Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/611 E. 2022/171 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/611 Esas
KARAR NO : 2022/171

DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 30/11/2021
KARAR TARİHİ : 21/09/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/10/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı … Baharat ve Gıda Sanayi Limited Şirketi başta baharat olmak üzere, bitki ürünleri, sos ve salçalar, bal ve arı ürünleri, yağ ve aromalar, bitkisel kozmetikler, organik ürünler, gıda takviyeleri, tarım ürünleri, macunlar, kahveler, aktar ürünleri, lokumlar, aksesuar ürünleri, toptan ürünler sektöründe üretim ve satış yaptığını, Osmanlı Döneminde 1660 senesinde baharatçı olarak kurulan … Çarşısı’nda ilk aktar dükkanını açtıklarını, ….. adına TPMK nezdinde çok sayıda “…..” ana unsurlu marka tescili varken bunlardan yalnızca 13/06/2008 tescil tarihli …. tescil numaralı marka üzerinde davalı ile birlikte hak sahipliği kurulduğunu, ….. markasının köklerinin 1944 yılına dayanan maruf bir marka olduğunu, TMPK nezdinde ilk olarak 1992 senesinde “…..” kök sözcüğü tescillendiğini, bilahare “…..” kök sözcüklü başka markaların da davacı adına tescil edildiğini, davalı karşı yanın ortağının, davacı şirketteki hisselerini devretmek sureti ile müvekkili olan ….. şirketinden ayrıldığını,26 Eylül 2017 tarihinde yalnızca …. numaralı davaya konu ….. markasının %50 payını davalı şirket yetkilisinin ortağı olduğu …. Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne devredildiğini, ….. Gıda şirketinin ise 22 Kasım 2017 tarihinde, huzurdaki davada davalı sıfatını haiz olan ….. Doğal ve Organik Ürünler Sanayi ve Ticaret Limited ġirketi unvanını aldığını, davalı şirket ortağının, markanın sahibi olan davacı şirketteki hisselerini; (Davacı şirket yetkilisi olan) kardeşine devretmek sureti ile şirketteki tüm haklarını da devrettiğini, ….. sözcüğünün sınai mülkiyet hakkının da markayı kuran, kesintisiz kullanan, tasarlayan, tescil ettiren, tanıtan davacı şirket …..’na ait olduğunu, davacı şirket yetkilisinin, davalı şirket yetkilisi ile birlikte ….. Gıda’yı kurduğunu, Davacı şirket yetkilisinin de ….. Gıda Şirketindeki hissesini davalı şirket yetkilisi olan kardeşine devrettiğini, davalı şirkete “…..” sözcüğü üzerindeki tüm hakların değil, sadece …. tescil numaralı marka üzerinde birlikte hak sahipliği verildiğini, dolayısı ile ….. sözcüğündeki tüm sınai mülkiyet hakkının Müvekkili olan şirkete ait olup münhasıran ve yalnızca …. numaralı marka üzerinde birlikte hak sahipliği kurulduğunu, davalının “…..” sözcüğü üzerindeki yegâne hakkının …. numaralı markanın sözleşmede yer verilen %50’si ile sınırlı olduğunu, davalının ezelden gelen kullanım haklarını da davacı şirketteki ortaklığından ayrılırken davacı şirket yetkilisine devretmiş olduğundan; davalı şirket -her ne kadar aksini iddia etse de- ancak ve ancak 26 Eylül 2017 tarihinde yapılan marka devir sözleşmesinde ….. Gıda şirketi (Yeni Unvanı ….. Doğal Ürünler) olarak kendisine sağlanan haklar ile yetinmek zorunda olduğunun ortada olduğunu, davalının ….. numarası ile tescilli markasının, davacının tescilli markalarının tüm şekil, yazı, renk içeren kompozisyonlarının yanına, yardımcı unsur “….” ibaresi eklenmek sureti ile oluşturulmuş olduğundan tüketici nezdinde her iki markanın karıştırılması ve markalar arasında idari-ekonomik anlamda bir bağlılığın doğması ihtimaline sebebiyet vereceğini, Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nin 29/04/2021 Tarih ve E:…, K:… sayılı ilamı ile de davalının … tescil numaralı markasının hükümsüz kılınması ile sicilden terkinine karar verildiğini, davalının …. sayılı marka üzerinde ortak olması, bu marka ile iltibas oluşturan başkaca markaları kullanabilmesi yönünde bir hak bahşetmeyeceğini, hükümsüzlüğü istenilen “…..” ibareli marka başvurusunun taraflarca birlikte yapılmadığını, davalının bile isteye karışıklık yarattığını, tüketicilerin markaların aynı işletmelere veya aynı ekonomik birlikteliğe ait olduğu yönünde yanılgıya düşürüldüğünü, birlikte hak sahibi olunan “…..” markasından yararlanılarak “…..” ürünleri satılarak davalının yalnızca kendisinin gelir elde ettiğini, açıklanan nedenlerle davalının ….. tescil numaralı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davalı şirketin ….. markası üzerinde %50 paylı hak sahibi olduğunu, davacı firmadan hisselerini devredip ayrıldığında, bu markaya dair haklarından da vazgeçmediğini, ….. markasını kuran ve büyütenin de davacı firma olmadığını, davacı ve davalı firma ortaklarının babaları olduğunu ve bu ibarenin tarafların soyadı olduğunu, davacı firmanın pek çok ….. ibareli markayı 2017 yılından sonra da kendi adına tescil ettirdiğini, davalının de bu hususta herhangi bir itirazı olmadığını, marka üzerinde aynı oranda hak sahibi olan davalıya yöneltilen davanın haksız ve kötü niyetli olduğu, davalı adına 2018 yılından bu yana ….. markasının tescilli olduğunu, dava konusu ile hiçbir ilgisi olmamasına rağmen hükümsüz kalan … nolu ….. markasının iptali dolayısıyla işbu davadaki markanın da iptalinin gerekeceği yönündeki beyanların kabul edilemez olduğunu, … nolu ….. markası sanki bir yargılama yapılmış gibi, markanın hükümsüz kaldığından bahsedilmişse de, davalının tescil sürecinde markayı kullanmaktan çoktan vazgeçtiğini, yatırımını … nolu markaya yaptığını ve … nolu ….. markası hakkında açılan davaları takip etmediğini, dosyanın savunma olmaksızın yargılama sürecinin aşamaları tamamlanmadan sona erdiğini, markaların genel görüntüleri, anlamları, okunuş ve yazılışları baz alınarak yapılan değerlendirmede dahi söz konusu markaların aynı olmadığı ve karıştırılma ihtimalinin de bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir..

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı ve davalı adına kayıtlı marka sicil kayıtları celp olunmuştur.
Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası uyap üzerinden celp edilmiş, tetkikinde; davacı ….. Baharat ve Gıda Sanayi Limited Şirketi tarafından, davalı ….. Doğal ve Organik Ürünler Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine, davalı adına kayıtlı ….. tescil numaralı markanın hükümsüzlüğü talebine yönelik dava açıldığı, yargılama sonunda davanın kabulü ile davalı adına tescilli ….. tescil nolu markanın tescilli olduğu tüm emtia ve hizmet sınıflar bakımından hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verildiği, hükmün 15/06/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilince Ankara … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu dosya sunulmuştur.
Dosya, davalı adına kayıtlı ….. tescil numaralı markanın, SMK 5/1-ç, 6/1-5-9 gereği hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı, davalının söz konusu markaya kullanım yolu ile ayırt edicilik kazandırıp kazandırmadığı, taraf markalarının birlikte var olma koşullarının oluşup oluşmadığı, davalının …. tescil numaralı markadan kaynaklı önceye dayalı hak sahipliğinin olup olmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 13/05/2022 havale tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; “SMK 6/5 kapsamında davacı yana ait markanın tanınmış marka kriterlerini ihtiva ettiğinin dosya münderecatından anlaşılamadığı, SMK 5/1-ç hükmü çerçevesinde dava konusu ….. kod numaralı markanın hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı, dava konusu … kod numaralı markanın SMK 6/1 ve 6/9 hükümleri kapsamında hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğunun değerlendirilebileceği, tarafların birlikte hak sahibi oldukları …. kod numaralı markanın varlığı nedeni ile dava konusu marka bakımından davalı yanın kazanılmış hakkının varlığından bahsedilemeyeceği, taraf markalarının birlikte var olma koşullarını sağladığının dosya münderecatından anlaşılamadığı” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davalı vekili 30/05/2022 tarihli rapora itiraz dilekçesi ile, müvekkilinin ….. ve ….. markaları üzerindeki kazanılmış haklarının eksik değerlendirildiğini, tarafların ….. markası üzerinde eşit oranda hak sahibi olduklarını, tarafların işbu markanın kullanımı konusunda birbirlerine açıkça muvafakat ettiğini, ancak bu hususun raporda net bir şekilde hatalı yorumlandığını, Yargıtay içtihatlarına göre uzun yıllar sektörde birlikte var olan markaların iltibasa neden olmayacağı konusunda açık ve net olduğunu, bilirkişilerin hukuka aykırı ve dayanaksız tespitlerde bulunduklarını, öne çıkanın ….. markası değil …..’nın şahsı olduğunu ve bu durumun markayı ilk defa duyan bir kişide bile farklı olduğunu anlayacak niteliğe sahip olmasını sağladığını, müvekkili markasının başına getirilen ibarenin ve logosunun ayırt edicilik niteliğinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin bu markayla ….. kimliğine etkinlik tanıdığını, bu sebeple benzerlik bulunmadığını, müvekkilinin kendi ticari itibarını markasına ad olarak kullandığını, itirazları doğrultusunda dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 