Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1252 E. 2018/269 K. 16.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1252 Esas
KARAR NO : 2018/269

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2014 ( 2014/1252 Esas Sayılı Ana dava )
11/12/2014 ( 2014/1212 Esas sayılı Birleşen Dava )
KARAR TARİHİ : 16/03/2018
K. YAZIM TARİHİ : 05/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
…. ESAS SAYILI ANA DAVADA;
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili ile davalı arasında 2008 yılından itibaren ticari ilişki mevcut olduğunu, bu ticari ilişki içerisinde cari hesap şeklinde çalışıldığını, davacı müvekkilinin PVC aksesuarlarını davalıya sattığını, davalının da bu satışlara karşılık kısmen ödemeler yaptığını, bir kısım alacağın cari alacak olarak defter ve kayıtlarda kaldığını, ticari çalışma sonucu cari ekstre de gözüken bir kısım alacağın borçlu firmadan talep edil- diğini, ancak alacağın ödenmediğini, borçlu aleyhine ilamsız takip yaptıklarını, borçlunun takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bu takibe itirazın iptali için Bakırköy …. ATM. …Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, davanın … Sayılı karara sonuçlandığını borçlunun itirazının iptal edildiğini, kararın davalı borçlu tarafından temyiz edildiğini ancak temyiz talebinin reddedildiğini ve kararın onandığını, mahkememizde daha evvel görülen bu davada tarafların defter ve kayıtlarının incelendiğini ve davalı borçlunun müvekkiline 113.656,00 TL borçlu olduğuna ilişkin bilirkişi raporunun da sunulduğunu, icra takibine konan alacak miktarının talep edilenden fazla olması üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile bakiye tutar için icra ta- kibi yapıldığını, davalı borçlunun takibe itiraz ettiğini, borçlunun itirazında cari hesap şeklinde çalış- manın olduğunu kabul ettiğini ve takas mahsup talep ettiğini, davalı borçlunun borcu kabul ettiğini, borçlunun takas talebi iddialarının gerçekte mevcut olmayan alacağa ilişkin olduğunu, amacın ala- cağın tahsilini engellemek olduğunu, itirazla takası talep edilen alacakların Bakırköy …. ATM.’nin… Esas sayılı dosyasında da ileri sürüldüğünü ancak kabul görmediğini, davalı borçlunun 31/07/2010 tarihli gayrimenkul karşılığı pencere satım sözleşmesine aykırı davranılmış olmasından dolayı 230.000,00 TL cezai şart alacağı olduğunu belirttiğini ve bu cezai şart alacağının takasını talep ettiğini, ancak itirazında bahsettiği protokol ve satış sözleşmesini icra dosyasına sunmadığını, bu söz- leşmeyi kabul etmediklerini, cezai şart alacağının geçersiz bir sözleşme ile talep edildiğini, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının takip konusu alacağın % 20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin, da- vacı şirketten, davacı şirketin taraflar arasında imzalanan 31/07/2010 tarihli gayrimenkul karşılığı pencere aksesuarı satım sözleşmesi ve bu sözleşme ile birlikte imzalanan gayrimenkul devir protoko- lüne aykırı davranmış olmasından ve bu aykırı davranışının mahkeme kararı ile tespit edilmiş olma- sından kaynaklanan 230.000,00 TL muaccel cezai şart alacağının mevcut olduğunu, aksi yönündeki iddiaların hukuksal dayanaktan yoksun olduğunu, davacı şirketin, müvekkili şirketinin cirolayarak kendisine teslim ettiği çeklerden dolayı sorumluluğunun bulunmadığını taraflar arasında imzalanan protokolün 3. Maddesinde yer alan hüküm ile kabul ve taahhüt etmiş olmasına rağmen; işbu çekleri protokole aykırı olarak müvekkili şirket aleyhine icra takibine koymakla davacı şirketin taraflar ara- sında imzalanmış olan protokole aykırı davrandığının İstanbul … ATM. … E….K. Sayılı kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabit hale geldiğini, bu kararın kesinleşmesi ile protokolde belirtilen takas beyanına konu ettikleri 230.000,00 TL cezai şart alacağının … şb. ne ait 10.05.2012 keşide tarihli, 50.000,00 TL bedelli ve … çek nolu bir adet çekin protokole aykırı olarak icra takibine konu edildiğinin 22.06.2012 tarihinde muaccel hale geldiğini, cezai şart alacaklarının varlığının konusunda taraflar arasında