Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2023/45 E. 2023/56 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/45 Esas
KARAR NO : 2023/56

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2023
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
K.YAZILDIĞI TARİH : 22/02/2023

Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ile davalı tarafın 21/02/2020 tarihinde Franchise Sözleşmesi imzaladığını, 12 ay sonra davalı tarafın, Büyükçekmece … Noterliği’nce düzenlenen 02/02/2021 tarih …. yevmiye numaralı ihtarname ile Franchise Sözleşmesi’ni feshettiğini taraflarına bildirdiğini, davalı tarafın, sözleşmenin imza altına alındığı tarihten (21/02/2020) haksız fesih tarihine kadar (02/02/2021) işbu sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerine aykırı hareket ettiğini, sözleşme imzalandıktan sonra müvekkili tarafından …. …. hesabının reklam faaliyetleri için oluşturulmuş olup tamamıyla davalı tarafa teslim edildiğini, bu aşamadan sonra sayfa yönetimi ve reklam çalışmaları sorumluluğunun davalı … himayesine bırakıldığını, davalı şirketin yetkili temsilcisi olduğunu, ancak davalı taraf şirket yetkilisi …in reklam faaliyetlerinde yetersiz olmasının yanında son dönemlerde gerekli özeni de göstermediğini, bununla birlikte sık sık sosyal medya hesabının şifresini değiştirerek markayla alakalı gelen şikayet mesajlarını sildiğini, sözleşmeyi feshettikten sonra sayfadaki tüm paylaşımları sildiğini, davalı tarafın henüz franchise sözleşmesini feshetmemişken Büyükçekmece … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … d.iş delil tespiti bilirkişi raporunda yer alan yeni markası olan …’nin “….” … hesabında 25/01/2021 tarihinden itibaren paylaşım yaptığını, davalı tarafın … isimli markasını … konsepti ile devam ettirdiğini, davalı aleyhine delil tespiti dosyası ile inceleme yaptırıldığını ve haklılıklarının ortaya konduğunu, davalının sözleşmeyi feshetmesine rağmen … marka adını fişlerinde de kullanmaya devam ettiğini, müvekkilinin, uzun yıllardır güzellik sektöründe emek verdiğini, emeklerinin meyvelerini gerek piyasada bilinirliği gerekse güvenilirliği ile aldığını, ilerleyen süreçlerde müvekkilinin franchising yoluyla genişlemeye başladığını, …. Franchise’nin haksız bir şekilde kısa sürede feshedilmesinin müvekkilinin itibarını zedelediğini, bunun yanı sıra bu süreçte müvekkilinden Beykent bölgesi franchising isteyenlerin önüne geçip maddi olarak da müvekkilinin kayba uğradığını, davalı tarafın franchise alan olarak hiçbir hukuki sorumluluğunu layıkıyla yerine getirmediğini bildirerek davanın kabulüne, franchise sözleşmesinin haksız feshi sebebiyle sözleşmenin 15.10.maddesinde karalaştırılan cezai şartın şimdilik 1.000 TL’sinin haksız fesih tarihinden yahut dava tarihinden itibaren işleyecek olan ticari temerrüd faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, Franchise Sözleşmesi’nin haksız feshinden sonra sözleşmesinin 15.9.maddesinde kararlaştırılan şartlara aykırı davranarak müvekkilinin ürünlerini kullanmaya devam eden davalı için günlük olarak işletilecek tazminatın bilirkişi marifetiyle tespitinden sonra arttırılmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL’sinin haksız fesih tarihinden yahut dava tarihinden itibaren işleyecek olan ticari temerrüd faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, Franchise Sözleşmesi 10.12.maddesi gereğince kararlaştırılan aylık 4.000 TL tabela bedelinin bilirkişi marifetiyle tüm aylara ilişkin hesap yapıldıktan sonra arttırılması kaydıyla şimdilik 1.000 TL’sinin haksız fesih tarihinden yahut dava tarihinden itibaren işleyecek olan ticari temerrüd faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, müvekkilinin kişilik haklarının saldırıya uğraması ve ticari haklarına tecavüz edilmesi sebebiyle 10.000 TL manevi tazminatın haksız fesih veya dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, taraflar arasında akdedilmiş franchising sözleşmesinin