Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/65 E. 2022/162 K. 16.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/65 Esas
KARAR NO : 2022/162

DAVA : Faydalı Model Belgesi Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 19/01/2018
KARAR TARİHİ : 16/09/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/09/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Faydalı Model Belgesi Hükümsüzlüğünden davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkillerinden … firmasının İtalya’da mukim ayakkabı sektörünün önde gelen köklü firmalarından biri olduğunu, diğer müvekkilinin de bu firmanın ürünlerini 2007 yılından bu yana Türkiye’de perakende olarak satışa sunduğunu, yabancı firmanın 2001 yılında geliştirdiği patent belgesine konu … marka … model ayakkabı taban kampre pres makinasının diğer davacı …. firması tarafından 2010 yılında dava dışı … Ayakkabı firmasına satışının gerçekleştirildiğini, ayrıca makinenin ilk kez Türkiye piyasasına müvekkili tarafından sunulduğunu, dava dışı … firmasında çalışan davalı …’in makineyi kopyalayarak 2015 yılında faydalı model başvurusunda bulunduğunu, 2017 yılında … firmasının yetkilisi ile dava dışı … firması sahibi arasında protokol imzalandığını ve dava dışı firma tarafından söz konusu makinenin taklit edilmeyeceğine dair 03/05/2017 tarihli taahhüt verildiğini, fakat davalının söz konusu firma ile birlikte hareket ederek satış işlemlerine devam ettiğini ve ilgili kişilere karşı ticaret Ticaret Mahkemesinde açılan tazminat davasının halen derdest olduğunu, davalı tarafın faydalı model başvurusunun kötüniyetli olarak yapıldığını, açıklanan nedenlerle davalı adına tescil edilen 21/06/2016 tescil tarihli, … tescil numaralı faydalı model belgesine konu ürünün SMK 144/1 (a) ile belirtildiği üzere gerekli şartları taşımadığından faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafın davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davacı tarafından açılan tazminat davası ile işbu davanın birleştirilmesi gerektiğini, dava dilekçesi ekinde sunulan belgenin hangi tarihte hangi tescil numarası ile kayıtlı olduğunun anlaşılmadığını, yabancı ülke patentinin HMK 224/1 uyarınca yetkili makam tarafından onaylanması gerektiğini, dava konusu faydalı modelin yenilik unsuru ihtiva ettiğini, gerekçe olarak gösterilen patent belgesinin renkli nüshasının sunulması gerektiğini, davacı tarafından sözleşme olarak nitelendirilen belgenin sözleşme vasfına haiz olmadığını, kim tarafından imzalandığının belirsiz olduğunu, bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davalı adına kayıtlı … sayıyla kayıtlı faydalı modele ilişkin tüm işlem dosyası celp olunmuştur.
Dosya, davalı adına tescilli faydalı modelin yeni buluş olup olmadığı, öncesinde başkalarınca kullanılıp kullanılmadığı ve hükümsüz kılınıp kılınamayacağı hususunda rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 21/03/2019 tarihli raporlarında; ” … nolu “…” buluş başlıklı faydalı model belgesinin 1, 2, 3 ve 4 nolu istemlerinin başvuru tarihi itibariyle yenilik unsuruna haiz olduğu, … nolu “….” buluş başlıklı faydalı model belgesinin 5, 6 ve 7 nolu istemlerinin başvuru tarihi itibariyle yenilik unsuruna haiz olmadığı” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacılar vekili rapora karşı itiraz dilekçeleri ile, bilirkişi incelemesinde dava konusu faydalı model ile yabancı patent belgesinin karşılaştırmasının tam olarak yapılamadığını, faydalı modelin yenilik vasfı ihtiva ettiği mütalaa olunan 1 nolu isteminde tanımlanan unsurların aynısının müvekkiline ait patentin belgesi tarifnamesinde tanımlandığı, söz konusu unsurların patent belgesinin “Açıklamalar” kısmında birebir aynı kelimeler olmasa da tanımlandığının görüleceğini, bilirkişi heyetince müvekkiline ait patent belgesi ile teknik bilgilerin tam olarak anlaşılamamış olması nedeniyle bilirkişilerin müvekkiline ait makineler üzerinde inceleme yaparak rapor oluşturmalarının gerekli olduğunu, ayrıca bilirkişi raporunda müvekkiline ait patent belgesinin göz ardı edilmesinin dışında raporda ulaşılan sonuçlara ne şekilde ulaşıldığına dair bir dayanağın sunulmadığını, bu nedenle bilirkişi raporunun eksik inceleme ile gerçekleştirildiğini, itirazlar