Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1039 E. 2018/492 K. 25.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2014/1039 Esas
KARAR NO : 2018/492

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2014
KARAR TARİHİ : 25/04/2018
K.YAZIM TARİHİ : 07/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalının müvekkilinden değişik tarihlerde iplik aldığını, en son almış olduğu 20/01/2014 tarihli 59.631 TL bedelli, 22.01.2014 tarihli 29.218,72 TL bedelli, 24.01.2014 tarihli 30.599,49 TL bedelli, 27.01.2014 tarihli 9.152,25 TL bedelli, 27.01.2014 tarihli 17.485,50 TL bedelli, 28.01.2014 tarihli 9.565,78 TL bedelli, 30./01.2014 tarihli 11.852,63 TL bedelli ve 03.02.2014 tarihli 9.178,56 TL bedelli faturalara ait borcunu ödemediğini, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takip yapıldığını, itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya karşı cevabında, davacı şirket ile müvekkili arasında cari hesap ticari ilişkisinden doğan borcunun bulunmadığını, müvekkilinin davalı şirketten alacaklı olup, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı alacağa dair yaptığı takip nedeniyle açılan itirazın iptali davasında taraflar arasındaki ticari ilişkiyi kanıtlamak üzere ticari defterlere dayanmış olup, defterler üzerinde yapılan incelemede, davacının ticari merkezinin Bursa’da olması sebebiyle yazılan talimatla yapılan bilirkişi incelemesinde, davacı şirketin defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapılmış olduğu, defterlerin lehine delil teşkil etme niteliğinin bulunduğu, defter kayıtları üzerinde yapılan in8celemede, davalı ile olan alışverişinin 2013 yılında başlamış olduğu, tarafların birbiri ile karşılıklı mal alış kayıtlarının bulunduğu, davacı firmanın ibraz etmiş olduğu sevk irsaliyelerinin bir kısmının teslim alan hanelerinde isim yazılı olmadığı, bir kısmında ise yazılı isimlerin okunaklı olmadığı, bir kısmında ise sadece araç plakası yazılı olduğu bu nedenle malların teslim edilip edilmediğinin belirlenemediği, davacının davalıya 2013 yılında 1.046.724,10 TL tutarında satış yaptığı, karşılığında 190,637,39 TL mal alışı, 862.924,95 TL tahsilatın olduğu neticede davacının 120.205,66 TL alacak kaydının bulunduğu, alınan avanslar hesabında 6.838,23 TL’lik avans kaydı nedeniyle 113.367,43 TL alacaklı olduğu belirlenmiştir.
Davalı vekili takibe konu olan borca ilişkin davacıya 127.645,25 TL tutarında senet verildiğini, beyan etmesi sebebiyle davalının ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, lehine delil olma özelliğini taşıdığı, defter kayıtlarına göre; 13.03.2014 takip tarihi itibariyle davalı şirketin davacı şirketten 7.895,17 TL tutarında alacaklı olduğu belirlenmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf konusu tarafların karşılıklı olarak mal alım s atımından kaynaklı ticari ilişki nedeniyle düzenlenen faturalara ve bu faturaların içeriklerinin teslim konusunda olmayıp yapılan ihtilafın ödemeler konusunda olduğu anlaşılmıştır. Davacı davalı tarafından verildiği iddia edilen 127.645,25 TL bedelli senetlerin dava dışı … tarafından düzenlendiğini, bu nedenle bunun cari hesaba geçirilemeyeceğini, davacının ortağı olan …’in davalı şirkette pazarlamacı olarak çalıştığı dönemde, teminat senedi olarak düzenlenip davalıya verildiğini, davalı şirketin senetleri iade etmediğini, bu nedenle borca ilişkin ödeme belgesi sayılamayacağını iddia ederek davacı şirket yetkilisi tarafından davalı şirkete teminat amaçlı kişisel olarak verilip verilmediği, ihtilaf konusudur.
Davalı tarafından ticari defterlerinde kayıtlı senetlerin karşılığının davacı şirket alacağından mahsubu konusunda yapılan değerlendirmede, dava konusu olan senetlerin her birinin 11.750 TL bedelli olarak dava dışı … lehine keşideci Davacı … Ltd Şti tarafından düzenlendiği, tanzim tarihlerinin 06.01.2014 olup vadelerinin 30.07.2014, 30.08.2014, 30.09.2014 ve 30.10.2014 olduğu anlaşılmaktadır. Davacı bu senetlerin şahsi olarak müvekkili şirket yetkilisi tarafından teminat amaçlı davalı şirkete verildiği iddia edilmiş ise de, senedi düzenleyenin davacı şirket olduğu, keşideci olarak senetlerden sorumlu olduğu, senedin düzenlenme tarihi davacı şirketin kuruluş tarihinden sonra olması sebebiyle ,davacı şirket yetkilisinin şahsi olarak düzenlediği ispat edilememiştir. Söz konusu senetlerin davalı tarafından borç kaydedildiği anlaşılmakla bu durumda, alacağın davalı şirket hesabından mahsup edildiği, alacağın temlikinin borçlunun muvafakatına bağlı bulunmadığı bu durumda takip tarihi itibariyle davacının alacağı olmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 35,40 TL harcın, peşin alınan 25,20 TL başvurma harcı, 1.451,85 TL nispi harç olmak üzere toplam 1.477,05 TL’den mahsubu ile bakiye 1.441,65 TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 12.366,40 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davalının yapmış olduğu 38 TL posta müzekkere ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılıp kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/04/2018

Katip …

Hakim …