Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/25 E. 2022/258 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/25 Esas
KARAR NO : 2022/258

DAVA : Tasarımdan Doğan Haklara Tecavüzün ve Haksız Rekabetin
Tespiti, Durdurulması ve Önlenmesi
DAVA TARİHİ : 03/02/2022
KARŞI DAVA : Tasarım Hükümsüzlüğü
KARŞI DAVA TARİHİ : 13/04/2022
KARAR TARİHİ : 16/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/12/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Tasarım davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili faaliyet alanı içerisinde çeşitli AR-GE çalışmaları yaptırtarak yeni ve tamamen özgün tasarımlar oluşturan ve oluşturduğu bu tasarımları adına tescil ettiren bir firma olduğunu, tespit isteyen şirket adına tescilli … (1) numaralı kek kalıbı tasarımlarının ayırt edilemeyecek kadar benzerleri olarak bilinen davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. Tarafından üretilerek davalı …( …) tarafından piyasaya sürüldüğü öğrenildiğini, davalı …tarafından üretilen müvekkilinin tasarımının taklidi olan ürünlerin davalı … tarafından https://www… isimli site ile yine https://… hesabında satışa çıkarıldığını, müvekkile ait tasarım ile davalıya ait ürün karşılaştırıldığında tasarımların genel itibariyle birebir aynı olduğu görüldüğünü, davalı yanın sadece … içerisinde küçük bir …. şekli eklendiğini, fakat işbu şeklin hiçbir önemi bulunmadığını, tasarımların genel itibariyle birebir aynı olduğunu, bu hususla birlikte karşı tarafın davaya onu fiilleri aynı zamanda TTK 54. vd maddeleri gereği haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili adına Türk Patent nezdinde tescilli … (1) numaralı tasarımdan doğan hakların 6769 Sayılı Kanun ve TTK’nun Haksız Rekabete ilişkin hükümleri uyarınca uyarınca tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, haksız tecavüzün önlenmesine ve bu suretle tecavüzün giderilmesine, tecavüz oluşturan ürünlerin üretildikleri, satıldıkları, piyasaya sunuldukları ve ticari amaçlarla bulunduruldukları yerlerde toplanmasını, bu ürünlere el konulması, yine bu ürünlerin görsellerinin yer aldığı ve tanıtımlarının yapıldığı broşür, katalog vs. tanıtım vasıtalarına el konulmasına, imhasına, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı …. vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin züccaciye satışı alanında faaliyet gösterdiğini, 2013 yılından bu yana mağazasında ve internet ortamında online olarak ürün satışı yaptığını, müvekkilinin satış yaptığı htpps://www… isimli instagram sayfasının bir milyonun üzerinde takipçisi bulunduğunu, müvekkilinin aynı zamanda www…. alan adıyla açmış olduğu internet sitesinde de online satış yapmakta olduğunu, davacının kendisine ait olduğu ürün ile müvekkilinin sattığı ürünün aynı olmadığını, müvekkilinin söz konusu ürünü imal etmediğini, bu ürünleri diğer davalı …. Şti.’den satın aldığını, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE KARŞI DAVA : Davalı …Limited Şirketi vekili tarihli cevap ve karşı dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin, madeni mutfak eşyaları ve temel ev gereçleri imalatı ile iştigal eden, ürettiği çok çeşitli ürünleri dünyanın birçok ülkesine ihraç eden saygın bir imalatçı olduğunu, görülmekte olan davada davacı tarafça; müvekkili tarafından üretilen dava konusu ürünün davacı şirkete ait … nolu tasarım tescili ile korunan tasarımlarla birebir aynı olması nedeni ile bu tasarım tescilini ihlal ettiği ve haksız rekabete sebep olduğu ileri sürüldüğünü, ürünler arası farklılıkların bilgilenmiş kullanıcı bakımından ayırt edicilik vasfı ise ancak bilirkişi incelemesi ile tespit edilecek bir husus olduğunu, ürünlerin bilgilenmiş kullanıcı kitlesi kulp tasarımları arasındaki farkı anlayabileceği gibi, en azından girintiler üzerinde davacının tasarımında hiç bulunmayan ve dava konusu ürününde kullanılan badem şekilli girintileri kolaylıkla fark edecek ve bu hali ile tasarımları