kapsamında müvekkilinin makinaları üzerinde tespit yapılarak ek bilirkişi raporu alınması gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı vekili rapora karşı itiraz dilekçeleri ile, bilirkişi raporu ile müvekkilinin faydalı modelinin yenilik unsuru taşıdığı ve hükümsüz kılınmasına karar verilemeyeceğinin tespit edildiğini, faydalı model belgesinin 1, 2, 3 ve 4 nolu istem ile yeniliğinin devam ettiğini, çevirisi sunulmuş olan 15/12/1998 tarihli İtalyan patent belgesinin Türkiye’de bir geçerliliğinin bulunmadığını, ayrıca söz konusu patent belgesinin 20 yıllık koruma süresini doldurduğunu, söz konusu nedenler ile davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şirket işyerinde inceleme yetkisi verilerek davacının satışını yaptığı makineler üzerinde de inceleme yapılmak üzere tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ayrıntılı ve inceleme müsait ek bilirkişi raporu tanzim etmek üzere dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 16/08/2019 tarihli ek raporunda; “tespit mahallinde görülen ve teknik incelemesi yapılan … markalı … model makinalar ile … nolu “…” buluş başlıklı faydalı model belgesinin karşılaştırılması sonucunda, … nolu “…” buluş başlıklı faydalı model belgesinin istemlerinin başvuru tarihi itibariyle yenilik unsuruna haiz olmadığı” hususlarını rapor ettikleri görülmüştür.
Davalı vekili 29/08/2019 tarihli dilekçesi ile, makineler üzerinde yapılan incelemenin HMK 145 maddesindeki şartları taşımadığından delil niteliğinde kabul edilemeyeceğini, davacı tarafından sunulan dosyada mevcut ekte sunulan dava dilekçesi ve delil dilekçesi ile eklerinde davacının bahsi geçen makineyi delil olarak göstermediğini ve keşif talebinde de bulunmadığının açık olduğunu, hukuk mahkemelerinde taleple bağlılık ilkesi olduğundan, mahkeme tarafların istemedikleri ya da süresinde istemedikleri bir hususta karar oluşturamayacağını, bu nedenle verilen yerinde inceleme yetkisinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kaldı ki ilgili makine ile dava konusu faydalı model belgesinde yer alan tescile konu ürünün birbirinden tamamen farklı olduğunu, davacının daha önce kendi kusuru ile ileri sürmediği delinin HMK 145’e göre ileri sürülebilmesi yahut bu delilin hükme esas alınmasının mümkün olmadığını, incelenen makinelerde yer aldığı iddia olunan “buluş özellikleri”nin ancak ve ancak istem bahsi ile birlikte başkaca bir sınai mülkiyet hakkı ile birlikte tescil olunduğu vakit dava konusu faydalı model belgesi ile davalının kullandığı makineni kıyasa tabi tutularak, faydalı model belgesinin yenilik unsuru taşımadığı kanaatine varılmasının hukuken dikkate alınmasının mümkün olmayan bir durum olduğunu, ek raporu kabul etmediklerini, farklı bir heyetten yeni bir rapor alınmasını, mali müşavirin faturaların işlenip işlenmediğinin tespiti bakımından defter incelemesi yapmasını ayrıca bilirkişi heyetinde bulunan ve raporu “sektör temsilcisi” unvanı ile imzalayan …’in öğretim görevlisi olduğunu ve alanının ayakkabı öğretmeni olduğunun tespit edildiğini, ayakkabın öğretmeni öğretim görevlisinin işbu uyuşmazlıktaki teknik konuda rapor hazırlamaya yeterli yetisinin bulunmadığını, başka bir bilirkişi heyetinden rapor tanzim edilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Dosya, incelemeye konu makinaların sunulan faturaların söz konusu şirketin ticari defter kayıtlarıyla birlikte incelenerek teslim ve üretim tarihi konusunda rapor tanzimi için mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 13/01/2020 tarihli raporunda; “davacı tarafın ticari defterlerinin kapanış tasdiklerinin süresinde yapılmadığı, incelenen ticari defterlerin sahipleri lehine kati delil olma kabiliyetinin bulunmadığı, davacı tarafın, dava konusu makinaları, 26/10/2010 tarihinde yurtdışından ithal ettiği, 28/10/2010 tarihli … nolu fatura ile yurt içinde … Ayakkabı Malz. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi unvanlı şirkete satışını yaparak teslim ettiği, bu durumun, davacı tarafın, incelenen ticari defter kayıtları ve diğer ticari belgeleri (26/10/2010 tarihli Gümrük Beyannamesi, 14/10/2010 tarihli İthalat Faturası ve 28/10/2010 tarihli Satış Faturası) ile teyit edildiği” hususlarını tespit ettiği görülmüştür.
