Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/86 E. 2021/141 K. 10.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/86 Esas
KARAR NO : 2021/141

DAVA : Marka Hükümsüzlüğü ve Marka Hakkına Tecavüz
DAVA TARİHİ : 31/05/2018
KARŞI DAVA : Marka’nın Kullanılmama Nedeniyle İptali
KARŞI DAVA TARİHİ : 13/07/2018

KARAR TARİHİ : 10/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/10/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin 1983 yılında Almanya’da kurulduğunu, kurulduğu tarihten bu yana tekstil ve bağlantılı sektörlerde faaliyet göstermekte olup Avrupa ve Türkiye’de kendi sektöründe lider firmalardan biri olduğunu, müvekkilinin marka haklarını korumak için markalaşma çalışmalarını yıllardır …… esas unsurlu markaları üzerinde sürdürdüğünü, bu markaların TPMK, WIPO ve OHIM nezdinde tescilli olduğunu, davacının Türkiye’deki satışlarından da milyonlarca Euro kazanç elde ettiğini, müvekkili firmanın “……”, “….. ” ve “….. ” markalarına dayalı olarak davalının …… sayılı “……” ve ….. sayılı “…….” markalarına karşı itiraz ettiğini, TPMK kararı ile markalar arasında iltibas teşkil edecek derecede benzer olduğunun kabul edildiğini, markalarda yer alan “……” ibaresinin ayniyeti ve markaların “……” ibaresi ile ayırt edilemeyecek derecede benzer “…..” ve ” …… ” ibarelerinin stilize edilerek oluşturulmuş olmalarının markaları ayırt edilemeyecek derecede benzer kıldığını, markalar kapsamında yer alan ürünler ve hizmetlerin aynı ve/veya benzer olduğunu, davaya konu markalar sahibinin bu markaları müvekkiline ait markanın tescilli ve tanınmış olduğu sektörlere ilişkin ürün ve hizmetleri içeren 18, 25 ve 35.sınıfta tescil ettirmiş olup, tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde markalar arasında karıştırılma ihtimalinin olmasının kaçınılmaz olduğunu, davalının marka tescillerinin kötüniyetle yapıldığını, açıklanan gerekçelerle davalının Türk Patent nezdindeki kötüniyet mahsülü …… sayılı marka tescillerinin kötüniyetli, hukuka aykırı ve haksız olduğunun tespitine, hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin Türkiye ayakkabı pazarının lideri konumunda olduğunu, ……. markası ile yurtiçinde 400’ün üzerinde, yurtdışında yakın coğrafyada ise 50’nin üzerinde mağaza ile hizmet verdiğini, ……. Mağazacılık bünyesinde bulunan çok markalı sneaker konseptli …….. perakende noktalarının ise Türkiye’de 91 mağazaya ulaştığını, dava konusu her iki markada kullanılan kelimeler olan Sport, …… ve One kelimelerinin İngilizce anlam ihtiva eden herkesçe kullanılabilen kelimeler olduğunu, davacının markasının …… esaslı olması ve bu nedenle davacının bu kelime üzerinde tekeli(inhisarı) bulunduğu iddiası hususunu kabul etmediklerini, hem davacının hem de müvekkili markalarını oluşturan tüm kelimeler marka olarak tescil edilmesi halinde zayıf marka olacağını, markaların anlamlarının tamamen birbirlerinden farklı olduğunu, müvekkili markalarının seri marka olması nedeniyle kazanılmış hak teşkil ettiğini, davacının beyan etmiş olduğu …… markasının herhangi bir ayırtedici özelliğinin bulunmadığını, davacının kötüniyetli olduğunu, davacının markası olan ……. başvuru numaralı “……” markasının başvuru tarihinin 14/09/2015 olup, müvekkiline ait dava konusu markaların tescilinden daha sonra tescil edildiğini, davacının kötüniyet iddiasının herhangi bir delil bulunmadığından reddi gerektiğini, davanın reddini talep etmiştir.
