Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/127 E. 2023/98 K. 24.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/127 Esas
KARAR NO : 2023/98

DAVA : Haksız İhtiyati Tedbirden Kaynaklanan Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/05/2022
KARAR TARİHİ : 24/03/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/04/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Haksız İhtiyati Tedbirden Kaynaklanan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde ….. başvuru numarasıyla 29. ve 35. sınıflarda tescil ettirdiği “…..” ibareli markasıyla ilgili sektörde hizmet verdiğini, davalının, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü nezdinde “….” başlığı ile bir telif hakkı müracaatında bulunduğunu, ilgili kurum nezdinde yapılan başvurunun dayanağının Fikri ve Sanat Eserleri Kanunu olduğunu, ilgili ürünün bir eser niteliği taşımadığını, hak kurucu niteliği haiz olmadığını, davalının, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak elde ettiği ilim edebiyat eserlerine ilişkin kayıt-tescil belgesine dayanarak müvekkilinin aleyhine Bakırköy ….. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin …. D.İş sayılı dosyası ile tespit davası ikame ettiğini, anılan dava neticesinde yenilik unsuru söz konusu olmamasına rağmen haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bilirkişi raporu doğrultusunda tedbir kararı verildiğini, müvekkilinin anılan tedbir kararı nedeniyle müşterileri ve tedarikçileri nezdinde itibar kaybına uğradığını, büyük çaplı iş yaptığı kimselerin müvekkiliyle alışverişini durduğunu, bu durum neticesinde müvekkilinin çok ciddi maddi ve manevi zararlara uğradığını, müvekkilinin işyerinde gerçekleştirilen tespit işleminde ve akabinde İcra Dairesi kanalıyla tedbir kararının uygulanması için işyerine gelinmesiyle müvekkilinin itibar kaybına uğradığını, bu durumun müvekkilinin komşuları ve müşterileri nezdinde müvekkilini rencide ettiğini, bunun sonucu olarak müvekkilinin elem ve ızdırap duyduğunu, açıklanan nedenlerle, davalının, şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminat ile 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini, dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı … yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkiline ait “….” adlı ürünün piyasaya ilk kez müvekkili tarafından sürüldüğünü, davacının müvekkiline ait eser sahipliğinden doğan haklara tecavüz ve haksız rekabet eylemlerinde bulunduğunu, müvekkili tarafından, müvekkiline ait ürün konseptinin aynısının davacı tarafından izinsiz bir şekilde kullanıldığı ve piyasaya sunulduğu gerekçesiyle … D.İş sayılı dosyası ile davacının, müvekkilinin şirketinin telif haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan kullanımlarına ilişkin delillerin tespiti ve bu tespitin müspet sonuçlanması halinde üretip satışa sunduğu bu ürünlere el konulması amacıyla tedbir istemli bilirkişi marifetiyle tespit talep edildiğini, davalının müvekkilinin telif haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan haksız kullanımları keşif sonucunda mahkemeye sunulan bilirkişi raporu ile açıkça tevsik edildiğini, bilirkişi raporu doğrultusunda ihtiyati tedbir taleplerinin Mahkemece kabul edildiğini, davalı işyerine ihtiyati tedbir kararı uygulanmak üzere gidildiğini ancak işyerinde ürün bulunamadığını, davacının ürünlerin tüketiciye sunuş tarzı, paket tasarımı ve marka logosunu taklit ettiğini, müvekkili tarafından davacının haksız ve kötüniyetli kullanımlarından dolayı Bakırköy….. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ….. esas sayılı dosyası ile davacının, müvekkiline ait eser sahipliğinden doğan haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi talepli dava ikame edildiğini, davacının, müvekkiline ait ürünün eser niteliğinde olmadığı yönündeki iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının iş yerinde ürün bulunamadığından, davacının iddia ettiği üzere herhangi bir maddi zarar ve manevi zarara uğramadığını, zararın dayanağı olarak sunulabilen tek bir delilin olmadığını, davacının fiillerinin TTK m.55’te düzenlenen haksız rekabet hükümleri çerçevesinde “dürüstlük kuralına aykırı ticari uygulama” kapsamında olduğunu, açıklanan nedenlerle, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, aksi takdirde Bakırköy ….. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ….esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Bakırköy ….. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyası celp olunmuş, tetkikinde; talep eden …. tarafından, karşı taraf … Gıda aleyhine tespit ve tedbir talebinde bulunulduğu, tespit sonucu alınan bilirkişi raporu doğrultusunda mahkemece 21/01/2021 tarihinde davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile “Karşı tarafın adresinde bulunan ve davacı … ait ürünler ile benzerliği dolayısıyla haksız rekabet oluşturduğu 20/01/2021 tarihli bilirkişi raporu ile belirlenip görsellerine yer verilen ürünlere el konularak yediemine teslimine, söz konusu bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına” şeklinde karar verildiği, 24/06/2021 tarihli karar ile, HMK’nın 392/2 maddesinde öngörülen süre içerisinde tazminat davası açılmadığından tedbir kararının kaldırıldığı görülmüştür.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası uyap üzerinden celp olunmuş, tetkikinde; talep eden tarafça, Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …. değişik iş sayılı dosyasından verilen 21/01/2021 tarihli tedbir kararının infazına ilişkin 01/03/2021 tarihinde talepte bulunulduğu, tedbirin infazı amacıyla Küçükçekmece İcra Müdürlüklerine talimat yazıldığı görülmüştür.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … talimat sayılı dosyası uyap üzerinden celp olunmuş, tetkikinde; 08/03/2021 tarihinde ….’a ait mahalde Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararına konu ürünlerin mahalde bulunmadığının tespit edildiği görülmüştür.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasının bir sureti dosya arasına alınmış, tetkikinde; davacı … tarafından, davalı … – ….. aleyhine davalının, davacıya ait “….” adlı ürününden doğan haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti talebine yönelik dava açıldığı, yargılama sonunda 08/12/2021 tarih, … karar sayılı kararıyla, davacıya ait ürünün eser vasfında olmaması nedeniyle davacının davasının reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya, davalının, Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …. değişik iş sayılı dosyası kapsamında verilen tedbir kararının haksız olup olmadığı, bu tedbirden dolayı davacının maddi zararının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise miktarı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 27/01/2023 tarihli raporlarında; ihtilaf konusu ihtiyati tedbir kararının 06/04/2021 tarihinde kaldırıldığı, huzurda bulunan davanın davacısı olan … huzurda bulunan dava konusu ihtilafı 13/04/2022 tarihinde arabuluculuk başvuru konusu ettiği, arabuluculuk görüşmelerinde 13/05/2022 tarihinde anlaşmazlık ile son bulduğu, huzurda bulunan davanın 30/05/2022 tarihinde ikame edildiği, bu meyanda, huzurda bulunan davanın haksız tedbir sebebi ile maddi / manevi tazminat talep edebilmek adına yasa koyucu tarafından bildirilmiş olan süre içerisinde açılıp açılmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu, mahkeme nezdinde davacı … taleplerinin zamanında yapıldığı kanaatinin oluşması halinde Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden “ilgili davanın davacısı, huzurda bulunan davanın davalısı olan … davasına dayanak olarak göstermekte olduğu hususun “eser mahiyetinde olmadığı”, ilgili tarafa herhangi bir koruma sağlamayacağı ve ilgili davanın davalısı, huzurda bulunan davanın davacısı olan … haksız rekabet teşkil eden herhangi bir eyleminin bulunmadığı” tespit edildiği, dosya istinaf incelemesi gayesi ile Bölge Adliye Mahkemesine gönderildiği, heyetlerince yapılan incelemede de huzurda bulunan davanın davalısı olan … tedbir kararına dayanak teşkil eden “… isimi …. Kayıt-Tescil numaralı “ilim edebiyat eserlerine ilişkin kayıt-tescil belgesi”nde detayları yer verilen kaydın “bireysel karakter” “entellektüel yaratıcılık” gibi özelliklerinin bulunmadığı, sahibinin hususiyetini içeren bir sanat eseri olarak kabul edilemeyeceği” görüşlerine iştirak edildiği, ilgili ambalajın bir eser mahiyetinde kabul edilemeyeceği, bu çerçevede davalı … herhangi bir koruma sağlamayacağı, huzurda bulunan davanın davacısına ait işyerinde yapılan incelemede tespit edilen kullanımların davalı … ait herhangi bir hakkı ihlal ettiğinden bahsedilemeyeceği, davalı … ile haksız rekabete sebebiyet verir kullanımlar olduğunun değerlendirilemeyeceği, Mahkeme, tanzim edilmiş olan tedbir kararı ile “hak sahibi olmadığı” değerlendirilen huzurda bulunan davanın davalısı lehine huzurda bulunan davanın davacısının “ürünlerinin toplanması” kararı arz edildiği üzere 21.01.2021 tarihinde tanzim edildiği, tedbir uygulamasının 08.03.2021 tarihinde ifa edildiği (mahalde herhangi bir ürün tespit edilerek toplama işlemi gerçekleştirilmediği), 06.04.2022 tarihinde ise ilgili tedbirin kaldırıldığı, Mahkeme, tedbir uygulaması sırasında her ne kadar davacı … ait işyerinde tedbire konu ürüne rastlanmamış ise de; ilgili değişik iş dosyasının davacı … tarafından tespit işleminin uygulandığı sırada öğrenildiği, davacı … tarafından dosyanın haricen takip edildiği