Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/81 E. 2021/148 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/81 Esas
KARAR NO : 2021/148

DAVA : Marka Haklarına Tecavüz’ün Tespiti, Önlenmesi ve Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/04/2018
KARAR TARİHİ : 15/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/10/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Haklarına Tecavüz’ün Tespiti, Önlenmesi ve Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin …… tarihinde kurulduğunu ve tekstil alanında uzun yıllardır faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirket ticaret unvanında yer alan “…….” kelimesini tekstil alanında ürettiği emtialar üzerinde marka olarak kullandığını, meşhur ve maruf ettiğini, davalının adresinde müvekkili şirket adına tescilli olan ……. markasına tecavüz suretiyle satışın gerçekleştirildiği ve bu satışın müvekkili şirketin bilgisi ve izni olmadan yapıldığını, bu hususların tespiti amacıyla Bakırköy ……. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …… değişik iş sayılı dosyasından delil tespiti isteminde bulunulduğunu ve alınan bilirkişi raporunda “…….” ibaresinin birebir aynısın taşıyan 1570 kadar ürünün tespit edildiğini, müvekkili şirket ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, açıklanan nedenlerle müvekkili şirket markasına ilişkin tecavüzün tespiti ve önlenmesini, davalı nezdinde bulunan ürünlerin imhasına karar verilmesini, yoksun kalınan kazanç bakımından davalının müvekkili şirkete ait markayı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedelinin tespiti ile şimdilik 25.000,00 TL tazminat taleplerinin kabulünü, müvekkili şirket markasının uğradığı itibar kaybı nedeniyle 25.00,00 TL tazminatın hüküm altına alınmasını, delil tespiti dosyasında yapılan 809,50 TL masrafın dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, delil olarak sunulması için davalı nezdinde satın alınan ürünler için ödenen 400,00 TL masrafın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafından hiçbir delil gösterilmeden işbu davanın açıldığını, müvekkilinin söz konusu işyerinin bulunduğu taşınmazın mal sahibi olduğunu, taşınmazın yaklaşık 3 yıldır kirada olduğunu, müvekkilinin en son kendisini …… ismi ile tanıtan şahıstan kiralarını elden aldığını, söz konusu işyerinin müvekkili idaresinde olmadığını, davacının başka bir işletmede SGK’lı olarak çalıştığını, bu nedenle davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının maddi tazminat taleplerinin kabul edilemeyeceğini, tazminat miktarında oldukça fahiş bir talepte bulunduğunu, davacının manevi olarak zarara uğradığını kabul etmediklerini, davacının sunmuş olduğu tespit raporunda bulunan 1570 adet ürünün satışının yapılmadığını, hiçbir yerde kullanmadıklarını, piyasaya sürülmemiş bir halde bulunduğunu, davacının adının hiçbir şekilde kullanımının söz konusu olmadığını, açılan davanın öncelikle husumet yokluğu sebebiyle, aksi takdirde davacının fahiş maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacıya ait marka tescil belgeleri celp olunmuş, davacı tarafça örnek lisans sözleşmeleri dosyaya sunulmuştur. Bakırköy …… Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi’nin …….. esas sayılı dosyasının kesinleşme şerhli karar örneği celp olunmuş, tetkikinde; katılanın …, sanığın … olduğu ve yargılama sonunda sanık hakkında 1 yıl hapis ve 5 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, 5237 sayılı TCK nun 62 maddesi uyarınca tayin olunan cezasından takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak 10 ay hapis ve 4 gün para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve cezanın adli para cezasına dönüştürüldüğü, hükmün 16/11/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosya; davaya konu markaya yönelik davalı tarafından ibraz edilen mahkemedeki ürün örneği, davacı tarafa ait marka kayıtları, daha önce yapılan değişik iş dosyası ve delil tespit dosyası incelenerek davacının marka hakkına satış yoluyla tecavüz edilip edilmediği, maddi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı ve davalı defter ve kayıtları incelenerek söz konusu ürünün kullanımına yönelik elde edilen kara ilişkin maddi tazminata yönelik rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 03/04/2019 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; “davalının davacıya ait “…….” markasına ilişkin tecavüz fiilini işlediği, marka hakkına tecavüzün satış yoluyla oluşması sebebiyle davacı lehine tazminat koşullarının oluştuğu, davacının talebi olan tazminat şartlarının oluştuğu, ancak davalının vergi mükellefi olmaması sebebi ile defter üzerinden kâra ilişkin tazminat hesabı yapılamadığı” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Dosyanın önceki bilirkişi heyetine tevdii ile ceza dosyasındaki el konulan ürün sayısı ve niteliği de değerlendirilerek davacının lisans tercihine göre isteyebileceği maddi tazminata yönelik ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler 11/07/2019 tarihli raporlarında; “davalının, davacıya ait “…….” markasına yönelik hak ihlal sürelerinin tespit edilemediği bu sebeple yıllık asgari 9.137,40 USD lisans bedeli ödemesi gerektiği”ni hesaplamışlardır.
Mahkememizce; davacının itibar tazminatı taleplerinin koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler 24/08/2021 tarihli raporlarında; “dava dosyasında yer alan bütün bilgi, belge ve mahkeme kararları birlikte değerlendirildiğinde; davacının marka hakkına tecavüz nedeniyle davalı hakkında Sınai Mülkiyet Kanunu7na muhalefet suçundan kesinleşmiş bir cezasının bulunması, davalının işyerinde satışını gerçekleştirdiği ……. ibareli taklit ürünlerin sayısının fazla olması, ürünlerin kalitesiz ve taklit ve ……. marka logosunun aynı şekilde kullanılması, ürünler üzerinde yer alan etiket ve bilgilendirmelerin de taklit edilmeye çalışarak kullanılması, bu ürünlerin satışını toptan şekilde gerçekleştiğinin tespiti, davalının tekstil ürünleri satışı yaptığı dikkate alındığında satışa sunduğu ürünlerin sahte olduğunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalıya ait işyerinde farklı tarihlerde yapılan keşif ve arama sırasında ……. markalı taklit ürünlerin tespit edilmesi, ……. markasının tanınmış bir marka olarak TürkPatent sicilinde kayıtlı olması, markanın itibarını korumaya yönelik olarak davacı tarafından tanıtım, reklam gibi yolları kullanması unsurlarının yargı kararları ile birlikte değerlendirilmesi neticesinde Sınai Mülkiyet Kanununda ve Yargıtay içtihatlarında belirtilen unsurların gerçekleştiği ve davalının; davacının sınai mülkiyet hakkına tecavüz ettiği, hakka konu markanın tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanıldığı, sahte olarak üretilen ürünlerin temin edilmesi ve uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda sınai mülkiyet hakkının itibarı zarara uğradığı, dosya içinde yer alan verilen olmaması ve yine itibar tazminatı niteliği bakımından hesaplanmasının heyetlerince mümkün olmayacağından takdirin mahkemede olacağı” hususlarını bildirdikleri görülmüştür.
Davacı vekili 30/01/2020 tarihli dilekçesi ile, 25.000,00 TL değerindeki maddi tazminat taleplerini 29.550,27 TL artırarak; yoksun kalınan kazanç bakımından toplam 54.550,27 TL maddi tazminatın hüküm altın alınmasını, 25.000,00 TL’sinin dava tarihi olan 30/04/2018 tarihinden itibaren, 29.550,27 TL’sinin bedel artırım taleplerinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davalının, davacı markasından doğan haklarına tecavüzün tespiti, önlenmesi ile tazminat talebine yöneliktir.
SMK’nun 6/1 md’sinde nisbi red nedeni olarak düzenlenen karıştırma ihtimali, aynı kanunun 7/1 md’sinde marka hakkına tecavüz hali olarak yer almaktadır. SMK’nun 6/1 md’sine göre, önceki marka ile tescil başvurusu yapılan marka aynı ya da benzer ise sınıflar da aynı ya da benzer ise bu başvuru itiraz üzerine red edilir. SMK’nun 25/1 md’si gereğince hem 5.md’de yazılı mutlak red nedenleri , hem de 6.md’de yazılı nisbi red nedenleri birer hükümsüzlük nedenidir. Marka koruma kapsamına ilişkin SMK’nun 7/1-b md’sine göre ise, marka sahibi “tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerde aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tkescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasını engelleyebilir ve bu durum aynı zamanda marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmektedir.
Somut olayda taraf markalarında aynıyet taşıyan “…….” kelimesi ayırd edici unsur mahiyetindedir ve aynı ve benzer emtia ve hizmetlerde tescilli taraf markaları arasında tüketici nezdinde karıştırma ihtimali doğurmaktadır. dosyaya celbedilen deliller ve alınan raporlarla sabit olduğu üzere davalı kullanımlarının davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği tartışmasızdır.
Davalı her ne kadar davaya konu işyerini kendisinin değil, kiracısının kullandığını bu nedenle tecavüz fiillerinin muhatabı olmadığını beyan ederek savunmada bulunmuş ve raporlara itiraz etmiş ise de; bu iddiasını ispata yarar bir kira sözleşmesi ya da başkaca bir delil sunamadığı; kiracısı olduğunu iddia ettiği kişinin tüm kimlik bilgilerine dahi vakıf olmadığını beyan ederek marka tecavüzü işleyen kiracının “……” isimli kişi olduğunu iddia ettiği, buna mukabil davalının mülk sahibi olduğu ve yerinde yapılan incelemede yetkili kişi olarak tespit edildiği, kartvizitte de yetkili olarak isminin yer aldığı anlaşıldığından davalının söz konusu savunma ve itirazlarına itibar edilmemiştir.
Yine somut olayda; maddi tazminatın davaya konu markanın ekonomik önemi, geçerlilik süresi, sektördeki toplam satış hacmi, ihlalin boyutu, markaların tanınmışlığı, piyasa payı, tarafların mali hacimleri, özellikle davalının üretim ve satış kapasiteleri dikkate alınarak ve tüm bu kriterler somut olaya uygulanarak net ve objektif bir şekilde tespiti sunulan deliller ile mümkün olmamış, bu durumda SMK 150/3 TBK md. 50-51 nazara alınarak mahkememizce hakkaniyete uygun olacak miktarda maddi tazminat ve koşulları oluşan itibar tazminatı res’en taktir edilmiştir. Tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Davalının davacıya ait “…….” esas unsurlu markalarından doğan haklarına tecavüzünün tespiti ile önlenmesine; davalı işyerinde bulunan “…….” markasını ihtiva eden ürünlere el konularak hüküm kesinleştiğinde imhasına,
-B.K. 50-51.maddeleri nazara alınarak 25.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL itibar tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 2.390,85 TL karar ve ilam harcından, 853,88 TL peşin harç ve 525,30 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.011,67 TL harcın, davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre tecavüzün tespiti talebi yönünden 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen itibar tazminatı talebi yönünden 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen maddi tazminat talebi yönünden 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen itibar tazminatı talebi yönünden 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 2.250,00 TL bilirkişi ücreti, 273,50 TL posta/tebligat masrafı ve 809,50 TL Bakırköy …… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …… Değişik İş dosyasında yapılan masraf olmak üzere toplam 3.333,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 2.083,13 TL.’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı tarafından yatırılan 853,88 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı ve 525,30 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.415,08 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/09/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