birbirinden ayırt edecek dikkat seviyesine sahip olduğunu, tasarımların kıyaslanması için bizzat davacı tarafça dosyaya sunulan görsellerde bile bu badem şekilli girintilerin nihai olarak kalıptan çıkan kek üzerinde ayrı renklerde malzeme ve süslerle vurgulandığı görüldüğünü, bu nedenle bu ürünlerin bilgilenmiş kullanıcısının bu girintilerden çıkan kek tasarımının bu farklı unsurlarını hem algıladığı hem de farklı renklerle vurgulayarak sergilediği kabul edilmesi gerektiğini, davacı tarafa ait asıl davaya dayanak tasarım tesciline konu ürünün, davacı adına tescil başvurusu yapılmadan çok daha önce iç ve dış piyasada üçüncü kişilerde ticarileştirilerek kamuya sunulmuş ve tescil başvuru tarihi itibarı ile yenilik ve ayırt edicilik özelliğini yitirmiş bir ürün olduğunu, dava konusu … nolu tasarım tesciline ilişkin başvurunun davacı şirket adına 30.03.2020 tarihinde gerçekleştirildiğini ve TÜRKPATENT tarafından bu tarih itibarı ile tescil edilerek koruma altına alındığı anlaşıldığını, bu noktada yenilik ve ayırt edicilik bakımından yapılan açıklamalarda önceki tarihli referanslarda yer alan tasarımlar, dava konusu tasarımlarla bu tarih itibarı ile karşılaştırılacağını, davacıya ait tasarımın davacı tarafça ileri sürülen tasarım unsurlarının birebir aynısının, dava dışı …. firması tarafından ticarileştirilen “….” (….) isimli üründe davacının tasarım başvurusundan yıllar önce kullanıldığını, bu ürünün www… internet sitesinde 14.06.2017 tarihinden itibaren satışa sunulduğunu, Ayrıca aynı ürün, üretici …. firmasının www…com internet sitesinde halen tanıtılmakta olup, sitede ürün tanıtımı incelendiğinde bu ürünle ilgili olarak 31.03.2016 tarihinde bir kullanıcı yorumu yazıldığı görüldüğünü, aynı ürünün www… internet sitesinde en iyi 10 … kalıbı adlı tanıtım yazısında 16.08.2019 tarihinden itibaren tanıtıldığını, …. arama motorunda tarih kısıtlaması ile 03.02.2020 tarihinden önce indekslenen internet sayfaları üzerinde arama yapıldığında bu ürün görselinin 04.11.2019 tarihinde www….com internet sitesinde, 04.03.2018 tarihinde tanıtılarak kamuya sunulduğu, buna bezer onlarca internet sitesinde aynı tarihlein yer aldığını, karşı dava kapsamında davacı (karşı davalı) tarafa ait …. nolu tasarım tescilinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, asıl davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı (karşı davalı) tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
KARŞI DAVAYA CEVAP : Davacı-karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesi ile, davalı-karşı davacı tarafından tescil ettirdiği tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığını ve dolayısıyla yeni ve ayırt edici olmayan bir tasarım için tescil başvurusunda bulunulduğunun ikrar edildiğini, davalı taraf vekili tarafından bizzat ürünlerin aynı olduğunun kabul edildiğini, müvekkiline ait tasarımın yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğunu, dayanak gösterilen tasarım ile müvekkili tasarımı arasındaki tek ortak özelliğin tasarımların ön kısımlarının 16 parçadan oluşan kare biçimden olması olduğunu, bunun dışında herhangi bir ortak özelliği bulunmadığını, tasarımların tamamen birbirinden farklı olduğunu, davalı-karşı davacı tarafın iddialarının aksine müvekkiline ait tasarım ile davalı tasarımı arasında belirgin derecede benzerlik bulunduğunu, davalı tarafın ileri sürdüğü farklılıkların ufak tefek farklılıklar olduğunu, tasarımları birbirinden farklı kılmadığını, oysa ki karşı dava için dayanak gösterilen … tasarımının hem yapısal, hem de şekilsel açıdan müvekkili tasarımından oldukça farklı olduğunu, her iki tasarım arasında ortak özelliğin çok az olduğunu, tasarımların neredeyse birbirinden tamamen farklı olduğunu, davalı-karşı davacının hükümsüzlük talebinin de bu manada hukuki ve somut dayanaktan yoksun olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı adına tescilli marka sicil kayıtları celp olunmuştur.
