Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/87 E. 2021/32 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/87 Esas
KARAR NO : 2021/32

DAVA : Tasarım Tecavüzünün Tespiti ile Tazminat
DAVA TARİHİ : 01/10/2013

BİRLEŞEN BAKIRKÖY 2. FSHHM 2014/111 ESAS SAYILI DOSYADA

DAVA : Tasarım Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 04/06/2014

BİRLEŞEN BAKIRKÖY 1. FSHHM 2017/290 ESAS SAYILI DOSYADA

DAVA : Tasarım Tecavüzü Nedeniyle Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/04/2016
KARAR TARİHİ : 24/02/2021
K. YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2021
Mahkememizde görülen davada yapılan açık yargılamanın sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ANA DOSYADA;
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin her türlü mutfak eşyası, züccaciye eşyası, porselen, emaye, cam çelik ve her çeşit maddeden mamul mutfak ve sofra takımları ve buna benzer eşyaların alınıp satılması imalatını, ithalat ve ihracaatı ile ana sözleşmeside yazılı diğer işlerde 1994 yılından bu yana faaliyet gösteren alından saygın bilinen ve başarılı bir şirket olduğunu, davalının müvekkilinin tasarım tescillerinden 4 adet tasarımının bire bir takliti davalı şirket tarafından temin edilmekte olduğunu, ve adreslerinde haksız rekabet hükümlerine aykırı olara depo edilip satışa sunulduğunu, müvekkiline ait tescilli tasarımına tecavüzün durdurulmasını, önlenmesi ve men’i için gerekli tedbirlerin alınması ile müvekkilin tasarımına tecavüz niteliğindeki ürünlere el konulması, el konulmasından sonra şekillerinin değiştirilmesi veya imha edilmesi , verilen hükmün masrafı davalı tarafça karşılanmak üzere ülke genelinde tirajı en yüksek gazetelerden ikindeki iki kez ilan edilmesi, müvekkilinin 80.000 TL maddi , 70.000 TL manevi ve itibara zararlarının davalıdan tahsiline yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili adına yapılan tespitin gerçeği yansıtmayan hukuka aykırı bir tespit olduğunu, davacı tarafından ihlal edildiği iddia edilen ürünlerin Çin’den satın alındığını, bu ürünlerin taraflarınca üretilmediğini, firmalarının hiçbir şekilde porselen üretimi olmadığını , davacı tasarımını yenilik unsuru ihtiva etmediğini ,davanın reddini, yagrılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesini talep ve beyan etmiştir.
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 2. FSHHM 2014/111 ESAS SAYILI DOSYADA;
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı tarafından 08/08/2007 tescil tarihli …… numaralı 21/05/2009 tescil tarihli, ….. numaralı ve 02/05/2011 tescil tarihli …. numaralı çoklu endüstriyel tasarımların tescil edildiğini, tescil edilen tasarımların 554 sayılı KHK’nın 5.maddesinde belirtilen yenilik unsurunu ihtiva etmediğini, bu tasarımları kötüniyetli olarak tescil ettirdiğini, davalı tarafın bu tasarımları Çin ülkesinde sıklıkla kullanılan tasarımlar olduğunu bildiği halde yenilik unsurunu ihtiva eden tasarımlarmış gibi kendi adına başvuruda bulunduğunu, açıklanan nedenlerle davalı adına TPE nezdinde tescilli …… tescil nolu çoklu endüstriyel tasarım tescil belgelerinin yenilik ve ayırt edicilik vasfını taşımaması nedeniyle hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı ürününün bütünüyle müvekkili ürününün benzeri ve takliti olduğunu, Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ….. d.iş sayılı dosyalardan alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, davacının birebir taklit niteliğindeki bu eyleminin haksız rekabet yarattığını, müvekkili tasarımının yenilik ve ayırt edicilik vasıflarına haiz olduğunu, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 1. FSHHM 2017/290 ESAS SAYILI DOSYADA;
