Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/75 E. 2021/233 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/75 Esas
KARAR NO : 2021/233

DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 12/04/2018
KARAR TARİHİ : 01/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/12/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin dünyaca ünlü “…” markasının sahibi olduğunu, … ibaresini ihtiva eden markalarının TürkPatent nezdinde ..,..,… ve …. numaraları ile tescilli olduğunu, yine müvekkillerine ait “…” markasının Türk Patent nezdinde tanınmış marka olduğunu, Kapıkule Tır Gümrük Müdürlüğünden faks yolu ile 02/04/2018 tarihli … numaralı kararın kendilerine ulaştığını, bu karar çerçevesinde Kapıkule Tır Gümrük Müdürlüğünce davalı adına tescilli 29/03/2018-… tarih sayılı işlem gören ihracat beyannamesi muhteviyatı eşyanın yapılan fiziki muayenesi neticesinde; içerisinde … marka 10 çift ayakkabı, 125 adet t-shirt cinsi eşyanın tespit edildiğinin bildirildiğini, bu bildirim sonrası taraflarınca yetkili savcılığa başvurulup bahsi geçen ürünlere el konulması talebinde bulunulduğunu, aynı zamanda savcılık şikayetinde bulunulduğunu, durdurma kararında görüleceği üzere, eşya üzerindeki markanın ihracatçı veya imalatçı adına tescilli olmadığının Gümrük Müdürlüğünce tespit edildiğini, davalı tarafın ürünleri ticaret alanına çıkararak haksız avantaj sağladığını ve bunu yaparken de müvekkillerinin dünyaca tanınan tescilli markasına zarar verdiğini, davalı tarafın şirket olduğunu ve eylemin niteliğini bilen ya da bilmesi gereken kişilerden olduğunu ve kusurlu olduğunu, bu nedenlerle marka tecavüzünün tespitini, tespit edilecek marka tecavüzünün men’ini ve dava konusu ürünlerin müsaderesini, davalı eylemi haksız ve kasıtlı olduğundan fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi ve 2.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinin davalı adına usulüne uygun tebliğ edildiği ancak davaya cevap vermediği anlaşılmakla davanın reddini istediği kabul edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dosya, marka tecavüz ve maddi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 07/02/2019 havale tarihli raporlarında; “davacı yana ait davaya mesnet markaların tanınmış marka statüsünde oldukları, T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Kapıkule Tır Gümrük Müdürlüğü’nün … sayılı Durdurma Kararında davalı …. San. Tic. Ltd. Şti.ihracatçı firma olarak gözükmekte olduğu eşyalar arasında; 10 çift … marka ayakkabı, 125 adet “…” marka tişörtün var olduğu, her ne kadar taklit ürünler dosya arasında yer almamakla birlikte heyetlerince incelenememiş ise de orijinal olmayan herhangi bir üründe aynı zamanda tanınmış marka olan “…” ibarelerinin bulunması halinde davacıya ait markalardan kaynaklanan hakların ihlal edildiğinden bahsedilebileceği, davalı tarafın T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Kapıkule Tır Gümrük Müdürlüğü’nün … sayılı Durdurma Kararında ihracatçı firma olarak yer alması nedeniyle ilgili eşyaları ticari sahada kullanıma konu ettiğinin değerlendirilebileceği, bu halde davacıya ait tescilli tanınmış markaları ihtiva eden taklit ürün kullanımlarının davalı yan tarafından gerçekleştirildiğinin kabulünün gerekeceği, bu kullanımların da markadan doğan haklara tecavüz teşkil ettiği, dosyanın bu hali ile heyetlerince mali yönden bir değerlendirme yapılmamak ile birlikte dosyaya gerekli ticari defter ve belgelerin sunulmasıyla maddi tazminat hesabının yapılabileceği” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Mahkememizce 19/02/2019 tarihli ara karar gereği, ürünler de incelenmek suretiyle marka tecavüzü olup olmadığı ayrıca ürünler imha edilmeksizin aykırılığın giderilmesinin mümkün olup olmadığı ve davacının isteyebileceği maddi tazminat tutarı yönünden ek rapor tanzimi için dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 27/05/2019 tarihli ek raporlarında; “dosya arasında tevdi edilen ürünlerin orijinal ürünler olmadıkları, bu kullanımlar ile davacı yana ait markasal haklara tecavüz edildiği, ilgili tecavüzlerden ayakkabı ürünü bakımlndan ancak ürünün imhası yolu ile giderilebileceği, eşofman ürünleri bakımından ise markasal kısımların üründen ayrılması ile tecavüzün sonlanabileceği, heyette bulunan sektör bilirkişinin bildirimleri ile taraflarınca inceleme konusu yapılmış olan ayakkabının ortalama piyasa satış) fiyatının 300 TL civarında olduğu, alt üst eşofman takımının ise ortalama piyasa satış fiyatının 250 TL civarında olduğu, arzedilen gerekçe ve Sayın Mahkemenizin göfevlendirme sınırları içerisinde kalmak sureti ile dosya üzerinden tespit edilmiş olan t: çlit ürünlerin piyasa değeri toplam 10 çift ayakkabının yaklaşık değeri 10 x 300 : 30001 TL, 5 adel alt üst eşofman takımının yaklaşık değeri 5 x 250 : 1250 TL olmak ile birlikte dosya bakımından talep edilebilecek olan malldi tazminat miktarının bu miktar ile sınırlı olabileceği, dosyaya konu tişörtlerin ise taraflarınca incelenemediği, nihai takdirin yalnızca Mahkemeye ait olduğu” hususlarında raporlarını sundukları görülmüştür.