çekişme mevcut olsa da takas def’inin ileri sürü- lebileceğini, takasa konu alacağın aynı iş veya sözleşmeden doğmuş olmasının şart olmaması, takas talebinin sonuç doğurabilmesi için ayrı bir dava açılmasına veya karşı dava ileri sürülmesine gerek olmayıp takas bildiriminin karşı tarafa ulaşması ile hukuki sonuç doğuracak olması nedeniyle işbu takibe yaptıkları itirazlarına karşı alacaklarıyla ilgili olarak takas beyanında bulunulduğunu ve takas beyanının karşı tarafa ulaşmasıyla hüküm ifade edeceğinin açık olduğundan takas nedeniyle takibe konu borcun sona ermiş olması nedeniyle işbu davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin açık olduğunu, mahkemenin müvekkili şirketin cezai şart alacaklarına ilişkin takas beyanında bulu- nabilmesi için, bu alacağın tahsiline ilişkin açılmış bir derdest davanın veya kesinleşmiş bir mahkeme kararının bulunası gerektiği kanaatinde olunması halinde, müvekkili şirketin takas beyanına konu cezai şart alacağının tahsili talebiyle Bakırköy … ATM. … Esas sayılı dosyası ile doğrudan alacak davası açılmış olduğundan, bu davaya konu cezai şart alacakları yönünden takas mahsup def’i- lerini tekrarladıklarını, açıkça takas mahsup def’inde bulunduklarını, bu nedenle Bakırköy…. ATM. …Esas sayılı dosyasının sonucunun beklenmesini, müvekkili şirketin cezai şart alacağına ilişkin davasının kabulüne karar verilmesi halinde, takas definde bulunmuş olmaları nedeniyle işbu davaya sebep icra takibine konu davacı şirket alacağının Türk Borçlar Kanunu’nun 143. Md. hükmüne göre sona ermiş olacağından davanın reddini savunmuş, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını istemiştir.
Dava; İİK 67 md.ne dayalı itirazın iptali ve icra-inkar tazminat talebine ilişkindir.
Celp olunan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının tetki- kinde; davacı/alacaklı … tarafından davalı/ borçlu … aleyhine cari hesaptan kaynaklanan ( sadece 25.656,12 TL) asıl alacağın tahsili istemiyle 25/10/2013 tarihinde ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini 18/11/2013 tarihinde tebellüğ eden borçluyu temsilen vekilinin ibraz ettiği dilekçe ile ” alacaklı görünen şirketin taraflar arasındaki 31/07/2010 tarihli gayrimenkul karşılığı, pencere aksesuarı satın alma sözleşmesi ve bu sözleşme ile imzalanan gayrimenkul devir protokolüne aykırı davrandığını, bu nedenle takip borçlusu görünen müvekkili şirketin takip alacaklısından 230.000,00 TL cezai şart + 18/11/2011 keşide tarihli 150.000 Euro bedelli 27/04/2012 tarihli bono nedeniyle alacaklı olduğunu, takas mahsup taleplerinin bulunduğunu ” beyanla borcun tamamına, asıl alacağa, faize faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, davacı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki itilafın takip tarihi itibariyle davacının davalı taraftan tahsili gereken cari hesap alacağının bulunup bulunmadığı ( alacağın var olup olmadığı ) ve tahsili gereken alacak mik- tarının ne olduğu hususunda toplandığı tespit edilmiş, taraflar dava konusu uyuşmazlığı sulh ve arabuluculuk yoluyla çözümü hususunda talep ve başvuruda bulunmadıklarından tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Taraflar arasındaki 31/10/2010 tarihli sözleşme, Gayrimenkul Devir Protokolü, tapu kaydı, İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … karar nolu ilamı vs yazılı deliller cep edilmiş, dava konusu alacağın varlığı ve miktarının tespiti hususunda tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce re’sen atanan SMMM Uzmanı … tarafından hazırlanan gerek- çesi ve dosyadaki delillere, yargısal denetime uygunluğu nedeniyle itibara layık bulunan 24/11/2017 tarihli raporda; tarafların incelemeye sunulan ve usulüne uygun olarak tutulan 2012 – 2013 – 2014 tarihli kayıtlarına göre davacı …’nin takip tarihi itibariyle davalı …’den bakiye 25.656,12 TL alacağının bulunduğu, takip talebinde takip konusu alacak talep edilen faiz türü ve oranı yönünden fazlalık bulunmadığı, davalı şirketin likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla … Esas sayılı ana davanın kabulüne karar verilmiştir.