Dosyanın delil tespiti amacıyla tensiben bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişilerin 17/02/2022 tarihli raporlarında; “Aleyhinde tespit istenen www… alan adlı web sitesi ile https://www… sayfasının “davalı” “….” tarafından işletildiği anlaşılmış, aleyhinde tespit istenen https://www… adresli web sitesinin dosya dışı “… Limited Şirketi” tarafından işletildiği görüldüğü, Aleyhinde tespit istenen www….com.tr alan adlı web sitesi, https://www… sayfası ve https://www…adresinde dava konusu tasarımına sahip kek kalıbı ürününün tanıtım ve satışının yapıldığı, Davacı tarafa ait …. numaralı tasarım tescil görselleri ile davalı tarafa ait tasarım görselleri ve görsellere ait ürünlerin dosya kapsamındaki numuneleri fiziki olarak incelenmiş olup, tasarım nitelikleri ve ilgili kanunda belirtilen hususlar çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucu, iki tasarımın da bilgilenmiş kullanıcı nezdinde farklı olarak algılandıkları ve ayırt edici niteliklere sahip olduğu” hususlarını tespit ettikleri görülmüştür.
Dosya, asıl dava yönünden, davacı adına tescilli …(1) no.lu tasarım tescilinden doğan haklarına davalının tecavüzü veya haksız rekabetinin olup olmadığı, men ve ref koşullarının oluşup oluşmadığı; karşı dava yönünden ise, davacı-karşı davalı adına tescilli …(1) tescil no.lu tasarımın tescil başvuru tarihi itibariyle yeni ve ayırt edici nitelikte olup olmadığı, hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 26/08/2022 havale tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; “ASIL DAVADA, Davacı / Karşı Davalı tarafa ait 30.03.2020 başvuru tarihli … numaralı tasarım tescil ile Davalı tarafa ait ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebep ile farklı olarak algılandıkları, Dolayısıyla, dosyanın mevcut delil durumu itibariyle, davalı kullanımının, davacıya ait …. numaralı tescilli tasarıma SMK 81/1 a uyarınca tecavüz niteliği arz etmediği, bağlantılı olarak Objektif iltibas koşullarının oluşmaması nedeniyle Haksız Rekabetin oluşmayacağı, KARŞI DAVADA, Davacı / Karşı Davalı tarafa ait … numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 30.03.2020 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olduğu, bu suretle …. no.lu tasarım açısından hükümsüzlük şartlarının mevcut olmadığı” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı-karşı davalı vekili 15/09/2022 havale tarihli dilekçesi ile, müvekkiline ait tasarım ile davalılara ait ürünün genel izlenim itibariyle benzerlik teşkil ettiğini, bilirkişilerce gerek kanuna gerekse Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına aykırı bir inceleme ve değerlendirme yapıldığını, yapılan teknik incelemenin eksik ve hatalı olduğunu, tasarımların benzerlik teşkil ettiğini, davalıların mezkur eylemlerinin haksız rekabet ve tasarım hakkına tecavüz oluşturduğunu, bilirkişi raporuna asıl davaya ilişkin olarak yapılan tespitlere itiraz ettiklerini, asıl davaya ilişkin olarak yapılan itirazları doğrultusunda yeni bir heyetten rapor alınmasın, aksi kanaatte olunacak ise itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili 14/09/2022 tarihli dilekçesi ile, karşı dava bakımından yapılan yenilik ve ayırt edicilik değerlendirmesinde bilirkişilerin delil olarak dayandıkları web sitelerinin arşiv kayıtlarını dosyaya aktardıklarını, karşı davanın konusuna ve kamu düzenini ilgilendiren niteliğine uygun olarak delilleri