Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/104 E. 2022/76 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/104 Esas
KARAR NO : 2022/76

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2021
KARAR TARİHİ : 27/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ: 20/05/2022

Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin uzun yıllardan bu yana tekstil sektöründe faaliyetlerini sürdüren, ortakları itibariyle aralarında fili organik bağ bulunan şirket olduğunu, müvekkili şirketlerin TPE nezdinde …. tescil numaralı markanın sahibi olduğunu, müvekkili …… İç ve Dış Tic. Teks. San. Ltd. Şti.nin anılı markayı 2016, 2018 ve 2019 yıllarına ait faturalardan da anlaşılacağı üzere ticari alanda kullanarak ticari kazanç elde ettiğini, davacı olan her iki şirketin de yetkililerinin …… olduğunu, davalı şirketin marka başvurusu yapmış olduğunun öğrenilmesinin ardından, müvekkilinin tescilli markasına tecavüz eder surette “……” markası adı altında müvekkili şirket ile aynı piyasada ayırt edilemeyecek şekilde kot pantolonu üretimi yaptıklarını, üretilen malların toptan bir şekilde pazarlandığı, ihraç edildiği ve satışa arz edildiğinin öğrenildiğini, davalının, müvekkili şirketlerin tescilli markasının bilinirliğinden faydalanılarak ticari kazanç sağladığının anlaşıldığını, Bakırköy ….. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …. değişik iş sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhinde delil tespiti talep edildiğini, alınan bilirkişi raporunda, davalı şirketin marka hakkına tecavüz ettiği ve haksız rekabete yol açtığının tespit edildiğini, aynı zamanda müvekkili şirketin tescilli markasının başkaca bir tüzel kişilik tarafından ticari unvan ve/veya işletme adı olarak da kullanılmasının mümkün olmadığını, aksi taktirde bu hususun haksız rekabete yol açacağı gibi SMK’nun nihai amacına da aykırılık teşkil edeceğini, açıklanan gerekçelerle, davalı şirketin müvekkiline ait markaya tecavüzünün önlenmesine ve men’ine, müvekkiline ait tescilli markanın kullanıldığı tabelaların sökülmesine, reklam vasıtası, basılı evrak ve nihai ürünlerin tamamının toplatılmasına, hükmün ilanına, davalı şirketi ticaret unvanının terkinine, şimdilik belirsiz alacak davası mahiyetinde 5.000,00 TL tutarında maddi tazminatın ve 5.000,00 TL manevi tazminatın ticari faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, dava dilekçesinde de vurgulandığı üzere davaya konu “…….” markasının davacılardan ……. Giyim San. Tic. Ltd. Şti.adına tescilli olduğunu, dolayısıyla işbu davanın sadece ….. Giyim şirketi tarafından ikame edilebileceğini, her ne kadar dava dilekçesinde diğer davalı …… İç ve Dış Tic. San. Ltd. Şti. ile marka sahibi arasında organik bağ bulunduğu, şirktin yetkililerinin aynı kişi olduğu belirtilmişse de ortada iki ayrı tüzel kişilik olduğunu ve marka tescilinden doğan hakların sadece ve sadece marka sahibi konumunda bulunan ……. Giyim tarafından öne sürülebileceğini, bu nedenle davacılardan ….. Tekstil isimli şirketin işbu davayı açma hususunda aktif dava ehliyeti bulunmadığından davacı ….. Tekstil açısından açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce ….. esas sayılı dosya üzerinden 22/04/2022 tarihli celse ara kararı ile davacı … yönünden dosyanın tefrikine karar verildiği ve dosyanın mahkememiz yukarıdaki esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı SMK’nun 7/2 maddesi: “Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
…” şeklinde düzenlenmiştir.
Davacı taraf delillerinde bulunan marka tescil kayıtlarından anlaşılacağı üzere, davaya konu …… tescil numaralı markanın ……. Giyim Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına kayıtlı olduğu, davalı … adına tescilli herhangi bir marka tescilinin bulunmadığı, davacının herhangi bir münhasır lisans sözleşmesi beyan ve iddiasında da bulunmadığı, böylelikle yukarıda anılı kanun maddesi kapsamında davacının dava açmakta aktif dava ehliyetinin olmadığı anlaşılmakla davanın HMK 115/2 maddesi gereği usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda tensiben karar verildi.27/04/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