Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/602 E. 2022/182 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/602 Esas
KARAR NO : 2022/182

DAVA : Marka’dan Doğan Haklara Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men ve Ref’i ile Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/11/2021
KARAR TARİHİ : 30/09/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/10/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka’dan Doğan Haklara Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men ve Ref’i ile Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin isim ve logosunun Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) nezdinde marka olarak tescilli olup, aynı zamanda “….. ” markasının “…..” tescil numarası ile tanınmış marka olarak tescilli olduğunu, …..,….. ve ….. tescil numaralı marka tescillerinin de olduğunu, davalı işyeri yetkilisi tarafından işletilen ve “… Mah. … Sk. No:50B Esenyurt, İstanbul” adresinde bulunan işletmede müvekkili şirketin tescilli markalarının yahut ayırt edilemeyecek derecede benzerlerinin mağaza tabelasında ve diğer her türlü tanıtım vasıtalarında kullanıldığının tespit edildiğini, davalı tarafından marka hakkına tecavüz teşkil eden kullanımlara ilişkin görüntüsünü dilekçe ekinde sunduklarını, işbu tespitin ardından söz konusu tecavüz eylemlerinin durdurulması amacıyla karşı tarafa Kartal …. Noterliği’nin 29.09.2020 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilmiş ise de davalı tarafından marka hakkına tecavüz teşkil eden eylemlere devam ettiğini, Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ….. D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti talep ettiklerini ve tespit sonrasında karşı taraf aleyhine ihtiyati tedbir kararı verildiğini, tedbir kararının uygulanması amacıyla işyeri adresine gidildiğini, ….. marka ve logolarının dükkan sahibi tarafından söküldüğü ve kaldırıldığının görülmüş olduğunu, davalının önceki tespit edilen kullanımlarının davacının tescilli markalarından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, davacı adına tescilli marka hakkına yönelik tecavüzün tespiti, önlenmesi ve durdurulması ile dava konusu markaya tecavüz nedeniyle, müvekkili şirketin uğramış olduğu maddi zararların giderilmesi amacıyla SMK Madde 150 ve 151 uyarınca fazlaya dair talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın ve müvekkili ….. ’in markasının toplum nezdindeki güvenilirlik ve saygınlığının uğramış olduğu manevi zarar nedeniyle, müvekkil ….. açısından doğan manevi zararların tazmini amacıyla 75.000,00-TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiz ile davalıdan tahsiline, hükmün ilanına, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin işbu dava dosyasında değerlendirilerek davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davalının mağazasını 30.07.2018 tarihinde açmış olup 4 yıla yakın bir süredir sıfır ve ikinci el telefon alım satım işlemleri ile birlikte kolay fatura ödeme noktası olarak ….. A.Ş’nin temsilciliğini yaptığını, işletmesini kurduktan sonra, son dönemlerde çok fazla artan kaçak fatura ödeme merkezlerinden dolayı müşterilerinin mağdur olmaması için, resmi olarak kurulmuş olan, hiçbir şekilde menfaat içermeyen ve tüm Türkiye’de bayilikleri bulunan ayrıca “….. dahil bir çok kurum ve şirketler ile de anlaşması olan; ….. A.Ş (“…..)” ile 10.09.2018 tarihinde “iş yeri temsilcilik sözlemesi”(EK-2) imzaladığını, ödeme kuruluşu olan …..’