derli toplu bir şekilde araştırıp incelediklerini, toplanan delillerde yer alan tasarımların davacı tarafa ait tasarımla bilgilenmiş kullanıcı nezdinde taşıdığı benzerliklerin bilirkişilerce hukuka uygun bir şekilde değerlendirilmediğini, davacı tarafa ait kek kalıbı tasarımının …. şekillerden oluşturulduğunu, bunun dışında belirgin hiçbir tasarım özelliği içermeyen bir tasarım olduğunu, hükümsüzlük davasına dayanak gösterdikleri tasarımların da aynı şekilde kare şekilli gözeneklerden oluşturulduğunu ve bu gözeneklere iç bükey gözenekler eklendiğini, yani aslında bu tasarımlardaki gözeneklerin de iç içe geçmiş iki dörtgen şekilden oluştuğunu, raporun 13. sayfasının son paragrafı ile 14.sayfasının ilk paragrafında yapılan açıklamalardan da görüleceği gibi bu tasarımlar arasında bu gözeneklerin boyut ve konutr(açı) farklılıkları dışında hiçbir fark olmadığını, burada açıklanan farkların ise ürünlerin bilgilenmiş kullanıcı açısından da son kullanıcısı açısından da önemsiz detayları oluşturduğunu, bilirkişi raporunda ayırt edicilik incelemesinin bilgilenmiş kullanıcı gözü ile değil profesyonel görsel tasarımcı gözü ile yapıldığını, bu durumun raporu kanunun ayırt edicilik tanımına aykırı bir sonuca götürdüğünü, müvekkiline ait ürünlerde düzgün … şekilleri dışında düzgün bir geometrik şekil ihtiva etmeyen ve davacının tasarımlarında hiçbir şekilde yer almayan ek tasarım unsurları kullanıldığını ve bu tasarım unsurları ile birlikte müvekkilinin tasarımının davacı tasarımından farklılaştığını, müvekkilinin dava konusu tasarımlarının davacının tasarımından farklı olduğunu, karşı davaya dayanak düzgün geometrik şekillerden oluşan tasarımlar karşısında davacının yine iç içe geçmiş kare şekilli tasarımının ayırt edicilik vasfı taşımadığını ileri sürmenin kendi içerisinde çelişki doğurmadığını, bilirkişi raporunun karşı davaya ilişkin kısmına itibar edilmeksizin karşı davalarının kabulünü, aksi halde karşı dava bakımından itirazlarını karşılayacak şekilde yeni bir rapor alınmasını talep etmiştir.
Asıl davada dava, davalının, davacıya ait tasarımlardan doğan haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespiti, durdurulması ve önlenmesi; karşı davada dava, karşı davalıya ait tasarımın hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
Ana davada tasarım tecavüzü yönünden yapılan değerlendirmede;
SMK’nun 55.md’sine göre tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Burada kanun koyucu patent ve faydalı modelden farklı olarak fonksiyona değil, görünüme koruma bahsetmiştir. Bu nedenle tecavüz iddiaları da ürünün “görünümü” nazara alınarak değerlendirilmelidir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı gözünde oluşturduğu genel izlenim ile bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımların birlikte dikkate alınması gerekir. Kıyaslanan tasarımlar arasında sadece küçük ayrıntılarda farklılık varsa tasarımların aynı olduğu kabul edilir. Yine bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim ile herhangi bir tasarımın böyle bir kullanıcı üzerinde oluşturduğu genel izlenim arasında genel bir farklılık varsa tasarım ayırd edici niteliğe sahip demektir. Burada, tasarım alanında, özellikle dikkat edilmesi gereker husus korumanın, görünüm, şekil, doku ve ergonomi gibi özelliklere hasredilmesidir. Tasarım hakkı ürün ve eşyaların teknik işlevini değil, dış görünümünü konu etmektedir.
