Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/60 E. 2021/197 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/60 Esas
KARAR NO : 2021/197

DAVA : Endüstriyel Tasarım Tecavüzün Tespiti ile Tazminat
DAVA TARİHİ : 13/11/2017
KARŞI DAVA : Endüstriyel Tasarım Hükümsüzlüğü
KARŞI DAVA TARİHİ : 26/12/2017
KARAR TARİHİ : 10/11/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/11/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin kuyumcu vitrinlerinin dekorasyonu ve kullanım ürünlerini imal ettiğini, kuyumcular tarafından satılacak ürünlerin teşhiri için teşhir makineleri ile aparatların üretimi ve satışını yaptığını, teşhir manken ve aparatları genelde kolye ve yüzük gibi kuyumların teşhiri için kullanıldığını ve insan boynu şeklinde tasarlandığını, uzun yıllar kuyumculuk sektöründe çalışan müvekkilinin sektörde edindiği tecrübelerden yola çıkarak ciddi bir çalışma ile kuyumcu teşhir aparatı imalatı işinde önde gelen isimlerden biri olduğunu, geliştirdiği tasarımları kendi adına TPE nezdinde tescil ettirdiğini, müvekkilinin ürünlerinin, sektördeki diğer ürünlere göre daha tercih edilir olması nedeniyle birebir üretilmeye başlandığını, davalının, KHK ile korunan müvekkili haklarını ihlal ettiğini, davalının müvekkili adına tescilli ……. ve …… tescil numaralı tasarımlarını iltibas oluşacak şekilde üretip piyasaya sunduğunu, ancak davalının, hazır tasarlanmış ve oldukça da rağbet gören bu ürünleri hiçbir emek ve çaba sarf etmeden üreterek piyasaya düşük bedelle sunduğunu, davalının tasarım hakkına tecavüz teşkil eden eylemlerinin tespiti durdurulması amacıyla Bakırköy …… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …… değişik iş(Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …… değişik iş) sayılı dosyası ile yatırılan bilirkişi incelemesi neticesinde sunulan raporda da tasarımlar arasında ayırt edici özellik olmadığı ve iltibas oluşturacak şekilde benzerlik bulunduğunun tespit edildiğini, davalının tescilli bulunan tasarımı üretme ve satma hakkı bulunmadığını, bu sebeple müvekkilinin zarara uğradığını, açıklanan nedenlerle müvekkili adına tescilli tasarımlara yapılan tecavüz nedeniyle uğranılan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle tahsiline, manevi zarar olarak 50.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline, davalı tarafından tecavüz oluşturan piyasaya sürülmek üzere hazırlanmış ürünlerin ve bu ürünlerin üretiminde kullanılan kalıp vs.emtiaların imhasına, hükmün ilanına, değişik iş dosyası dahil tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının daha önce tescil edilmiş ve yurtdışında kullanılan modelleri kullandığını, ayrıca bu ürünlerin anonim olması hasebi ile birçok firmanın bu modelleri kullandığını, davacının aslında tescil etmiş oldukları ürünlerin seçenek özgürlüğü içermediğini ikrar ve kabul ettiklerini, “ve nihayetinde insan boynu şeklinde tasarlanmaktadır” ibaresinin bunu gösterdiğini, davacı firmanın herhangi bir AR-GE çalışmasının olmadığını, bu konuda kanunu yanılttığını, müvekkilinin ürün üretimi yapabildiği gibi, ilgili ürünlerin üretim kalıpların imalatı konusunda da bilgili olduğunu, davacının da daha önce bu konuda müvekkilinden hizmet satın aldığını, bu manada müvekkilinin davacının ürünlerini görüp üretmediğini, ürünlerin harcı alem olan ürünler olmadığını, müvekkilinin kötüniyetli olmadığı için tescil yoluna gitmediğini, davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KARŞI DAVA : Karşı davacı vekili karşı dava dilekçesiyle, davaya konu ……. ve …… kod numaralı endüstriyel tasarım tescilleri için tescil için aranan yenilik ve ayırt edicilik kriterlerine sahip omladığını, ayrıca 3.kişilere seçenek özgürlüğü tanınmayan özgün bir görüntü olduğunu, ilgili tasarım tescillerinin yeni olmadığını, daha önce Türkiye’de tescil edilmiş ve çoğu yenilenmemiş ve harcıalem ürünler olduğunu, bu sebeple ……. ile …… tescil numaralı tasarım tescillerinin iptalini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMEİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davaya konu tasarımların tescil belgeleri celp olunmuştur.
Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ……. değişik iş sayılı dosyası celp olunmuş, tetkikinde; talep edenin …, karşı tarafın … olduğu, tespit sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile, “tespit isteyen …’ın, TP nezdinde …… sayılı çoklu tasarım, ……. sayılı ve ……. sayılı tasarımların Locarno Sınıfı:20-02 olarak, tespit isteyene ait tescilli olduğu, aleyhine tespit istenen …’a ait dosya kapsamına sunulan numune ürünlerle tescilli tasarımlara ait numune ürünlerin mukayeseli incelemelerinde; genel dizayn yapı olarak; “…….” (1) nolu ürünün, “…….” (1) nolu ürünle benzer olduğu, “…….” (2) nolu ürünün, “…….” (2) nolu ürünle benzer olduğu, “…….” (3) nolu ürünün, “…….” (3) nolu ürünle benzer olduğu, “…….” (4) nolu ürünün, “…….” (4) nolu ürünle benzer olduğu, “…….” (5) nolu ürünün, “…….”(5) nolu ürünlerle benzer olduğu, tasarımlar arasındaki bu benzerliğin, bilgilenmiş genel kullanıcı izlenim algısında iltibas oluşturacak nitelikte benzer tasarımlar olduğu, tasarımlar arasındaki bu benzerliğin, bilgilenmiş genel kullanıcı izlenim algısında; ayırt edici özellik olmadığı, iltibas oluşacak nitelikte benzer tasarımlar olduğu, tasarım açısından seçenek özgürlüğü bulunduğu halde tescilli tasarımın model alınarak, iltibas oluşacak şekilde benzer tasarımın uygulanmış olduğu” hususlarının rapor edildiği görülmüştür.
Dosya, davacı tarafa ait ……. ve …… sayılı tasarımlara yönelik davalı taraf kullanımının tasarım kapsamında olup olmadığının, ayrıca dayanak yapılan davacı tarafa ait ……. ve …… sayılı tasarımların yenilik ve ayırt edicilik vasfı olup olmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 14/09/2018 havale tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; “davacı tarafa ait ……. numaralı tasarım tescili ile davalı tarafa ait ürün örneği arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davacı tarafa ait ……. numaralı tasarım tescili ile davalı tarafa ait ürün örneği arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davacı tarafa ait ……. numaralı tasarım tescili ile davalı tarafa ait ürün örneği arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davacı tarafa ait ……. numaralı ve ……. başvuru numaralı tasarım tescillerinin, başvuru tarihleri olan 07/08/2012 tarihi itibari ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip oldukları, davacı tarafa ait ……. başvuru numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 07/08/2012 tarihi itibari ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 29/11/2018 tarihli dilekçesi ile, maddi tazminat hususundaki seçimlik hakkını bildirerek, tazminat yönünden rapor tanzimi için dosyanın Antalya Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin dilekçesi doğrultusunda dosya, tarafların iddia ve savunmaları, sunulan raporlar ve delillere göre davacının talep edebileceği maddi tazminatın tespiti için Antalya Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmiş, talimat mahkemesinin ……. talimat sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda; “dava konusu ürünlerin 2012 yılında tescil edildiği, Bakırköy …… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi …… değişik iş dosyasında 25/10/2017 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verildiği ve daha sonra18/01/2018 tarihinde teminat yatırılması karşılığında ihtiyati tedbir kararının uygulanmasının durdurulmasına karar verildiği, bu bilgilere ve davacının ticari defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede, 2012-2017 yılları arasında net kar kaybının 78.154,32 TL olduğu, takdiri mahkemeye ait olmak üzere davacının işletmesinin ulusal anlamda çok fazla tanınır ve bilinir bir marka statüsü olmaması hususu gözetilerek sadece tescilli ürünlerin kazanç kaybının %5 oranı olması kanaati ile yapılan hesaplamaya göre davacının, 2012-2017 yılları arası muhtemel kazanç kaybının; 78.154,32 x %5 = 3.907,72 TL olduğu” hususlarını rapor etmiştir.
Davacı vekili 11/07/2019 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporunda 2012-2017 yılları arasında şirket defterlerinin incelendiğini, ancak esas olarak incelemesi gereken ve dava konusu ihtilafın çözümüne doğrudan etkili olacak tedbir kararı sonrasında müvekkilinin defterlerinin incelenmediğini, düz bir mantıkla öncesi ve sonrası olarak incelemesi gereken önemli tarihin tedbir tarihinin öncesi ve sonrası olduğunu, bilirkişilerin, raporda %25’lik net kaybını neye göre ve hangi ekonomik nedenlerle belirlediğini, bilirkişinin kendince usule ve yasaya hatta ticari hayata aykırı olarak oranlar belirlemesinin kabul edilebilir olmadığını, bilirkişi raporunun denetime elverişli, somut verilere dayalı olması gerektiğini, dosya kapsamına aykırı, hükme elverişli olmayan rapora karşı itirazlarının kabulü ile yeni bir bilirkişiden yeni rapor alınmasını talep etmiştir.
