Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/4
KARAR NO : 2023/90
DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 03/01/2022
KARAR TARİHİ : 22/03/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/04/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkil … Taşımacılık A.Ş. 2001 yılında uzun dönem araç kiralama hizmetleri amacıyla kurulduğunu, kuruluşundan bu yana uzun dönem araç kiralama, kurumsal filo kiralama, çevrimiçi ihale ile araç satışı faaliyetleri ile otomotiv sektöründe öncü bir firma olarak hizmet verdiğini, müvekkil şirketin ticaret unvanının asli ve esaslı unvanı olan “…” ibaresi aynı zamanda … tarihinden bu yana türk patent ve marka kurumu nezdinde … tescil numarası ile tescilli olduğunu, hem müvekkil şirket hem de davalı otomotiv sektöründe faaliyet göstermekte olup davalının bu sektörde “…” markasını kullanması nedeniyle halk tarafından davalı şirket ile müvekkil şirketin ilişkilendirilmesi, ve hatta karıştırılmasına yol açmak ihtimali bulunduğunu, davalı şirket … tarihinde müvekkil şirkete ait tescilli marka ile birebir aynı kelimeden oluşan “…” isimli markayı … tescil numarası ile …. Sınıfta yer alan mal ve hizmetlere ilişkin olarak tescil ettirdiğini, bu nedenle davanın kabulü ile; davalı … Otomotiv İnşaat Tic. Ltd. Şti. Adına tescilli “…” ibareli … tescil numaralı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkil şirketin ile davacının markaları işitsel olarak hafif bir benzerlikte olsa da, gerek kavramsal, gerek görsel, gerekse faaliyet konuları itibariyle birbirlerinden farklı olduğunu,. müvekkilin şirketin asli ticari faaliyeti lüks otomobil alım ve satımı (oto galericiliği) iken, davacı tarafın tek işi uzun dönem filo araç kiralama üzerine olduğunu, tarafların hitap ettikleri tüketici kitlesi bile farklı iken, müvekkil şirkete yönelik haksız kazanç ve iltibas iddiaları soyut yorum ve varsayımdan öteye gitmeyen, kötüniyetli iddialar olduğunu, hiçbir şekilde müvekkil şirketin iştigal konusu olmayan uzun dönem filo kiralama işi ile otomobil alım satımı arasında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunmadığını, haksız ve kötüniyetli davanın reddi ile yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin karşı taraf davacı aleyhine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacıya ait … ve davalıya ait … tescil numaralı kayıtlı markaların tescil belgeleri celp olunmuştur.
Dosya, davalıya ait … tescil numaralı markanın hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 07/10/2022 tarihli bilirkişi raporu ile, “Davacı şirket unvanının çekirdek unsurunu oluşturan “…” kelimesi ile davalı Markasının esas ve ayirtedici unsurunu – oluşturan “…” ibaresi “ayniyet derecesinde benzer” olup, sektörel açıdan taraf iş konularının benzerlik arz ettiğini, şirket ünvanının daha önceden tescil edilmiş olduğu tespit edildiğini, SMK m.6/6 ve 25/1 kapsamında hükümsüzlük şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine dair nihai hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu” hususlarını tespit ve rapor etmiştir.
Davalı vekili 10/10/2022 tarihli dilekçesi ile, Bilirkişi raporundaki aksi yöndeki görüşler soyut yorum ve varsayımdan öteye gitmeyen şahsi değerlendirmelerden ibaret olduğunu, raporda savunma ve delillerinin hiçbir şekilde dikkate alınmadığını ve değerlendirme konusu dahi yapılmadığını, rapor açıkça eksik ve hatalı olup, hüküm kurmaya elverişli olmadığını, bu nedenle haksız ve kötüniyetli davanın reddi ile yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili 21/10/2022 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporunda karşılaştırılan markaların bir bütün olarak bıraktıkları genel izlenime bakıldığında görsel, işitsel ve anlamsal açıdan taraf markaların yüksek düzeyde benzerlik içermesi nedeniyle tüketici zihninde yarattığı imaj nedeniyle taraf markalar arasında bağlantı kurulabileceği kanaatine varıldığını, tarafların faaliyet gösterdikleri alan düşünüldüğünde ortalama bir insanın bu iki işletme arasında bağlantı kurabileceği tespitini yaptığını, bu nedenle davanın kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya, SMK.6/6 kapsamında davacı firmanın faaliyet konusu ile davalıya ait markanın tescilli olduğu emtia ve hizmetlerin kıyaslanmak suretiyle hükümsüzlük koşullarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişiye ek rapor alınması için tevdi edilmiş, bilirkişi 03/02/2023 tarihli ek raporu ile “Davacı şirket unvanının çekirdek unsurunu oluşturan “…” kelimesi ile hükümsüzlüğe konu Davalı markasının esas ve ayırtedici unsurunu oluşturan “…” ibaresi “ayniyet derecesinde benzer” olduğu, Sektörel açıdan Davacı şirketin iş konusunun dayanak marka tescili olan … Sınıf kapsamındaki “kara taşıtlarının kiralanması” hizmetleri ile aynı olduğu, SMK m.11/4 ile beraber değerlendirildiğinde, Davalı markası ile benzerlik arz ettiği, gerek şirket ünvanının daha önceden tescil edilmiş olması gerekse de SMK m.6/6 ve 25/1 kapsamında hükümsüzlük şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine dair nihai hukuki değerlendirme ve takdirin mahkemeye ait olduğu” hususlarını tespit ve rapor etmiştir.
Davacı vekili 14/02/2023 tarihli dilekçesi ile, bilirkişinin de vardığı kanaat neticesiyle, davalı şirket unvanı “…” ibaresiyle müvekkil şirketin çekirdek unsurunu oluşturan “…” kelimesi ayniyet derecesinde benzer olup, sektörel açıdan ortalama bir insanı yanıltacak biçimde olduğunu bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 16/02/2023 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi tarafından hazırlanan ek raporun, kök raporla aynı doğrultuda olduğunu, eksik incelemeye ve yanlış değerlendirmeye konu olan işbu bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, bilirkişi raporuna vaki itirazlarının kabulü hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve kötüniyetli davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalı adına kayıtlı markanın SMK m.6/1, m.6/5 ve m.6/6 maddeleri gereği hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
SMK’nun 25.md’si hükümsüzlük hallerini düzenlemektedir. Buna göre 5.md’deki mutlak red; ve 6.md’deki nisbi red sebepleri hükümsüzlük sebebidir.
SMK’nun 6/1 md’sine göre, tescil başvurusu yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırılma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyor ise doğrudan karıştırma ihtimali; eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırd ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırma ihtimalinden söz edilecektir.
SMK’nun 6/5 maddesine göre: “Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.”
Her ne kadar davacı tanınmışlık iddiasında bulunmuşsa da her somut olayda ayrıca bu iddiaya dayanan tarafın ispat yükümlülüğünde bulunduğu, bu iddiasını ispata yarayacak delillerini sunamadığı ve bu hususu ispatlayamadığı anlaşılmıştır.