KARŞI DAVA : Davalı vekili karşı dava dilekçesi ile, davacının davaya mesnet ettiği tescilli olan …… başvuru numaralı markaların kullanılmamaları nedeniyle tescilli oldukları tüm mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğü ile sicilden terkin edilmesine karar verilmesi gerektiğini, SMK md.9 gereğince tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde Türkiye’de kullanılmayan markanın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
KARŞI DAVAYA CEVAP : Davacı vekili karşı davaya cevap dilekçesi ile, KHK 14 hükmünün iptalinden 4 gün sonra yürürlüğe getirilen SMK’nın 9.maddesinde öngörülen “kullanım zorunluluğunun” halihazırda tescilli markalara uygulanabilmesi için ilgili SMK hükmünde öngörülen 5 yıllık sürenin SMK’nın yürürlük tarihi olan 10/01/2017 tarihinden itibaren hesaplanması gerekeceğini, müvekkili markaları aleyhine kullanılmama nedeniyle iptal davasının açılabilecek en erken tarihinin 10/01/2022 olduğunu, davanın öncelikle bu sebepler reddinin gerektiğini, müvekkili markasının SMK hükümlerine uygun olarak Türkiye’de kullanıldığını, müvekkilinin davaya konu markalarını 3.kişilere lisans verme suretiyle Türkiye’de kullandığını, bu nedenle karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan taraflara ait marka tescil belgeleri celp olunmuştur
Dosya davalı adına tescilli …… tescil nolu “…….” , …… tescil sayılı “….. ” ve ….. tescil nolu “……. ” markalarının davacı markaları ile iltibas oluşturup oluşturmadığı, kötü niyetli tescil olup olmadıkları ve hükümsüzlük koşullarının bulunup bulunmadığına ilişkin, karşı dava yönünden ise davacı adına tescilli …… ve …… tescil nolu , …… tescil nolu markaların kullanılmama nedeniyle iptal koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin rapor tanzimi içi bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler 06/08/2019 havale tarihli raporlarında; “davacının kullanımlarının Türkiye’de olduğu ve Türkiye yerleşik firmalara ürün üretimi yaptırdığı, internet üzerinden marka kullanımı sağladığı, davalıya ait ……. kod numaralı on …… ibareli markası için “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için malların işlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler, derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar (çantalar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtarlıklar dahil, Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar, koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, ayak giysileri, baş giysilerinin bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” mal ve hizmetler yönünden iptal (hükümsüzlük) şartlarının oluştuğu, davalıya ait …… kod numaralı sport on …… ibareli marka için “İşlenmiş vyea işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler, derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar (çantalar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtarlıklar dahil), şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar, koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, ayak giysileri, baş giysileri, müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için işlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler, derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar (çantalar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtarlıklar dahil), şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar, koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, ayak giysileri, baş giysilerinin bir araya getirilmsei hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” mal ve hizmetler yönünden iptal(hükümsüzlük) şartlarının oluştuğu, davalıya ait ….. kod numaralı sport on …… ibareli marka için “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için işlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler, derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar (çantalar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtarlıklar dahil) şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar, kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları, koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, ayak giysileri, baş giysilerinin bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” Mal ve hizmetler yönünden iptal (hükümsüzlük) şartlarının oluştuğu” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davalı-karşı davacı vekilinin 20/05/2019 tarihli rapora itiraz dilekçesi ile, bilirkişi raporunda halk tarafından karıştırma ihtimalinden bahsedildiğini ancak ne şekilde karıştırma ihtimali olup olmadığının bahsedilmediğini, …… ve One kelimelerinin zayıf marka oldukları ve bu durumda ……. ve ……. davası kararı ile benzer nitelikte olduğu, …… One telaffuz bakımından karıştırma içermediğini, ciddi kullanım incelemesinin yapılmadığı ve/veya eksik olduğunu beyan etmiştir.
Bilirkişi raporunun tetkikinde; karşı dava yönünden yeterli ve gerekçeli bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakla dosya içeriğindeki tüm deliler ve taraf beyanları birlikte incelenip değerlendirilmek üzere, ek rapor düzenlenmesi için dosyanın bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, bilirkişiler 17/12/2019 tarihli raporlarında kök rapordaki sonuçlarını aynen tekrar ettikleri görülmüştür.
Mahkememiz ara kararında açıkca karşı dava yönünden inceleme eksikliği hususu vurgulanmasına rağmen ek raporda görevlendirmeye ilişkin önceki ara kararın yazıldığı yanlızca taraf itirazlarının değerlendirildiği karşı dava yönünden ciddi bir kullanım olup olmadığ hususunun ticari defterler incelenmek suretiyle usulüne uygun bir şekilde gerekçelendirilerek yazılmadığı bu hali ile ana rapor ve ek raporun hükme dayanak olabilecek bilimsellikten uzak olduğu anlaşıldığından dosyanın yeni bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişilerin 08/12/2020 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli kararında; “davacı/karşı davalı tarafın, yurtdışı merkezli yabancı şirket olduğu, dava konusu markaya yönelik Türkiye’de üretim yaptırdığı, Türkiye’deki üreticilerle sözleşme imzalandığı, incelenen sözleşmeler de dava konusu markanın lisans hakkının, üretimle sınırla kalmak kaydıyla üreticileri verildiği, davacı/karşı davalı tarafın dava konusu ……. ibareli markasını Türkiye’de üretici firmalara ürettirdiği, dava konusu ……. tescil nolu markanın tescilli olduğu 25.sınıf emtialar yönünden; koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, emtialarında ciddi biçimde kullanıldığı, davacı/karşı davalı tarafından sunulan faturalar ve kataloglarda, dava konusu markanın tescilli olduğu, ….. .sınıf emtialar yönünden kullanımının bulunmadığı” rapor edilmiştir.
Davacı/karşı davalı vekili rapora itiraz dilekçesi ile, raporda her ne kadar ilgili markaların 25.sınıf kapsamındaki ürünler üzerinde kullanıldığı, kalan 03, 09, 14, 16, 18, 23, 24 ve 26.sınıflar bakımından ciddi kullanımların olmadığı belirtilmişse de 25.sınıftaki ürünlerin 03, 09, 14, 16, 18, 23, 24 ve 26.sınıftaki ürünlerle benzer, sıkı sıkıya bağlantılı, aynı mağazalarda, aynı raflarda, yan yana ve aynı tüketici kitlesine sunulan ürünler olduğu göz önüne alınmadan yapılan tespitlerin haksız ve eksik olduğu, bilirkişi raporu ile davacının davaya konu markalarının Türkiye’de kullandığının ve davalının kullanılmama sebebiyle iptal istemli karşı davasının haksız olduğunun tespit edildiği dikkate alınarak karşı davanın reddine, dosyada mübrez önceki tarihli raporlarda davaya konu markaların iltibas düzeyinde benzer olduğunun tespit edildiği ve dava konusu markalar kapsamındaki tüm ürün ve hizmetlerin müvekkili tescilleri kapsamındaki ürün ve hizmetlerle aynı veya benzer olduğu, asıl davanın kabulü ile karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı/karşı davacı vekilinin rapora itiraz dilekçesi ile, bilirkişi raporu ile kurulmuş olan ara karar gereğini yerine getirmeyen rapor hazırlanmış olduğunu, bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığı, bilirkişiler tarafından yapılan incelemede markalar arasındaki iltibas oluşup oluşmadığı yönünde bir değerlendirme bulunmadığı, mahkemenin ara kararı gereğince incelemenin yapılmamış olduğunu beyan etmiştir.
