir.)’nin 1/4 oranıyla 181.084,28-TL miktar …’a ödenecektir.
…, …’a işbu alacaklarının teminatı olarak 181.084,28TL’lik teminat senedi vermiştir. İşbu teminat senedi kesinlikle 3. Şahıslara ciro edilmeyecek, teminat maksatlı bankaya verilmeyecek/bankaya tahsil edilmeyecektir.
Listesi bulunan alacaklardan sadece ….’nin senetlerinin 4 tane senet bedeli toplam 97.500,00 TL vadesi geldiğinde ödeme yapılmadığı takdirde konulacaktır. Ödeme yapıldığı takdirde % hesabı 24.375,00 TL, …’a nakden ödenecektir. Kısmi tahsilat olması durumunda aynı usulde paylaşım ile ödeme yapılacaktır.
Diğer tüm şirketlerden olan alacaklar ile ……’un ödenmeyen 6 adet senet bedeli toplam 626.837,13 TL alacaklarla ilgili olarak derhal ve en geç 3 ay içerisinde avukata yetki verilmek suretiyle işleme başlanacaktır.
Avukat veya …, 24 ay içerisinde tahsilat yapıldığı takdirde bu bedeller üzerinden ….hesabı ile …’a tahsil anından itibaren en geç 15 gün içerisinde tahsil edilen bedelle hesaplanacak Kurumlar Vergisi (KDV Hariç) ve takip masrafları düşülmek suretiyle ödeme ya- pacaktır.
Avukat 24 ay içerisinde sonuçlandırılmadığı kısımlarla ilgili olarak … bakiye alacaklarına ilişkin alacağın temlikini talep etme hakkı olduğu gibi, bakiye alacak kısmı kadar teminat senedini işleme koyma hakkı vardır.
… alacağın temliki halinde yasal takip işlemlerini şirket avukatına yaptırma hakkına sahiptir.
… istediği takdirde işbu alacakların tahsilinin mümkün olmaması ve şüpheli alacak hükmüne dönüştürülmesi halinde şirket muhasebe kayıtlarına gider yazılabilir. Bu durumda hisseye isabet eden vergi indirimi tutarı …’a ödenecektir.
Yukarıda dökümü bulunan alacaklardan ….firmasına ait olan ….Bankası …. şb. 67.000,00 TL tutarındaki kıymetli evrak (çek) tahsil etmek için …’a teslim edilmiş tahsil edilmesi paylaşım genel esaslar dahilinde (oranlar) net tutar üzerinden paylaşımı yapılacaktır.
İşbu protokol taraflarca hep birlikte okunmak suretiyle tanzim ve imza altına alınmıştır” denilmiş, protokol bir tarafta (davacı ) …, diğer tarafta ….Tic. Ltd. Şti. , … ve …. tarafından imzalanmıştır.

Dosya ile ticari kayıtlar üzerinde yapılan inceleme sonucu SMMM …. ve Doç. Dr….. tarafından düzenlenen 28/03/2016 tarihli ve SMMM …. tara- fından düzenlenen 14/09/2017 tarihli rapora göre ;söz konusu protokol kapsamında davalı tarafın alacaklı olduğu şirketlerden yapmış olduğu ve davacıya ödediği tahsilat toplamı 49.505,07 TL’dir.
Dosyaya ibraz olunan bilirkişi raporları üzerindeki denetim sonucu 14/09/2017 tarihli raporda maddi hata yapıldığı tespit edilmiş, re’sen yapılan hesaplamaya göre ;davacının protokol kapsamında tahsili gereken alacağının esasen (724.337,13 x1/4=)181.084,28 TL , tahsil edilen 49.505,07 TL ala- cağın mahsubundan sonra bakiye alacağın 131.579,21 TL olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen protokol hükmüne göre hesaplanan 3.991,88 TL KDV + 9.349,70 TL avukatlık ücreti + 795,99 TL SGK prim payı alacağından ibaret toplam 13.537,57 TL ‘nin davacının alacağından yapılacak “haklı kesinti ” olarak değerlendirilmesi , buna göre 131.579,21 TL- 13.537,57 TL = 118.041,64 TL alacağa 3.991,88 TL KDV ilavesi ile 122.033,52 TL alacağın davacı tarafa ödenmesi gerekmektedir.
Dosyaya ibraz olunan ihtarname örneklerinin tetkikinden ;davacının söz konusu protokolden kaynaklanan alacaklarının ödenmesi hususunda davalı tarafa keşide ve tebliğ ettirdiği ihtarnamelerin sonuçsuz kaldığı, cevaben protokolde kararlaştırılan alacakların tahsiline çalışıldığı, tahsil edilip de davacıya ödenmeyen bir paranın bulunmadığı bildirildiği görümüştür.
Her ne kadar davalı taraf cevap dilekçesinde “protokolün 4.md gereğince alacağın tahsili hususunda işlemlerin başlatıldığını, bir kısım alacaklar hakkında icrai işlem başlatmak için fatura kesmek gerektiğini, icrai işlemler başlatıldığında bir çok borçlunun iş yeri adreslerinin dahi ol- madığı, tebligatların yapılamadığını, borçlulardan her hangi bir tahsilat yapılamadığını, ancak ticari hayat gereği şirketlerin yeniden aktif olma ihtimaline binaen takiplerin devam ettiğini, davacının hissesini alıp alamayacağının bu şirketlerden tahsilat yapılmasına bağlı olduğunu,” savunmuş ise de davacının protokole bağlanan dava konusu alacağının ,borçlu şirketlerden tahsil şartına bağlanmadığı, protokolde/sözleşmede söz konusu alacak ile ilgili davalıların sorumluluğunu ortadan kaldıran bir hüküm bulunmadığı anlaşılmakla bu yöndeki savunmaya itibar edilmemiştir.
Davacının talebi 24/11/2016 tarihli dilekçe ile 131.579,21 TL’e yükselttiği ve bu rakam üze- rinden harcı ikmal ettiği, mahkememizce yapılan yargılama sonunda tahsili gereken alacağın 122.033,52 TL olarak tespit edildiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Taraflar arasındaki 07/09/2010 tarihli “Kıymetli Evrakların Takip Tahsil ve Paylaşımı Sözleş- mesi” gereğince, davacının 122.033,52 TL tutarındaki alacağının dava tarihi olan 03/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsil edilerek davacıya öden- mesine,
Fazlaya ilişkin davacı talebinin reddine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 8.336,10 TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 170,80 TL peşin harç + 4.152,57 TL tamamlama harcının mahsubu sonucu bakiye 4.012,73 TL karar harcının davalıdan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan (1.900,00 TL bilirkişi ücreti + 220,75 TL posta/tebligat/ müzekkereden ibaret ) 2.120,75 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 1.420,90 TL’si ile ( 25,20 TL başvuru harcı + 170,80 TL peşin nispi harç + 3,80 TL vekalet harcı + 4.152,57 TL ta- mamlama harcından ibaret ) toplam 4.352,37 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya öden- mesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c-) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yü- rürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 12.512,68 TL vekalet ücretinin dava- lıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre yürürlükte bulu- nan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/04/2018
Katip …

Hakim …