Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/15 E. 2022/284 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/15
KARAR NO : 2022/284

DAVA : Markadan Doğan Haklara Tecavüzün Tespiti, Men’i ve Manevi
Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/01/2022
KARAR TARİHİ : 07/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/01/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka’dan Doğan Haklara Tecavüzün Tespiti, Men’i ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili …..’in, ….., ….., ….., ….., ….., ….., …..numaralı “…..”, “…..” ibareli çok sayıda markanın sahibi olduğunu, müvekkilinin sahip olduğu markaları, … SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ aracılığı ile kullanmakta olduğunu, Etiler ve Taksim ilçelerinde bu marka ile işletmelerin var olduğunu, müvekkilinin ayrıca https://www….. ismiyle web sitesinin de bulunmakta olduğunu, yine …, …, …. hesaplarında da çok sayıda takipçisinin var olduğunu, karşı tarafın müvekkilinin markasının aynısını/benzerini restoran tabelasında, menüsünde, sosyal medya hesaplarında, web sitesinde kullanmakta olduğunu, karşı tarafın “…..” ibaresini/markasını ekli/eksiz işyeri isminde, internet ortamında, marka, hizmet, anahtar sözcük olarak kullanmasının müvekkiline zarar vermekte olduğunu, ilgili kullanımların müşteriler nezdinde karışıklığa neden olduğunu, karşı tarafın işyerinden alınan, satış ve sipariş/adisyon fişlerinde, menü, tabela, magnet gibi yerlerde “…..” ibaresinin yer almakta olduğunu, karşı tarafın, markasını 43. Sınıfta kullanmaya devam etmekte olduğunu, karşı tarafın, müvekkili ile aynı/benzer hizmeti leri sunmasının, müvekkilinin markadan doğan haklarının bilinçli şekilde ihlali anlamına gelmekte olduğunu, bu hususun Bakırköy ….. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin ….. değişik iş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ile de tespit edilmiş olduğunu iddia ederek markaya tecavüzün tespiti ve meni ile, 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, “…” ve “….” gibi kavramların ulusal düzeyde kullanılan kavramlar oldukları gibi, uluslararası alanda da sıkça ve her ülkede kullanılan beynelmilel kavramlar olduklarını, bu kavramaların, gerçek kişiler değil, ülkelerin dahi tekelinde olmayan, olması da olanaklı olmayan kavramlar olduklarını, müvekkili olan şirketin Uşak’ta faaliyet gösteren ve unvanı “…..” olan işletmesinin/unvanının/markasının “…..” ile karıştırılmasının olanaklı olmadığını, somut olaya benzer olaylara ilişkin olan, Yargıtay …. Hukuk Dairesinin “… Esas, 09.05.2017 Tarih ve … Karar” ve “… Esas, 27.02.2020 Tarih ve …. Karar” sayılı kararlarında da, böyle durumlarda davanın ve/veya tespit talebinin reddine karar verilmesi gerektiği belirttiğini, bilirkişilerin kanıtları değerlendirmesi, olguları belirlemesi ve hukuki niteleme yapması ve kendisini mahkemenin yerine koyması sonucunu doğuracağını, somut olayda yetkili mahkemenin, müvekkili olan şirketin merkezinin bulunduğu Antalya Asliye (Fikri ve Sınaî Haklar) Hukuk Mahkemesi ya da “…..” nın bulunduğu Uşak Asliye (Fikri ve Sınaî Haklar) Hukuk Mahkemesi olduğundan yetki itirazında bulunduklarını, açıklanan nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Uşak Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası uyap üzerinden celp olunmuş, tetkikinde; müştekinin ….., şüphelinin …. olduğu, soruşturma sonucu, şüpheli hakkında atılı suçtan kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizin ….. değişik iş sayılı dosyası dosya arasına alınmış, tetkikinde; talep eden ….. ve …. Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafça karşı taraf …. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine delil tespiti talebinde bulunulduğu, tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda; “Tespit isteyen tarafın, 43. Sınıfta tescilli ….. başvuru numaralı “…..”