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili adına …… sayılı çoklu tasarım tescilinden 4 adet tasarımın birebir taklidin davalılar tarafından temin edilerek, haksız rekabet hükümlerine aykırı olarak depo edildiğini ve satışa sunulduğunu, bu durumun ayrıca müvekili haklarına tecavüz teşkil ettiğini iddia ederek, şimdilik 21.258,60 TL maddi tazminatın, tecavüz tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili davalı … yönünden verilen cevap dilekçesi ile, müvekkilinin diğer davalı ….. Şirketinin sigortalı çalışanı olduğunu ve hiçbir yetkisi bulunmamakla birlikte, şirketin üçüncü kişilere vermiş olduğu zararlardan dolayı da hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, müvekkili hakkındaki davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı …. San.ve Tic.Ltd.Şti yönünden verilen cevap dilekçesi ile, davaya konu edilen ürünlerin müvekkili tarafından Çin’den yalnızca bir kere ithal edilen ürünler olduğunu ve davacı tarafından bu ürünlere ilişkin olarak tasarım tecavüzü iddia edilmesi üzerine, müvekkili tarafından bir daha kesinlikle ithal edilmediğini, hukuki uyuşmazlığın ortaya çıktığı tarihten sonra hiçbir şekilde ilgili ürünlerin satışa arzedilmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ….. ve …… değişik iş sayılı dosyaları celp edilmiş, dosyaların tetkikinde; satışa sunulan ürünlere ilişkin delil tespiti yapıldığı, bilirkişi raporlarında; “….. Ticaret Ev Aletleri Pazarlama Ltd Şirketinin …….. (1.1-3.1 desen ) …… (8.1) …… ( 13.1-14.115.1-17.1,18.1 )tescilli tasarımlar aleyhine tespit istenilen …… Züccaciyeye ait depoda bulunan …… kod nolu ürünlerin küçük farklar dışında benzer dizaynlar kullanılmış olduğu, tasarımların iltibasa neden olacak şekilde benzer olduğu, ürülerin satışa sunulmak üzere depolandığı” hususları tespit olunmuştur.
Davacıya ait tasarım tescil belgeleri TPMK’dan celp olunmuştur.
Dosyanın tarafların sunduğu deliller, değişik iş dosyaları, davalı tarafın defter kayıt ve deposunda inceleme yapılmak suretiyle davalı tarafın kullandığı tasarımların davacı tasarımlarının kapsamında kalıp kalmadığı, kalıyorsa hangi tasarım kapsamında kaldığı ve tazminat talebinin hesaplanması yönünden bilirkişiye tevdi edildiği görülmüş, bilirkişiler 01/07/2014 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; “davalıya ait …… kodlu ürünler üzerinde kullanılan desenler ile davacıya ait ….. tescil nolu ile tasarım belgesinin 3.1 sırasında bulunan 1 adet kare tabak için desen tasarımı ve …… tescil nolu endüstriyel tasarım belgesinin 13.1, 14.1, 15,1, 17.1 ve 18.1 sırasında bulunan 1 adet bardak, 1 adet kase ve 3 adet tabak olmak üzere 5 farklı desen tasarımı arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olduğu, bu benzerliğin 554 Sayılı KHK m, 17 ve 48 uyarınca tasarım hakkına tecavüz oluşturduğu ve davacı tarafın davalı açısından tazminat hükümlerine başvurabileceği, davacının ibraz ettiği kendi rakamlarına göre tercih ettiği hesaplama şekline göre, 2013 yılındaki dava konusu ürün satışlarındaki 341,653 TL’lık azalışın karşılığı net kar kaybı 2.049,18 TL olarak hesaplandığı, davacının davalıdan 2.049,18 TL maddi tazminat talep edebileceği, davalı tarafından, davacının ürünlerine benzer desen tasarımlarının uluslararası pazarda bilinen desen tasarımı olduğuna dair iddia üzerine internet ortamında yapılan araştırmalarda bulunan ürün örneklerinin incelenmesi neticesinde; davacı adına tescilli …… nolu tescil belgesinin 8.1 sırasında bulunan tasarım İle …… tescil nolu endüstriyel tasarım belgesinin 1.1 sırasında bulunan kare tabak tasarımına benzer hiçbir çalışmaya rastlanılmadığı, benzer gibi gözüken ürün tasarımlarında bütünsel desen tasarımının birebir aynısı veya benzeri bulunamadığı” hususlarını tespit ve rapor ettikleri görülmüştür.
