Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/201 E. 2023/99 K. 24.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/201 Esas
KARAR NO : 2023/99

DAVA : Kullanılmama Nedeniyle Kısmen İptal
DAVA TARİHİ : 06/09/2022
KARAR TARİHİ : 24/03/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/04/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Kullanılmama Nedeniyle Kısmen İptal davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin soyadıyla özdeş “…” ibareli markasını TPMK nezdinde 33.sınıfta yazılı “Alkollü içecekler (biralar hariç): Şaraplar, rakılar, viskiler, likörler, alkol içeren kokteyller.” emtialar yönünden tescilini almak istediğini, ancak davalının adına tescilli ve ayırt edilemeyecek derecede benzer markanın 33.sınıfta kurum nezdinde hali hazırda tescilli olması sebebiyle bu işlemi gerçekleştiremediğini, müvekkilinin bu konuda uzman görüşü dahi aldığını, davalıya ait markanın otomotive lojistik alanında kullanıldığını, 33.sınıfta kullanmadığını, açıklanan nedenlerle, davalı … ait … kod numaralı “…” ibareli markanın Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğ’in 33. Sınıfında yer alan emtialar bakımından tescil tarihinden itibaren beş yıl boyunca kesintisiz veya ciddi anlamda bir kullanımı olmaması sebebiyle iptaline ve sicilden terkinine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı … yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı … huzurda bulunan davayı açmakta hukuki yarının olmadığını, müvekkilinin Sirkeci’de 5 yıldızlı otel inşa etmekte olduğunu, markasını otel işletmesindeki lokanta ve içecek kısmında kullanılacağını, müvekkili olan şirketin Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden birisi olduğunu, davacının benzerlik iddialarının yerinde olmadığını, davacı … müvekkilinin en az 5 yıldır ilgili olduğu mal veya hizmetler bakımından markayı ciddi bir şekilde kullanmadığını iddia ve ispatının elzem olduğunu, bu nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı … üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davalı adına kayıtlı marka tescil belgeleri celp olunmuştur.
Dosya, davalıya ait … tescil numaralı markanın 33.sınıf yönünden kısmen kullanılmama nedeniyle iptal koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 21/02/2023 havale tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; “Davalı … … kod numaralı “…” ibareli markanın iptali talep olunan Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğ’in 33. Sınıfında yer alan “Alkollü içecekler (biralar hariç).” emtiaları bakımından ciddi ve kesintisiz olarak kullandığının dosyadan ve yerinde yapılan incelemeden anlaşılamadığı, bu halde dava konusu markanın ilgili emtialar bakımından iptali şartlarının oluştuğunun değerlendirilebileceği” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davalı vekili 03/03/2023 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi heyetince davacı tarafın huzurda görülen davayı açmakta hukuki yararının olup olmadığının gözetilmeden rapor hazırlandığını, müvekkilinin uzun yıllardan beridir Türkiye’de faaliyette bulunduğunu ve bu faaliyetler neticesinde tanınmışlık kazandığını, halihazırda ilgili markanın müvekkili aleyhinde iptal olsa dahi aynı markanın davacı tarafça aynı isimle kullanımının mümkün olmadığını, bilirkişi heyetince bu durumun göz ardı edildiğini, bilirkişi heyetince yeterli bir inceleme yapılmadan hazırlanan rapordaki davaya konu markayı dava konusu emtialarda kullanılmadığına ilişkin beyanlara katılmadıklarını, davacının soyut benzerlik gerekçesinin yerinde olmadığını, açıklanan nedenlerle, dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine sevki ile itirazları doğrultusunda yeniden rapor alınmasını talep etmişti.
Dava, davalıya ait … tescil numaralı markanın 33.sınıftaki “Alkollü içecekler (biralar hariç): Şaraplar, rakılar, viskiler, likörler, alkol içeren kokteyller.” emtiaları yönünden kullanılmama nedeniyle iptali talebine yöneliktir.