. ….. başvuru numaralı ” …..” markası, ….. başvuru numaralı ” …..”, ….. başvuru numaralı ” …..”, ….. başvuru numaralı “…..”, 44. Sınıfa ….. başvuru numaralı ” …..” ve 29 / 30 / 32/ 43. Sınıflarda tescilli …..başvuru numaralı ” …..” markalarının sahibi olduğu, https://www….. alan adlı sitede ….. ibaresinin yer aldığı, bu ibarenin … uzantısı ile tamamlandığı, https://www….. alan adlı sitede ilk gönderinin 30.09.2020 tarihinde gönderildiği, toplam 102 ayrı gönderi yapıldığı, en son paylaşımın 07.11.2021 tarihine ait olduğu, hesap adının ….. olduğu, https://… html alan adlı sitede işletmeye ait logonun kullanıldığı, logoda ….. ibaresinin yer aldığı, https://www….. alan adlı yemek siparişi amaçlı sitede ….. ibaresinin yer aldığı, işletmenin faal olduğu, https://…. alan adlı yemek siparişi amaçlı sitede ….. ibaresinin yer aldığı, işletmenin faal olduğu, https://…. alan adlı restoran değerlendirme amaçlı sitede ….. ibaresinin yer aldığı, işletmenin faal olduğu, https://www….. alan adlı sitenin kullanılmadığı, giriş yapılmaya çalışıldığında başarılı olunamadığı ve https://www.urfamedeniyetlersofrasi.com/ internet linkinin hata verdiği, ….. aramasında işletme üzerinde de ….. ibaresi ve logonun kullanıldığı, aleyhinde tespit talep edilen tarafın iştigalinin “lokantacılık” olduğu, bu faaliyetin de Markaların Tescili Amacıyla Mal ve Hizmetlerin Uluslararası Sınıflandırmasına İlişkin Nis Anlaşması hükümlerine göre düzenlenen Nis Sınıflandırmasına göre 43. Sınıfta yer aldığı, dosyaya sunulan 18.10.2021 tarihli fiş üzerinde ….. isimli işletmenin işleteni olarak aleyhinde tespit talep olunan şirketin yer aldığı, aleyhinde tespit istenen tarafın ….. ibarelerini kullandığı, aleyhinde tespit istenen tarafça kullanılan ….. ibaresinin tespit isteyen tarafa ait tescilli 43. Sınıfta tescilli ….. başvuru numaralı “…..”, ….. başvuru numaralı “…..” markaları ile birebir aynı olduğu, ….. başvuru numaralı “anadolu hatay …..” markası, ….. başvuru numaralı ” ….. “, ….. başvuru numaralı “hatay …..”, 44. Sınıfa ….. başvuru numaralı ” …..” ve 29/30/32 / 43. sınıflarda tescilli …..başvuru numaralı …..” markaları ile de benzer olduğu, tüm unsurlar bir arada değerlendirildiğinde aleyhinde tespit istenen tarafça kullanılan “…..” ibaresinin halk tarafından tespit isteyen tarafa ait marka ile özdeşleştirilebileceği” hususlarını tespit ve rapor etmiştir.
Dosya, davalının, davacılardan …..’in sahibi, davacılardan …. San. Tic. Ltd. Şti.nin lisans alanı olduğu ” …..” esas unsurlu markalarından doğan haklarına tecavüzün bulunup bulunmadığı, bu tecavüz var ise sonuçlarının nasıl ortadan kaldırılacağı, manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 16/06/2022 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; “Davalı yanın tespit edilen kullanımlarının davacı yan ile tecavüz teĢkil eder mahiyette olduğunun değerlendirilebileceği, davalı yanın fiziken gerçekleştirildiği anlaşılan kullanımları ….. üzerinde olmakla birlikte, bu minvaldeki kullanımların ( tabela, broşür, ilan, kartvizit vs. ) fiziken kaldırılması / sonlandırılması; https://www….., https://www……., https://…., https://www….., https://…., https://…., https://…. şeklindeki alan adı, URL ve sosyal medya hesaplarına erişimin engellenmesi yolu ile markaya tecavüzün giderilebileceği, dosya münderecatında davalı yanın manevi zararını ortaya koyabilecek herhangi bir veri ve bilgi bulunmadığı, ilgili hususta takdir ve kanaat yalnızca mahkemeye ait olmak ile birlikte, arz edilen hususta heyetlerince herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılamadığı” hususlarında tespit ve raporlarını sundukları görülmüştür.
Dava, davalıların, davacılara ait markalardan doğan haklara tecavüzünün tespiti, men’i ve manevi tazminat talebine yöneliktir.