ın bayiliğini de alarak temsilci unvanını kazandığını, kısaca; ….. Tahsilat Sistemi aracılığı ile ….. ile anlaşmalı olan kurum ve şirketlerin (…, …, …, ….. gibi) müşterilerinin kolay bir şekilde fatura ödemelerine sağlayacak bir anlaşma imzaladığını, …..’ın marka tanıtımında da görüleceği üzere anlaşmalı olduğu ve aracılığını yaptığı şirketlerin markalarının da (….. , …., ….gibi.) olduğunu, davalıya gönderilen Kartal …. Noterliği’nin 29.09.2020 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi müvekkilinin eline geçtikten sonra müvekkilinin karşı tarafla iletişime geçerek marka ve logoyu izinsiz kullanmadıklarını …..’ın temsilciliğini yaptıkları için …..’ın da sitesinde ve reklamlarında gösterdiği şekilde markaları kullandıklarını bildirdiklerini, duvarda asılı olan ….. Yetkili Temsilci Sertifikası ve iş yerindeki ön camında …..’ın markasını ve bu markanın anlaşmalı olduğu şirketlerin de logolarını kullandığını ve yine bu sebeple ….. temsilciliğini alan işletmelerin de bu marka ve logoları ….. markası ve logosu adı altında temsilci olarak kullandığını mağaza giriş kapısı önünde ….. marka ve logosunun olmadığını, ….. ile olan sözlemesini, ….. ile ilgili bayi araştırılması yapıldığında müvekkil şirketin bayiliğinin ve bununla birlikte temsilciliğinin var olduğunu, tezgah önünde ….. markası ve logosu olmadığını, tezgah üzerinde …..’a ait kolay fatura ödeme tabletinin, bulunduğunu açık ve net şekilde görebileceklerini, müvekkili 2018 tarihinde ….. ile imzaladığı sözleşmeden sonra tamamen sözleşmede yer alan hükümler ve sözleşmede de bahsi geçen 6493 Sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde hareket ettiğini, bir bayinin yani bir temsilcinin ne yapması gerekiyorsa onları yapmış basiretli bir iş adımı gibi davranmış sözleşme ve kanun hükümlerinin dışına çıkmamış olduğunu, davacı tarafın marka hakkına tecavüzde hak iddiasında bulunabilmesi için öncelikle markanın; “marka sahibinin izni olmaksızın kullanılmış” olması gerektiğini, ….. , markasının ve logusunun kullanım hakkını zaten ….. A.Ş’ye verdiğini, …..’a verilen marka ve logo kullanım hakkı da ….. tanıtımlarında ve temsilciliklerinde kullanılmış, kullanılmaya da devam ettiğini, SMK madde 7/2 ve 29/1 maddeleri uyarınca marka sahibinin marka ve logosunun kullanılmasına izni varsa SMK’da yer verilen marka tecavüzü hükümleri oluşmayacak ve zararın tazminini isteme yoluna da gidilemeyeceğini, haksız rekabetten bahsedilebilmesi için “iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma” olması gerektiğini, davalının davacı tarafın markasını ve logosunu yetkisiz olarak kullanmadığını, …..’DAN aldığı yetki ile temsilci olarak ….. ile anlaşmalı olan şirketlerin, …..’ında sitesinde, markasında ve logosunda nasıl ise öyle kullandığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ….. değişik iş sayılı dosyası celp olunmuş, tetkikinde, ….. İletişim Hizmetleri A.Ş.tarafından, karşı taraf …. (….. İletişim Yetkilisi) aleyhine delil tespiti talebinde bulunulduğu, tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda; “Karşı tarafın “… mah…. sk. no:50 Esenyurt, İstanbul” adresinde yapılan incelemede telefon satışı ve iletişim hizmetlerinin sunulduğunu, talep edenin ….. tescil nolu ¸ ibareli, ….. tescil nolu ¸ ibareli ve ….. tescil nolu ¸ ibareli markaları giriş kapısı üzerinde, mağaza ön camında ve mağaza tezgahı önünde kullanıldığını ve karşı tarafça markaların kullanımı ilişkin lisans sözleşmesi veya fatura sunulmadığını” hususlarının rapor edildiği görülmüştür.
