Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/120 E. 2023/14 K. 13.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/120
KARAR NO : 2023/14

DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 17/05/2022
KARAR TARİHİ : 13/01/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/02/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin, uzun yıllardan bu yana, Türkiye dahil olmak üzere dünya çapında sayısız ülkede tıbbi, kozmetik ve kimyasal ürünleri alanında faaliyet gösterdiğini ve ürünlerini pazarladığını, faaliyet alanında son kullanıcıların ihtiyaçlarını dikkate alarak Dünyanın birçok kıtasında sayısız ülkeye gerçekleştirdiği ihracatları ile sektöründe bilinen bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin, 2000 yılından bu yana sektörde yaygın ve yoğun olarak kullanılan … tescil numaralı “…” markasını, dava dışı …. İhracat Ltd. Şti’nden Ankara …. Noterliğince düzenlenen 18/10/2021 tarih, … yevmiye numaralı marka devir sözleşmesi ile … markalı ürüne ait … ürün ruhsatnamelerini de, Ankara …. Noterliği’nin, 05/07/2021 tarih, … yevmiye numaralı ruhsat devir sözleşmesi ile, hukuka uygun bir şekilde devir aldığını, TPMK nezdinde kayıtlı … sayılı markanın müvekkili adına kayıtlı olduğunu, … markasının tanınmış marka olduğunu, davalının uzun yıllardır piyasada yer almakta olan ve müvekkili şirket tarafından devir alınan “…” markasını 15/09/2021 tarihinde, … numarası ile, müvekkilinin ticaret unvanının özü-çekirdeği olan “…” ibaresini de 28/09/2021 tarihinde … numarası ile tescil ettirdiğini, davalı tarafın, başkası adına tescilli olduğunu bildiği bir markanın aynısını ve davacı müvekkili şirketin ticaret unvanının özünü marka olarak tescil ettirmekte kötüniyetli olduğunu, dava konusu markada yer alan “….” unsurunun dava konusu markaya ayırt edici nitelik kazandırmadığını, dava konusu markada yer alan … unsurunun, markalarda orta kolarak bulunan “…” ibaresinin üzerinde konumlandırılması sebebiyle, müvekkili şirkete ait markanın serisi gibi algılanmasına sebep olduğunu, dava konusu markalar arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunduğunu, markalar arasında ilişkilendirme ihtimali bulunduğunu, markaların, benzer/ilişkili mal ve hizmet sınıfında yer aldığını, müvekkilinin ticaret unvanının “…” şeklinde olduğunu, ticaret unvanındaki “… …” ibaresinde yer alan “…” ibaresinin müvekkili şirketin faaliyet alanını gösterdiğini, işbu ticaret unvanında asıl dikkat çekici ve önemli unsurun “…” ibaresi olduğunu, davalı şirket adına tescilli olan … tescil numaralı “…” markasının, müvekkilinin ticaret unvanından kaynaklanan sınai mülkiyet hakkını ihlal ettiğini, davalı tescillerinin kötüniyetli olduğunu, açıklanan nedenlerle, davalı adına … ve … numara ile işlem gören markaların SMK 6/1, 6/5, 6/6 ve 6/9 maddeleri gereğince hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı ile müvekkilinin “…” markasının farklı nice kodları üzerinden tescil ettirdiklerini, “…” ibaresinin zayıf nitelikli bir kelime ve ayırt edicilik vasfı düşük olduğunu, müvekkilinin “…” markasını … nice kodları ile tescil ettirdiğini ve bu alanda ürettiği dezenfektanlar için işbu dava konusu markayı tescil ettirdiğini, davacının ise markasını … nice kodları ile tescil ettirdiğini ve bu alanın daha ziyade ilaç ve türevleri için kullanıldığını, davacının, kendisine ayırt ediciliği son derece düşük olan … sektörünün ham maddesini marka olarak tescil ettirdiğini, müvekkili tarafından tescil edilen markanın logosunun da davacının markasının logosundan farklı … renk, farklı yazı stili ve … bulunduğunu, davacı firmanın Türkiye genelinde ve sektörde tanınmış bir firma olmadığını, davacı firma 2021 yılında kurulduğundan, uzun yıllara dayalı kullanım hakkı sebebiyle “…” markasının müvekkili tarafından kullanılmasına engel olmaya ve markanın hükümsüzlüğünü talep etmeye hakkı bulunmadığını, müvekkilinin, basiretli bir tacir gibi davranmamakla itham eden davacının, unvanını marka olarak tescil ettirmeyerek esas olarak kendisinin basiretli bir tacir gibi davranmadığını, marka tescili yapılmamış olan ticaret unvanına dayalı olarak iltibas iddiası ile marka hükümsüzlüğünün talep edilemeyeceğini, açıklanan nedenlerle, haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı ve davalı adına kayıtlı marka tescil belgeleri celp olunmuştur.