Dosya, davalı-karşı davacının defterleri üzerinde inceleme yapılarak, talep edilen tazminat türüne göre hesaplama yapılması amacıyla mahkememizce rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi …… 05/02/2021 tarihli raporunda; “davalının ibraz edilen ticari defterlerinin ilgili kanun hükümlerine göre uygun tutulduğu, dava konusu tasarımlara ait davacı, davalının net satış adet ve karlılığı tespit edilemediğinden davacının talebi olan 151-2-a kapsamında hesaplama yapılamadığı, 2012-2013-2014-2015-2016-2017 yılları davacı ve davalının net satışlarının karşılaştırması sonucu toplamda davacının 3.902.937,35 TL net satışın olduğu, davalının ise 2.587.534,96 TL net satış olduğu ve davacının satışlarının toplamda davalıdan 1.342.514,04 TL fazla olduğu, hak ihlal süresinin ve davalının satış adetleri tespit edilemediğinden bu durumun davacının satışlarına ne kadar etki ettiğinin tespitinin yapılamadığı, davacının vergi öncesi net karlığının toplamda 80.897,94 TL olduğu, davalının ise 168.294,84 TL olduğu ve vergi öncesi net karlılığa yukarıda belirtilen etkiler ile işletme yapısına göre değişiklik göstereceğinden bu yöndeki karşılaştırma ve tazminat miktarının takdirinin mahkemeye ait olduğu” hususlarını rapor etmiştir.
Asıl dava, davalının, davacıya ait tasarımdan doğan haklarına tecavüzün tespiti, tecavüz oluşturan ürünlere ve bu ürünlerin üretiminde kullanılan kalıp ve cihazların imhası ile tazminat talebine; karşı dava, karşı davalı adına tescilli tasarımların hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
SMK’nun 55.md’sine göre tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Burada kanun koyucu patent ve faydalı modelden farklı olarak fonksiyona değil, görünüme koruma bahsetmiştir. Bu nedenle tecavüz iddiaları da ürünün “görünümü” nazara alınarak değerlendirilmelidir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı gözünde oluşturduğu genel izlenim ile bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımların birlikte dikkate alınması gerekir. Kıyaslanan tasarımlar arasında sadece küçük ayrıntılarda farklılık varsa tasarımların aynı olduğu kabul edilir. Yine bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim ile herhangi bir tasarımın böyle bir kullanıcı üzerinde oluşturduğu genel izlenim arasında genel bir farklılık varsa tasarım ayırd edici niteliğe sahip demektir. Burada, tasarım alanında, özellikle dikkat edilmesi gereker husus korumanın, görünüm, şekil, doku ve ergonomi gibi özelliklere hasredilmesidir. Tasarım hakkı ürün ve eşyaların teknik işlevini değil, dış görünümünü konu etmektedir.
Tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu, alınan bilirkişi raporları ve yukarıda değinilen yasal düzenlemeler topluca değerlendirildiğinde; davacıya ait ……. ve ……. numaralı tasarım ile davalı kullanımı arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izleminde belirgin farklılıklar bulunmadığı ve bu sebeple benzer olarak algılandıkları, böylelikle davalı eylemlerinin davacının tasarımdan doğan haklarına tecavüz oluşturduğu anlaşılmıştır.
…… numaralı tasarım yönünden ise karşı davada verilen hükümsüzlük kararının geçmişe etkili olması dolayısıyla tecavüz fiilinin yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin maddi tazminat talebinin 1000 TL olduğu, bu miktarın bilirkişi raporu ile tespit olunan miktarın altında kaldığı anlaşıldığından maddi tazminat talebinin tamamının kabulü ile, tecavüz fiilinin ağırlığının derecesi, davacının uğradığı zarar ve somut olayın özellikleri hep birlikte nazara alınarak 10.000,00 TL manevi tazminata hükmetmek gerekmiştir.
Karşı dava yönünden;
SMK’nun 56/4. Maddesine göre bir tasarımın aynısı tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce Dünya’nın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Yenilik tanımındaki küçük ayrıntının sınırları somut olaya göre farklılık göstermektedir. Aynı tasarımlardaki renk, malzeme veya boyutsal farklılıklar çoğu zaman tek başına bir ürünü farklılaştırmada yeterli olmadığından küçük ayrıntı olarak nitelendirilir. Zira bu özellikler tasarımın görünüm özellikleri açısından asli unsuru oluşturmamakta ve istisnai bazı durumlar haricinde tasarımın kimliğini etkilememektedir.
