Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/71 E. 2021/157 K. 24.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/71 Esas
KARAR NO : 2021/157

ASIL DAVA : Patent Haklarına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti ile Tazminat
ASIL DAVA TARİHİ : 26/02/2018
KARŞI DAVA : Patent Hükümsüzlüğü
KARŞI DAVA TARİHİ : 04/04/2018

KARAR TARİHİ : 24/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/10/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan davada yapılan açık yargılama sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin pek çok buluş ve ……. ‘lara imza atmış ve söz konusu buluşları için….. ile birlikte tüm dünyanın pek çok ülkesinde patent kurumları nezdinde patent tescilleri almış saygın bir bilim insanı olduğunu, müvekkilinin …. numarası ile patent etscilini haiz buluşun müvekkili tarafından verilen bir kısım inhisarı hakları da kapsayan Lisans Sözleşmesi çerçevesinde, ……… Makine Sanayi Anonim Şirketi tarafından kullanıldığını ve işbu patente konu buluşu kullanmak sureti ile makine üretim ve satış faaliyetlerini gerçekleştirdiğini, müvekkilinin bu patent tescilini haiz ……. sistemlerinden teşekkül olan “……… Makinası (……… başlıklı buluşunun, herhangi bir izin, yetki ve icazeti bulunmaksızın davalı şirket tarafından haksız şekilde kullanıldığının tespit edildiğini, müvekkiline ait buluşun “tamburun silindirik delikli yüzeyinin girintili çıkıntılı biçimde ve ondüle yapısında olma özelliğinin” patentli olduğu EPO ve Türk Patent tarafından ilan edilen buluşa ilişkin tarifname ve istemlerde yer almasına rağmen, davalı şirketin ……….. Makina Şirketi’nin müvekkilinin verdiği lisans çerçevesinde taşlama makinelerinin tamburunda uyguladığı söz konusu özellikleri aynen taklit ederek, makine üretim ve satış faaliyetlerinde bulunduğunun bizzat davalıya ait kurumsal internet sitesinden alınan fotoğraflar ile sabit olduğunu, bu durumun tespiti açısından Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/36 değişik sayılı dosyası üzerinden tespit yapılarak tedbir taleplerinin kabul edildiğini, 15/02/2018 tarihinde davalıya ait işyerinde tedbir kararının uygulandığını, davalının müvekkilinin patentine tecavüz ederek ürettiği tamburun iç yapısını gösteren davalıya ait internet sitesinde yer alan fotoğrafların, yapılan tedbir uygulaması sonrasında davalı tarafından internet sitesinden kaldırıldığını, müvekkiline ait tescilli patentin ve/veya unsurlarının kullanımının patent hakkına tecavüz ve aynı zamanda TTK kapsamında da haksız rekabet teşkil ettiğini, açıklanan nedenlerle; davalının, müvekkiline ait patent hakkına tecavüzün tespiti, durdurulması ve önlenmesini, tecavüz teşkil eden söz konusu parçaların gözetim altında sökülmesi, aksi takdirde masrafları davalıya ait olmak üzere anılan parçaların imhasını, müvekkilinin yoksun kaldığı kazancın belirlenmesinde SMK madde 151/2-c’de yer alan değerlendirme usulünün dikkate alınması ve SMK madde 151/3’ belirtildiği şekilde hakkaniyet payının da kazancın hesabına eklenmesini, patent hakkı tecavüze uğrayana müvekkili lehine şimdilik 10.000 EURO tutarında maddi tazminatın, patent hakkına tecavüzün gerçekleştiği tarihten itibaren devlet bankalarının Euro cinsinden mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek mevduat faiz oranı üzerinden işleyen faizi ile birlikte, fiili ödeme günündeki Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden ödenmesine, hükmün ilanına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, mahkemece verilen tedbir kararında “ihtiyati tedbir talep edene ait tescilli …… sayılı Yıkama-Sıkma Makinesi patentine yönelik karşı tarafın …… ürünlerini üretmesine, piyasaya sunulmasının engellenmesine, ürünlere ve tanıtım evrakına el konulmasına, yediemine teslimine” karar verildiğini, patent konusu tamburun ……. makineleri üzerindeki değerinin yalnızca %10’u kadar olmasına rağmen makinelerin tümü hakkında hiçbir inceleme yapmaksızın karar verilmesinin açıkça hukuka aykırı ve hatalı olduğunu, patent konusu tambur ile müvekkiline ait makinelerde kullanılan tambur arasındaki farklılıkların oldukça açık olduğunu, tecavüz olmadığı gibi eşdeğerli kabul edilebilmelerinin de mümkün olmadığını, davacı tarafça dilekçelerinde internet sitesinden alındığı belirtilen fotoğrafların gerçek olmayıp, yalnızca makineye ait görsellerin müvekkiline ait olduğunu, müvekkili şirketin 40 yılı aşkın süredir hizmet veren köklü bir firma olduğunu, müvekkilinin haksız ve mesnetsiz iddialarla karşı karşıya kaldığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KARŞI