BİRLEŞEN BAKIRKÖY … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … ESAS SAYILI DAVA DOSYASINA GELİNCE;
Davacı …Vekili 11/12/2014 tari- hinde açmış olduğu dava dilekçesinde ; müvekkili ile davalı şirket arasında akdedilen 31/07/2010 tarihli Gayrimenkul Karşılığı Pencere Aksesuarı Satım Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme kapsamında 3. Şahsa devir edilen taşınmaza ilişkin alınan çeklerde cirolarının mevcut olduğunu , sözleşme gereğince müvekkilinin davacı tarafa verilen çekler nedeniyle sorumluluğu olmadığı halde çeklerin bir kısmının takibe konulduğunu, davalı tarafın sözleşmeye aykırı davrandığını beyanla sözleşmenin 3. maddesine kararlaştırılan 230.000,00 TL cezai şartın protokolün ihlal edildiği 22/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsilini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalının 2007 – 2012 tarihleri arasında ticari ilişkilerinin bulunduğunu, davacı tarafın talebine dayanak protokol ve sözleşmeden bu dava nedeniyle haberdar olduklarını, söz konusu protokol ve sözleşmenin müvekkili şirket yetkilisi tarafından imzalanmış olamayacağını zira şirket kayıt ve sistemlerinde de bulunmadığını, 31/07/2010 tarihli sözleşme ve protokolü prensip olarak kabul etmemekle birlikte biran için varlığı kabul edilse bile şekil şartına uyulmaması nedeniyle müvekkil yönünden bağlayıcı olamayacağını, cezai şart koşullarının oluşmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava; BK. 179/1 ve 182/3 md.ne dayalı sözleşmeye aykırılık nedeniyle cezai şart talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki itilafın,davalı şirketin 31/07/2010 tarihli sözleşme ve protokol hükümlerini ihlal edip etmediği, sözleşmeye aykırı davranıp davranmadığı, bu nedenle davacının cezai şart alacağının doğup doğmadığı, tahsili gereken cezai şart miktarının ne olduğu hususunda toplandığı tespit edilmiş, taraflar dava konusunda sulh ve arabuluculuk yoluna başvurmadıklarından tahkikata geçilmiştir.
6098 sy. Türk Borçlar Kanunu’nun ”Borç İlişkilerinde Özel Durumları” düzenleyen 4. Bölü- münde”Alacaklının Hakları” na ilişkin olarak ”Ceza Koşulu”ndan bahsedilmiş, ”Cezanın Sözleşmenin İfası ile İlişkisi” başlıklı 179. maddede aynen;
” Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir.
Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir.
Borçlunun, kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır. ”

Ceza ile zarar arasındaki ilişki başlıklı 180. maddede
” Alacaklı hiçbir zarara uğramamış olsa bile, kararlaştırılan cezanın ifası gerekir.
Alacaklının uğradığı zarar kararlaştırılan ceza tutarını aşıyorsa alacaklı, borçlunun kusuru bulunduğunu ispat etmedikçe aşan miktarı isteyemez. ”

Cezanın miktarı, geçersizliği ve indirilmesine ilişkin 182. maddede
”Taraflar, cezanın miktarını serbestçe belirleyebilirler.
Asıl borç herhangi bir sebeple geçersiz ise veya aksi kararlaştırılmadıkça sonradan borçlunun sorumlu tutulamayacağı bir sebeple imkânsız hâle gelmişse, cezanın ifası istenemez. Ceza koşulunun geçersiz olması veya borçlunun sorumlu tutulamayacağı bir sebeple sonradan imkânsız hâle gelmesi, asıl borcun geçerliliğini etkilemez.
Hâkim, aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indirir. ” denilmektedir.

Somut olaya gelince;
-Davacı ve davalı şirketin kaşeleri ile şirket yetkililerinin imzalarını içeren 31/07/2010 tarihli ”Sözleşme” başlıklı belgede;
” Bir yandan ….A.Ş bu sözleşmede ALICI olarak anılmaktadır ile diğer yandan ….ŞTİ. (bu sözleşmede SATICI olarak anılmaktadır.) aşağıdaki gayrimenkul satışı ile ilgili olarak sözleşme şartlarını kabul etmişlerdir.
1. Konu; … İli, … İlçesi, … Köyü, … Ada, … Parsel, Kat:…, … Blok … No’lu gayrimenkulun satıcı tarafından alıcıya pencere aksesuarı karşılığı satılması koşullarını düzenlemektedir.
2. Sözleşmenin Yürürlük Tarihi; İşbu sözleşme imza tarihinde yürürlüğe girecektir.
3. Gayrimenkul Teslim Tarihi; İşbu sözleşme konusu gayrimenkul sözleşmenin imzalandığı tarihde satıcı tarafından alıcıya teslim edilecektir. yukarıda belirtilen gayri menkulün satış fiyatı 232.000,00 (ikiyüzotuzikibin ) TL + % 1 KDV dir.
4. Alıcı işbu sözleşmede belirtilen gayrimenkul için KDV dahil 234.320,00 (İkiyüzotuzdört binüçyüzyirmi) TL tutarında Pencere Aksesuarını Satıcı …. Ltd. Şti.ne vermeyi taahhüt eder.
5. Uzlaşmazlıkların Çözümü ve Yetkili Merci; İşbu sözleşmeden ya da sözleşmenin madde- lerinin yorumundan doğan anlaşmazlıkların çözümünde İSTANBUL mahkemeleri ve icra daireleri yetkilidir.
6. İşbu 1 sayfadan ve 6 maddeden ibaret sözleşme metnini okuduk , mahiyetini anladık ve taraflar adına serbest irademizle imzaladık.” denilmektedir.

-Davacı ve davalı şirketin kaşeleri ile şirket yetkililerinin imzalarını içeren 31/07/2010 tarihli Gayrimenkul Devir Protokolü’nde:
” Bir tarafta …. … Cad. No:… …./İSTANBUL adre- sinde mukim ….A.Ş. (bundan sonra kısaca DEVİR ALAN olarak adlandırılacaktır.)
Diğer tarafta … Bulvarı … Blokları No: … D: … …. /İSTANBUL Adresinde mukim …Ltd. Şti. (bundan sonra kısaca DEVİR EDEN olarak adlandırılacaktır.)
Arasında aşağıdaki koşullarda gayrimenkul devir protokolü düzenlenmiştir.
1.Devir eden maliki olduğu … ili … ilçesi … Köyü … Ada … parsel kat:…, … Blok, … nolu gayrimenkulü 234.320,00 TL bedelle devir alana taraflar arasındaki atfedilen sözleşme uyarınca devretmeyi beyan, kabul ve taahhüt etmektedir.
2. Devir eden iş bu gayrimenkulun tapudaki devir işlemlerini DEVİR ALANIN göstereceği gerçek ve tüzel kişiye yapacağını, tapuda devir ettiği gerçek ve tüzel kişi tarafından satış bedeli olarak verilecek çekleri ciro ederek DEVİR ALANA teslim edeceğini beyan, kabul ve taahhüt eder.
3. Devir alan satış bedeli olarak devir eden tarafindan ciro edilerek kendisine teslim edilen çeklerden dolayı devir eden’in kendi cirosundan dolayı herhangi bir sorumluluğunun olmadığını beyan kabul ve taahhüt eder.
4. Devir eden’e cirodan dolayı sorumluluk yüklenmesi halinde devir alan devir edenin uğrayacağı her türlü maddi-manevi, müsbet-menfı zarar, ziyan ve kaybını, ilk talebinde DEVİR EDENE tazmin etmeyi ve ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir.
5. Taraflar iş bu protokol hükümlerine aykırı davranışları halinde 230.000,00 TL cezai şart ödemeyi beyan, kabul ve taahhüt ederler.
İşbu PROTOKOL 5 maddeden ibaret olup, taraflarca okunarak tam bir mutabakata varıl- dıktan sonra okunup 31/07/2010 tarihinde imzalanmıştır. ” denilmektedir.

Her ne kadar davalı taraf söz konusu protokol ve sözleşmeden işbu dava nedeniyle davadan haberdar olduklarından bahisle protokol ve sözleşme altındaki imza ile kaşeleri inkâr etmiş iseler de; aşamalarda bu yöndeki savunmalarından vazgeçmişler, savunmalarını cezai şart koşullarının oluş- madığı hususu üzerine kurmuşlardır.

– İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … karar nolu 02/04/2013 tarihli kesinleşmiş ilamının tetkikindenden; …A.Ş.’nin yukarıda sözü edilen 31/07/2010 tarihli Gayrimenkul Devir Protokolü kapsamında devir eden … Ltd. Şti’nin cirolayarak verdiği çeklerden 50.000,00 TL be- delli … nolu çeki İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe koyması üzerine takip borçlusu … Ltd. Şti. tara- fından … A.Ş. aleyhine açılan menfi tespit davasında mah- kemece ”Taraflar arasındaki protokolde devir eden …Ltd. Şti’nin cirolayarak verdiği çekler nedeniyle hukuki sorumsuzluk ilkesi benimsenmesine rağmen devir alan ..A.Ş.’nin sözleşmenin bu hükmünü ihlal ederek sözleşme ve protokol kapsamında verilen çeklerden biri olan 50.000,00 TL bedelli … nolu çeki İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden takibe koyduğu gerekçesiyle davacının davasının kabulüne, İİK 72/3 maddesi gereğince davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine” karar verilmiş, hüküm Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir.
Buna göre devir alan … A.Ş.’nin taraflar arasın- daki protokolünün 3 ve 4. maddelerine aykırı davrandığı, devir eden …Ltd. Şti lehine cezai şart koşullarının oluştuğu tespit edilmiştir.

Tahsili gereken cezai şart alacağının tespitine gelince;
Bilirkişi SMMM …tarafından hazırlanan raporda … A.Ş.’nin mali tablosuna göre şirket sermayesinin öz varlık içinde bir kısmını yitirdiği, 2012-2016 yıllarında zarar kaydettiği, sözleşmeyle kararlaştırılan ve davacı tarafça talep edilen 230.000,00 TL tutarındaki cezai şartın davalı şirketin ”ekonomik mahvına” sebebiyet vereceği sonucuna varılmakla TBK 182/son md gereğince cezai şart oranında takdiren % 75 oranında indirim yapılmış, neticeten (%25 oranında) 57.500,00 TL tutarında cezai şartın, sözleşmenin ihlal edildiği ( 50.000,00 TL lik çekin takibe konulduğu) 22/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili yönünde kısmen kabul kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-A-)Davacı …. A.Ş. tarafından davalı … Ltd. Şti aleyhine mahkememizde açılan ….Esas sayılı davanın KABULÜNE,
Davalı/borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava konusu 25.656,12 TL’lik borca vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4489 Sayılı Kanun ile değişik 2.md gereğince TC Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları dikkate alınarak % 13,75 oranında basit usulde ( 3095 S.K. Md 3.) temerrüt faizi uygulanmasına, Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlu- nun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine,

B- Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 1.752,57 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 438,14 TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 128,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.194,23 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,

C- Davacı tarafından sarf olunan ( 25,20 TL başvurma harcı + 438,14 TL peşin nispi harç + 3,80 TL vekalet harcından ibaret ) 467,14 TL harç ile ( 2.000,00 TL bilirkişi ücreti + 210,70 posta/ tebligat/müzekkereden ibaret ) 2.210,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
Davalı tarafça sarf olunan 18,00 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine

D- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av.Kan ve AAÜT gereğince takdir olunan 3.078,73 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,

2-) A- Davacı … Ltd. Şti tarafından davalı …A.Ş aleyhine Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan …Esas sayılı birleşen davanın kısmen kabulüne,
BK 179/1 ve 182/3 md.gereğince taraflar arasında imzalanan 31/07/2010 tarihli Gayrimenkul Devir Protokülünün ihlali nedeniyle tespit ve takdir olunan 57.500,00 TL cezai şartın protokolün ihlal edildiği 22/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin davacı talebinin reddine,

B- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 3.927,82 TL karar harcının mahkeme veznesine yatırılan 3.927,85 TL peşin harçtan mahsup edilerek Hazine’ye irat kaydına, bakiye 0,03 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

C- Davacı tarafından sarf olunan posta/tebligat/ müzekkereden ibaret 83,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 20,75 TL’si ile ( 25,20 TL başvuru harcı + 3.927,82 TL peşin nispi harç + 3,80 TL vekalet harcından ibaret ) toplam 3.956,82 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına, Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yü- rürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 6.675,00 TL vekalet ücretinin dava- lıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre yürürlükte bulu- nan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 16.300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı-birleşen davanın davalısı vekili ile davalı-birleşen davanın davacısı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/03/2018

Katip …

Hakim …