Yenilik incelenmesinde esas alınacak referans tarihi tescilli tasarımlar açısından başvuru ve rüçhan tarihidir. Yani SMK 56/4-a gereği tescilli tasarımın aynısı başvuru veya rüçhan tarihinden önce Dünya’nın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise söz konusu tescilli tasarım yeni kabul edilecektir.
Bir tasarımın ayırt edicilik özelliği ise SMK’nun 56/5 maddesinde belirlenmiştir. Buna göre bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Ayırt edicilik tasarımın koruna bilmesi için kıyaslanan tasarımlarla arasındaki farklılığın seviyesinin belirlenmesi için konulmuş bir kriterdir.
Kanunda yer alan “bilgilenmiş kullanıcı” özel bir bilgiye sahip olmadan markalar alanında markaları karşılaştırabilen ortalama tüketici kavramı ile ilgili sektörde teknik bilgiye sahip uzman arasındaki kişidir. Ayırt edici niteliğin belirlenmesinde tasarımların karşılaştırmasını yapacak bilgilenmiş kullanıcı üretici, satıcı, tasarımcı veya teknik uzman değildir. Sektörde bu tür tasarımların olduğunu bilen dikkatli ve deneyimli ürün kullanıcısıdır.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi de dikkate alınır. (SMK 56/6 mad.) tasarımcılar sektörel ve fonksiyonel bazda her zaman aynı derecede seçenek özgürlüğüne sahip değildir. Tasarımlarını yaparken belirli sınırlar içinde kalmaları gerekebilir. Bir tasarımcı ne kadar seçenek özgürlüğüne sahipse tasarımını o derece farklılaştırabilir.
Somut olayda, karşı davalıya ait ……. numaralı tasarım tescil tarihinden önce bilgilenmiş kullanıcı nezdinde benzerinin kamuya sunulmuş olduğu, bu itibarla yenilik unsurunu haiz olmadığı, karşı davaya konu diğer tasarımlar yönünden yenilik kırıcı olarak sunulan ve res’en araştırılan tasarımların bilgilenmiş kullanıcı nezdinde genel izlenimde farklılıklara sahip olduğu ve hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından karşı davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
ASIL DAVADA;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Davalının davacıya ait ……. ve …… tescil numaralı tasarımlarından doğan haklarına tecavüzünün tespiti ile, tecavüz oluşturan davalı yana ait …… değişik iş sayılı dosyada ve mahkememizce alınmış 14/09/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda görsellerine yer verilen ürünler ile münhasıran bu ürünlerin üretiminde kullanılmaları kayıt ve koşuluyla kalıp ve cihazlara el konularak hüküm kesinleştiğinde imhasına; 1.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
-Hüküm özetinin masrafı davalı yanca karşılanmak suretiyle ulusal çapta yayın yapan tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde ilanına,
-Peşin alınan 870,96 TL peşin harçtan, alınması gereken 751,41 TL harcın mahsubu ile arta kalan 119,55 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre tecavüzün tespiti talebi yönünden 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maddi tazminat talebi yönünden 1.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan 1.750,00 TL bilirkişi ücreti ve 423,70 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.173,70 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre 1.593,97 TL’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davacı tarafından yatırılan ve iade olunandan kalan 751,41 TL peşin harç ve 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 782,81 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
KARŞI DAVADA;
Karşı davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Karşı davalı adına tescilli ……. tescil numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde sicilden terkinine,
-Karşı davacının, karşı davalı adına tescilli ……. ve …… tescil numaralı tasarımlar yönünden açmış olduğu davasının REDDİNE,
-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL harcın, karşı davalı …’dan alınarak hazineye irad kaydına,
-Karşı davada, karşı davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen tasarımlar yönünden 5.900,00 TL vekalet ücretinin karşı davacı …’dan alınarak, karşı davalı …’a verilmesine,
-Karşı davacı tarafından yapılan 2.375,00 TL bilirkişi ücreti ve 7,50 TL posta-tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.382,50 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre 794,16 TL’sinin, karşı davalı …’dan alınarak, karşı davacı …’a verilmesine,
-Karşı davacı tarafından yatırılan 31,40 TL karşı dava harcının, karşı davalı …’dan alınarak, karşı davacı …’a verilmesine,
-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı-karşı davalı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/11/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