DAVA : Karşı davacı vekili karşı dava dilekçesi ile, dava konusu patentin başvuru tarihinin 2007 yılı olduğunu, davacının 2007 tarihi itibariyle işbu patenti kullandığını kanıtlaması gerekenin karşı taraf olduğunu, karşı tarafça işbu tamburların inhisarı lisans sahibinin ……….. Makine Şirketi olduğu, kendilerince verilen lisans çerçevesinde üretim ve satışını yaptığı iddia edilerek şirketin internet sitesinde belirtilen tamburların kullanıldığı “…….” isimli makinenin yer aldığı belirtilmiş ise de bahse konu makinenin internet sitesinde yer almadığını, davacı tarafa ait patentin kullanmama sebebiyle patentin hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini, dava konusu patentin patentlenebilirlik kriterlerine haiz olmadığını, patent konusu buluşun dünyada kullanıldığının bilindiğini, tekniğin bilinen durumu aşmadığını, yenilik kriterlerine haiz olmadığını, karşı davalıya ait patentin hükümsüzlüğüne karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı-karşı davalı vekili 16/05/2021 tarihli cevaba cevap dilekçesi ile, mahkemenin …… değişik iş sayılı dosyasında verilen tedbir kararının icrası için Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. nolu dosyasından verilen talimat ile Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. talimat dosyası üzerinden bilirkişi ile 15/02/2018 tarihinde davalı-karşı davacı adresinde gerçekleştirilen işlem sırasında davalı-karşı davacının çalışanı …….. ‘ın sorumluluğunda yediemin sıfatıyla bırakılan makinelerin tamburlarında daha sonra müvekkiline ait patente tecavüz teşkil eden bir kısım unsurları gizlemek amacı ile kalıcı bir şekilde müdahale edildiğinin görüldüğünü, söz konusu değişikliklerin dosya kapsamında davalı-karşı davacıya ait işyerinde çeşitli tarihlerde yapılan tespitler sırasında çekilen fotoğraflar karşılaştırıldığında açık bir şekilde görüldüğünü, bu nedenle HMK, TCK ve İİK uyarınca başta tedbire konu makineleri muhafaza ile görevli kılınan davalı firma çalışanı ve yediemin ……. olmak üzere tedbire aykırı davranan kişilerin tespitine ve haklarında disiplin hapsi cezası uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KARŞI DAVAYA CEVAP : Karşı davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkiline ait ……. numaralı patentin sicil kaydı üzerinde verilen tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu, görülen davada verilen tedbir kararına aykırı hareket eden ve tecavüz faaliyetlerini aralıksız sürdüren davalı-karşı davacı karşısında, yasal hakları sürekli tecavüze uğrayan ve maddi-manevi asıl mağdur olanın müvekkili olduğunu, karşı davacının, müvekkiline ait patentin patentlenebilirlik koşullarını haiz olmadığı ve kullanmama nedeniyle hükümsüz kılınmasının gerektiği yönündeki talebin afaki ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin tescilli patentini bir kısım inhisarı hakları da kapsayan Lisans Sözleşmesi çerçevesinde ……… Makine Şirketi tarafından kullanıldığını ve bu şirketin patente konu buluşu kullanmak sureti ile makine üretim ve satış faaliyetlerini gerçekleştirdiğini, müvekkiline ait patentin hükümsüz kılınması gerektiği yönündeki talebin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Ana dava davacı vekili 21/06/2018 tarihli dilekçesi ile, dosyada mevcut ……. Bilirkişi Raporu ve Uzman Görüşü (Teknik Mütalaa) ile ispat olunduğu üzere ……. model makineler üzerinde müvekkilinin patent hakkına tecavüz edildiğini, davalı-karşı Davacı’nın patent hakkında tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin …….. model makineler üzerinde de ısrarla devam ettiğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı taraf adına kayıtlı patent tescil belgeleri celp olunmuş, Bakırköy …… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …….. değişik iş dosyası dosya içerisine alınmış, tetkikinde; talep edenin …, karşı tarafın …….. Makine Turizm San ve Tic Ltd Şti olduğu, yapılan tespit sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda “karşı taraf firmasının Esenyurt/İstanbul adresinde gerçekleştirilen incelemeler sonucunda inceleme mahallinde …….. ibareli ……… model dört adet (……. kodlu) yıkama-sıkma makinesinin var olduğu, söz konusu makineye ait tamburların TR …….-B nolu “Yıkama-Sıkma Makinesi” buluş başlıklı patent belgesi ile aynı teknik özelliklerde olduğu ve …….. nolu patent belgesinin koruma kapsamına tecavüz oluşturduğu” hususlarını bildirdiği, rapor doğrultusunda ihtiyati tedbir kararı verilerek tedbirin uygulandığı, Bakırköy …….. İcra Müdürlüğü’nün ……… esas sayılı dosyasının celp olunduğu görülmüştür.
Dosya, davacı adına tescilli patente davalı tarafından taklit edilip edilmediği, patent haklarına tecavüz edilip edilmediği, …….. ürün kodlu yıkama makinelerinin aynı makine olup olmadığı, yine davalının patentinin taklit edilerek üretilip üretilmediği ve maddi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarının tespiti, karşı dava yönünden ise patentin hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 07/03/2019 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; “davalı vekili tarafından sunulan delil listesi içerisinde “Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatında yer alan tüm patent başvuru ve kayıtları” şeklinde genellemeler yer alsa da heyetlerince patent taraması yapamayacağı, ancak tarafların sundukları patent, patent no ve sair mübrez deliller üzerinden inceleme yapabileceğinden hareketle; dosyaya delil olarak sunulan patent no ve fiziki suretleri sunulan patentler üzerinde yapılan araştırmada hükümsüzlük iddiasında bulunulan TR …… nolu patentin yenilik vasfını ortadan kaldırarak hükümsüz kılabilecek bir unsura rastlanmadığı, hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı, yerinde incelemesi yapılan ……… tip etiketi ile belirtilen bu 4 makinanın mevcut halleri ile …… nolu patentin koruma kapsamına tecavüz oluşturduğu, ……. ve …….. ürün kodlu yıkama makinelerinin kataloglarında ayırt edici bir unsura rastlanmamış olup özellikle tambur kısmı açısından aynı makine oldukları, patent koruma kapsamındaki buluş kullanılarak imal edilen makinelerin imalat ve satışı ile maddi tazminat koşullarının oluşmuş olacağı, yapılan defter ve ticari belge incelemesi sonucunda adı geçen makinelerden sadece …….. kodu ile makinelerin satışına ilişkin fatura kaydının bulunduğu, bir kısım satış faturasında da kod ismi yer almadan “yıkama makinesi” şeklinde kalemlerin yer aldığı, …….. ürün kodlu satışlar, toplam net satışların %23’lük kısmını kapsamış olduğundan, bu satışlardan elde edilen faaliyet karının 483.480,47 TL olduğu, ……. ve kodu bilinmeyen satışlar, toplam satışların %33’lük kısmını kapsamış olduğundan bu satışlardan elde edilen faaliyet karının 693.689,38 TL olduğu, bu şekilde iki alternatif hesaplama yapıldığı, kodu bilinmeyen satışlar ile ilgili heyetlerince bir değerlendirme yapılmasının mümkün görülmediği” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davalı/karşı davacı vekili 28/03/2019 tarihli dilekçesi ile, bilirkişilerin, bilirkişilik görevini sadakat ve özenle, bilim ve fenne uygun olarak, tarafsız ve objektif bir biçimde yerine getirmediklerini, raporlarının tamamen yanlı, tek taraflı, özel ve teknik bilgi içeren ve uyuşmazlığı hukuka ve tekniği uygun olarak irdeleyen bir rapor olmadığını, davaya konu makine tamburu ile patente konu tambur arasındaki hiçbir farklılık araştırılıp incelemeye alınmadığını, hiçbir ayrıntıya yer verilmediğini, yalnızca fotoğraflardan görüldüğü üzere tamburun aynı işlevi gördüğüne kanaat getirildiğini, …….. isimli makinenin dava konusu ……… ile hiçbir alakası olmayan tamamen farklı bir makine olduğunu, bilirkişiler tarafından bu makinenin müvekkili işyerinde görüldüğünü, fotoğraflarının çekildiğini, ancak bilirkişilerce makinenin bulunmadığı, katalog üzerinden inceleme yapıldığının belirtildiğini, özellikle kataloglarda makinaların tamburlarının görüntüleri bulunmadığı göz önüne alındığında, makinaların görüntüleri itibariyle patente konu tamburlarla aynı olduğuna bu nedenle patente tecavüz oluşturduğuna kanaat getirildiğini, patent hükümsüzlüğü açısından hiçbir şekilde inceleme yapılmadığını, bilirkişi raporunun davacı tarafça sunulan beyanların tekrarı olduğunu, bilirkişilerin kanunen resen yenilik araştırması yapma yetkisi ve sorumlulukları olmasına rağmen kullanmadığını ve bunu açıkça raporda beyan ettiklerini, açıklanan nedenlerle dosyanın denetime elverişli bir bilirkişi alınmak üzere uzman makina patent vekilinden oluşan yeni bilirkişi heyetine tevdiini talep etmiştir.
