Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/98 E. 2021/63 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/98 Esas
KARAR NO : 2021/63

DAVA : Marka Tecavüzün Tespiti, Durdurulması, Men’i ve Tazminat
DAVA TARİHİ : 06/08/2018
KARAR TARİHİ : 02/04/2021
K. YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Tecavüzün Tespiti, Durdurulması, Men’i ve Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin ……… şekil logosunun TPE nezdinde tescilli olduğunu, davalı ………. Eğitim Kurumları ile 11/09/2017 tarihinde isim, yayın ve otomasyon sistemlerinin kullanılmasına dair sözleşme imzalandığını, davalı şirket tarafından sözleşmede belirlenen edimlerin yerine getirilmemesi sebebiyle sözleşmenin feshedildiğini, fesihten sonra ……… marka ve logosunun kullanılmaması, feshin karşı taraf şirketin sözleşmede belirlenen edimlerden ödeme yükümlülüğünü yerine getirilmemesinden kaynaklandığı ve fesihten snora …….. Dershanesi ya da ……… Okulları adı altında öğrenci kaydı yapılmamasının ihtar edildiğini, sözleşmenin feshedilmesine rağmen davalı şirketin haksız kullanımının devam ettiğini, İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde tespit yapıldığını, tespit sonucu müvekkiline ait marka ve logoyu kullanımının devam ettiğinin tespit edildiğini, davalıların işyerine haciz işlemi için gidildiğini, haciz esnasında davalı ……… Eğitim Hizm. Temizlik Mad. İnş.Taah. Gıda Turizm İth. İhr. San.ve Tic. Ltd. Şti.tarafından dosyaya işletmenin devri sözleşmesinin ibraz edildiğini, işletmeye ait işletme hakkının tamamını kurumun borç ve alacakları, vadesi gelmemiş alacak ve borçlar dahil olmak üzere geriye dönük ve gelecek borçlar ile birlikte ve bilimum demirbaşların tamamının devredildiğini, açıklanan nedenlerle davalılar tarafından müvekkiline ait markanın haksız kullanımı, bu haksız kullanım neticesinde tecavüzün tespiti ile durdurulmasına ve men’ine, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edildiği, davaya cevap vermedikleri görülmekle davanın reddini istedikleri kabul edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumundan davacıya ait marka tescil belgeleri celp olunmuştur.
Davacı tarafça İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …….. d.iş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu sunulmuş, tetkikinde; talep edenin, …….. Eğitim Yayın Basım Paz. San.ve Tic. A.Ş., karşı tarafın ………. Eğitim Kurumları A.Ş.olduğu, tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda “tespit adresindeki vergi levhasının incelenmesinde; vergi mükellefinin ……… Eğitim Hizm. Temizlik Mad. İnş.Taah. Gıda Turizm olduğu, tespit adresinde ……… şirketinin faaliyet konusunun vergi levhasında yazan faaliyet konusuyla örtüşür şekilde eğitim, öğretim, kurs, etüt hizmetleri olduğu ve işbu faaliyet alanlarının tespit edenin markalarının tescilli olduğu mal ve hizmetlerle sınıfsal kullanım açısından aynı/benzer olduğu, tespit adresindeki işyeri binasına giriş tabelalarında, bina girişindeki kapılarda, zemin girişinde duvarlarda, katlardaki duvarlarda, asansörlerde, ilan panolarında ve idari bölümde bulunan reklam panolarında, afişlerde, kitaplarda, basılı yayınlarda, kataloglarda “………” kelimesinin ve talep edene ait ……. tescil nolu, …….. tescil nolu, ……… tescil nolu ve ……… tescil nolu markaların kullanıldığı ve işbu kullanımların markasal kullanım mahiyetinde olduğu” hususlarını tespit ve rapor ettiği görülmüştür.
Mahkememizce davalı şirkete ait ticari defterlerin incelenerek 03/01/2018-06/08/2018 tarihleri arasındaki dönemde elde ettikleri net kazancı gösterir rapor tanzimi için dosyanın İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne gönderildiği, talimat ile alınan 01/04/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda; “davalı şirketlere ait ticari defterin ibrazı için mahkemece kesin süre verildiği, davalı tarafların herhangi bir bilgi ve belgeyi mahkemeye ibraz etmediklerini, bu nedenle net kazancın hesaplanamadığı” hususlarını rapor etmiştir.