Bakırköy ….. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …… esas, …… karar sayılı birleştirme kararı üzerine dosyanın birleşen dosya üzerinden sunulan deliller, taraf iddia ve savunmaları dikkate alınarak …. nolu tasarımların yenilik ve ayırt edicilik vasfı yönünden değerlendirme yapılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler 02/07/2015 tarihli raporlarında; “Davalı/karşı davacıya ait dava konusu ürünlerden, Dosya içeriğinde sunulmuş olanların, Davacı /karşı davalıya ait ….. tasarımlarla iltibas oluşturacak derecede benzediği, davacı/karşı davalıya ait ….. no’ lu tescilli tasarımlardaki desenlerin yenilik ve ayırt edicilik içermedikleri” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekilinin maddi tazminat talebi yönünden alınan rapora karşı itirazı üzerine dosyanın taraf defterleri üzerinde inceleme yapmak suretiyle davalının satışa sunduğu ve tespit raporunda belirtilen kodlu ürünlerin satışında davacı tarafın iddia ettiği maddi tazminat yönünden olabilecek değerin tespiti için bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, mali bilirkişi raporunda “Davacının maddi tazminat talebi yönünden; tarafların ticari defter, belge ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme çerçevesinde, davacının 2013 yılında bir önceki yıla göre davaya konu ürünlerin net satışlarında %76 düşüş olduğu, davalının satışa sunduğu tespit raporunda belirtilen ……. kodlu ürünlerin satışından elde ettiği gelirin 12.957.54.TL olduğu, davalının satışını gerçekleştirdiği 1612 adet ürünün satışının davacı tarafından yapılması durumunda elde edilecek kazancın 101.258.60.TL olduğu” hususlarını rapor ettiği görülmüştür.
Birleşen dosya yönünden alınan raporda hükümsüzlüğe ilişkin Çin firmasına ait kataloğun incelenmesi için davalı tarafın sunduğu Çin’deki firmanın internet kayıtları üzerinde inceleme yapılarak ilk olarak hangi tarihte yayınlandığının ve internet üzerinde yayınlanma tarihlerinin olup olmadığının tespiti için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 09/02/2016 tarihli raporunda “verilen internet adreslerinden bir adedinin erişilemediği, bir adedinin 2014 yılı ve sonrasına ait olması gerektiği, davacının ……… numaralı başvurusu ite tescil edilmiş tasarımına karşılık gösterilmiş olan bir adet görselin 16.10.2013 tarihinde düzenlendiği, diğer görsellerin bulunduğu sayfa ve görsellerin oluşturma / düzenlenme tarihlerinin tespit edilemeyeceği” hususlarını rapor etmiştir.
