Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/33 E. 2023/50 K. 17.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/33
KARAR NO : 2023/50

DAVA : Tasarım Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 14/02/2022
KARAR TARİHİ : 17/02/2023
K.YAZILDIĞI TARİH : 13/02/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tasarım Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkili şirketin ayakkabı, patik ve çeşitli tekstil ürünlerinin üretimini yapan bir ticaret şirketi olduğunu, üretimini yaptığı özgün tasarımlarını tescil ettirdiğini, … başvuru numarasıyla tescil edildiğini, bu başvurunun tasarımının tavşanı andıran bir patik ayakkabı tasarımı olduğunu, davalının ise … tescil numarasıyla kayıtlı tasarımın başvurucusu olduğunu, davalının anılan tescil numaralı tasarımına konu ürün incelendiğinde, müvekkilinin tasarımıyla bire bir aynı olup yenilik veya ayırt edicilik şartlarını sağlamadığını, davalı tarafın 2019 yılında yaptığı başvurusunu yaparken müvekkilinin yıllar önce tescil ettirdiği tasarımının birebir aynısını kullanmasının bir tesadüfün eseri olmadığını, zira davalının, müvekkilinin tescil başvurusundan sonra ve kendi tescil başvurusundan önce 2005, 2009, 2010 ve 2011 senelerinde işe girişleri gerçekleşerek uzun yıllar boyunca müvekkiline ait iş yerinde sigortalı bir şekilde çalıştığını, bu haliyle davalının tescil ettirdiği tasarımın yeni olmadığını bildiğinin açıkça ortada olduğunu, buna rağmen kötü niyetli bir şekilde müvekkilinin tasarımını tescil ettiren ve bu tescil belgesiyle müvekkilinin müşterilerine ticari itibarını zedeleyici mesajlar atan davalının kötü niyetli olduğuna şüphe olmadığını, SMK m.77/1 hükmünün yenilik kriterini haiz olmayan ve kötü niyetle başvurulan tasarımların hükümsüz kılınacağının düzenlendiğini, bu nedenle davalıya ait … tescil numarasıyla kayıtlı başvuruya konu tasarımın hükümsüzlüğüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, dava dilekçesinde müvekkilinin, davacı şirkette sigortalı olarak çalışan sıradan bir işçiymiş gibi tanıtılarak, davacı şirkette çalıştığı dönemde şirket adına tescilli bir tasarımı yıllar sonra kendi adına kötü niyetli tescil ettirdiği şeklinde asılsız bir iddiada bulunulduğunu, gelinen noktada davacının, müvekkiline ait olan ve hükümsüzlüğünü talep ettiği … numaralı tasarımının da yeni ve ayırt edici olduğunu esasen bildiğini, bu sebeple müvekkilinin tescilde kötü niyetli olduğunu ileri süren davacının, bizzat kendisi bu davayı açmakta kötü niyetli olduğunu ve amacı tedbir kararları alıp yargılama süresince müvekkilinin tasarımını kopyalayıp piyasada her türlü kullanarak, bu haksız rekabet oluşturacak iş ve işlemlerine karşı müvekkilini savunmasız bırakmak olduğunu, bu gerçekliğe ilişkin tanıklarının mevcut olduğunu, öte yandan SMK m.78/1’de tasarımın hükümsüzlüğünün “menfaati olanlar” tarafından istenebileceği düzenlendiğini, tasarımın hükümsüzlüğü davası menfaati olanlar, yani tasarım tescili sebebiyle zarara uğrayan veya uğrama tehlikesine maruz kalanlar tarafından açılabileceğini, davacının hükümsüzlük davası açmak ve tedbir talep etmek için aktif husumet ehliyeti ve hukuki yararı olmadığını, davacı şirketin İTO kaydında ve 19.10.2001 sayılı TTSG ilanında da