Davalı vekili 21/01/2020 tarihli dilekçesi ile, … Tic. Ltd. Şti’ne ait ticari defterler kapanış tasdiklerinin zamanında ve yasalara uygun olarak yapılmadığından kati delil olma vasfına sahip olmadığını, bahsi geçen satış işlemine dair faturaların dava dosyasına delil olarak sunulamayacağını, ticari defter ve faturaların -kabul anlamına gelmemekle birlikte- bir an için delil olarak kullanılabileceği öne sürülmüş olsa dahi ihtilaf konusu makine üzeride değişiklik yapılmış olup olmadığının da belirsiz olduğunu, ihtilaf konusu makine üzerinde değişiklik yapılmadığına dair herhangi bir objektif delil bulunmadığını, usulüne uygun tutulmamış ticari defter ve faturalar ile taraflar arasındaki satış sözleşmesinin kanıtlanmasının mümkün olmayacağı gibi bir an için mümkün olacağı düşünülse dahi somut veriler ışığında varılabilecek tek sonucun davacı tarafın elindeki belgeyle sonradan sunulan makinenin aynı özellikleri taşımadığı olduğunu, sunulan delillerle davalı faydalı modelinin yeni ve ayırt edici olduğunun açıkça ortaya konulduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir .
Davacılar vekili 09/03/2020 tarihli dilekçesi ile, … Ayakkabı Malz.ve Yan. San. Ltd. Şti’ye müzekkere yazılarak defterlerin celbini talep ettiği görülmüştür.
… Ayakkabı Malzemeleri ve Yan. San Ltd. Şti’nin 2010 yılı ticari defterleri celp olunmuş, celp edilen ticari defterleri üzerinde inceleme yetkisi verilerek mali müşavir bilirkişiden ek rapor tanzimine karar verilmiş, bilirkişi “… Ayakkabı Malzemeler ve Yan Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin ticari defterlerinin kapanış tasdiklerinin süresinde yapılmadığı, incelenen ticari defterlerin sahipleri lehine kati delil olma kabiliyetinin bulunmadığı, davacı tarafın, dava konusu makinaları, 26/10/2010 tarihinde yurtdışından ithal ettiği, 28/10/2010 tarihli … nolu fatura ile yurt içinde … Ayakkabı Malz. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi unvanlı şirkete satışını yaparak teslim ettiği, bu durumun, hem davacı defterler kayıtları, hem de dava dışı … Ayakkabı şirketinin incelenen ticari defter kayıtları ve diğer ticari belgeleri (26/10/2010 tarihli Gümrük Beyannamesi, 14/10/2010 tarihli İthalat Faturası ve 28/10/2010 tarihli Satış Faturası) ile teyit edildiği” hususlarını rapor etmiştir.
İlk rapor sunan bilirkişilerin duruşmaya çağrılarak özellikle davacının delil listesinde sunduğu ve ana raporda incelenmiş olan patent belgesindeki istemler ile ek raporda fiilen inceledikleri makinelerin karşılaştırılarak ayniyetleri hususlarında beyanlarının alınmasına ve itirazlar doğrultusunda ek rapor tanzimine karar verilmiş, bilirkişiler duruşmada alınan beyanlarında; kök raporu düzenlerken öncelikle davaya konu faydalı model belgesindeki istemleri genel mühendislik bilgisiyle tek tek değerlendirdiklerini ve kısmi hükümsüzlük olabileceği yönünde görüş beyan ettiklerini, bu raporu hazırlarken davacı tarafça sunulmuş ve yenilik kırıcı olduğu iddia olunan faydalı model belgesindeki 1 nolu istemin faydalı modeldeki yeniliği tamamen ortadan kaldırıcı olmadığı konusunda görüş birliğine vardıklarını, zira 1 numaradaki istemlerin birebir örtüşmediğini, daha sonra ek rapora konu mahallinde makina başında inceleme yaparken söz konusu makinanın faydalı model tescil tarihinden önce satın alınmış olduğuna dair faturaları değerlendirmek suretiyle bu makinanın yenilik kırıcı olabileceğini düşündüklerini ve kanaat edindiklerini, bu yolla yaptıkları incelemede faydalı model belgesindeki istemler ile ek raporda fiili olarak inceledikleri makinanın tamamen örtüşüğünü tespit ettiklerini ve bu yönde ek raporlarını tanzim ettiklerini, halihazırda ek rapordaki görüşlerini tekrarladıklarını, davaya konu faydalı modelin yenilik unsurunu içermediğini, ancak davacı tarafından dosyaya yenilik kırıcı olduğu