Mahkememizce bilirkişi heyetinden asıl dava yönünden hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı yönündeki değerlendirme ile kısmi hükümsüzlük halinde karşı dava yönünden yönünden kısmi iptal yönündeki değerlendirme ışığında hangi mal ve hizmetler yönündün hükümsüzlük koşullarının oluşacağı hususunda ek rapor tanziminin istenilmesine karar verildiği, bilirkişilerin 19/08/2021 tarihli ek raporlarında; ” …… nolu 19/03/1993 başvuru tarihli “…….. ” markasına yönelik 23.ve 24.sınıflarda markasal kullanımın tespit edilemediği, …. nolu ve 08/04/2003 başvuru tarihli “……” markasına yönelik 03/09/14/16/18/26.sınıflarda markasal kullanımının tespit edilemediği, ….. nolu ve 25/03/2011 başvuru tarihli “……. ” markasına yönelik 03/09/14/16/18/23/24/26.sınıflarda kullanımının tespit edilemediği” hususlarını bildirdikleri anlaşılmıştır.
Asıl dava, davalı adına tescilli markaların hükümsüzlüğü; karşı dava, karşı davalıya ait markaların kullanılmama nedeniyle iptali talebine yöneliktir.
Mahkememizce asıl dava olan markanın hükümsüzlüğü talebi yönünden yapılan değerlendirmede;
SMK’nun 25.md’si hükümsüzlük hallerini düzenlemektedir. Buna göre 5.md’deki mutlak red; ve 6.md’deki nisbi red sebepleri hükümsüzlük sebebidir.
SMK’nun 6/1 md’sine göre, tescil başvurusu yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırılma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyor ise doğrudan karıştırma ihtimali; eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırd ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırma ihtimalinden söz edilecektir.
Somut olayda davacı markaları olan “……. ” “…… ” markaları ile davalının “….. “, “…….” ve “……” markaları arasında yapılan kıyaslamada; asli ve ayırdedici unsurun “……” kelimesi olduğu, bu kelimenin taraf markaları arasında ortak olduğu, diğer kelime ve şekillerin ayırdedicilik kazandırmadığı, taraf markaları arasında görsel, biçimsel, anlamsal ve işitsel benzerliklerin bulunduğu ve benzerliklerin ortalama tüketicide karıştırma ihtimalini doğuracağı, yukarıda anılı kanuni düzenlemeler çerçevesinde hükümsüzlük koşullarının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Karşı dava yönünden yapılan değerlendirmede;
Kullanmama nedenine dayalı iptal davası açabilmek için hak düşürücü bir süre bulunmamaktadır. Önemli olan dava tarihinden geriye doğru tescil anına kadar 5 yıllık sürenin dolmuş bulunmasıdır, bu nedenle dava süresindedir.
İptali istenen markanın kullanımının söz konusu markanın tescil edildiği mal ve hizmetler için pazar yaratmak yahut mevcut pazarı korumak amacıyla temel işlemine uygun olarak anılan ürünlerin ve hizmetlerin menşeini garanti edecek şekilde gerçekleşmesi gerekir. Bu kullanımın markanın tüketiciye yahut son kullanıcıya ürün veya hizmetin menşeini bu ürün yada hizmetin diğer kaynaklardan gelenlerden ayırt etmesine izin verecek ve karıştırmaya mahal vermeyecek biçimde yalnızca ilgili teşebbüs nezdinde değil piyasaya ulaşacak ve belirli müşteri çevresi yaratacak şekilde ciddi olarak gerçekleşmelidir. Doğal afetler, savaş, ağır bir ekonomik buhran, ambargo, ithalat kısıtlamaları gibi durumlar markanın kullanılmaması için haklı bir neden olabilir ancak somut olayda davalının böyle bir iddia ve beyanı bulunmamaktadır.