faaliyet alanı “Şirket her türlü yünlü pamuklu suni ve sentetik tekstil ürünlerinin bebe patiği imalatını yapar patik imalatında kullanılan yardımcı malzeme ve ilk maddelerin alım satımını yapar.” şeklinde açıklandığını, yani davacının bebek patiği ağırlıklı çalıştığının kayıtlarda da vurgulandığını, ayrıca, davacı adına tescilli görünen … nolu tasarımın hükümsüz olduğunu, bu tasarım tescilinin koruma süresinin uzun yıllar önce sona erdiğini, SMK m. 69/6 uyarınca yenilenmeyen tasarımlara ilişkin tasarım hakkı, koruma süresinin bittiği tarihte sona erdiğini, davanın esası açısından açıklanması son derece önemli olan bir diğer hususun ise müvekkiline ait … sayılı tasarımın SMK’da öngörülen yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini haiz olduğunu, müvekkilinin öz abisi ve davacı şirket yetkilisi ….’ın ar-ge, tasarım ve üretime ilişkin yetkinliği olmadığından, hükümsüz … sayılı tasarım ile … sayılı tasarımın aynı olduğu ve ayırt edici olmadığı yönünde yersiz ve haksız bir iddiada bulunulduğunu, dolayısıyla bilcümle Müvekkiline ait … sayılı tasarım; ürün kimliği ve tasarım karakteri bakımından önceki … no.lu hükümsüz tasarımdan tamamen farklı olduğunu, … sayılı tasarım önceki tasarımdan yola çıkarak da yaratılmadığını, tasarımlar arasında bulunan farklar küçük ayrıntılar olmayıp, bilgilenmiş kullanıcılarının üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin ve derin farklılıklar yarattığını bu nedenle tasarımların aynı ya da benzer olarak algılanmalarının mümkün olmadığını, her iki tasarımın; ürün grubu, kullanıcı kitlesi, kullanım amacı, kullanım alanı, kullanım işlevi, malzeme, kumaş, doku, renk, sunum, süsleme, dikiş, nakış vs. farkları bir bütün olarak değerlendirildiğinde … nolu ayakkabı tasarımı ile … nolu patik tasarımı benzer amaçlı tasarımlar olarak asla kabul edilemeyeceğini, SMK’nın 56. Maddesinde öngörüldüğü gibi … nolu tasarım diğer tasarımla aynı yada benzer olmadığı gibi bu tasarımın daha önce kamuya da sunulmadığını, yani, bilcümle müvekkiline ait … nolu tasarım yenilik kriterini haiz olduğunun şüphesiz ve tartışma dışı olduğunu, müvekkiline ait … no.lu tasarımın önceki … nolu tasarıma kıyasla tamamen farklı ve yeni olup, her iki tasarım arasındaki farkların küçük ayrıntı olarak kabulünün mümkün olmadığını, bu halde yeni olduğu tespit edilen tasarımın devamla, ayırt edicilik niteliğine haiz olduğunun açıkça ortaya konulacağını, öte yandan, yine bebek tekstili sektörü kendisine has özellikleri sebebiyle bu sektörde ürünlere albeni ve sevimlilik kazandırmak için bilhassa hayvan figürleri sıklıkta kullanılmakta olduğunu ve bu durumun tasarımcısına yoğun seçenek özgürlüğü tanıdığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı ve davalı adına kayıtlı tasarım tescil belgeleri celp olunmuştur.
Dosya, davalıya ait … tescil numaralı tasarımın hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 10/11/2022 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; “Hükümsüzlüğü talep edilen … numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 18.12.2019 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı ve belirtilen nedenlerle hükümsüzlük şartlarının oluştuğu,” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.