iddiasıyla delil olarak sunulan patent belgesi ile ek raporda fiili olarak inceledikleri makinayı kıyaslamak için bir zamana ihtiyaçlarının olduğunu, bu hususta mahkemece süre tanınırsa ek rapor olarak tanzim etmek istediklerini, mahallinde somut olarak gözlemlerini raporlarına yansıttıklarını, bir kataloğu sonradan eski tarihli düzenlemek nasıl mümkünse yeni bir makinaya da eski bir tarihli etiket işlemenin mümkün olduğunu, bu konudaki takdiri ek raporlarında bildirdikleri gibi mahkemenin takdirine bıraktıklarını, yalnızca etikette yer alan tarihi bildiklerini, teknik gözlemlerine göre inceledikleri ve ek rapora konu makinada sonradan herhangi bir teknik değişiklik yapılmadığı kanaatinde olduklarını, söz konusu makinanın oldukça komplike ve küçük bir alanda çalışmakta olduğunu, yazılımsız bir makinayı yazılımlı hale getirmenin mantıklı olmadığını ya da böyle komplike bir makinayı ciddi değişikliklere maruz bırakmanın ekonomik fayda sağlamayacağını, yeni bir makina almanın daha mantıklı olduğunu, şahsi gözlemlerine göre fiziki olarak değişikliğe delalet edebilecek bir doku uyuşmazlığı da makinada gözlemlemediklerini, ancak bütün bunlar kesin ve %100 bir şekilde makinenin üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadığı anlamına gelmeyeceğini, bu konuda kesin bir şey söylemenin de mümkün olmadığını, kıyaslama yapılması istenirken yenilik kırıcı özellik olarak değerlendirilecek delillerden izlenebilirlik ve kesin tarihlerinin belirlenebildiği patent belgeleri daha kesin deliller olduğunu, piyasaya sunulan makinalar üzerlerinde değişiklik yapılabileceği için patent belgeleri gibi kesin ve güvenilir olmadığını” beyan etmişlerdir.
Bilirkişiler 29/03/2021 tarihli ek raporlarında; “17/07/2019 tarihinde yapılan bilirkişi incelemesinde görülen …markalı … model makinaların … (A1) nolu patent belgesinin 1 nolu bağımsız isteminde tanımlanan özelliklere sahip olduğu, 17/07/2019 tarihinde yapılan bilirkişi incelemesinde …markalı … model makinaların … (A1) nolu patent belgesinin 1 nolu bağımsız isteminde tanımlanan özelliklerden farklı olarak servo motor, konveyör band ve kontrol ünitesi özelliklerine de sahip olduğu” sonuç ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
Davacı tarafça yenilik kırıcı olarak sunulmuş patent belgesi ile davaya konu faydalı model kıyaslanmak suretiyle bilirkişilerden ek rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişiler 11/04/2022 tarihli raporlarında; “…. … nolu “…” buluş başlıklı faydalı model belgesinin, 1, 2 ve 5 nolu istemlerinin başvuru tarihi itibariyle yenilik vasfına haiz olduğu, …. … nolu “…” buluş başlıklı faydalı model belgesinin 3, 4, 6 ve 7 nolu istemlerinin başvuru tarihi itibariyle yenilik vasfına haiz olmadığı” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davalı vekili 19/04/2022 tarihli dilekçesi ile, dava konusu faydalı modelin yeni olduğunu, 11/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporu ile dava konusu faydalı modelin … (A1) Nolu Patent Belgesi karşısında yeni olduğunun tespit edildiğini, sonradan sunulması muhtemel yeni delillerin dosyanın geldiği aşamada dikkate alınarak reddi ile sözlü yargılama aşamasına geçilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 19/04/2022 tarihli dilekçesi ile, bilirkişilerin ilk kök raporunun tekrarı mahiyetindeki raporun kabul edilmesine hukuki olanak bulunmadığını, her iki cihaz üzerinde birebir fiziki inceleme yaparak sonuca ulaşan bilirkişilerin ek raporu doğrultusunda davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalı adına kayıtlı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
Hükümsüzlüğe konu … tescil numaralı faydalı model SMK’nun yürürlüğünden önce başvurularak edinilmiş bir tescil olması dolayısıyla mülga 551 sayılı Patent KHK hükümlerine göre uyuşmazlığın çözümlenmesi gereklidir.