Somut olayda mahkememizce alınan 21/02/2022 tarihli ve 26/08/2022 tarihli iki ayrı raporda davacı yana ait ….sayılı tasarım tescili ile davalı yana ait ürünün kıyaslanmasında; tasarımların genel geometrik oranları, sap biçimleri ve yüzey üzerinde yer alan gözlerin yüzey özellikleri itibariyle farklılaştığı, kalıpların içlerinde yer alan gözlerin iç yüzeylerinin farklı olduğu, ayrıca davacı tasarımında yer alan kulp eliptik yapıda iken davalı ürününde düz olduğu ve tasarımların bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklı olarak algılandıkları, tecavüz ve haksız rekabet koşullarının oluşmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Karşı dava yönünden yapılan değerlendirmede ise;
SMK’nun 56/4. Maddesine göre bir tasarımın aynısı tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce Dünya’nın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Yenilik tanımındaki küçük ayrıntının sınırları somut olaya göre farklılık göstermektedir. Aynı tasarımlardaki renk, malzeme veya boyutsal farklılıklar çoğu zaman tek başına bir ürünü farklılaştırmada yeterli olmadığından küçük ayrıntı olarak nitelendirilir. Zira bu özellikler tasarımın görünüm özellikleri açısından asli unsuru oluşturmamakta ve istisnai bazı durumlar haricinde tasarımın kimliğini etkilememektedir.
Yenilik incelenmesinde esas alınacak referans tarihi tescilli tasarımlar açısından başvuru ve rüçhan tarihidir. Yani SMK 56/4-a gereği tescilli tasarımın aynısı başvuru veya rüçhan tarihinden önce Dünya’nın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise söz konusu tescilli tasarım yeni kabul edilecektir.
Bir tasarımın ayırt edicilik özelliği ise SMK’nun 56/5 maddesinde belirlenmiştir. Buna göre bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Ayırt edicilik tasarımın koruna bilmesi için kıyaslanan tasarımlarla arasındaki farklılığın seviyesinin belirlenmesi için konulmuş bir kriterdir.
Kanunda yer alan “bilgilenmiş kullanıcı” özel bir bilgiye sahip olmadan markalar alanında markaları karşılaştırabilen ortalama tüketici kavramı ile ilgili sektörde teknik bilgiye sahip uzman arasındaki kişidir. Ayırt edici niteliğin belirlenmesinde tasarımların karşılaştırmasını yapacak bilgilenmiş kullanıcı üretici, satıcı, tasarımcı veya teknik uzman değildir. Sektörde bu tür tasarımların olduğunu bilen dikkatli ve deneyimli ürün kullanıcısıdır.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi de dikkate alınır. (SMK 56/6 mad.) tasarımcılar sektörel ve fonksiyonel bazda her zaman aynı derecede seçenek özgürlüğüne sahip değildir. Tasarımlarını yaparken belirli sınırlar içinde kalmaları gerekebilir. Bir tasarımcı ne kadar seçenek özgürlüğüne sahipse tasarımını o derece farklılaştırabilir.
Karşı davaya konu tasarımların yukarıda anılı ilkeler çerçevesinde yapılan değerlendirmesinde;
Dosyaya yenilik kırıcı olarak sunulan ürünler ile davacı-karşı davalıya ait tasarım tescilinin genel geometrik oranları, sap biçimleri ve yüzey üzerinde yer alan gözlerin yüzey özellikleri itibarıyla farklılaştıkları ve bilgilenmiş kullanıcı nezdinde farklı olarak algılandıkları, bilirkişi heyetince res’en yapılan araştırma neticesi ile de karşı davaya konu tasarımın yenilik özelliğini ortadan kaldıracak başka bir tasarıma ulaşılamadığı, bu itibarla hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm bu nedenlerle asıl davanın ve karşı davanın ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Asıl davanın ve karşı davanın ayrı ayrı REDDİNE,
2-Asıl dava ve karşı dava yönünden, harçlar peşin alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Asıl dava yönünden, davalılar kendilerini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Karşı dava yönünden, davalı/karşı davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 15.0000,00 TL vekalet ücretinin, davacı/karşı davalıdan alınarak, davalı/karşı davacıya verilmesine,
5-Asıl davada ve karşı davada taraflarca yapılan yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına,
6-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/11/2022
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır