Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/112 Esas
KARAR NO : 2022/143
DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/05/2022
KARAR TARİHİ : 22/07/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/07/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan davaya ilişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili …’nın 14, 18, 25 ve 35. sınıftaki ürünler yönünden tescil ettirilmiş …, … ve … tescil nolu markaların sahibi olduğunu, müvekkiline ait markaların ortak ve esaslı unsurunun “…” ibaresi olduğunu, ilgili markaların tescilli oldukları sınıflardaki ürün ve hizmetler yönünden eylemli olarak ve yoğun bir şekilde kullanıldığını, bu kullanımın Türkiye’nin tamamını kapsayacak şekilde fiziki ve sosyal ortamlarda gerçekleştirildiğini, markaların esaslı unsuru olan … ibaresi ile davacı müvekkili arasında SMK’nın 6/3.maddesi anlamında belirgin ve ciddi bir aidiyet, ayrıca Türkiye genelinde marufiyet ilişkisi tesis edildiğini, ayrıca müvekkiline ait “…” ibareli ilk marka başvurusunun 06/12/2020 tarihinde yapılarak … tescil numarasıyla sicile kaydedildiğini, davalı yanın, davacı müvekkili ile aynı sektörde ve aynı ürün/hizmetler yönünden faaliyet yürüttüğünü, davalının, davacı müvekkilinin markalı ürünlerinin satışını yaptığı … e-ticaret sitesi üzerinden bahse konu “…” ibareli markayı taşıyan ürünleri davacı müvekkilinden habersiz ve iltibas yapmak suretiyle satışa sunduğunu, bu durumun taraflarınca noter aracılığıyla e-tespit tutanağı ile kayıt altına alındığını, müvekkiline ait marka başvurularındaki esaslı unsur olan … ibareli ürünlerin; davalı tarafından ” https://…. “, ” https://… ” web adreslerinde, …, … ve …. isimli ortamlarda yoğun bir reklam kampanyasıyla satışa sunulduğunu ve eylemli olarak kullanıldığını, davalı tarafından davacı müvekkiline ait markanın kullanılarak gerçekleştirilen satışlar neticesinde davalı …’in işletmesinin …’un en çok satışı yapılan aksesuar kategorisinde 8 numaraya yükseldiğini, davalı … tarafından, Türkiye’nin en büyük e-ticaret platformu olan … sitesi üzerinden
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır
gerçekleştirilen satışların tamamında “…” ibaresinin kullanıldığını, bunun yanı sıra müvekkiline ait görsellerin de davalı tarafından kullanıldığını, bu durumun davacı müvekkilinin marka ve telif haklarını da ihlal ettiğini, müvekkili … adına tescilli ve ilk kez müvekkili tarafından ihdas edilip kullanılan … ibaresinin, davalı … tarafından davacı müvekkilinin izin ve onayı olmaksızın 6769 sayılı SMK.’nın 6/1 maddesi anlamında aynı ve/veya ayırt edilemeyecek kadar benzer şekilde kullanıldığını, ayrıca davalı …’in, dava konusu … ibaresini, davacıdan çok sonraki bir tarihte 06.06.2021’de marka olarak tescil ettirmek için başvurduğunu, işbu dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuk aşamasına başvurulduğunu, … Arabuluculuk numaralı dosyada 22.04.2022 tarihinde “anlaşamama” yönünden arabuluculuk tutanağı düzenlendiğini belirterek; davalının marka ihlali ve haksız rekabetin ihtiyati tedbir olarak durdurulup önlenmesine, https://…. , https://…. sitesi üzerinden gerçekleştirilen satışların durdurulmasına, bahsi geçen siteye erişimin engellenmesine, müvekkili …’ya ait olan 14, 18, 25 ve 35. sınıftaki ürünler yönünden …, .. ve … tescil nolu markaların ayırt edilemeyecek kadar veya en azından iltibas ya da iltibas tehlikesi yaratacak derecedeki benzerinin davalı tarafından kullanmasından kaynaklı olarak davalı iş ve işlemlerinin marka ihlali, telif hakkı ihlali ve haksız rekabet olduğunun tespitine, işbu marka ihlali ve haksız rekabetin ref’i ile men’ine ve yaratılan olumsuz maddi sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, tecavüz oluşturan ve cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara el konulmasına, tecavüz ve haksız rekabetin devamını önlemek üzere tedbirlerin alınmasına, masraflar davalıya ait olmak üzere el konulan ürünler üzerlerindeki markaların silinmesine; veya marka hakkına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhasına, hükmolunacak mahkeme kararının masrafın davalıdan alınmak suretiyle Türkiye genelinde yayımlanan ve tirajı 300.’nin üzerinde bulunan bir gazete ile marka ihlali ve haksız rekabetin yaratıldığı mecralarda ayrı ayrı ilan edilmesine, davalı tarafından marka ihlali ve haksız rekabetin gerçekleştirildiği iddia edilen süreç boyunca, davacı müvekkiline ait markanın ve telif haklarının ihlali nedeniyle ve bu ihlal neticesinde elde ettikleri kazancı gösterir tüm bilgi ve belgeleri sunmalarına, ileride artırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL. manevi tazminatın ihlal/haksız rekabet tarihinden itibaren reeskont avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının “….” ibareli muhtelif tarihli 3 tescilli markası, müvekkilin ise “…” ibareli tek başvurusu bulunduğunu, tarafların markalarının şekil ve ibare olarak birbirinden tamamen farklı olmasının yanı sıra, tarafların korunmasını talep ettikleri mal ve hizmet sınıflarının da birbirinden farklı olduğunu, davalının “…” ibareli başvurusunun, davacının “…” ibareli iki başvurusundan sonra olmasına rağmen, davalı müvekkilinin 35. sınıfın “perakende satıcılık veya mağaza hizmetleri” olarak nitelendirilen 5 nolu alt bendindeki hizmetler yönünden tescilde öncelik sahibi olduğunu, bu durumda davacının hak ihlal iddialarının, davalı müvekkilinin tescilli markasını kullanımına dayandığını, davacı tarafın iddiasının aksine yeni düzenlemeyle başkasının sınai mülkiyet hakkına tecavüz ettikleri tespit edilen kişilerin, o sınai mülkiyet hakkından daha sonraki bir tarihte kendi adlarına yapılan tescile dayanmalarının önünün kapatıldığını, oysa 35. sınıfın 5 nolu alt sınıfı yönünden (perakende satış ve mağazacılık hizmetleri) davalı müvekkilinin başvurusunun davacının başvurusundan daha önce olduğunu, 35. sınıfın “perakende satış ve genel mağazacılık hizmetleri”ne ilişkin 5 nolu alt sınıfında tescilde önceliğin davalı müvekkiline ait olduğundan marka hakkını ihlal eden fiillerin varolduğu varsayılsa dahi müvekkiline karşı marka hakkının ihlaline dayanan tecavüzün tespiti, men’i ve ref’i davaları ile aynı hukuki nedene dayanan haksız rekabet davalarının açılmasının mümkün olmadığını, davacının işbu davayı davalıya karşı açabilmesi için öncelikle davalı müvekkilinin markasını hükümsüzlükle sicilden düşürmesinin gerektiğini, davacıya ait “….” ile davalı müvekkiline ait “…” markalarının müşteriler nezdinde kolayca ayırt edilebilecek farklılığa sahip olduğunu, davacının, basiretli bir tacir olarak tüm tescil başvurularını “…” ibaresine “…” ibaresini ekleyerek yapmayı tercih ettiğini, “….” ibaresinin tanınmışlığından, İstanbul’daki müşteriler bakımından “yerli” algısı oluşturma fonksiyonundan yararlanmak istendiğini,
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır
şehir isimlerinin TMPK nezdinde o şehre has bir mal/hizmet ile birlikte olmamak koşuluyla diğer ibare/ibarelerle birlikte tescil edilebildiğini, Yargıtay kararlarında da şehir isimlerinin, birlikte kullanıldığı diğer ibare/ibarelerle bir bütün olarak ayırt edicilik sağladığının kabul edildiğini, davalı müvekkilinin takı-aksesuar vb. ürünlerin özellikle perakende satıcılık ve genel mağazacılık faaliyetleri yönünden “…” ibaresinin uygun olup olmadığı yönünde sınai mülkiyet uzmanlarına marka araştırması yaptırdığını, “…” markasının 35. sınıfta yer alan tüm alt sınıflar için uygun olduğu yönündeki uzman görüşüne dayanarak TPMK’ye başvurusunu yaptığını, başvurunun TPMK’nin şekli ve benzerlik denetimlerinden geçerek yayınlandığını, yayınlanan başvuruya herhangi bir itiraz olmadığını, böylelikle “…” markasının 23.09.2021 tarihinde TPMK tarafından davalı müvekkil adına tescil edildiğini, davacının ilk başvurusunu “…” olarak 06.12.2020 tarihinde 14, 18 ve 25 nolu mal sınıflarını kapsar şekilde yaptığını, davacının bu ilk tescil başvurusunun 35. sınıfı kapsamadığını, davacının 06.01.2021 tarihinde bu sefer “…” ibareli ikinci bir başvurusunda 35. sınıfta koruma istediğini, ancak bu sefer de 35/5 nolu sınıfı yani perakende satıcılık ve genel mağazacılık hizmetlerini başvurusunun kapsamı dışında tuttuğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizin …E. Sayılı dosyası resen ele alınarak tetkikinde; davacı vekilinin Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği 22/03/2022 tarihli dava dilekçesi ile, müvekkili …’nın Türk Patent ve Marka Kurumu’nda 14, 18 ve 25. sınıflardaki ürünler yönünden tescil …, … ve …tescil nolu markaların sahibi olduğunu, müvekkiline ait markaların ortak ve esaslı unsurunun “…” ibaresi olduğunu, müvekkiline ait “…” ibareli ilk marka başvurusunun 06.12.2020 tarihinde yapılmış olup … tescil numarasıyla sicile kaydedildiğini, davalı yana ait işbu davaya konu … tescil nolu markanın başvurusunun müvekkilinin markasından 7 ay sonra 06.06.2021 tarihinde yapıldığını, davalı yanın, davacı müvekkili ile aynı sektörde ve aynı ürün/hizmetler yönünden faaliyet yürütmekte olduğunu, davacı müvekkiline ait …, .. ve … tescil nolu markaların tescilli olduğu ve kullanıldığı ürünler ile tescilli olduğu ve kullanıldığı ürünler ile davaya konu ve davalıya ait … nolu markanın tescil edildiği ve kullanıldığı ürün/hizmetlerin birebir aynı olduğunu, müvekkili …’ya ait markar esaslı unsurun “…” ve tali unsurun “….” ibareleri ile “….” görselinden oluştuğunu, dava konusu … tescil nolu markanın ise çerçeve içerisine alınmış “…” ibaresinden ibaret olduğunu, dava konusu markada … ibaresinin tek ve esaslı unsuru olduğunu ve bu unsurun müvekkili …’ya ait markalardaki esaslı unsurlarla bire bir aynı olduğunu, salt bu nedenle dava konusu markayı gören potansiyel bir tüketicinin, davacı müvekkiline ait markaları ve bu markalar üzerindeki … numarayı anımsayıp markanın kullanıldığı ürünlerin menşei konusunda yanılgıya düşmelerinin kuvvetle muhtemel, hatta kaçınılmaz olacağını, esasen bu durumun bir varsayım olmadığını, taraf markalarının karıştırıldığına ilişkin davacı müvekkilinin müşterilerden çokça şikayet/geri dönüş aldığını, “…” ibaresi ilk kez davacı müvekkili tarafından ihdas edildiğini ve eylemli olarak kesintisiz kullandığı bir marka olduğunu belirterek davalı … adına tescilli …. nolu “(…)” ibareli markanın benzerlik, gerçek hak sahipliği ve kötü niyet nedenlerine dayalı olarak aynı/benzer ürün/hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne, sicilinden terkin edilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği, Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/03/2022 tarih … E. … K. Sayılı görevsizlik kararı üzerine dosyanın mahkememize gönderilerek … Esasına kaydedildiği, dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz işbu dava dosyası ile yine mahkememizin …. E. sayılı dosyası birlikte incelendiğinde; her iki davanın taraflarının ve marka tescil numaralarının aynı olduğu, dosyaların biri hakkında verilecek sonucun diğerini etkileyeceği, bu hali ile dosyalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, dosyaların birleştirilmesinin usul ekonomisi açısından da yargılamayı hızlandıracağı ve … E. sayılı dosyasının dava tarihinin 22/03/2022 olup dosyanın daha önce açılmış olduğu ve dosyanın safahatı da dikkate alındığında mahkememizin … E. sayılı dosyasının yine mahkememizin … E. sayılı dosyasıyla birleştirilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Mahkememizin iş bu dosyası ile yine mahkememizin .. E. sayılı dosyası arasında hukuki, şahsi ve fiili irtibat nedeniyle HMK 166. Maddesi gereğince birleştirilmesine,
2-Yargılamanın, mahkememizin … E. sayılı dosyası üzerinden devamına,
3-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
4-Harç, masraf ücreti, vekalet tayin ve takdirinin asıl davada nihai kararla değerlendirilmesine,
Dair, nihai karar ile birlikte İstinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi.
22/07/2022
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır