Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/593 E. 2022/155 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/593 Esas
KARAR NO : 2022/155

DAVA : Marka’dan Doğan Haklara Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti ile Sonuçlarının Ortadan Kaldırılması
DAVA TARİHİ : 09/11/2021
KARAR TARİHİ : 14/09/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/09/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka’dan Doğan Haklara Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti ile Sonuçlarının Ortadan Kaldırılması davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacının gayrimenkul aracılık hizmeti veren bir şirket olduğunu, TPE nezdinde “… ….” markasını … no ile 11.05.1999 tarihinden ve … hizmet no ile 20.03.2012 tarihinden itibaren “Gayrimenkul İşleri ve …. Komisyonculuğu Hizmetleri” sınıfında tescil ettirdiği ve kullanmaya devam ettiğini, davalıların … …. şeklindeki kullanımlarının, davacının … …. markası ile iltibas oluşturduğunu, davalıların markasında şekil itibarıyla “…” kelimesinin punto olarak “… ….” tan çok daha küçük yazılmış olmasının, kullanımda esas unsurun “… ….” ifadesi olduğunu gösterdiğini, davalılara Bakırköy …. Noterliği 28.05.2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnameyi göndererek yapılan tecavüz ve haksız rekabetin sona erdirilmesi istendiğini, ihtarnamenin 18.06.2021 tarihinde davalılara tebliğ edildiği ancak davalılar tarafından ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediğini, davalıların müvekkili şirketin kendisine yaptığı ihtara rağmen marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetini sürdürdüğünü, açıklanan nedenlerle, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, tespit edilecek marka hakkı tecavüzü ve haksız rekabet durumlarının önlenmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, müvekkilinin markalarına bezeten ve iltibas oluşturan kullanımların; ilan, reklam, tabela, broşür, afiş, kartvizit ve tüm basılı kağıtların toplatılmasına, müvekkili markasına tecavüz teşkil eden https:/…. internet adresi ve varsa başkaca internet adreslerinin kapatılmasına ve kararların ilgili kurumlara bildirilmesine, … …. markalarının davalı şirket unvanından kaldırılmasına, hükmün ilanına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinin, davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davaya cevap vermediği anlaşılmakla davanın reddini istediği kabul edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı adına tescilli marka sicil kayıtları celp olunmuştur.
Muğla Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden davalı …’nin sicil kayıtları celp olunmuştur.
Dosya, davalının, davacıya ait … ve … tescil numaralı markalardan doğan haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin bulunup bulunmadığı, davalının ticaret unvanından “… ….” ibaresinin terkini koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 09/05/2022 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporunda; “Davalı Şirket tarafından yapıldığı tespit olunan kullanımların Davacıya ait … …. ibareli markalar ile iltibas yaratacak derecede benzer olduğu ve söz konusu kullanımların maka hakkına tecavüz teşkil ettiği, ancak davalı asilin kendi nam ve hesabına herhangi bir ticari faaliyetinin varlığı dosya münderecatından tespit olunamadığından ve şirket adına yapılan iş ve işlemlerde sorumluluğun şirket üzerinde olması nedeni ile davalı şahsın davacı yana ait markalara tecavüz teşkil eder herhangi bir kullanımının tespit olunamadığı, Davalı şirket tarafından yapılan kullanımların, Davacıya ait markanın öne çıkarılması sureti ile yapıldığı; ilgili kullanımların nihai tüketici nezdinde iltibas yaratma ihtimalinin bulunduğu ve bu gerekçeler ile davalı şirketin davacı yan ile haksız rekabetinin varlığından bahsedilebileceği; ancak davalı şahsın kendi nam ve hesabına herhangi bir ticari faaliyeti tespit olunamadığından davalı şahsın davacı yan ile haksız rekabet teşkil eder herhangi bir faaliyetinin tarafımızca tespit olunamadığı, Davalı yana ait ticaret unvanının terkini koşullarının oluştuğu” hususlarını tespit ve rapor etmiştir.
Dava, davalıların, davacıya ait markalardan doğan haklara tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile sonuçların ortadan kaldırılması talebine yöneliktir.
SMK’nun 6/1 md’sinde nisbi red nedeni olarak düzenlenen karıştırma ihtimali, aynı kanunun 7/1 md’sinde marka hakkına tecavüz hali olarak yer almaktadır. SMK’nun 6/1 md’sine göre, önceki marka ile tescil başvurusu yapılan marka aynı ya da benzer ise sınıflar da aynı ya da benzer ise bu başvuru itiraz üzerine red edilir. SMK’nun 25/1 md’si gereğince hem 5.md’de yazılı mutlak red nedenleri , hem de 6.md’de yazılı nisbi red nedenleri birer hükümsüzlük nedenidir. Marka koruma kapsamına ilişkin SMK’nun 7/2-b md’sine göre ise, marka sahibi “tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerde aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasını engelleyebilir ve bu durum aynı zamanda marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmektedir.
Somut olayda davacının davaya dayanak markalarının asli ve ayırdedici unsurunun “… ….” kelime unsurları olduğu, davalının tespit olunan fiili markasal kullanımlarında da söz konusu ibarenin asli unsur olarak bulunduğu, bu itibarla yukarıda anılı kanuni düzenlemeler çerçevesinde davacının markaları ile davalı markasal kullanımları arasındaki benzerliğin işletmeler arasında karıştırma-ilişkilendirme riski yarattığı ve marka hakkına tecavüzün hukuki koşullarının oluştuğu, söz konusu fiili gerçekleştiren tüzel kişinin müdürü ve kurucusu olan diğer davalının ise gerçekleşen söz konusu haksız fiilden şirket ile birlikte sorumlu olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
SMK’nun 7/3-e md’sine göre “işaretin(markanın) tic. Ünvanı ya da işletme adı olarak kullanılması ” marka hakkına tecavüz hallerinden biridir ve marka hakkı sahibine bu fiillerin önlenmesini (terkinini) isteme hakkı doğurur. Somut olayda, davacı markasının davalıya ait ticaret unvanında esas unsur olarak yer aldığı, bu hali ile tecavüz oluşturduğu ve terkin koşullarının bulunduğu anlaşılmış; bu yönden de davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı her ne kadar TTK’nun haksız rekabete ilişkin hükümlerine de dayanmış ve davalıların haksız rekabetin men’ini talep etmiş ise de; Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 14/03/2022 tarih, … esas ve … karar sayılı ilamında işaret edildiği üzere: “…mülga 6762 sayılı TTK 57/5.maddesindeki hüküm, 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren mer’i 6102 sayılı TTK’nın 55/1-a-4 bendinde yer alan “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,” şeklinde düzenlenmiş olup, Kanun’un gerekçesinde de ifade olunduğu üzere, Kanun Koyucu bilinçli bir şekilde, “ad, unvan ve marka” kavramlarına yeni düzenlemede yer vermemiş ve buna gerekçe olarak da, bu kavramların kendi özel yasası niteliğindeki 556 sayılı Marka KHK, 554 sayılı End. Tasarım KHK ve 555 sayılı Coğrafi İş. KHK ve TTK’nın unvan ile ilgili düzenlemeleriyle korunması gösterilmiş ve bunların bir kez de TTK’nın haksız rekabet hükümleriyle korunmasının gereksiz olduğu ve yorum güçlüklerine yol açacağına vurgu yapılmıştır. Gerçekten de, markaların kendi özel yasası niteliğindeki 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (mülga 556 sayılı Marka KHK) hükümleriyle korunması ve 6102 sayılı TTK’nın 55/1-a-4 maddesindeki düzenleme karşısında, Dairenin bu konudaki eski içtihatlarını sürdürme imkanı kalmadığından, Bölge Adliye Mahkemesince, davacının tescilli markasının benzerinin, tescil kapsamındaki ilaç emtiasında kullanılması şeklindeki davalı eyleminin TTK’nın 55/1-a-4.maddesi uyarınca aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğine ilişkin gerekçesi yerinde görülmediğinden, hükmün bu kısım yönünden temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir…” Somut olayda yukarıda anılı içtihat ışığında SMK çerçevesinde korunan davacı markasının TTK’nun 55/1-a-4 maddesi kapsamında korunamayacağı anlaşıldığından haksız rekabetten kaynaklı davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
Davalıların davacıya ait … ve … tescil numaralı markalarından doğan haklarına tecavüzlerinin tespitine, bu tecavüzün önlenerek sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, bu kapsamda tecavüz oluşturan “… ….” ibaresini havi ilam, reklam, tabela, broşür , afiş, kartvizit ve sair tüm basılı evrakın toplatılmasına;
“https://…..com” isimli adrese erişimin engellenmesine,
Davalı … …. İnş.San.Tic.Ltd. Şti.’nin ticari unvanından “… ….” ibaresinin terkinine,
Hüküm özetinin ulusal çapta yayın yapan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde masrafı davalılardan karşılanmak suretiyle ilanına,
Davacının haksız rekabetten kaynaklı davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 257,25 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.757,25 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 878,62 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 118,60 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/09/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