Kanun koyucu davayı açabilecek, yani davacı olabilecek kişiler için “ilgili kişiler” tanımını kullanmıştır. Hukuki yarar tespit edilirken “ilgili kişi” kavramına ticari rakiplerin de girdiğinin kabulü gerekir. Somut olayda tarafların aynı sınıflar bakımından ticari faaliyette bulunuyor olmaları, davacının hukuki yararının varlığını kabule yeterlidir. “Tescil tarihinden itibaren doğan tekel hakkı, marka sahibine, markanın üçüncü kişiler tarafından markaya tecavüzü engelleme ve markanın kullanımını yasaklama imkanı sağlamaktadır. Fakat, marka sahipleri tarafından kullanılmayan, ancak diğer … marka hakkı sahiplerine tekel hakkı tanımaya devam eden ve üçüncü şahısların kullanımına kapatılan markaların ölçüsüz artışı, marka sicilini gereksiz yere şişirecektir. Şüphesiz bu durum aynı veya benzer mal veya hizmetler için, aynı veya benzeri işaretleri tescil ettirmek isteyen diğer işletme sahipleri için ticari alanda özgürlüğü sınırlayıcı bir durum teşkil edecektir. Bu bağlamda markanın kullanılmaması nedeniyle iptal edilmesinde kamu yararı da vardır.” (Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, 2004, s.423)
Bu nedenle davalının hukuki yarar bulunmadığı yönündeki itirazlarının kabulü yoluna gidilmemiştir.
SMK’nun markanın kullanım külfetine ilişkin 9. Maddesi hem geçmişte tescil edilen markalar için hemde gelecekte tescil edilecek markalar için kullanma külfeti getirmiştir. Dolayısıyla davalıya ait markada kullanma külfeti altındadır. Markanın kullanımının SMK’nun 7. Maddesinin ikinci fırkasının a,b.c bentlerinde ön görülen modelde olmak üzere anılan maddenin 3. Fırkası ile 9. Maddenin 2. Ve 3. Fıkrasında açıklandığı şekilde gerçekleşmesi gerekmektedir.
İptali istenen markanın kullanımının söz konusu markanın tescil edildiği mal ve hizmetler için pazar yaratmak yahut mevcut pazarı korumak amacıyla temel işlemine uygun olarak anılan ürünlerin ve hizmetlerin menşeini garanti edecek şekilde gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu kullanımın markanın tüketiciye yahut son kullanıcıya ürün veya hizmetin menşeini bu ürün yada hizmetin diğer kaynaklardan gelenlerden ayırt etmesine izin verecek ve karıştırmaya mahal vermeyecek biçimde yalnızca ilgili teşebbüs nezdinde değil piyasaya ulaşacak ve belirli müşteri çevresi yaratacak şekilde ciddi olarak gerçekleşmelidir. Doğal afetler, savaş, ağır bir ekonomik buhran, ambargo, ithalat kısıtlamaları gibi durumlar markanın kullanılmaması için haklı bir neden olabilir ancak somut olayda davalının böyle bir iddia ve beyanı bulunmamaktadır.
Olumsuz vakıaların ispatının davacıya düşmemesine ilişkin genel hukuk ilkesi uyarınca yargılama konusu markayı tescilli olduğu sınıflarda kullandığını ispat yükü davalıdadır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/5260 Esas, 2020/3381 Karar, 01/07/2020 Tarih) Bir markayı kullanan ve ileride kullanmama sebebine dayalı iptal tehdidi ile karşılaşmak istemeyen basiretli tacir gibi hareket etmesi gerekli olan davalının kullanıma ilişkin kanıtları özenle saklaması gerekmektedir. Markanın iptal müeyyidesinden kurtulabilmesi için tescil edildiği her bir emtia için bağımsız olarak ayrı ayrı kullanılması gerekir. Buna göre bir markanın bir ürün için kullanımının diğer bir ürün için kullanım sayılmaz.
Davalının sunmuş olduğu deliller üzerinde yapılan bilirkişi incelemesine göre davaya konu markanın tescilli olduğu 33. Sınıftaki “Alkollü içecekler (biralar hariç): Şaraplar, rakılar, viskiler, likörler, alkol içeren kokteyller.” emtialarda yukarıda anılı ilkeler çerçevesinde ciddi ve kesintisiz bir kullanımın isatlanamadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE,
-Davalıya ait … tescil numaralı markanın tescilli olduğu 33. Sınıf yönünden KISMEN KULLANILMAMA nedeniyle iptaline, karar kesinleştiğinde iptal edilen sınıf yönünden sicilden terkinine,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç, 4.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 188,00 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 4.349,40 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/03/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