Dosya, davalıya ait … ve … tescil numaralı markaların hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 25/11/2022 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporunda; “Davalıya ait hükümsüzlüğü talep edilen … başvuru numaralı “…” ibareli markanın SMK 6/1, 6/5, 6/9 hükümler kapsamında hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı, davalıya ait hükümsüzlüğü talep edilen … başvuru numaralı “…” ibareli markanın SMK 6/6 hükmü kapsamında hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğunun değerlendirilebileceği, davalıya ait hükümsüzlüğü talep edilen … başvuru numaralı “…” ibareli markanın SMK 6/9 hükmü kapsamında hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı” hususlarını tespit ve rapor etmiştir.
Davalı vekili 09/12/2022 tarihli, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile, bilirkişinin “…” markası ile ilgili olarak SMK 6/6 uyarınca yapmış olduğu değerlendirmeye katılmadıklarını, davacı tarafın ticaret unvanını TPE nezdinde tescil ettirmediğini, tescilde öncelik ilkesi gereğince müvekkilinin hakkının korunması gerektiğini, müvekkilinin … markasını, tescil edilmesinden yalnızca 3 ay önce kurulduğunu ve davacı firma unvanının bir marka değerinin de olmadığını, farklı şehirde ve farklı sicil bölgesinde kurulduğunu, müvekkilinin davacı şirketin varlığından dahi haberdar olmadığını, bilirkişinin SMK 6/6 maddesi dayanak gösterilerek yapılan değerlendirme dışındaki değerlendirmeleri doğrultusunda karar verilerek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 12/12/2022 tarihli, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile, müvekkiline ait … tescil numaralı marka ile davalıya ait … kod numaralı markanın görsel, işitsel ve kavramsal anlamda benzer olduklarını, benzerlik değerlendirmesinde, inceleme konusu markaların (inceleme konusu mal ve hizmetler için) ayırt edici niteliğe sahip unsurlarının esas alınarak karşılaştırma yapılacağını, dava konusu markada yer alan aslan görünümündeki … unsurunun dava konusu markaya ayırt edici nitelik kazandırmadığını, dava konusu markada yer alan … unsurunun markalarda ortak olarak bulunan “…” ibaresinin üzerinde konumlandırılması sebebiyle, müvekkili şirkete ait “…” markasının serisi gibi algılanmasına sebep olduğunu, davalı …. markasında yer alan … unsurunun esaslı unsur olmadığını, bu halde benzerlik değerlendirmesinde dikkate alınmayacağının açık olduğunu, davalının markasında yer alan … unsurunun markasını müvekkili markalardan uzaklaştırmak ve karıştırma ihtimalini bertaraf etmek için değil yalnızca yapmış oldukları marka başvurusunun TPMK tarafından yapılan … inceleme esnasında SMK m.5 hükümlerince aynı/aynıyet derecesinde benzerliği düzenleyen tescil engeline takılmaması için yerleştirildiğini, markaların benzer olduğunun bilirkişiler tarafından da gözler önüne serildiğini, markaların benzer/ilişkili mal ve hizmet sınıfında yer aldığını ,bilirkişilerce hazırlanan rapordaki SMK m.6/9 yönündeki değerlendirmelerine katılmadıklarını, marka başvurusunun kötüniyetli olup olmadığını incelenmesinin hukuki bir değerlendirme olduğunu, işbu durumun bilirkişilerce değil mahkeme tarafından değerlendirilmesi gerektiğini, bilirkişinin görev tanımını aştığını, salt bu nedenle dahi bilirkişi raporunun hükme esas alınmayacağını, açıklanan nedenlerle, dosyanın yeniden aynı bilirkişiye tevdi ile itirazları doğrultusunda yeni rapor alınmasını talep etmiştir.
Dava, davalıya ait … ve … tescil numaralı markaların SMK 6/1, 6/5, 6/6 ve 6/9 maddeleri gereği hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
SMK’nun 25.md’si hükümsüzlük hallerini düzenlemektedir. Buna göre 5.md’deki mutlak red; ve 6.md’deki nisbi red sebepleri hükümsüzlük sebebidir.
SMK’nun 6/1 md’sine göre, tescil başvurusu yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Davacının davaya dayanak markası … tescil numaralıdır ve münhasıran “…” kelime unsurundan müteşekkildir. Davalının … tescil numaralı markası ise “… + …” unsurlarını havidir. Taraf markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunmakla birlikte sınıfsal benzerlik bulunmamaktadır. Davacı markası 05, 10 ve 42.sınıflarda; davalı markası ise 01, 03 ve 35.sınıflarda farklı hizmet ve emtia gruplarında tescilli olmaları, söz konusu hizmet ve emtiaların üretim ve satış kanalları ile hitap ettikleri tüketici kitlelerinin dikkat ve eğitim seviyelerinin farklılık gösterdiği, bu itibarla markalar arasında karıştırma ihtimalinin bulunmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
SMK’nun 6/5 maddesine göre: “Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.”
Her ne kadar davacı tanınmışlık iddiasında bulunmuşsa da her somut olayda ayrıca bu iddiaya dayanan tarafın ispat yükümlülüğünde bulunduğu, bu iddiasını ispata yarayacak delillerini sunamadığı ve bu hususu ispatlayamadığı anlaşılmıştır.
SMK 6/6’ya göre ise “Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir”
Burada kanun koyucu markanın ticari unvanını içermesini yeterli kabul etmiş, ticari unvanının markasal kullanımını ayrıca aramamıştır.
Davacının “…” unvanı ile 28/06/2021 tarihinde Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde tescil edildiği, davalıya ait … tescil numaralı markanın tescil başvurusunun ise bu tarihten sonra 28/09/2021 tarihinde gerçekleştirildiği; davacının ticaret unvanının çekirdek unsurunun “…” ibaresi olduğu, davalı markasının ise münhasıran “…” kelime unsurlarından oluştuğu, markanın tescilli olduğu 03 ve 05.sınıftaki emtialar ile davacının tescilli faaliyet konularının benzerlik içerdiği ve bu itibarla SMK 6/6 maddesi kapsamında davalıya ait … tescil numaralı markanın hükümsüzlük koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Kötüniyet iddiası yönünden yapılan incelemede;
Kötüniyetten ne anlaşılması gerektiği ve hangi koşullarda varlığının kabul edilmesi gerektiği her somut olayda ayrıca değerlendirilmesi gereken bir husus olmakla birlikte “ticari dürüstlük kurallarına aykırı olarak ve başkasının markasını ele geçirmeye, başkasının markasının tanınmışlığından haksız yarar sağlamaya yönelik olarak, “önceki marka sahibini tescil konusu ürünleri pazarlamaktan alıkoyma, piyasaya girmesini engelleme amacı ile” yapılmış tesciller kötüniyetli kabul edilmektedir. Hukukumuzda iyiniyet asıldır. Yani kötüniyet iddiasında bulunan bu iddiasını ispat külfeti altındadır. Davaya konu olayda davalının davaya konu … ve … tescil numaralı markalarının kötüniyetli tesciline delalet eder yeterli ve somut delil dosyaya sunulmadığından bu iddianın ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davanın KISMEN KABUL ve KISMEN REDDİ İLE;
-Davalıya ait … tescil numaralı markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜ TALEBİNİN REDDİNE,
-Davalıya ait … tescil numaralı markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜ İLE KARAR KESİNLEŞTİĞİNDE SİCİLDEN TERKİNİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, davacı tarafça yatırılan 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın, davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen marka hükümsüzlüğü davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen marka hükümsüzlüğü davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 193,50 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.193,50 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve reddi oranında hesaplanan 1.096,75 TL’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL peşin harç ve 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 161,40 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/01/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