Ticaret Bakanlığı Kapıkule Gümrük Müdürlüğü’nden davaya konu ürünlerden birer örneğin mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Gelen müzekkere cevabına istinaden dosya, tişörtler konusunda hesaplama yapılarak ek rapor tanzimi için yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 04/03/2020 havale tarihli bilirkişi ek raporlarında; “Dosya arasında heyetimize tevdi edilen ürünün orijinal ürün olmadığı, bu kullanımlar ile davacı yana ail markasal haklara tecavüz edildiği, ilgili tecavüzün ancak ürünün imhası ile sonlanabileceği, dava konusu olan ürünlerin Sektör bilirkişisi tespiline göre 19.250,00 TL değerinde davacı tarafın 31.05.2019 tarihinde dosyaya sunduğu fiyat listesi ortalamalarına göre de 28.378,00 TI tutarında bir değer olduğu” bildirilmiş olup, İstanbul Ticaret Odası’ndan emsal lisans bedeli hakkında müzekkere cevabı gönderilmiş olup, dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişiler 21/09/2021 tarihli raporlarında; “davalı tarafın elde ettiği kazancın tespit edilmesi ile SMK 151/2-c göre tazminat hesaplaması yapılamadığı, dava konusu olan ürünlerin sektör bilirkişisi tespitine göre 19.250,00 TL değerinde davacı tarafın 31/05/2019 tarihinde dosyaya sunduğu fiyat listesi ortalamalarına göre de 28.378,00 TL tutarında olduğu” hususlarını rapor etmişlerdir.
Dava, davalının davacının markalarından doğan haklarına tecavüzün tespiti ve men’i ile tazminat talebine yöneliktir.
SMK’nun 6/1 md’sinde nisbi red nedeni olarak düzenlenen karıştırma ihtimali, aynı kanunun 7/1 md’sinde marka hakkına tecavüz hali olarak yer almaktadır. SMK’nun 6/1 md’sine göre, önceki marka ile tescil başvurusu yapılan marka aynı ya da benzer ise sınıflar da aynı ya da benzer ise bu başvuru itiraz üzerine red edilir. SMK’nun 25/1 md’si gereğince hem 5.md’de yazılı mutlak red nedenleri , hem de 6.md’de yazılı nisbi red nedenleri birer hükümsüzlük nedenidir. Marka koruma kapsamına ilişkin SMK’nun 7/1-b md’sine göre ise, marka sahibi “tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerde aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasını engelleyebilir ve bu durum aynı zamanda marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmektedir.
Somut olayda davalı yana ait ve ilgili gümrük müdürlüğünde bulunan ürünlerin davacı yana ait markaları ayniyet teşkil edecek şekilde içerdiği, bu ürünlerin taklit ürünler olduğunun bilirkişi raporları ile anlaşıldığı ve bu durumun davacıya ait markalardan doğan haklarına tecavüz teşkil ettiği kanaatine ulaşılmıştır.
Her ne kadar davacı yan SMK 151/2-c maddesine göre tazminat hesabını talep etmişse de, söz konusu hesaplama için her iki yanın da ticari defterlerinin incelenmesi gerektiği, ancak davalı yanın defterlerinin incelenemediği, bu hali ile somut ve net tazminatın belirlenmesinin mümkün olmadığı ve BK 50-51.maddeleri gereği olayların olağan akışı, davacının aldığı önlemlerin kapsamı ve davalının kusurunun derecesi hep birlikte nazara alınarak 10 bin TL maddi tazminata ve taleple bağlı kalınarak 2 bin TL manevi tazminata hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Davalının, davacıya ait “…” esas unsurlu markalardan doğan haklarına tecavüzünün tespitine, men’ine, tecavüz oluşturan ve Kapıkule Gümrük Müdürlüğünce ele geçirilen davaya konu ürünlere el konulmasına,
-BK.50-51.maddeleri de nazara alınarak 10.000,00 TL maddi, 2.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 819,72 TL harçtan peşin alınan 51,24 TL peşin harç ve 312,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 456,48 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre tecavüzün tespiti davası yönünden 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maddi tazminat talebi yönünden 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat talebi yönünden 2.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.600,00 TL bilirkişi ücreti, 451,35 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.051,35 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 1.723,11 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yapılan 51,24 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı ve 312,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 399,14 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/12/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