değerlendirilebileceği, bu meyanda, davacı … tanzim edilmiş olan 21.01.2021 tarihli tedbir kararını tedbirin ifa edilmesinden önce öğrendiği / bildiği değerlendirilebileceği, bu değerlendirmenin yapılmaması halinde dahi davacı … ilgili tedbir kararının tedbirin ifası sırasında 08.03.2021 tarihinde kati olarak öğrendiği değerlendirileceği, bu meyanda, davacı … en geç 08.03.2021, en erken 21.01.2021 tarihi ile tedbirin kaldırıldığı 06.04.2021 tarihi arasında “Mahkeme emri ile ticari faaliyete konu etmemesi” kararlaştırılmış olan ürünler bakımından davacı … ticari faaliyetlerinin sekteye uğradığı değerlendirilebileceği, bu çerçevede davacının ticari defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede; 21.01.2021 tarihinde zararda olduğu, ihtiyati tedbir kararının uygulandığı 08.03.2021 tarihinde ve bu tarihten itibaren, ihtiyati tedbir kararı uygulamasının kalktığı 06.04.2021 tarihine kadar olan dönemde çok düşük olmakla birlikte zarar etmediği, ancak, davacının ihtiyati tedbir kararının uygulandığı yaklaşık 1 aylık sürede ticari mal alışındaki azalışın tedbirden kaynaklandığı ve cirosunun da ticari mal alışına bağlı olarak artış gösterdiği varsayımı ile; tedbirden dolayı davacının maddi zararı 2.053,00 TL olarak hesap edilmiş olmakla birlikte, davacının ticari defter kayıtlarından hareketle varsayıma dayalı olarak yapılan hesaplamalar doğrultusunda nihai değerlendirme ve takdirin Mahkemeye ait olduğu, bu halde, herhangi bir eser sahibi olmadığı, davacı … karşı herhangi bir üstün hakkı bulunmadığı başından beri ortada olan davalı … talepleri ile tanzim edilmiş olan tedbir kararının haksız olduğu, bu çerçevede nihai değerlendirme ve takdir Mahkemeye ait olmak üzere, davacı … uğradığı 2.053,00 TL maddi zararın davalı … tarafından tazmini koşullarının oluştuğunun değerlendirebileceği, davacı … manevi tazminat talepleri bakımından takdir ve kanaatin yalnızca mahkemeye ait olduğu” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 13/02/2023 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporunda manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmediğini, takdiri mahkemeye bıraktıklarını, davalı tarafın, tedbir kararının, hacze gelindiği tarih itibariyle kalkmış olmasına rağmen hacze gelerek, müvekkilini rencide ettiğini, davalı tarafın, haciz esnasında müvekkilini müşteriler önünde aşağıladığını, hacze geldiğini çevrede bulunan dükkanlara duyurarak müvekkilinin itibarını zedelediğini, hiçbir yasal dayanak olmaksızın alınan tedbir kararı gereğince müvekkilinin elem ve üzüntü duyduğunu ve durumu müşterileri ile tedarikçilerine açıklamakta güçlük çektiğini, bilirkişi tarafından değerlendirilmeyip mahkemenin takdirine bırakılan 20.000,00 TL manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini, bilirkişi tarafından maddi tazminata ilişkin olarak bir aylık süre göz önüne alınarak hesaplama yapıldığını, bu hesaplamalar neticesinde maddi tazminata karar verilmesinin mahkemenin takdirinde olduğunu, bilirkişi tarafından rapor içerisinde HMK 397 hükmünde yer alan zamanaşımı hususu dile getirilmişse de taraflarınca ihtiyati tedbirden kaynaklanan tazminat talebinin bu süre içerisinde dava edildiğini, taraflarınca 20/04/2021 tarihinde Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası ile açılan davanın bu hususa ilişkin olduğunu, ilgili davada oluşan eksiklikler düzeltilerek işbu davanın ikame edildiğini, bu doğrultuda zamanaşımı hususunda bir eksiklik bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 13/02/2023 tarihli dilekçesi ile, …. değişik iş sayılı dosya kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararının fiilen uygulanmadığını, bu sebeple davacının maddi ve manevi zararının söz konusu olmadığını, davacının ticari defterleri üzerinde mevcut hesaplamaların tamamen soyut ve varsayımlar üzerinden olduğunu, hesaplamaların dava konusu ürün ile hangi noktadan bağdaştırıldığının raporda açık olmadığını, ayrıca raporda yer alan hesaplamalarda çelişkilerin mevcut olduğunu, bilirkişilerin, müvekkilinin hak sahibi olduğu ürünün niteliği ile ilgili olarak kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmamasına rağmen müvekkili ürününün eser niteliğine sahip olmadığı yönünde haksız bir değerlendirmede bulunduğunu, açıklanan nedenlerle, bilirkişi raporuna karşı itirazların kabulüne, raporun bu haliyle uyuşmazlığın çözümüne katkı sunmadığı ve karara esas alınmasının mümkün olmadığının kabulü ile itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla dosyanın, yeni bir bilirkişi heyetine tevdiine, davanın reddine, …. esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, haksız ihtiyati tedbir kararının uygulanmasından kaynaklanan tazminat talebine yöneliktir.
Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …. değişik iş sayılı dosyasında işbu dosyanın davalısı olan …. vekili tarafından talep eden sıfatıyla, karşı taraf (işbu davanın davacısı) …. Gıda firmasının işyerinde, müvekkiline ait eser sahipliğinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti yönünde delil tespiti yapılması talebinde bulunduğu; mahkemece talebin kabul edilerek mahallinde yapılan tespit sonucu 18/01/2021 tarihli bilirkişi raporunun düzenlendiği, rapor doğrultusunda mahkemece 21/01/2021 tarihinde davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verildiği, davalının 22/02/2021 tarihinde teminatı yatırarak tedbirini infazını istediği, HMK 397/1 gereğince 09/03/2021 tarihi itibariyle tedbirin kendiliğinden kalktığı, talep eden … Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden 01/03/2021 tarihinde tedbir kararının uygulanmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce talep doğrultusunda, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’ne talimat yazıldığı ve … talimat numarası ile 08/03/2021 tarihinde karşı … ….’ın “…Mahallesi … Sokak … Apartmanı, No:… Başakşehir/İstanbul” adresine gidildiği, karşı tarafın adresinde tedbir kararı verilen ürünlerin tespit edilemediği anlaşılmaktadır.
HMK’nun 399/1.maddesine göre “Lehine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf, ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu anda haksız olduğu anlaşılır yahut tedbir kararı kendiliğinden kalkar ya da itiraz üzerine kaldırılır ise haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararı tazminle yükümlüdür.”
Somut olayda 09/03/2021 tarihinde, tedbir kendiliğinden kalktığından madde kapsamında davacının haksız ihtiyati tedbirden doğan zararının tazminini talep hakkı bulunmaktadır. Davalı tedbirin uygulanmasından sonra esas hakkındaki davasını yasal sürede açmamış ve tedbire dayanak yaptığı ürünün eser vasfında olmadığı sunulan rapor ile anlaşılmıştır. Bu nedenle davalının tedbir talep ettiği anda hukuken FSEK çerçevesinde korunacak bir hakkının bulunmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Her ne kadar HMK 399/son maddesine göre bir yıllık zamanaşımı geçtikten sonra huzurdaki dava açılmış ise de, davalının cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunmadığı, mahkememizce süresinden sonra yapılan zamanaşımı itirazının nazara alınamayacağı anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle davalının kusurlu eylemi nedeniyle davacının zararına neden olduğu, ihtiyati tedbir kararının uygulandığı, bilirkişi raporunda tespit edilen 2.053,00 TL maddi tazminatın mahkememizce oluşa ve delillere uygun bulunduğu, haksız fiil nedeniyle davacının manevi zararının da oluştuğu anlaşılmakla tarafların mali durumları ile davalının kusurunun derecesi dikkate alınarak takdiren 10.000,00 TL manevi tazminatın yeterli ve dengeleyici olacağı kanaatine ulaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE,
-2053 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gereken 823,34 TL harçtan, peşin alınan 512,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 311,01 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2..maddesine göre kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden 2.053,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden 10.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/3.maddesine göre red edilen maddi tazminat talebi yönünden 2.053,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen manevi tazminat talebi yönünden 10.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yapılan 4.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 136,00 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 4.636,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve reddi oranında hesaplanan 1.396,94 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafça yatırılan 512,33 TL peşin harç ve 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 593,03 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/03/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