SMK 6/6’ya göre ise “Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir”
Somut olayda davacının dayanak markasının “…” kelime unsurundan oluştuğu, davalı markasının ise “… + şekil” unsurlarını içerdiği, davacının ticaret unvanının çekirdek/asli unsurunu “…” ibaresinin oluşturduğu, unsurlar arasında yüksek düzeyde işitsel, görsel ve kavramsal benzerlik bulunduğu, davacı markasının …sınıfta tescilli olduğu davacı firmanın faaliyet alanlarında “3-Yurtiçi ve dışı kara, deniz nakliyatı yapmak, yurtiçi ve dışı turizm faaliyetlerinde bulunmak kara, hava ve denizyolları ile insan taşımacılığı yapmak… 5-Şoförlü yada şoförsüz olarak sahibi olduğu ya da başkalarından kiraladığı otomobil, otobüs, minibüs ve … gibi her türlü motorlu ya da motorsuz kara araçları ile yat, tekne, bot gibi her türlü deniz araçları ve her türlü hava taşıtlarını başkalarına kiraya vermek veya işletmek” bulunduğu, buna göre, davalı markasının tescilli olduğu “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için motorlu kara taşıtları(motorsikletler, mobilet dahil) ve bu taşıtlar için motorlar, kavramalar ve transmisyon bağlantıları, transmisyon kayışları ve zincirleri, dişliler, frenler, fren disk ve balataları, şasiler, kaportalar, süspansiyonlar, darbe emiciler, şanzımanlar, direksiyonlar, jantlar. Bisikletler ve bunların gövdeleri, gidonları, çamurlukları. Taşıt kasaları, damperli kasalar, traktör römorkları, koltuk kılıfları, araç örtüleri(aracın şeklini almış), güneşlikler. Sinyaller ve yön sinyalleri için kollar, taşıt camları için silecekler, silecek kolları. Taşıtlar için iç ve dış lastikler, tubles lastikler, lastik tamir takımları, taşıt lastikleri için yamalar, kaynak yamalar, taşıt lastikleri için supaplar. Taşıt camları, emniyetli taşıt camları, taşıt için dikiz aynaları ve yan aynalar. Patinaj zincirleri. Taşıtlar için portbagajlar, bisiklet ve kayak taşıyıcıları, seleler. Lastik şişirme pompaları. Taşıtlar için hırsız alarmları, kornalar. Yolcular için emniyet kemerleri, yastıklar.” hizmetleri yönünden davacı tescilli markası ve ticari faaliyet alanlarında benzer alıcı çevrelerine hitap etmeleri, benzer ihtiyaçları gidermeleri, birbirleri ile rekabet etme olanaklarının bulunması, birbirlerini tamamlama olanaklarının bulunması sebebiyle sınıfsal benzerliğin bulunduğunun kabulünün gerektiği anlaşıldığından söz konusu hizmetler yönünden davalı markasının kısmi hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan tüm gerekçelerle davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Davalıya ait … Tescil numaralı markanın tescilli olduğu …sınıfta: “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için motorlu kara taşıtları(motorsikletler, mobilet dahil) ve bu taşıtlar için motorlar, kavramalar ve transmisyon bağlantıları, transmisyon kayışları ve zincirleri, dişliler, frenler, fren disk ve balataları, şasiler, kaportalar, süspansiyonlar, darbe emiciler, şanzımanlar, direksiyonlar, jantlar. Bisikletler ve bunların gövdeleri, gidonları, çamurlukları. Taşıt kasaları, damperli kasalar, traktör römorkları, koltuk kılıfları, araç örtüleri(aracın şeklini almış), güneşlikler. Sinyaller ve yön sinyalleri için kollar, taşıt camları için silecekler, silecek kolları. Taşıtlar için iç ve dış lastikler, tubles lastikler, lastik tamir takımları, taşıt lastikleri için yamalar, kaynak yamalar, taşıt lastikleri için supaplar. Taşıt camları, emniyetli taşıt camları, taşıt için dikiz aynaları ve yan aynalar. Patinaj zincirleri. Taşıtlar için portbagajlar, bisiklet ve kayak taşıyıcıları, seleler. Lastik şişirme pompaları. Taşıtlar için hırsız alarmları, kornalar. Yolcular için emniyet kemerleri, yastıklar.” hizmet ve emtiaları yönünden KISMEN HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın, davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesine göre kabul edilen hükümsüzlük davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesine göre reddedilen hükümsüzlük davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ve 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 161,40 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 144,10 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.644,10 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve reddi oranında hesaplanan 822,05 TL’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır