Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/57 E. 2022/238 K. 28.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/57 Esas
KARAR NO : 2022/238

DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 08/03/2022
KARAR TARİHİ : 28/10/2022
K.YAZILDIĞI TARİH : 31/10/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin ….. esas unsurunu ihtiva eden ibareler bakımından yurtdışında çok sayıda ülke nezdinde tescilli markaların sahibi olduğunu, Türkiye’deki faaliyetlerini de halihazırda tek satıcısı ve resmi distribütörü olan .. San. Ve Tic. Ltd. Şti.vasıtası ile sürdürdüğünü, müvekkilinin ….. ibareli markaların gerçek hak sahibi olduğunu, “…..” ibaresinin esas unsur olarak içeren dava konusu ..,..,..,… sayılı markaların, müvekkilinin bilgisi dışında, sicildeki boşluktan yararlanmak suretiyle davalı adına kötü niyetli şekilde tescil edildiğinin tespit edildiğini, davalının kötü niyetli “…..” ibareli dava konusu marka tescilleri ile bu marka tescillerinin Türkiye distribütörüne, dolayısıyla müvekkiline karşı kullanılması, müvekkilinin markadan kaynaklı haklarını ihlal ettiğini ve müvekkili aleyhine haksız rekabet oluşturduğunu, davalı yana ait dava konusu markaların SMK’nın 6/3.maddesi hükmü kapsamında hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğunu, davalı yanın kötüniyetli olduğu ve dava konusu markaların SMK 6/9.maddesi hükmü gereği hükmü kapsamında hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğunu, dava konusu …,..,… sayılı markaların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin kötü niyetli olmadığını, ülkesellik prensibinin somut olaya uygulanmak zorunda olduğunu, davacı adına yurt dışında tescilli markaların Türkiye’de bilinirliğinin ispatlanamadığını, davacının markalarının sırf yurtdışında tescilli olmasının davalının kötü niyetini ispata yeter olmadığını, müvekkilinin söz konusu markayı 2018 yılında tescil etmiş olup davacının distribütörlük sözleşmesi yaptığını iddia ettiği dava dışı …. isimli firma ile distribütörlük ilişkisi müvekkili şirketin 2018 yılında markayı tescil ettiği tarihten sonra yapıldığını, iddia edilen distribütörlük ilişkisinin 2018’den sonra başladığını, hal böyle olunca önceye dayalı olarak müvekkili şirketin hem kullanıma dayalı kazanılmış hakkının bulunduğunu, hem de ülkesellik prensibi dikkate alındığında Türkiye’de marka ihlali gerçekleştirilen firmanın asıl olarak davacının distribütörlük verdiği … isimli firma olduğunun açıkça görüldüğünü, davacının iddialarının ülkesellik prensibi gereğince reddi gerektiğini, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davalı tarafa ait markaların hükümsüzlüğü ve sicilden terkini talebine yöneliktir.
Mahkememizin ….. esas sayılı dosyanın tetkikinde; davacının …San.ve Tic. Ltd. Şti. , davalının ….. San.ve Tic. Ltd. Şti. olduğu, davanın; davalının, davacıya ait ..,..,..,… ve … tescil numaralı markalarından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin bulunup bulunmadığı, maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, oluştuysa miktarına ilişkin olduğu, dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz işbu dosyası ile yine mahkememizin ….. esas sayılı dosyası birlikte incelendiğinde; her iki davanın konusu yapılan marka tescil numarasının aynı olduğu, mahkememizin ….. esas sayılı dosyasının ..,..,..,… ve … sayılı markalarından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet talebine yönelik olduğu ve mahkememizde uyuşmazlığı konu dava için, hükümsüzlük kararının geçmişe etkili mahiyeti gereği bekletici mesele yapılma zorunluluğu, bekletici mesele yapılması durumunda verilecek kararın kesinleşmesinin alacağı zaman nazara alındığında davaların birlikte görülmesinin yargıda hedef süre ile amaçlanan yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesine uygun düşeceği kanaatiyle, dosyaların birleştirilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-İşbu dosyanın aradaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle mahkememize ait … esas sayılı dosya ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2- Yargılama işlemlerinin birleşen dosya üzerinden DEVAMINA,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Harç, masraf ücreti, vekalet tayin ve takdirinin asıl davada nihai kararla değerlendirilmesine,
Birleşen dosyada esas hakkında verilecek karar ile birlikte yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/10/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