Yargılama sonunda 19/04/2016 tarih ve …… karar sayılı karar ile asıl davada davacının davasının kabulü ile, davalıya ait …… koldu ürünlerin davacı tarafa ait …… nolu tasarım hakkına yönelik tecavüz olduğunun tespiti ve men’ine, davalı tarafın …… kodlu ürünlerin satışını yapmasının engellenmesine, ürünlerin imhasına, 80.000,00 TL maddi tazminatın 27/05/2013 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline ve 12.500,00 TL manevi tazminatın 27/05/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacıya ödenmesine, birleşen ….. esas sayılı dosya yönünden ise davacı tarafın delil olarak sunduğu Çin firmasına ait belgelerin yeterli olmayıp söz konusu endüstriyel tasarımların yenilik ve ayırt edicilik vasfı olmadığı hususu ispat edilmediğinden hükümsüzlük yönünden birleşen davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Verilen kararın asıl dava davalısı birleşen dosya davacısı tarafından temyiz edildiği ve Yargıtay …… Hukuk Dairesi’nin 26/02/2018 tarih, ….. esas, …… karar sayılı kararı ile birleşen davada davacı tarafça sunulan ….. Ltd. Firması’nın ürünlerine ait internet sayfası görsellerinin düzenlenme tarihleri teknik bilirkişi tarafından tespit edilememiş olup, bunun nedeni ise raporda denetime uygun şekilde açıklanmadığı, 554 sayılı KHK’nin 5. maddesi uyarınca dava konusu tasarımların yenilik unsuruna sahip olması zorunlu olup, bu husus aynı zamanda kamu düzeni ile ilgili olduğundan yargılamanın her aşamasında ibraz edilen delillerin mahkemece değerlendirilmesi gerektiği, ilgili görsellerin ne zaman internet ortamına yüklendiğine dair gerekli araştırmalar yapılarak, gerektiğinde yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm tesisinin bozmayı gerektirdiği, bozma sebep ve şekline göre, asıl davada davalı/birleşen davada davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiş ve mahkememizce bozmaya uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Bozma doğrultusunda bilişim uzmanından ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi 07/05/2019 havale tarihli raporunda; 09/02/2016 tarihli bilirkişi raporunda yer alan tespitlerin yapılabilecek tüm teknik inceleme ve değerlendirmeler yapılarak gerçekleştirildiği, başkaca bir tespit olanağı bulunmadığı, rapor tarihi itibarıyla görsellerin bulunduğu adreste ve harici internet sitelerinde görsellerin oluşturma/düzenlenme tarihlerinin tespit edilmesine olanak sunacak bir bilgi bulunmadığı, üç yıl önce yapılan incelemede tespit edilemeyen hususların, görsellerin erişebilirliği kalmadığından, ek inceleme yapılamayacağı” hususlarını rapor ettiği görülmüştür
Mahkememizce 19/04/2016 tarihli karar üzerine davacı tarafça 25/04/2016 tarihinde davalı aleyhine müvekkilinin tasarım haklarına tecavüzü nedeniyle 21.258,60 TL tazminatın tahsili talepli dava açtığı görülmüştür.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen cevabi yazılardan doğrultusunda birleşen …… esas sayılı davaya konu edilen ….. tescil nolu çoklu endüstriyel tasarım tescil belgelerinin yenilenmediği anlaşılmıştır.
Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/04/2019 tarih, ….. esas, ….. karar sayılı kararı ile davacı ….. ve ….. Pazarlama Limited Şirketi’nin 17/04/2019 günü saat 13:30 itibari ile iflasına karar verildiği, hükmün 31/10/2019 tarihinde kesinleştiği, tasfiyenin basit tasfiyeye göre gerçekleştiği ve davacı tarafa davanın takibi yönünde yetki verildiği görülmüştür.
Asıl dava ve birleşen ….. esas sayılı dosyada dava; davalının davacıya ait tasarım haklarına tecavüzünün tespiti ile tazminat talebine yönelik, birleşen ….. esas sayılı dosyada dava; davacı tarafa ait tasarımların hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; asıl dava ve birleşen …… esas sayılı dosya yönünden yapılan incelemede, endüstriyel tasarıma tecavüz tescilli bir tasarımın sahibinin izni olmaksızın tasarımın aynı veya belirgin bir şekilde benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme akdi için icapta bulunmak, kullanmak, ithal etmek, bu amaçla depolamak, elinde bulundurmak, lisans haklarını genişletmek, meskur fiillere iştirak etmek yardım ve bunlar teşvik etmek, fiilleri kolaylaştırmak, tecavüzün bilinmesine rağmen o malların nereden sağlandığını bildirilmesinden kaçınmak ve gasptır.