haksız nedenle feshedildiğinden bahisle alacak talebine yöneliktir. Dava dilekçesi incelendiğinde davacının temel olarak bir sınai mülkiyet yahut bu mülkiyetin kullanımından kaynaklı bir uyuşmazlığa dayanmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığı doğuran hukuki ilişkinin franchising sözleşmesi olduğu, davacının marka hakkına ulaşıp ulaşmadığının değil, sözleşmenin haklı sebeple feshedilip edilmediğinin irdelenmesi gerektiği, bu itibarla ne sözleşmenin ne de uyuşmazlığın marka hakkına dayalı olarak kabul edilemeyeceği hukuki kanaatine ulaşılmıştır. Zira Yargıtay …. Hukuk Dairesi de benzer uyuşmazlıklarda aynı hususa dikkat çekmiştir.
“Dava, taraflar arasında aktedilen franchising sözleşmesinin feshi nedeniyle alacak ve tazminatın tahsili istemine ilişkin olup dava franchising alan tarafından açılmıştır. Davacı, 556 sayılı KHK’dan kaynaklanan uyuşmazlık nedeni ileri sürmemiş, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle franchising bedelinin, yapılan masrafların tazmini ve davalı şirketten cari hesap alacağının tahsilini istemiştir. Davacı tarafından bunların yanında davalı markasının değerinin, kalitesinin ve müşteri sayısının artırılması amacıyla yapılan harcamanın da talep edilmesi 556 sayılı KHK kapsamında tescilli bir sınai hakka dayalı uyuşmazlık niteliğinde de olmadığından, mahkemece işin esasına girilip uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözülmesi gerekirken ihtilafın 556 sayılı KHK kapsamında bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.”(Y.11. HD. 01/06/2016 T., 2016/6038 E., 2016/6035 K.)
“Dava, taraflar arasında aktedilen franchising sözleşmesinin feshi nedeniyle maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkin olup franchising alan tarafından açılmıştır. Davacı, 556 sayılı KHK’dan kaynaklanan bir hakkı olduğunu ileri sürmemiş, franchising sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle franchising bedelinin, demirbaş değer kaybının, yapılan masrafların, yoksun kalınan kârın, elde kalan ürün bedelinin, davalıya yapılan fazla ödemenin ve manevi tazminatın tahsilini istemiştir. Davacı tarafından bunların yanında davalı markasının değerinin, kalitesinin ve müşteri sayısının artırılması amacıyla yapılan harcamanın da talep edilmesi ve davalı adına tescilli markanın devrinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir istenilmesi 556 sayılı KHK kapsamında tescilli bir sınai hakka dayalı talep niteliğinde değildir. Bu durumda, mahkemece işin esasına girilip uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözülmesi gerekirken ihtilafın 556 sayılı KHK kapsamında bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.”(Y.11. HD. 11/01/2016 T., 2015/14146 E., 2016/78K.)
“Dava, Franchising Sözleşmesi’nin feshi nedeniyle, anılan sözleşmede kararlaştırılarak davalı tarafa ödenen ve fahiş olduğu iddia edilen 100.000.00 TL cayma bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Davanın bu niteliği itibariyle uyuşmazlıkta 556 sayılı KHK hükümlerinin uygulama olanağı bulunmayıp genel hükümler çerçevesinde çözümü gerektiği halde, mahkemece yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmediğinden, kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.”(Y.11. HD. 17/05/2013 T., 2013/7512 E., 2013/10247 K.)
Yukarıda yapılan tespitler ve anılan içtihatlar ışığında dosyada mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Dava dilekçesinin mahkememizin görevsizliği nedeniyle usulden reddine, talep halinde dosyanın görevli Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
2-6100 sayılı HMK’nun 20.maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
3-HMK’nın 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne gönderilmesine,
4-Harç, masraf ve vekalet ücretinin HMK’nun 323/1-ğ ve 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemesince değerlendirilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi.22/02/2023
Katip …
¸

Hakim …
¸