Davalı/karşı davacı tarafça 11/04/2019 tarihli dilekçesi ile Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi Öğretim Üyeleri’nce hazırlanan ……… tarihli uzman görüşü ve davacı/karşı davalı tarafça 03/05/2019 tarihli dilekçesi ile bu uzman görüşüne karşı müvekkilinin teknik açıklamalarını içerir yazısı ile Avrupa Patent Mahkemesi Yetkili vekili ………. tarafından hazırlanan teknik mütala dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Davalı/karşı davacı vekilince 06/09/2019 tarihli dilekçesi ile, Ankara Patent Bürosu’ndan alınmış Teknik Karşılaştırma Raporu, …….. Başvuru Numaralı Patentin hükümsüzlüğüne İlişkin Rapor ve …….. e İlişkin Rapor dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizce bilirkişi raporu teknik yönden hüküm kurmaya elverişli ve yeterli görülmediğinden dosyanın üniversiteden seçilecek 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdine, öncelikle davacı adına tescilli patentin yenilik unsuru taşıyıp taşımadığı, hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığ ıyönünden ayrıca davalı tarafın kullanımının davacı patent haklarına ihlal edip etmediği yönünden tüm dosya kapsamı deliller, taraf beyanları, önceki raporlar ve gerektiğinde yerinde inceleme yapılması suretiyle rapor tanzimini için yeni bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 15/10/2019 tarihli raporlarında; “Patente Avrupa Patent Ofisi (EPO) nezdinde itiraz edilmiş ve EPO patentin geçerli olması gerektiğine kanaat verdiği, ancak kararın temyize açık olduğunu, heyetin patentin yenilik ve buluş basamağı kriterlerine haiz olduğu, patent ve tecavüze konu olan ürünün daha önce hazırlanan bilirkişi raporlarındaki fotoğraflar üzerinden karşılaştırıldığı ve yapılan değerlendirme neticesinde patente tecavüz olduğu” hususlarında görüşlerini bildirdikleri görülmüştür.
Davacı/karşı davalı vekili 30/10/2019 tarihli dilekçesi ile, dosyaya sunulan bilirkişi raporlarının haklılıklarını ispatladığını, dava dilekçelerine konu talepleri bakımından dosyanını tazminat hesabı için bilirkişiye tevdi edilmesini talep etmiştir.
Davalı/karşı davacı vekili 30/10/2019 tarihli dilekçesi ile, mahkemece duruşma ara kararı ile dosyanın üniversiteden seçilmiş bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş olmasına rağmen dosyanın üniversite dışı heyete tevdi edildiğini, raporu tanzim eden heyeti kabul etmediklerini, bilirkişi raporunun keşif yapılmaksızın başka dosyalarda mevcut olan bilirkişi raporları esas alınmak suretiyle tanzim edildiğini, raporun hükme esas teşkil etmediğini, alanında yetkin olmayan-taraflı bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporun denetime elverişli olmadığını, bu nedenle dosyanın rapor tanzimi için üniversiteden seçilmiş bilirkişi heyetine tevdini, raporda taraflarınca dosyaya sunulan belgelere asla değinilmediğini, bilirkişi heyetinin hükme esas teşkil etmekten uzak rapor tanzim ettiğini, uzman mütalaalar incelendiğinde görüleceği üzere patentin teknik unsurları müvekkili şirkete ait makinelerde bulunmadığını, bu sebeple dava konusu patente tecavüzün söz konusu olmadığını, açıklanan nedenlerle dosyanın yeni bilirkişi heyetini talep etmiştir.
Davalı/karşı davacı vekili 14/11/2019 tarihli dilekçesi ile, Türk Avrupa Patent Vekili ……. tarafından hazırlanan 13/09/2019 tarihli mütalaayı dosyaya sunduğu görülmüştür.
Bilirkişi heyeti konusunda uzman olup resen seçildiğinden ve süresinde herhangi bir itiraz ileri sürülmediği gibi herhangi bir red sebebi de söz konusu olmadığından, davalı vekillerinin bilirkişilere yönelik itirazın reddine, sair itirazların ve sunulan uzman görüşlerinin değerlendirir şekilde ek rapor tanzimi için dosyanın önceki bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiş ve mahkememizce 20/01/2020 tarihinde davalı/karşı davacı vekilinin fonksiyonel test yapılabilmesi için müvekkiline ait …….. kodlu natamam makineleri çalışır hale getirmek üzere mahkemeden onay taleplerinin kabulü ile tedbiren el konulan makineleri çalıştırarak inceleme yapma konusunda yetki ve görev verildiği görülmüştür. Bilirkişiler 12/03/2020 tarihli ek raporlarında “mahkemece heyetten çalıştırma suretiyle kıyaslamanın teknik bir fayda sağlayıp sağlamayacağı hususunda raporda tartışılmasının talep edildiği, “Çıkıntılar yeterince yüksek ve yoğun olduğunda, çıkıntıların (45) üzerine yerleşen tekstilin yıkama ve sıkma sırasında deliklere (21) ulaşması engellenir. Tekstil (48) delikleri (21) tıkamadığı için tahliye ve sıkmada su deliklere kolayca ulaşır” Tarifname istemlerin dayanağı olduğundan bu unsurun söz konusu üründe var olup olmadığının anlaşılması için çalıştırma testinin ihlal analizi için faydalı olacağı, tarafların huzurunda makinenin içine çamaşır atılarak bir süre makinenin çalıştırıldığı, çamaşırların tambur içindeki hareketinin izlendiği ve makinenin durdurulduğu, Avrupa Patent Ofisi (EPO) itirazı ret ederek patentin geçerli olduğuna kanaat getirdiği, itiraz sahibinin itiraz dayanakları ve EPO’nun itiraz sonucunu değerlendirdiği rapor incelenmiş ve heyetin EPO’nun kararını yerinde bulduğu, patent ve tecavüze konu olan ürünler yerinde inceleme yapılarak karşılaştırılmış ve yapılan değerlendirme neticesinde patente tecavüz olmadığına” kanaat getirdikleri görülmüştür.