SMK’nun 6/1 md’sinde nisbi red nedeni olarak düzenlenen karıştırma ihtimali, aynı kanunun 7/1 md’sinde marka hakkına tecavüz hali olarak yer almaktadır. SMK’nun 6/1 md’sine göre, önceki marka ile tescil başvurusu yapılan marka aynı ya da benzer ise sınıflar da aynı ya da benzer ise bu başvuru itiraz üzerine red edilir. SMK’nun 25/1 md’si gereğince hem 5.md’de yazılı mutlak red nedenleri , hem de 6.md’de yazılı nisbi red nedenleri birer hükümsüzlük nedenidir. Marka koruma kapsamına ilişkin SMK’nun 7/1-b md’sine göre ise, marka sahibi “tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerde aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasını engelleyebilir ve bu durum aynı zamanda marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmektedir.
Somut olayda davacı adına tescilli markalar ile davalı kullanımlarında aynıyet taşıyan “…..” kelimesi ayırd edici unsur mahiyetindedir. Sofra kelimesi yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri yönünden tanımlayıcı, ayırdediciliği düşük ve zayıf bir ibare olarak kabul edilse dahi; …. kelimesinin aynı hizmet sınıfında zayıf bir ibare olarak kabul edilemeyeceği, “…..” şeklinde olan ibarenin ise ayırdediciliğinin bulunduğu, zayıf olmadığı, bu itibarla koruma kapsamının dar olarak yorumlanamayacağı knaaatine ulaşılmıştır. Davalı vekilinin, davaya dayanak markanın marka olarak kabul ve tescilin mümkün olmadığına dair aşamalardaki sair beyanları ve itirazları yönünden ise; SMK’nun 5.maddesi uyarınca mutlak red sebepleri ile tescili mümkün olmayan bir marka tescil edilmiş ise hükümsüzlüğüne karar verilinceye kadar geçerliliğini korur. Yani “tescil ile işaret hukuka aykırı olmasına rağmen, hak sahibine aksi ispatlanıncaya kadar geçerliliğini koruyan ve etkilerini doğuran yetkiler sunmaktadır.” (Paslı, Ali, Fikri Mülkiyet Hukukunda Hükümsüzlüğün Sonuçları, c.1 s.3) Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 11/10/2004 tarih, 2004/385 E., 2004/9524 K. sayılı kararında tescil işleminin hukuka aykırı olduğu yönünden savunma yapılmasına imkan tanımamış, bu hususun tartışılması için hükümsüzlük davası açılması gerektiği vurgulanmıştır. Yasaman c.II, s.1024 Marka Hakkına Tecavüz Davalarında Tescil İşleminin Hukuka Aykırılığı Savunması)
Tüm bu nedenler ile yargılamaya konu bir hükümsüzlük davası bulunmaması nedeni ile davalı vekilinin söz konusu savunmaları yalnızca “zayıf marka” yönünden irdelenmiş, mutlak red nedenleri itibarı ile değerlendirilmeye alınmamıştır.
Davacı markası ile davalı yanın markasal kullanımlarının asli ve ayırdedici unsurları olan “…..” kelime unsurlarının ayniyet içermediği ve sınıfsal ayniyet nedenleri ile taraf markalarının hitap ettiği, herhangi özel bir eğitim, uzmanlık ve dikkat seviyesi olmayan ortalama tüketici nezdinde, işletmeler arasında idari ve/veya ekonomik bağlantı kurma ihtimalini doğurduğu ve bu itibarla marka hakkına tecavüzün hukuki koşullarının oluştuğu kanaatine ulaşılmıştır.
İhlal edilen hakkın boyutu, kusurun derecesi ve tarafların mali durumları nazara alınarak 30.000,00 TL manevi tazminatın yeterli ve dengeleyici olacağı kanaatine ulaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan tüm gerekçelerle davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Davalının, davacılardan …..’in sahibi, diğer davacı … Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin lisans sahibi olduğu “…..” esas unsurlu markalardan doğan haklarına tecavüzün tespiti ile bu tecavüzün men’ine, davalı yana ait “…..” ibaresini havi tabela ve basılı evrakları kullanmasının men ve ref’ine,
– https://www….
– https://www…..
– https://….
– https://www….
– https://…
– https://….
– https://www……
-30.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
2-Alınması gereken 2.049,30 TL harçtan, davacı tarafça yatırılan 853,88 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.195,42 TL harcın, davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen tecavüzün tespiti talebine yönelik 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen manevi tazminat talebine yönelik 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen manevi tazminat talebine yönelik 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan 4.500,00 TL bilirkişi ücreti, 153,00 TL posta/tebligat masrafı ve Mahkememizin ….. Değişik İş sayılı dosyasında yapılan 1.289,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 5.942,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul/red oranına göre 3.565,20 TL.’sinin, davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-Davacılar tarafından yatırılan 853,88 TL peşin harç ve 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 934,58 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/12/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