Davalı vekili 27/11/2022 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporunda dava taraflarına ait ürünler, aynı ürün grubunda kabul edilerek değerlendirme yapıldığını ve her iki ürünün farklı segmentte/ürün grubunda olduğu göz ardı edildiğini, bu şekilde yapılan incelemeyle hatalı sonuca varıldığını, rapora bu yönden itiraz ettiklerini, raporda “Tasarımlar arasında bulunan farklar küçük ayrıntılarda olup tasarımlara ayırt edici nitelik kazandırmamakta tasarımlar benzer olarak algılanmaktadır.” sonucuna varıldığını, kağıt üzerinden yapılan bir incelemeyle böyle bir sonuca varılamayacağını, müvekkilinden birebir kopyalanmadığı sürece … nou tasarımın ne davacıda ne piyasada herhangi bir yerde bulunmasının olanaksız olduğunu, bilirkişiler tarafından yapılan incelmenin eksik ve hatalı değerlendirmelerin sonucu olduğunu, açıklanan nedenlerle rapora itiraz ederek yeni rapor alınmasını talep etmiştir.
Dava, davalı adına kayıtlı … tescil numaralı tasarımın hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
SMK’nun 56/4. Maddesine göre bir tasarımın aynısı tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce Dünya’nın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Yenilik tanımındaki küçük ayrıntının sınırları somut olaya göre farklılık göstermektedir. Aynı tasarımlardaki renk, malzeme veya boyutsal farklılıklar çoğu zaman tek başına bir ürünü farklılaştırmada yeterli olmadığından küçük ayrıntı olarak nitelendirilir. Zira bu özellikler tasarımın görünüm özellikleri açısından asli unsuru oluşturmamakta ve istisnai bazı durumlar haricinde tasarımın kimliğini etkilememektedir.
Yenilik incelenmesinde esas alınacak referans tarihi tescilli tasarımlar açısından başvuru ve rüçhan tarihidir. Yani SMK 56/4-a gereği tescilli tasarımın aynısı başvuru veya rüçhan tarihinden önce Dünya’nın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise söz konusu tescilli tasarım yeni kabul edilecektir.
Bir tasarımın ayırt edicilik özelliği ise SMK’nun 56/5 maddesinde belirlenmiştir. Buna göre bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Ayırt edicilik tasarımın koruna bilmesi için kıyaslanan tasarımlarla arasındaki farklılığın seviyesinin belirlenmesi için konulmuş bir kriterdir.
Kanunda yer alan “bilgilenmiş kullanıcı” özel bir bilgiye sahip olmadan markalar alanında markaları karşılaştırabilen ortalama tüketici kavramı ile ilgili sektörde teknik bilgiye sahip uzman arasındaki kişidir. Ayırt edici niteliğin belirlenmesinde tasarımların karşılaştırmasını yapacak bilgilenmiş kullanıcı üretici, satıcı, tasarımcı veya teknik uzman değildir. Sektörde bu tür tasarımların olduğunu bilen dikkatli ve deneyimli ürün kullanıcısıdır.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi de dikkate alınır. (SMK 56/6 mad.) tasarımcılar sektörel ve fonksiyonel bazda her zaman aynı derecede seçenek özgürlüğüne sahip değildir. Tasarımlarını yaparken belirli sınırlar içinde kalmaları gerekebilir. Bir tasarımcı ne kadar seçenek özgürlüğüne sahipse tasarımını o derece farklılaştırabilir.
Somut olayda, davalıya ait 18/12/2019 başvuru tarihli, … tescil numaralı tasarım ile davacıya ait 01/07/2005 başvuru tarihli … tescil numaralı tasarımların benzer biçim, oran ve yerleşimde olduğu, her iki tasarımda da ayak giriş boşluğunun büzgülü yapıda olduğu, üst yüzeylerinde arkası farklı renkte iki adet kulak yer aldığı, üst yüzeydeki göz ve ön ortada yer alan burunun yine aynı yerleşim, biçim ve oranda olduğu, burun kısımlarının yanlarının fitilli olduğu, tespit olunan bu yüksek düzeydeki benzerliklerin tasarımların bilgilenmiş kullanıcı nezdinde benzer olarak algılanmasına sebep olacak düzeyde bulunduğunun tespit edildiği ve davalı tasarımının tescil tarihi itibariyle yenilik niteliğine haiz olmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KABULÜ ile;
-Davalıya ait … tescil numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde sicilden terkinine,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın, davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 6.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 262,10 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 6.423,50 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/02/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