Somut olayda davalı taraf her ne kadar ürünleri üretmediğini beyan etmiş ise de, ticari amaçla ürünlerin Çin den getirildiği ve satışa arz edildiği bu nedenle ….. kodlu ürünlerin davacı tarafa ait ….. nolu tasarım haklarına yönelik tecavüz olduğunun tespitine ve men’i’ne söz konusu ürünlerin satışının yapılmasının engellenmesine ürünlere el konulmasına, el konulan ürünlerin imhasına, hükmün kesinleştikten sonra ilanına karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
Endüstriyel tasarıma yönelik maddi tazminat yönünden davanın açıldığı tarihte yürürlükteki KHK 48. maddesinde sayılan fiilleri işleyen kusurlu kişiler tasarım hakkı sahibinin zararını tanzim etmek ile yükümlüdür. Tasarım hakkı sahibinin uğradığı zarar sadece fiili kaybın değerini değil, ayrıca tasarımdan doğan haklara tecavüzden dolayı yoksun kalınan kazancı da kapsar. Yoksun kalınan kazanç zarar gören tasarım hakkı sahibinin seçimine bağlı olarak aşağıdaki değerlendirme usullerinden birine göre hesap edilir.
a-tasarımdan doğan haklara tecavüz edenin rekabet olmasa idi, tasarım hakkı sahibinin tasarımın kullanması ile elde edeceği muhtemelen gelire göre ,
b-tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin tasarımı kullanmaktan elde ettiği kazanca göre
c-tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin , tasarımı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeline göre
Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında özellikle tasarımın ekonomik önemi, tasarımdan doğan haklara tecavüz edildiği andan itibaren geçerlilik süresi ve tecavüz sırasında tasarıma ilişkin lisansların sayısı ve çeşidi gibi etkenler gözönünde tutulur.
Somut olayda davacı taraf tasarımdan doğan haklara tecavüz edenin haksız rekabet olma sebebi, tasarım hakkı sahibinin tasarımı kullanmakda elde edeceği muhtemel gelire göre tazminat talep etmiş olup bilirkişi raporunda bu tazminat 101.258,60 TL olarak belirlenmiştir. Talep ile bağlı kalınarak asıl davada 80.000,00 TL maddi tazminat ve birleşen …… esas sayılı davada 21.258,60 TL maddi tazminatın davalı taraftan tahsili davacı tarafa ödenmesine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
Manevi tazminat yönünden tasarım hakkına yapılan tecavüzün niteliği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve hakkaniyet gereği davacı tarafın talebinin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
Davalı-birleşen hükümsüzlük davasının davacısı taraf zamanaşımı itirazında bulunmuşsa da davalı yanın tasarıma tecavüz fiilinden beraat etmiş olması, ceza zamanaşamının uygunlanmasına engel olmadığından bu itirazın kabulü cihetine gidilmemiştir.
Eski Borçlar Kanunu’nun 53.maddesinde düzenlenen husus yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; ” Hakim zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleri ile bağlı olmadığı gibi ceza hakimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir.” “Medeni Hukuka göre haksız fiil teşkil eden bir eylem aynı zamanda ceza hukuku bakımından da suç teşkil edebilir. Hukuka aykırı eylemin ceza hukuku alanı ile medeni hukuk alanındaki sonuçları farklı olabilir. Bu fiillerle ilgili olarak hukuk ve ceza yargılamaları kural olarak birbirinden bağımsız şekilde hareket eder. Ancak bu bağımsızlık mutlak bir nitelik içermez. Mevzuatımızda hukuk hakiminin ceza hukuku prensipleri ve ceza mahkemesinin kararları karşısındaki durumu esas olarak BK’nun 53.maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Anılan düzenleme dikkate alındığında, kusurun oranın ve tazminat miktarının tayini dışında mahkumiyet kararı hukuk hakimini mutlak bir şekilde bağlar. Ayrıca hukuka aykırı fiilin fail tarafından işlenmediğinin kesin olarak tespitine ilişkin beraat kararları da hukuk hakimini bağlayıcı niteliktedir.” ( 13/11/2012 T. Y.11.HD 2010/12876 E. 2012/18075 K.) Burada dikkat edilmesi gereken ve içtihatlarla da belirlenen husus mahkumiyet kararının ve sanığın söz konusu eylemi gerçekleştirmediğine dair beraat kararını hukuk hakiminin bağlayıcı nitelikte olduğudur. Örneğin; davaya konu ve sanığın üzerine atılı eylemi davalı-sanığın değil, başka bir kişinin gerçekleştirdiği yönündeki tespit ile verilen bir beraat kararı hukuk hakimini bağlayacaktır. Bunun dışında 554 sayılı KHK’da hukuk mahkemelerinde incelenecek tasarım hakkına tecavüzün koşulları ile hakkın ihlalinden kaynaklı fiilin suç oluşturmasının koşulları birbirlerinden farklı düzenlenmiştir. Buna göre hukuk hakimi için tecavüz yönünden kusur şartını yoktur. Yüksek Yargıtay da her türlü beraat kararının hukuk mahkemelerini bağlamasının mümkün olmadığı yönünde çok çeşitli birçok içtihatta bulunmuştur: ” …ceza mahkemesince ….. sayılı markanın 16 ve 35.sınıflarda kullanıldığına dair dosyada delil olmadığı şeklinde değerlendirme yapıldığı, bu haliyle marka hakkına tecavüz suçunu işledikleri sabit olmadığından sanıkların beraatine dair verilen kararın hukuk mahkemesi için bağlayıcı olamayacağı …”( 21/05/2019 T., Y. 11.HD 2017/4977 E., 2019/3980 K.)” ” …BK 53.maddesi uyarınca hukuk hakimi ceza mahkemesi kararında saplanan maddi olgularla bağlı olup, isnat edilen suçun kanuni unsurlarının oluşmaması nedeniyle verilen beraat kararı hukuk hakimini bağlamayacağından, … Sanıkların beraatine dair gerekçenin işbu davada bağlayıcı niteliğinin bulunmamasına…göre hükmün onanmasına …”( 05/11/2010 T., Y. 11.HD 2009/465 E., 2010/11327 K.)” ” Borçlar kanununun 53.maddesinde hakimin kusur olup olmadığına yahut haksız fiil failinin temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair ahkamıyla bağlı olmadığı gibi ceza mahkemesinde verilen beraat kararıyla da mukayyet olmadığı, ceza mahkemesi kararının kusurun takdiri ve zararın miktarını tayin hususunda dahi hukuk hakimini taklit etmeyeceği açıkça düzenlenmiştir… Davalının savunmasını dayandırdığı hususu ispat etmesi gerekirken mahkemece bu husus üzerinde durulmadan ceza mahkemesinin delil yetersizliği nedeniyle verdiği beraat kararına dayalı olarak davanın reddine karar verilmiştir. Hükme esas alınan ceza mahkemesi kararı davalının savunmasını dayandırdığı olguyu her türlü şüpheden uzak kesin olarak tespit eden bir karar olmadığından davalının savunmasının ispatlanmış olduğunun kabul edilmesi doğru görülmemiştir.” (20/10/2010 T., Y.11.HD 2009/3280 E., 2010/10572 K.)