“Faydalı model belgeleri 551 sayılı Patent KHK’nın 154 vd.maddeleri uyarınca, yeni ve sanayiye uygulanabilir bir buluş olması koşuluyla on yıl süreyle korunurlar. Kanunda geçen yenilik unsuru mutlak nitelikte olup, faydalı model ile teknik soruna getirilen çözümün daha önce Türkiye içinde veya dünyada kamuya açıklanmamış olması gerekir. Faydalı model belgelerinde, patentler yönünden geçerli “buluş basamağı” şartı yok ise de, mutlaka “küçük buluş” niteliğinde basit çözümlerle teknik bir soruna çözüm getiriliyor olması gerekir. Yeni ve küçük buluş özelliği içermeyen bu nedenle faydalı model belgesi olarak tescil edilemeyen ve üstün bir hakkın bulunmadığı ürünler ve iş faaliyetlerinin bu defa haksız rekabet ile korunması da söz konusu olamaz. Faydalı model belgesine konu haklar ise kural olarak kendi özel yasalarında ve on yıllık süreyle sınırlı olarak korunurlar.”(Y.11.HD. 15/04/2021 T. 2019/1432 E. 2021/3687 K.)
Somut olayda, davalı yana ait faydalı model belgesinin, yenilik kırıcı olarak dosyaya sunulan … (A1) numaralı patent belgesi karşısında 1, 2 ve 5 nolu istemlerinin yeni olduğu, 3, 4, 6 ve 7 numaralı istemlerinin ise yeni olmadığı anlaşılmıştır. Yine yenilik kırıcı delil olarak sunulan dava dışı … Firmasına ait makina ile davalı faydalı modeli kıyaslandığında ise tüm istemleri yönünden yeni olmadığı teknik bilirkişi raporları ve beyanları ile tespit olunmuştur. Nitekim yenilik faktörü yönünden söz konusu makinenin davalı faydalı model başvurusundan önce üretilip üretilmediği önemlidir. İncelenen makinelerden … markalı … model iki tanesinin etiketlerinde üretim tarihinin 08/10/2010 olarak yer aldığı; dava dışı …. Firması nezdinde aynı marka ve modeldeki makinelerin ise etiketlerinde üretim tarihlerinin 27/05/2011 olarak yer aldığı tespit edilmiştir. Söz konusu makinelerin etiketlerinde yer alan tarihlerin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı ve üretim tarihlerinden sonra üzerlerinde değişiklik yapılıp yapılmadığı hususlarında, davalı itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla ticari belge, defter ve faturaların incelenmesi için dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin ana ve ek raporlarına göre her ne kadar dava dışı firmanın ticari defterlerinin sahipleri lehine kati delil olma sıfatı bulunmasa da, sunulan gümrük beyannamesi, ithalat ve satış faturaları ile etiket tarihlerinin örtüştüğü, bu itibarla üretim tarihleri bakımından gerçeği yansıttıkları sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Davalı vekilinin, yenilik kırıcı söz konusu makinelerin tespit tarihinden önce üzerlerinde değişiklik yapılmış olabileceği yönündeki itirazlarının ise duruşmada dinlenilen teknik bilirkişilerin “teknik gözlemlerine göre inceledikleri ve ek rapora konu makinada sonradan herhangi bir teknik değişiklik yapılmadığı kanaatinde olduklarını, söz konusu makinanın oldukça komplike ve küçük bir alanda çalışmakta olduğunu, yazılımsız bir makinayı yazılımlı hale getirmenin mantıklı olmadığını ya da böyle komplike bir makinayı ciddi değişikliklere maruz bırakmanın ekonomik fayda sağlamayacağını, yeni bir makina almanın daha mantıklı olduğunu, şahsi gözlemlerine göre fiziki olarak değişikliğe delalet edebilecek bir doku uyuşmazlığı da makinada gözlemlemedikleri” şeklindeki tespit ve mütalaalrı karşısında yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda yer alan gerekçelerle 551 sayılı KHK’nun 129 ve devamı maddelerine göre hükümsüzlük koşullarının oluştuğu anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacıların davasının KABULÜ İLE;
Davalı yana ait … tescil numaralı faydalı modelin HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
Karar kesinleştiğinde sicilden terkinine,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, 5.800,00 TL bilirkişi ücreti ve 669,15 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 6.540,95 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/09/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