02/06/2022 havale tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere SMK 6/1 kapsamında hükümsüzlük koşullarının oluştuğunun sabit olduğunu, SMK 5/1-ç kapsamında benzerlik incelemesi yapılırken marka ve işareti oluşturan unsurların göz önünde bulundurulması gerektiğini, birden ziyade unsur söz konusu ise ana unsur itibariyle benzerliğin derecesinin tayin edilmesi gerektiğini, davaya konu olan davalı adına tescilli marka her ne kadar iki sözcükten oluşsa da ana unsurunun “…..” olduğunu, “..” sözcüğü bir ad olup ülkemizde en çok kullanılan imisler arasında yer aldığını, davalı şirketin müvekkili ile birlikte hak sahibi olduğu …. tescil numaralı marka dışında bir hakkı olmadığı halde bu durumu kendine dayanak almak sureti ile hakları müvekkili şirkete ait markasına zayıf unsurlar eklemek sureti ile seri markalar üretme çabasında olduğunu, isim ve soyisimden oluşan markalarda genellikle isme oranla soyismin daha ayırt edici nitelik taşıması nedeniyle davalının tescilinin hükümsüz kılınması gerektiğini, bilirkişi raporunda davacı markalarının ekonomik gücünü ortaya koyan bilgi ve belgelerin dosyada bulunmadığı, haber, reklam faaliyetleri ve ilgili marka bakımından yetkili merciler tarafından verilen bir tanınmışlık kararı bulunmadığı, dosyaya tanınmışlığa ispata yarayacak herhangi bir belge ve döküman sunulmadığının belirtildiğini, bu tespitin hatalı olduğunu, ….. markasının tanınmış marka olduğunun sabit olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalı adına kayıtlı markanın SMK 5/1-ç, 6/1-5-9 maddeleri gereği hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
SMK’nun 25.md’si hükümsüzlük hallerini düzenlemektedir. Buna göre 5.md’deki mutlak red; ve 6.md’deki nisbi red sebepleri hükümsüzlük sebebidir.
Her ne kadar davacı taraf “tanınmışlık” iddiasında bulunmuşsa da, bu yöndeki Türk Patent ve Marka Kurumu tescillerinin tek başına tanınmışlık iddiasına yeterli görülmeyeceği, her somut olayda bu iddiaya dayanan tarafın tanınmışlığı ispat külfetinde bulunduğu ve davacı yanın tanınmışlığa delalet edecek yeterli delili dosyaya sunmadığı anlaşılmıştır.
Davacının davaya dayanak markalarının asli ve ayırdedici unsuru “…..” kelime unsurudur. Davalıya ait, hükümsüzlüğü talebine konu marka ” …..” kelime unsurlarından oluşmaktadır. Davaya konu markaların aynı sınıflarda tescil edilmiş olmaları karşısında sınıfsal benzerlik bulunmaktadır. Markaların hitap ettikleri tüketici kitlesi ise tescilli oldukları sınıflar bakımından özel bir dikkat ve eğitim seviyesine sahip olmayan ortalama tüketicidir. Ortalama tüketici nezdinde taraf markalarının bütüncül değerlendirmesinde, akılda kalıcılığı şekil unsuruna göre daha yüksek olan kelime unsurları arasında, “…..” kelimesi bakımından bulunan ayniyet, söz konusu tüketiciler bakımından taraf markaları arasında ekonomik ve işletmesel bağlantı kurma ihtimalini doğurabilecek mahiyettedir ve karıştırma ihtimalinin somut olayda oluştuğunun kabulü gerekir. Mahkememizce tespit olunan benzerliğin ayniyet içermemesi nedeniyle SMK 5/1-ç kapsamında değil SMK 6/1 kapsamında kaldığı anlaşılmıştır.
Davalı her ne kadar önceye dayalı hak sahipliği ve birlikte var olma iddialarında bulunmuşsa da, önceye dayalı hak iddiasına dayanak yapılan …. numaralı marka üzerinde davacı ve davalının birlikte malik oldukları, söz konusu birlikte mülkiyetin davalıya markanın asli unsuru bakımından tek başına önceye dayalı kullanım hakkı ve yine kendi adına tescil hakkı bahşetmeyeceği, fiili olarak birlikte var olmaya ilişkin ise yukarıda anılı tescil dışında yeterli delil ibraz edilemediği anlaşıldığından, davalının bu yöndeki savunmaları mahkememizce kabul edilmemiştir.
Her ne kadar davacı yan, kötüniyet iddiasında bulunmuş ise de, hukukumuzda aslolanın iyiniyet olması, kötü niyeti iddia edenin bu hususu ispat külfeti altında bulunması ve dosyada davalının kötü niyetini ispata yarayacak derecede bir delil sunulmamış olması nedeni ile davacının bu yöndeki talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan tüm nedenlerle davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE;
-Davalıya ait ….. tescil numaralı markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, karar kesinleştiğinde SİCİLDEN TERKİNİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 4.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 91,50 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 4.710,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/09/2022

Katip ….
¸

Hakim …
¸