Bakırköy …… Asliye Ceza Mahkemesi’nin vermiş olduğu ….. esas, …. karar sayılı beraat kararı ise; gerekçesinde yer alan “sanık hakkında atılı suçtan kamu davası açılmış ise de hem müşteki firmanın hem de sanığın yetkilisi olduğu firmanın suça konu ürünleri Çin’den ithal ettikleri, müşteki firmanın her ne kadar tasarımı kendi üzerine tescil ettirmiş ise de; sanığın Çin’den ithal ettiği suça konu malların müşteki firmanın kendi üzerine tescil ettirdiği ürünler ile aynı ürünler olup olmadığını yada iltibasa neden olacak ürünlerden olup olmadığının bilmesinin mümkün olmadığı, sanığın kasıtlı olarak eylemi gerçekleştirdiğine dair savunmasının aksine her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği, kaldı ki söz konusu eylemin T.T.K.62.maddesindeki suç tipine de uymadığı anlaşıldığından müsnet suçtan unsurlarının oluşmaması nedeniyle beraatine karar verildiği” hususları karşısında, hukuk hakimi yönünden tasarıma tecavüz için gerekli ve yeterli olan “basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü” ve suçun unsurlarının oluşması ile tasarıma tecavüzün hukuki yönden oluşması koşullarının aynı olmaması 554 sayılı KHK’nın 48.md’sinde sayılan ve tecavüz kabul edilen fiillerin sıralamasında “bilmeme” fiilinin hukuka uygunluk olarak kabul edilmemesi karşısında tecavüzün ve kusurun tespiti yönünden ceza kararının mahkememiz için bağlayıcı olmadığı kanaatine varılmıştır.
Birleşen …… esas sayılı dosya yönünden; Her ne kadar tecavüz dava tarihleri itibariyle bozma sonrası alınan raporlara göre de yenilik unsurunu haiz davacı tasarımlarının hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı tespit edilmiş ise de; davaya konu ….. tescil nolu çoklu endüstriyel tasarım tescil belgelerinin yenilenmediği ve hükümsüz kaldığı anlaşılmakla bu dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-ANA DOSYADA;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Davalıya ait …… kodlu ürünlerin dava tarihinde tescilli bulunan davacı yana ait …… nolu tasarımlardan doğan haklarına tecavüzünün tespitine, men’ine; bu kapsamda tecavüz oluşturan davalı yana ait ……. kodlu ürünlere el konularak hüküm kesinleştiğinde masrafı davalı yandan karşılanmak suretiyle imhasına,
-80.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın 27/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
-Hüküm özetinin masrafı davalı taraftan karşılanmak suretiyle ulusal çapta yayın yapan tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde ilanına,
-Alınması gerekli 6.489,45 TL karar ve ilam harcından; peşin alınmış olan 2.561,65 TL ve bozmadan önce ….. Esas dosya üzerinden …. ve …… harç sayılı makbuzla 3.728,00 TL harç tahsil müzekkeresi yazıldığından bu miktarın da mahsubu ile bakiye 199,80 TL harcın davalıdan alınarak ile hazineye irad kaydına,
-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre tecavüz tespiti davası yönünden 5.900,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maddi tazminat davası yönünden 11.200,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen manevi tazminat davası yönünden 5.900,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen manevi tazminat davası yönünden 5.900,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davacı tarafından bu dava nedeni ile yapılan 2.400,00 TL bilirkişi ücreti ve 476,00 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.876,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 1.821,47 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davacı tarafından yatırılan 2.561,65 TL peşin harç ve 24,30 TL olmak üzere toplam 2.585,95 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran taraflara iadesine,
2-BİRLEŞEN BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’NE AİT 2017/290 ESAS, 2019/308 KARAR SAYILI DOSYADA;
Davacının davasının KABULÜ ile;
-Davalıların davacıya ait ve dava tarihinde tescilli olan ….. nolu tasarımlarına tecavüzü nedeniyle 21.258,60 TL maddi tazminatın 27/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
-Alınması gereken 1.452,17 TL harçtan peşin alınan 363,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.089,12 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına.
-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 5.900,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı tarafından bu dava nedeniyle yapılan 363,05 TL peşin harç, 29,20 TL başvurma harcı ve 182,00 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 574,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran taraflara iadesine,
3-BİRLEŞEN BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’NE AİT 2014/111 ESAS, 2014/200 KARAR SAYILI DOSYADA;
-Davaya konu ve davacı yana ait tüm tasarımların davanın devamı sırasında yenilenmedikleri için hükümsüz kaldıkları anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına,
-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 34,10 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 5.900,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran taraflara iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde içerisinde Yargıtay Hukuk Dairesi nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.24/02/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