Davalı/karşı davacı vekili 16/06/2020 havale tarihli dilekçesi ile, bilirkişi heyeti raporunda karşı dava ile ikame ettikleri hükümsüzlük davasında, yenilik doğurucu bir buluş olmadığı hususunda yeterli inceleme ve denetleme yapmadan, doyurucu olmayan gerekçe ve çelişkili beyanlarda bulunduğunu, bilirkişi heyeti raporu içeriğinde patentin hükümsüzlüğü konusunda EPO Avrupa Patent Ofisindeki temyiz sürecinin beklenilmesi gerektiğine dair görüş bildirmişken raporun sonuç kısmında EPO’nun kararının yerinde bulunduğu şeklinde kanaat bildirmiş olup bu kanaatin ya sehven bu şekilde yazıldığı .a da çelişkili olduğu sonucunu doğurduğunu, raporun bu yönü ile kabul edilemeyeceğini, ek rapor alınması gerektiğini, bilirkişi heyetinin ……. kodlu makinenin yıkama-sıkma makinesi olduğuna dair kanaatinin hatalı olduğunu, müvekkili şirketin bu zamana kadar ürettiği tüm makinelerin esasen yıkama makinesi olduğunu, bilirkişi heyetinin patentin 1G unsurunun müvekkiline ait makinelerde olduğuna dair kanaatinin hatalı olduğunu, açıklanan nedenlerle patent hükümsüzlüğü konusunda iddiaları değerlendirilmek üzere dosyanın yeniden bilirkişi heyetine tevdi ile ek rapor alınmasına, yahut bu konuda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiş olmakla dilekçe ekinde Türk ve Avrupa Patent Vekili …….. ‘nun 27/04/2020 tarihli mütalaasını dilekçe ekinde sundukları görülmüştür.
Davacı/karşı davalı vekili 29/06/2020 tarihli dilekçesi ile, davalı şirketin, 09 Mart 2020 tarihinde işyerinde yapılan incelemede, üzerlerine tedbir konulan makineleri değil, tamburlarına müdahale edilerek tecavüz unsurlarının maskelenmeye çalışıldığı tamburları içeren makineleri incelemeye sunduğunu, inceleme anında bu durumun bilirkişi Volkan Hamamcıoğlu’nun dikkatine getirildiğini ve raporda bu hususa yer verilmesinin talep edildiğini, bilirkişi heyetinin ek raporunda davalı/karşı davacı şirketin inceleme mahallinde gösterdiği makinelerin, dava dosyasında mevcut bilirkişi raporlarında görselleri bulunan tecavüz konusu makineler olup olmadığı hususunun hiç değerlendirmeden rapor tanzim etmesinin yasaya ve usule aykırı olduğunu, davalı/karşı davacı şirketin mahkemeyi yanıltmak gayesi ile tecavüze konu makinelerin sıkma fonksiyonunun bulunmadığı yönündeki itirazların gerçeği yansıtmadığı gibi bilirkişi ek raporu ile bir kez daha sübut bulduğunu, dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdiini ve tazminat hesabı yapılması için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişilerden, davacı/karşı davalı vekilinin yargılama sürecinde davaya konu tamburların davalı karşı davacı tarafından değiştirildiğine karşı iddiası yönünde önceki sunulan raporlar ve dosyada bulunan delil ve görseller ışığında değerlendirilme yapılmasının istenilmesine karar verilmiş ve bilirkişiler 31/01/2021 tarihli ek raporlarında; “dava dosyasında yer alan bilirkişi raporlarında yer alan fotoğrafların incelendiği ve bu fotoğraflarda heyetlerince yapılan …… model makine tamburunun gözlendiği, ………. model makine tamburu gözlenmediği, davacı vekili ve davalı vekilinin itirazlarının incelendiği, bilirkişi heyetinin bir önceki raporda sunduğu görüşünde bir değişiklik olmadığı”nı bildirdikleri görülmüştür.
