Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/125 Esas
KARAR NO : 2023/55
DAVA : Tasarım Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 12/04/2021
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/03/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Tasarım Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili İstanbul …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasına tevzi olunan dava dilekçesi ile, davalı firma …’ın, …. tescil nolu tasarımı ile ilgili olarak bir görsel anlatım ve tarifname bulunmadığını, davalı firmanın, tasarım başvurusu yaparken sadece resim koyduğunu, davalının resmini koyarak başvuru yapıp tasarım tescil belgesi aldığını, karıştırma kabının yeni bir tasarım olmadığını, bu karıştırma kabının davalı firmaya ait özgün ve yeni bir tasarım olmadığını, davalı firmanın tescil ettirdiği bu tasarımın çok önceden yurt dışında da tescil edilmiş, koruma süresi çoktan bitmiş herkes tarafından bilinen harcı alem olmuş bir ürün olduğunu, linklerini verdikleri şirketlerin e ticaret sitelerinde 2016 yılından önceki satışları, Amerikan firmasının Amerika’da 1994 yılında aldığı tescil belgesi birlikte değerlendirildiğinde davalı firmanın tasarımının yenilik özelliğinin bulunmadığı açıkça görülmekte olduğunu, tüm dünyada ve ülkemizde yıllardır kullanılan bir ürünü yeni gibi tescil ettirmeye çalışmanın ancak kötü niyetle açıklanabileceğini, açıklanan nedenlerle, davalı firmaya ait 17/03/2016 tarih ve … tescil numarası ile kayıtlı karıştırma kabına ilişkin tasarım tescilinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili şirketin, tasarımcısı olduğu dava konusu kapaklı karıştırma kabına ilişkin endüstriyel tasarımlarının tescil edilmesi için Türk Marka ve Patent Kurumu’na usulüne uygun ve eksiksiz olarak başvuru yaptığını ve işbu başvurusunun 17/03/2016 tarih ve … tescil numarasıyla kurum tarafından onaylanarak tasarımı tescil edildiğini, endüstriyel tasarım başvurusu yapılırken görsel anlatım ve tarifname bulunmasının bir zorunluluk olmadığını, bu kapsamda, davacı tarafça dava dilekçesi içeriğinde, müvekkilinin tescil edilen başvurusu kapsamında bir görsel anlatım ve tarifnamenin bulunmadığı yönündeki beyanlarının hukuki hiçbir karşılığı bulunmadığı gibi haksız ve mesnetsiz işbu davaya meşruiyet zemini kazandırma çabasının umutsuz bir örneği olmaktan da ileri gidebilme kabiliyetini haiz olmadığını, gerçekten de müvekkilinin tescilli tasarımının, Sinai Mülkiyet Kanunu’nun ilgili hükümleri ve diğer mevzuat hükümleri uyarınca ayırt ediciliği sağlayan yepyeni bir tasarım olduğunu ve bu kapsamda değerlendirilerek tescil edildiğini ve koruma altına davacı ….ın, müvekkiline ait tasarımın 1994 tarihinde ABD ülkesinde tescil edildiğini iddia ederek dilekçe ekine koymuş olduğunu, “….” numaralı tasarıma ait “….” başlıklı İngilizce dilinde evrak ve işbu evrakın devamı olan ancak davacı tarafça dosyaya sunulmayan orijinal hali incelendiğinde, müvekkilinin ürünü ile aynı olduğu iddia edilen işbu tasarımın, müvekkili ürünü ile kapak kısmının olması gereken …. şekil haricinde hiçbir şekilde benzerliğinin bulunmadığını, ürüne ait tarifname incelendiğinde, ürünün kase kısmında tutmayı kolaylaştıran çentikli bir tasarıma sahip olduğunu ve bu suretle kullanıcılara kaseyi daha rahat tutabilme imkanı vaadettiğini, bu suretle de müvekkiline ait üründen bambaşka özelliklere ve tasarıma sahip bir ürün olduğunu, ayrıca bilgilenmiş kullanıcı nezdinde yarattığı genel izlenim itibariyle de farklı ürünler olduğunu, dava dilekçesinin ekinde numaralandırılarak yer verilen linkler incelendiğinde, sunulmuş olan linklerin bir kısmının hatalı olduğunun veya linklenen sayfanın internet ortamından kaldırılmış olduğunun tarafımızca tespit edildiğini, doğru olarak verilen ve halen aktif olan internet satış sayfaları üzerinde taraflarınca yapılmış olan incelemede de davacı tarafça “delil” olarak sunulan bir çok ürünün müvekkiline ait tasarımın tescilinden sonra satışa sunulmuş olan ürünler olduğunu, müvekkiline ait tasarımın tescilinden önce satışa sunulmuş olan ürünlerle ise müvekkiline ait ürünün bilgilenmiş kullanıcı nezdinde ayırt ediciliği sağlayan bir çok tasarımsal farklılığın mevcut olduğunu, aralarındaki tek benzerlik olarak nitelendirilebilecek özelliğin, ürünün olması gereken geometrik şekle riayet olduğunu ve bu kapsamda müvekkiline ait tasarımın yeni ve ayırt edici olma özelliğini kaldırma kabiliyeti olmayan ürünler olduğunu, açıklanan nedenlerle, yetkisizlik kararı verilmesine, haksız ve mesnetsiz davanın tümden reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 11/04/2022 tarih, … esas, …karar sayılı kararıyla mahkemelerinin yetkisizliğine karar verilmiş ve dosyanın mahkememizin yukarıdaki esasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davalı adına kayıtlı tasarım tescil belgeleri celp olunmuştur.
