Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/10 E. 2022/8 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/10 Esas
KARAR NO : 2022/8

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 30/07/2015
KARAR TARİHİ : 09/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/02/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkiline ait … tescil nolu …. ibareli markaların sahibi olduğunu, davalının aynı faaliyet alanında müvekkilinin marka ve ticaret ünvanı ile iltibas yaratacak şekilde, ticaret unvanı olarak “….” ibaresini tescil ettirdiğini, ayrıca www….com alan adlı internet sitesinide alarak marka hakkına tecavüz ve TTK.’nun 52/1 uyarınca dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, bu nedenle davalının ticaret ünvanındaki . ibaresinin silinmesine, www….com alan adlı internet sitesine erişimin engellenmesine, 20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, davalı şirketten tahsiline karar özetinin gazetede yayınlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 1 yıl önce faaliyete geçtiğini, … ve… kelimeleri farklı anlamlar taşıdığını marka hakkına tecavüz oluşturmadığını, internet sitesinin alan adı da ticaret sicili tarafından müvekkiline verildiğini, müvekkilinin haksız rekabete yol açacak davranışı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
TPMK ya yazılan müzekkere cevabında davacı adına …. tescil nolu “…” ibareli markanın 06, 09, 35. Sınıflarda…. tescil no’ lu …..” ibareli markanın 06, 07, 09, 35, 41, 42, 44 ve 45. Sınıflarda …. tescil nolu “…. ” ibareli markanın 06, 07, 09, 25, 35, 41. 42, 44, ve 45. Sınıflarda tescilli olduğu, hak sahipliğinin dava tarihi itibariyle devam ettiği anlaşılmıştır.
Davacıya ait ticaret sicil kayıtları incelendiğinde, davacının Ankara Ticaret Odası’ na … tarihinde tescil edilmiş olduğu davalının İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü ‘ne 31.07.2014 tarihinde tescil edilmiş olduğu faaliyet alanlarının, benzer bulunduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılamada mahkemece tarafların iddia, savunma, toplanan deliller birlikte değerlendirilerek, davalının …. kelimesi ile davacı markaları karşılaştırılarak kullanıldığı alanlar değerlendirilerek, marka hakkın tecavüz teşkil edip etmediği, tecavüz teşkil ediyorsa manevi tazminat miktarının hesaplanması hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 01/06/2016 havale tarihli raporunda; “davacının tescil ettirdiği markaların şekli (renk, harflerin yazılışı) ile davalının kullandığı markasal kullanım özellikle harflerin yazımı, fon rengi yönünden farklı olduğu, internet sitelerinde …. markaları başında/üstünde yer alan şekillerle birlikte kullanılmakta olup bu şekillerin de farklı olduğu, benzerlik bulunmadığı, bilgilenmiş kullanıcılar bakımından bu iki kullanımın karıştırılma ihtimalinin de bulunmadığı, 556 sayılı KHK çerçevesinde marka hakkına tecavüz teşkil etmeyeceği, TTK m 54 vd.maddelerinde düzenlenen haksız rekabet hususlarının oluşmadığı” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekilinin itirazları değerlendirilmek suretiyle dosyanın yeni bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, bilirkişiler 03/02/2017 tarihli raporunda; “markasal anlamda davalı tarafça davacının tescilli markalarına yönelik bir tecavüzün söz konusu olmadığı ve bu nedenle davacının 556 sayılı MarKHK çerçevesinde bir talep hakkı olmadığı, davalının ticaret unvanının davacının ticaret unvanına haksız rekabet hükümleri çerçevesinde iltibas oluşturduğu, bu çerçevede davacının davalının ticaret unvanındaki iltibas oluşturan kelimenin silinmesi, kararın gazetede yayınlanması ve …….com web sitesine erişimin kalıcı olarak engellenmesi taleplerinde bulunabileceği, manevi zararın takdirinin mahkemeye ait olduğu” hususlarını bildirmişlerdir.
Dava, davalının ticaret ünvanındaki …. kelimesi ile davacının ticaret ünvanı ve tescilli markalarına tecavüzünün tespiti, davalı unvan terkini ve tazminat talebine yöneliktir.
Mahkememizce 03/05/2017 tarih, … esas, …. karar sayılı kararıyla “…., Davalının davacı adına tescilli marka hakkına tecavüz oluşturur fiili bulunmadığından marka hakkına dayalı tecavüze ilişkin taleplerinin reddine, Davalının ticaret unvanındaki “….. ” ibaresi haksız rekabet oluşturduğundan bu ibarenin sicilden terkinine, Karar kesinleştiğinden davalının www…com olan alan adının terkinine, terkin edilmediği taktirde erişime kapatılmasına, Davalının ticaret unvanının ticaret siciline kayıtlı olarak kullandığında marka hakkına tecavüz bulunmadığı anlaşıldığından, davacının tazminat talebinin reddine, Kararın özetinin masrafı davalı tarafından karşılanmak üzere Türkiye’de yayımlanan 5 gazeteden birinde ilanına” karar verildiği görülmüştür.
Karara karşı taraf vekillerince istinaf talepleri üzerine dosyanın istinafa gönderildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 20/02/2020 tarih, … esas, …. karar sayılı ilamıyla davacı vekilinin ve davalı şirket yetkilisinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin esastan reddine karar verildiği, istinaf kararına karşı taraf vekillerinin temyiz talebi üzerine dosyanın Yargıtay’a gönderildiği, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 17/11/2021 tarih, … esas, … karar sayılı ilamıyla ” Ayırt edici işaretler arasında benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin değerlendirilmesi yapılırken karşılaştırmaya konu ibareler arasında görsel, sescil ve kavramsal unsurlar bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Bu anlamda somut olayda her ne kadar davacının “….” unsurlu ticaret unvanı ve bu kelimeyi kök olarak alan markaları bulunmakta ise de “bütün üstün özellikleri kendinde toplayan” anlamındaki “…..” ibaresi ile “….” anlamındaki “… ” ibareleri arasında önemli ölçüde kavramsal farklılık bulunduğu ve vasıf bildirici nitelikleri itibariyle ayırt ediciliği zayıf olan bu tür işaretlerin ortalama tüketiciler tarafından karıştırılmayacağı, haksız rekabet ve ticaret unvanına tecavüz oluşturmayacağı kabul edilerek davanın tamamının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı” gerekçesiyle davalı şirket yetkilisinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiş ve dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce uyulan bozma kararı ışığında dosyanın yapılan değerlendirmesinde “…” ve “…” kelimeleri arasındaki kavramsal farklılığın karıştırma ihtimalini ortadan kaldırdığı, davacının tescilli markaları ile davalının ticaret unvanında yer alan ideal kelimesi arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerliğin bulunmadığı, marka tecavüzü, haksız rekabet, tazminat, alan adı ve ticaret unvan terkini için hukuki unsurların oluşmadığı kanaatiyle davacının davasının tümden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 59,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 27,40 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/02/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