Davacı vekili Bakırköy …….. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ……. esas, …….. karar sayılı gerekçeli karar örneğini sunmuş olduğu, tetkikinde; davacı-karşı davalının …, davalı-karşı davacının ……. Makina San.ve Tic. Ltd. Şti.olduğu, asıl davanın davacı adına TPMK’da tescilli bulunan ……… numaralı patente davalı tarafından tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, tazminat ve verilecek hüküm özetinin ilanı, karşı davanın ise, …….. numaralı patentin hükümsüzlüğü talebine yönelik olduğu, yargılama sonunda asıl davanın kabulüne ve karşı davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı/karşı davalı vekilinin İstanbul Teknik Üniversitesi’nden alınmış üç kişilik heyete ait mütalaayı dosyaya sunduğu görülmüştür.
Asıl davanın, davacıya ait tescilli …….. sayılı patente yönelik davalı kullanımlarının patent hakkına yönelik tecavüz ve haksız rekabetinin tespiti ile tazminat talebine yönelik; karşı davanın, davacının dayanak yaptığı patentin hükümsüzlüğüne yöneliktir.
Hükümsüzlük davasında verilecek muhtemel hükümsüzlük kararının geçmişe etkili mahiyeti nedeniyle öncelikle karşı dava yönünden yapılan incelemede;
Hukukumuza göre patentin unsurları yenilik, buluş basamağı ve sanayiye uygulanabilirliktir. Bu unsurlardan herhangi birinin eksikliği hükümsüzlük sonucunu doğurur.
Patent tescilinin ilk şartı, buluş olduğu iddia edilen konunun “yeni” olmasıdır. Bu yeniliğin kapsamı patentin istemlerine göre belirlenir. Tescil ve hükümsüz kılınmama şartı olarak yeniliğin ne olduğunu ise 6769 sayılı SMK’nun 82, 83 ve 84.maddelerine göre tespit etmek gerekir. Buluşa patent alınması ve alındıktan sonra hükümsüz kılınmaması için yapılan başvuru tarihinden ve varsa rüçhan tarihinden önceki tarih itibarıyla yenilik araştırması yapılması gerekir. Dünyanın herhangi bir yerinde, herhangi bir zamanda kamunun ulaşabileceği biçimde açıklanmış buluşa ilişkin bilgi mevcutsa artık o buluş yerinde değildir.
Bir buluşun yeni ve patent korumasından faydalanabilir olması için içerdiği tüm unsurların (istemlerin) tekniğin bilinen durumu ile birebir aynı özelliklere sahip olmaması gerekir. “Tekniğin bilinen durumu” kavramı ve kriterinin uygulamada geniş yorumlanması gerektiği kabul edilmektedir. Buluşun öncelik talep edilen tarihinden önce dünyada herhangi bir yerde açıklanmış, ulaşılabilir hale gelmiş bilgiler tekniğin bilinen urumunu oluşturur. Bir buluşun tekniğin bilinen durumuna dahil olması halinde patent tescili kabul edilmez; eğer inceleyen uzmanın gözünden kaçarak patent verilmiş olsa bile iptal edilmesi (hükümsüz kılınması) gerekir.
Mahkememizce alınan iki ayrı heyetten alınan iki ana rapor ve iki ek raporda, yukarıda belirtilen ilkeler ışığında taraflarca sunulan tüm deliller ve dökümanların kıyaslanması suretiyle yapılan incelemelerde istikrarlı bir şekilde davacı-karşı davalı yana ait patentin yenilik vasfını haiz olduğu, hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı tespit edilmiş; EPO nezdinde aynı patent için yapılan değerlendirmelerde patentin geçerlilik koşullarına sahip olduğuna karar verildiği ve dosyaya sunulan ve yukarıda özetlenen Bakırköy ……… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …….. esas, …….. sayılı kararında da davacıya ait patentin aynı gerekçeler ile hükümsüzlüğünün talep edilmiş olduğu ve mahkemece yapılan yargılama neticesi patentin hükümsüzlük koşullarının oluşmadığından bahisle hükümsüzlük davasının reddine karar verildiği, söz konusu karar henüz kesinleşmemiş olsa da, mahkememizce alınan tüm raporlar, sunulan tüm deliller ve EPO kararı ile hep birlikte değerlendirildiğinde mevcut delil durumuna göre davaya konu patentin hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı, hukuki kanaatiyle karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Asıl dava yönünden yapılan değerlendirmede ise;
SMK’nun 141 Maddesi ile, patent veya faydalı model sahibinin izni olmaksızın buluş konusu ürünü kısmen veya tamamen üretme sonucu taklit etmek, kısmen veya tamamen taklit suretiyle meydana getirildiğini bildiği ya da bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla üretilen buluş konusu ürünleri satmak, dağıtmak veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak ya da bu amaçlar için ithal etmek, ticari amaçla elde bulundurmak, uygulamaya koymak suretiyle kullanmak veya bu ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunmak, patent sahibinin izni olmaksızın buluş konusu usulü kullanmak veya bu usulün izinsiz olarak kullanıldığını bildiği ya da bilmesi gerektiği hâlde buluş konusu usulle doğrudan doğruya elde edilen ürünleri satmak, dağıtmak veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak ya da bu amaçlar için ithal etmek, ticari amaçla elde bulundurmak, uygulamaya koymak suretiyle kullanmak veya bu ürünlerle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunmak, patent veya faydalı model hakkını gasp etmek ve patent veya faydalı model sahibi tarafından sözleşmeye dayalı lisans veya zorunlu lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmenin, patent ve faydalı model belgesine tecavüz oluşturacağı belirtilmiştir.