Davacı vekilinin talebi üzerine İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı Konak Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden davalılara ait vergi beyannameleri celp olunmuş, vergi kayıtları doğrultusunda ek rapor alınması için dosyanın talimat mahkemesine gönderildiği, bilirkişinin 09/12/2019 havale tarihli raporunda; “vergi beyannamelerinin incelenmesinde ………. Eğitim Kurumları A.Ş’nin 2017 yılında 104.683,72 TL ticari bilanço zararı, 2018 yılında 88.910,68 TL ticari bilanço zararı beyan ettiği, ………… Eğitim Hizm. Temizlik Mad. İnş. Taah. Gıda Ltd. Şti’nin 2018 yılında 196.322,77 TL zararı beyan ettiği, davacı vekili tarafından verilen dilekçede yoksun kalınan kazancı hesaplanmasında sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazancı dikkate alınmasını talep ettikleri ve bu hesaplamada davalının vergi öncesi net karı, davacı marka sahibinin yoksun kaldığı karı oluşturacağından davalı tarafların ticari bilanço karlarının tespit edilmesi gerektiğini, ancak davalı iki şirketin de ilgili dönemlerde zarar beyan ettikleri için tazminata konu net kazancın hesaplanamadığı” hususlarını tespit ve rapor ettiği görülmüştür.
Dava; davalıların davacıya ait markadan doğan haklarına tecavüzünün tespiti, durdurulması ve men’i ile tazminat talebine yöneliktir.
SMK’nun 6/1 md’sinde nisbi red nedeni olarak düzenlenen karıştırma ihtimali, aynı kanunun 7/1 md’sinde marka hakkına tecavüz hali olarak yer almaktadır. SMK’nun 6/1 md’sine göre, önceki marka ile tescil başvurusu yapılan marka aynı ya da benzer ise sınıflar da aynı ya da benzer ise bu başvuru itiraz üzerine red edilir. SMK’nun 25/1 md’si gereğince hem 5.md’de yazılı mutlak red nedenleri , hem de 6.md’de yazılı nisbi red nedenleri birer hükümsüzlük nedenidir. Marka koruma kapsamına ilişkin SMK’nun 7/1-b md’sine göre ise, marka sahibi “tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerde aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tkescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasını engelleyebilir ve bu durum aynı zamanda marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmektedir.
Somut olayda davacı tarafın fesih iradesini sunmasından sonra geçersiz hale gelen marka lisans sözleşmesinden sonraki tüm kullanımların marka hakkına tecavüz oluşturacağı; d.iş tespit raporu ile fesih tarihinden sonra geçerli bir hukuki gerekçe olmaksızın davacı markasının davalı tarafça kullanılmaya devam ettiği, bu kullanımın ayniyet derecesinde benzerlik içerdiği ve markasal nitelikte olduğu, bu hali ile marka hakkına tecavüzün hukuki koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Yine somut olayda; maddi tazminatın davaya konu markanın ekonomik önemi, geçerlilik süresi, sektördeki toplam satış hacmi, ihlalin boyutu, markaların tanınmışlığı, piyasa payı, tarafların mali hacimleri, üretim ve satış kapasiteleri dikkate alınarak ve tüm bu kriterler somut olaya uygulanarak net ve objektif bir şekilde tespiti sunulan deliller ile mümkün olmamış, bu durumda TBK md. 50-51 nazara alınarak mahkememizce hakkaniyete uygun olacak miktar res’en taktir edilmiştir. Tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davacının davasının KABULÜ ile;
1-Davalıların davacıya ait markalarından doğan haklarına tecavüzünün tespitine, durdurulmasına ve men’ine,
2-TBK 50-51.maddeleri de nazara alınarak her bir davalıdan 2.500,00’er TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm özetinin masrafı davalılardan müteselsilen karşılanmak suretiyle ulusal çapta yayın yapan tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde ilanına,
4-Alınması gereken 683,10 TL harçtan peşin alınan 85,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 597,71 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre tecavüz tespiti davası yönünden 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden her bir davalıdan ayrı ayrı 2.500,00’er TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 85,39 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 1.100,00 TL bilirkişi ücreti, 348,40 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.569,69 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.02/04/2021

Katip ……..
¸

Hakim ……….
¸