Dosya, davalı ….a ait … tescil numaralı tasarımın hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 18/01/2023 havale tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; “Davalı tarafa ait …. numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 17/03/2016 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı ve belirtilen nedenlerle hükümsüzlük şartlarının oluştuğu” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davalı vekili 07/02/2023 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, raporun reddi gerektiğini, dosyaya delil olarak sunulan tasarımlarla müvekkili şirkete ait ürünün tasarımsal olarak karşılaştırmasında, ürünün sahip olması gerektiği bazı zorunlu teknik koşullar haricinde herhangi bir benzerliğinin bulunmadığını, bilirkişi heyetinin işbu durumu göz ardı ederek rapor içeriğindeki tespitlerde ve kanaate ulaşmasının kabul edilemeyeceğini, dosyaya delil olarak sunulan ürünlerle müvekkiline ait ürün arasında SMK 58. madde kapsamında yenilik ve ayırt ediciliği sağlamaya yeterli derecede tarımsal farklılık bulunduğunu, SMK 58.maddesinin, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır hükmü ile tasarımın geliştirilmesi hususunda seçeneklerin sınırlı olması halinin ayrıca göz önüne alınacağının hüküm altına alındığını, açıkça hatalı olduğu ortaya konulan mübrez bilirkişi raporunun hükme esas alınabilme kabiliyetinin olmadığını, dosyaya sunmuş oldukları beyan ve itirazları karşılar mahiyette uzmanlık raporu alınması için dosyanın alanında uzman yeni bir bilirkişi heyetine tevdii ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalıya ait tasarımın yenilik ve ayırt edicilik kriterlerine sahip olmaması nedeniyle hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
Tescil tarihi itibariyle, işbu davada 554 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri dikkate alınmalıdır.
554 sayılı K.H.K.’nin 3/a maddesine göre “tasarım, bir ürünün tümü veya bir parçası veya üzerindeki süslemenin çizgi şekil, biçim, renk, doku, malzeme veya esneklik gibi insan duyularıyla algılanan çeşitli unsur veya özelliklerinin oluşturduğu bütünü” ifade etmekte olup ürün yada ürün parçasının görünümüdür. K.H.K.’nin 5. maddesine göre yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımlar belge verilerek korunacak, 6. maddeye göre de bir tasarımın aynısı, başvuru ve rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilecektir. 7. maddede bir tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olması için bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile daha önceden kamuya sunulan herhangi bir tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılığın olması gerekmektedir. 8. maddeye göre ise, tasarımın kamuya sunulmasından itibaren en geç bir yıl içerisinde tescilinin istenebileceği hüküm altına alınmış olup, son olarak da K.H.K.’nin 43. maddesi yeni ve ayırt edici nitelik taşımayan tescilli tasarımların hükümsüzlüğüne karar verileceğini belirtmektedir.
Somut olayın değerlendirilmesinde, davalının davaya konu tasarımının “karıştırma kabı” olduğu, 19/05/1995 tarihli … numaralı patent görseli ile 18/04/2015 tarihli ürün görseli ile karşılaştırıldığında, söz konusu tasarım, patent görseli ve ürün görselindeki bütün ögelerin benzer biçim, oran ve yerleşimde olduğu, davalı itiraz dilekçesine konu farklılıkların küçük ayrıntı düzeyinde olup, bütüncül algıda ayırdedicilik katmadıkları, bu nedenle kullanıcı nezdinde benzer olarak algılandıkları anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı vekili, tasarımcının seçenek özgürlüğünün dar olduğunu ve söz konusu farklılıkların tasarımı farklılaştıracağını beyan ve iddia etmiş ise de, bilirkişi raporunda dava dışı ürün örnek görsellerine yer verilerek tasarımcının seçenek özgürlüğünün dar olarak yorumlanmaması gerektiği kanaatine mahkememizce de iştirak edilmiştir.
Tüm bu nedenlerle, davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KABULÜ ile;
-Davalı yana ait … tescil numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde sicilden terkinine,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç, 6.000,00 TL bilirkişi ücreti, 100,00 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 6.218,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/02/2023
Katip …
¸
Hakim …
¸