Patente tecavüz iddiası yönünden öncelikle patentteki hakkın kapsamının belirlenmesi gerekir. Koruma konusunun kapsamını istem ve istemler oluşturur. SMK 89. madde hükmüne göre istemler esas olup, çizim, resim ve tarifname yardımcı unsurlardır.
Patentin koruma kapsamı belirlendikten sonra davalının suçlanan ürünü ile karşılaştırma yapılmalıdır. Burada karşılaştırılacak olanlar patentin istemleri ile suçlanan ürünün kendisidir. Korumaya konu olan patentin ana istemindeki unsurların esaslı biçimde davalı ürününde aynen veya eşdeğer olarak bulunması halinde, tecavüz belirlenmiş olacaktır.
Somut olayda davacıya ait patentin tescil belgeleri celbedilerek koruma kapsamı olan istemleri tespit edilmiştir. Mahkememizce alınan ve yukarıda özetlenen bilirkişi raporlarında davacı patent belgesi ve davalı ürünü görünümü ile yapılan kıyaslamalarda benzerlik ve tecavüz olduğu yönünde görüş bildirilmesine rağmen, ek rapor aşamasında mahkememizin verdiği görev çerçevesinde yapılan fonksiyon testi sonucunda davacı patenti ile davalı ürünü arasında farklılık bulunduğu, bu nedenle tecavüz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı-karşı davalı vekili fonksiyon testi yönteminin hatalı olduğu ve davalı-karşı davacı tarafın tamburlarda değişiklik yapmak suretiyle tecavüz fiilini gizlemeye çalıştığı iddiaları ile kıyaslamanın yapılma usulüne itiraz etmiştir. Davaya konu uyuşmazlığın patent belgesine ilişkin olması ve patentte korunan hususun temel olarak görünüm değiş işlev olması, bu işlevin de en somut bir şekilde makine çalışır haldeyken tespitinin mümkün olması karşısında, davalı-karşı davacının bu yöndeki talebi kabul edilmiş, ayrıca bilirkişilerden makinanın çalıştırılmak suretiyle kıyaslamanın teknik bir fayda sağlayıp sağlamayacağı hususlarında da ek rapor alınmış, bilirkişiler 16/03/2020 tarihli ek raporlarında, “davalı-karşı davacının 1G unsurunun üründe olup olmadığının anlaşılması için yani adı geçen çıkıntıların işlem görmekte olan çamaşır malzemesi çıkıntıların arasındaki çukurlara doğru uzandığında deliklerin tamamen tıkanmasına engel olmaya yetecek yükseklik ve yoğunlukta olması unsurunun tespiti için fonksiyon testini talep ettiğini, tarifnamenin 18.sayfasının 32.satırında, 19.sayfasının 1,2,3.satırlarında: “çıkıntılar yeterince yüksek ve yoğun olduğunda, çıkıntıların üzerine yerleşen tekstilin yıkama ve sıkma sırasında deliklere ulaşması engellenir. Tekstil delikleri tıkamadığı için tahliye ve sıkmada su deliklere kolayca ulaşır” tarifname istemlerin dayanağı olduğundan bu unsurun söz konusu üründe var olup olmadığının anlaşılması için çalıştırma testinin ihlal analizi için faydalı olacağı sonucuna ulaşıldığını tespit ve beyan etmişlerdir.
Fonksiyon testinin tecavüz iddialarından gerekli ve faydalı olacağına ilişkin tespit ve kabul ile …….. model numaralı makina ile davacı patentinin karşılaştırılması neticesinde, bu makinenin -davalı beyan ve iddialarının aksine- bir yıkama sıkma makinesi olduğu; tecavüze konu patentin incelenmesi sırasında Avrupa Patent Ofisinin itirazlar biriminin sözlü görüşme tutanağı tercümesinde İstem 1’in kapsamını çıkıntıların ve çukurların farklı boyut ve şekillerde olması ile sınırlandırıldığı, incelenen tamburdaki tüm çıkıntı ve çukurların aynı olması nedeniyle 1C unsurunun ……… model numaralı makinada bulunmadığı tespit olunmuştur.