Dosya, davalının, davacıya ait markalardan doğan haklarına tecavüzünün bulunup bulunmadığı, tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, oluştuysa miktarı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 05/09/2022 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; “Davacının ……. , ….., ….. ve ….. şekil markalarının Türk Patent nezdinde 09 / 35 / 38 / 41 / 42 . sınıflarında yer alan mal ve hizmetlerde davacı şirket adına tescilli olduğu, Davalının ….. AŞ ile yaptığı sözleşme nedeniyle yetkili temsilci olduğu, ….. Yetkili Temsilci Sertifikası ve iş yerindeki ön camında …..’ın markasını ve bu markanın anlaşmalı olduğu şirketlerin de logolarını kullandığı, ….. telefon/internet hizmetlerine ilişkin fatura tahsil etme yetkisinin bulunduğu, Davalının kullanımlarının ….. faturalarını tahsil etme yetkili ödeme noktası olduğu belirtmek açısından kullanımın hizmetin veriliş amacına uygun olduğu, ve bu kullanımın SMK 7/5 maddesi kapsamında dürüst kullanım olarak nitelendirilebileceği, Davacı tarafın maddi tazminat seçimlik hakkı doğrultusunda, hesaplama yapabilmek için talep edilen belgelerin, davacı tarafından incelemeye sunulmadığı, Manevi tazminatın ve miktarının takdirinin mahkemeye ait olduğu” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 23/09/2022 tarihli dilekçesi ile, bilirkişiler tarafından müvekkili şirkete ait markanın kullanımının devamının açıkça tespit edildiğini, ancak hukuka aykırı bir şekilde SMK madde 7/5 kapsamında dürüst kullanım olarak değerlendirildiğini, işbu açıkça tespit edilmiş tecavüzün dürüst kullanım olarak değerlendirilmesinin hukukun içinde kalındığı sürece mümkün olmaması gerektiğini, davalının, müvekkilinin marka hakkına açıkça tecavüz eder, …. amacını aşacak şekilde kullanım yaptığını, bilirkişi raporunda yalnızca giriş kapısı ve ön cepheye ilişkin tespitler yapıldığını, tezgah önü kullanıma ilişkin bir değerlendirme tespiti yapılmadığını, maddi tazminat seçimlik hak açısından talep edilen belgelerin dosyaya sunulmadığı tespitinin gerçeğe aykırı olduğunu, delil listesi ekleri ile dsn paket fatura örneği ve sözleşme örneğinin dosyada mevcut olduğunu, bir an için belge/fatura bulunmadığı düşünülse dahi bilirkişiler tarafından hesap yapılması için mutlak suretle bir lisans sözleşmesinin ve/veya bedel tayin eden varlığın aranması gerekmediğini, açıklanan nedenlerle ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Dava, davalının, davacıya ait markalardan doğan haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti men ve ref’i ile tazminat talebine yöneliktir.
SMK’nun 7/5.maddesine göre “Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez: a) Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi. b) Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması. c) Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.”
Ticari hayatta markanın ürün tedavülü sırasında, sonraki satıcı ve aracılar tarafından markalı malın tanıtımı için kullanılması hukuka uygundur. (İlhami Güneş, Uygulamalı Marka Hukuku)
Yüksek Yargıtay da hukuka uygun kullanımı tanımlamıştır. “…markaya konu işaretlerin ticari ve sınai alanlarda dürüstçe kullanılması hukuka uygunluk sebebi olarak kabul edilmiştir. Ancak söz konusu kullanımın dürüst kullanım sayılabilmesi için, mal ve hizmetlerin cins, kalite, miktar, kullanım amacı, değer, coğrafi kaynak gibi tanımlayıcı bir unsur olarak kullanılması gerekir. Daire uygulamalarında belirli markalı ürünler için servis hizmeti verilmesi halinde, hizmetin veriliş amacını aşmamak ve haddinden fazla büyük kullanmamak şartıyla o markanın işyeri tabela veya camekanında kullanımı hukuka uygun dürüst kullanım olarak kabul edilmektedir.” (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 07/10/2019 tarih, 2018/5072 esas, 2019/6194 karar)
Somut olayda, davalının Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ….. değişik iş dosyasına yansıyan fiili kullanımlarında davacıya ait “…” markasının yer aldığı, ancak davalının dava dışı ….. A.Ş.ile yapmış olduğu sözleşme çerçevesinde …. faturalarını tahsil ettiği ve sunmuş olduğu bu hizmeti belirtmek amacıyla “…..” logosu altında camekân ve tabelalarında tahsil hizmetinin verildiği diğer markalar ile birlikte kullandığı, kullanımın amacı aşan boyutta olmadığı ve yukarıda anılı ilkeler çerçevesinde dürüst kullanım olarak nitelendirilmesi gerektiği kanaatiyle davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin yatırılan 1.297,89 TL harçtan, alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile arta kalan 1.217,19 TL harcın, karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre, reddedilen maddi tazminat davası yönünden 1.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen maddi tazminat davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/09/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