Olumsuz vakıaların ispatının davacıya düşmemesine ilişkin genel hukuk ilkesi uyarınca yargılama konusu markayı tescilli olduğu sınıflarda kullandığını ispat yükü davalıdadır. Bir markayı kullanan ve ileride kullanmama sebebine dayalı iptal tehdidi ile karşılaşmak istemeyen basiretli tacir gibi hareket etmesi gerekli olan davalının kullanıma ilişkin kanıtları özenle saklaması gerekmektedir. Markanın iptal müeyyidesinden kurtulabilmesi için tescil edildiği her bir emtia için bağımsız olarak ayrı ayrı kullanılması gerekir. Buna göre bir markanın bir ürün için kullanımının diğer bir ürün için kullanım sayılmaz.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında dosyada toplanan tüm deliller ve bilimsel gerekçeye sahip ayrıntılı bilirkişi raporu karşısında karşı davalının ……. tescil numaralı markanın 23.ve 24.sınıflarda, ….. sebebinin yasal koşullarının oluştuğu kısmi iptal nedeni ile iptal edilen karşı davalı-davacı markalarının iptal edilen emtialar ve sınıflar yönünden hükümsüzlük davasına dayanak yapılamayacağı ve bu sınıflar yönünden hükümsüzlük davasının kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-ASIL DAVADA
-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Davalıya ait ….. tescil numaralı markasının 25.sınıftaki tüm emtialarda ve 35.sınıfta “koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç ve dış giysiler, çoraplar, ayak giysileri, baş giysileri emtialarına yönelik “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için…malların bir araya getirilmesi hizmetleri”, yönünden hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde sicilden terkinine,
-Davalıya ait ….. tescil numaralı markanın 35.sınıfta “koruyucu amaçlı olanlar hariç, her türlü malzemeden yapılmış iç ve dış giysiler, çoraplar, ayak giysileri, baş giysileri ürünlerine yönelik “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için… malların bir araya getirilmesi hizmetleri” yönünden hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde sicilden terkinine,
-Davalıya ait …… tescil numaralı markanın 35.sınıfta “koruyucu amaçlı olanlar hariç, her türlü malzemeden yapılmış iç ve dış giysiler, çoraplar, ayak giysileri, baş giysileri ürünlerine yönelik “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için… malların bir araya getirilmesi hizmetleri” yönünden hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde sicilden terkinine,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-KARŞI DAVADA
-Davacı-karşı davalıya ait …… tescil numaralı markanın 23.ve 24.sınıflarda;
-2003/07925 tescil numaralı markanın 03, 09, 14, 16, 18, 26.sınıflarda;
-2011/72474 tescil numaralı markanın 03, 09, 14, 16, 18, 23, 24, 26.sınıflarda kullanılmama nedeniyle iptaline,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Asıl dava yönünden alınması gereken 59,30 TL harçan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Karşı dava yönünden alınması gereken 59,30 TL harçan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Asıl dava yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın kısmen kabulüne karar verildiği hususu nazara alınarak 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Asıl dava yönünden davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın kısmen kabulüne karar verildiği hususu nazara alınarak 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karşı dava yönünden karşı davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın kısmen kabulüne karar verildiği hususu nazara alınarak 5.900,00 TL vekalet ücretinin karşı davalı …’den alınarak karşı davacıya ……. Mağazacılık ve Pazarlama A.Ş.’ye verilmesine,
8-Karşı dava yönünden karşı davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın kısmen kabulüne karar verildiği hususu nazara alınarak 5.900,00 TL vekalet ücretinin alınarak karşı davacı ……. Mağazacılık ve Pazarlama A.Ş.’den alınarak karşı davalı … ‘ye verilmesine,
9-Asıl dava yönünden 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, 2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 448,90 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.620,70 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 1.310,35 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Karşı dava yönünden 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.071,80 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 1.535,90 TL’sinin karşı davalı …’den alınarak karşı davacıya ……. Mağazacılık ve Pazarlama A.Ş.’ye verilmesine,
11-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/09/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