…….. model makineni yine çalıştırılmak suretiyle yapılan incelemesinde ise tambur üzerinde çıkıntı tespit edilemediğinden bağımsız istemde yer alan 1C, 1D, 1E, 1F ve 1G unsurlarının üründe bulunmadığı, bu nedenle tecavüzün koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davacı-karşı davalı vekili, davalı-karşı davacının, mahkememizce …… değişik iş dosyası üzerinden verilmiş ihtiyati tedbire muhalefet ederek yedieminde bulunan makinelerin tamburlarına müdahale ederek değiştirdiğinden bahisle tecavüzün tespiti yönündeki bilirkişi ek raporlarına itiraz etmiş ise de; söz konusu iddialarını 16/05/2018 tarihli dilekçesinde dile getirdiği, tamburlara, 20/04/2018 tarihinden önce, rapor alınmadan müdahale yapıldığını beyan ettiği, buna karşın yapılan müdahalenin makine ve patent arasındaki benzerliği ortadan kaldıracak mahiyette olmadığını, “davalı-karşı davacı tedbir konusu makinelere müdahale etmesine rağmen, müvekkile ait patente konu istemlere tecavüz teşkil eden unsurların tedbire konu makinelerin tamburlarında halen mevcut olduğu” nu beyan ettiği anlaşılmıştır. Buna göre davacının iddia ettiği müdahalenin dava konusu makineyi patentten farklılaştıracak ölçüde olmadığı yine davacının kabulü altındadır. Esasen 1. ve 2. heyet raporlarında tecavüzün davalı makinesi ile davacı patenti ile tecavüzün unsurlarını oluşturacak ölçüde benzerlik tespit edilirken makineler fonksiyon olarak incelenmemiş ve çalıştırılmamıştır. Makinelerin çalıştırılması suretiyle yapılan incelemede ise söz konusu makinelerin davacı patent kapsamında kalmadığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla tecavüz yönünde inceleme yapılırken davacının iddia ettiği müdahalenin yine bizzat davacının kabulü ile esasa etkili olmamıştır.
Tarafların dosyaya sunmuş oldukları mütalalar son alınan ek bilirkişi raporunda değerlendirilmiş, bu tarihten sonra sunulan mütalaların ise dosya teknik yönden yeterli derecede aydınlanmış olduğundan usul ekonomisi gözetilerek yeniden bilirkişi raporu alınmak suretiyle değerlendirilmesi yoluna gidilmemiştir.
Davacı-karşı davalı vekilinin yediemin ………’ın disiplin hapis cezası ile cezalandırılması yönünden yapılan değerlendirmede ise;
HMK’nun tedbire muhalefet halinde disiplin hapis cezası öngören 398.madde hükmü yargılama devam edilirken Anayasa Mahkemesi’nin 11/07/2018 tarih, …… esas, …….. karar sayılı kararı ile iptal edilmiş, karar 20/02/2019 tarihinde resmi gazetede yayınlanmış ve 20/11/2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Oluşan hukuksal boşluk 22/07/2020 tarihli 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile doldurulmuş ve söz konusu Kanunun 43.md’si ile 6100 sayılı Kanunun 398.maddesi “ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kimse, ihlalin öğrenildiği tarihten 6 ay içinde şikayet edilmesi üzerine, 6 aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır” şeklinde değiştirilmiştir.
Söz konusu hukuki süreçten de anlaşılacağı şekilde davacı-davalı tarafça talepte bulunulduğu tarihte yürürlükte olan ve disiplin hapis cezası öngören hüküm yargılama sırasında iptal edilmiş, kanun değişikliği için Anayasa Mahkemesince verilen sürede kanun değişikliği olmamış ve yürürlük tarihi ile kanun değişikliği tarihleri arasında oluşan hukuki boşlukta yargılama devam etmiş ve hüküm tarihinde hapis cezası öngören değişiklik yürürlüğe girmiştir. Ne var ki ceza yasalarının lehe yorumlanması ve geçmişe yürümemesi ilkesi uyarınca ne dava devam ederken Anayasa aykırılığı tespit olunan maddeye, ne de fiilin işlendiği tarihte yürürlükte olmayan maddeye dayanılarak ilgili hakkında ceza hükmü usulen tesis edilemeyeceği anlaşılmış ve bu nedenle disiplin hapsi cezası talebinin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda ayrıntılarıyla açıklanan gerekçelerle; asıl davanın ve karşı davanın ayrı ayrı reddine, ………’ın disiplin hapsi cezasına çarptırılması talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Asıl davanın ve karşı davanın ayrı ayrı REDDİNE,
2-Davacı-karşı davalı vekilinin davalı şirket yetkilsisi ……..’ın tedbire muhalefetten disiplin hapsi cezasına çarptırılması talebinin REDDİNE,
3-Asıl dava yönünden; peşin alınan 796,00 TL harçtan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile arta kalan 736,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ana dava davacısına iadesine,
4-Karşı dava yönünden; alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 0,20 TL harcın karşı davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Asıl dava yönünden; davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, tecavüzün tespiti talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Asıl dava yönünden; davalı kendisini vekille temsil ettirmekle maddi tazminat talebi yönünden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/4 maddesine göre, 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karşı dava yönünden; karşı davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 5.900,00 TL vekalet ücretinin karşı karşı davacıdan alınarak karşı davalıya verilmesine,
8-Ana dava ve karşı davada taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
9-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/09/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