Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/592 E. 2023/69 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/592
KARAR NO : 2023/69

DAVA : FSEK-Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/06/2021
KARAR TARİHİ : 10/03/2023
K. YAZILDIĞI TARİH : 03/04/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili …’in merhume …’ın vefat ettiği 2016 yılına kadar imam nikahlı olarak kendisi ile birlikte yaşadığını, merhume ile birlikte yaşadıkları sürede, merhumenin eski kocası …’nın silahlı saldırısına maruz kaldığını, neticesinde …’ın hayatını kaybettiğini, müvekkilinin de hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını, uzunca bir süre yoğun bakımda kaldığını, müvekkilinin müşteki olarak bulunduğu dosyada merhumenin eski kocası …’nın İstanbul …Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E. – …. K.sayılı ve 07/12/2017 tarihli kararı ile müebbet hapis cezasına hükmedildiğini, davalı … Yayıncılık A.Ş.’nin sevk ve idaresinde bulunan, “….” isimli televizyon kanalında yayınlanan “….” adlı programda “… tarafından canice öldürülen …” başlığı ile müvekkili …’in fotoğrafı kullanılarak merhumeyi ve müvekkilini yaralayan cani …’ymış gibi haberleştirdiklerini, “….” gazetesinin haberinin de yine bu programda kullanılarak söylemlere dayanak teşkil ettirilmeye çalışıldığını, müvekkilinin fail olarak gösterildiğini, müvekkilinin toplumsal linçe maruz kaldığını, sosyal yaşamının her anında bu görselin yaratmış olduğu olumsuz etkiyi iliklerine kadar hissettiğini, davalının sevk ve idaresindeki televizyon kanalında yayınlanan program aracılığıyla müvekkilinin şeref ve haysiyetine, adı, resim ve kişisel değerlerinin tümü üzerinde kişilik haklarına basın yoluyla saldırıda bulunulduğuna ve müvekkilinin toplumsal linçe maruz kalması için hedef tahtasına oturtulduğuna, müvekkili hakkında, toplumda adeta “cani” fikrini uyandıran müvekkilin sosyal ve çalışma hayatındaki itibarını azaltan, toplumdaki kişilerin müvekkilinden kaçılır duruma gelinmesine sebebiyet veren, kırıcı, küçük düşürücü, alay konusu yapıcı, zedeleyici, hayli güç durumlara sokucu hukuka aykırı fiili ile müvekkilinin şeref ve haysiyetine saldırıldığını, müvekkilinin ağır yaralandığı ve merhume …’ın yaşamını yitirdiği olay sonrasında eski işini kaybettiğini, ekonomik olarak zor duruma düştüğünü, uzunca süre yoğun bakımda kaldığından kendisine yeni iş bulduğunu, hali hazırda taksi şoförü olduğunu, müvekkilinin fotoğrafını televizyonda gören yolcuların müvekkiline ağır ithamlarda bulunduğunu ve taksisinden indiğini, müvekkilini tanıyan ve aslında olayı bilen yakın akrabalarının dahi bir an için müvekkilinin merhumeyi öldürdüğünü düşündüğünü ve müvekkili ile ilişkilerini kestiğini, sosyal medyada feminist kadın gruplarının da linçine maruz kaldığını, bu nedenlerle 20.000,00 TL manevi tazminat alacağının haksız fiil tarihinden itibaren uygulanacak kanuni faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı tarafından tekzip yayımlanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının haber yoluyla kişilik haklarına saldırı olduğunu iddia etmediğini, haberin asılsız olduğunun ve bu sebeple manevi zarara uğradığını iddia ettiğini, davacının haberle ilgisinin bulunmadığını, kendi fotoğrafının bu haberde izinsiz şekilde kullanıldığını ve haberde yer alan kişinin kendisi olmadığını idda ettiğini, davacının iddiasının 5846 sayılı FSEK 86.maddesine dayandığı gerekçeleriyle ilgili Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararı neticesinde dosyanın mahkememize tevzi olduğunu, davaya süresi içerisinde cevap verilmemiş olmasının, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamının inkarı anlamına geldiğini(H.M.K.madde 128). Davaya süresinde cevap vermeyen davalının, davacının kusurlarına yönelik olarak değil, kendisine kusur yüklenemeyeceğine dair delil bildirme hakkına sahip olduğunu, kaldı ki tensip tutanağında belirtilen 2 haftalık sürenin de kesin olmadığını, dava konusu programlara ilişkin olarak yayın videolarını işbu dilekçe ekinde CD ile sunduklarını, davaya konu haberin yazılı ve görsel basında yayıldıktan sonra … programına taşındığını, yayın izlenildiğinde görüleceği üzere, program akışı ve sunucuların beyanlarının yalnızca haberi oluş şekliyle ekrana taşımaktadır ki, programda tartışılan asıl konunun işlenen cinayet değil, …’ın annesinin velayet mücadelesi olduğunu, program esnasında eşi tarafından öldürülen …’ın torununun velayeti ile ilgili ropörtajına yer verilmiş olup davacı …’İn isminin dahi geçmediğini, davacının iddia ettiği gazete kupürünün de programda kullanıldığını ancak ekranda verilen görüntüde fotoğraf altındaki ismin okunamadığını, bununla beraber, cinayeti işleyen eş …’ya ait gerçek fotoğrafların ekranda net olarak görülecek şekilde verildiğini, dolayısıyla ilgili haber sebebiyle sorumlu olmadıklarınını, bir sorumluluk söz konusu olacaksa bu yapımcının sorumluluğu olduğunu bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davanın başta, Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açıldığı ve Mahkemece 18/06/2021 Tarih, …. Esas ve … Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verildiği ve dosyanın bu suretle Mahkememize intikal ettiği anlaşılmıştır.
Davacının sosyal ekonomik durum araştırması yapılmıştır.
Dosya, davalı …. sunmuş olduğu CD’nin dökümünün yaptırılarak özellikle yayın tarihinin tespiti hususlarında rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 31/12/2022 tarihli raporunda; “Dosyada bulunan … seri numaralı … marka Cd içerisinde; … isimli resim dosyasının, … isimli video dosyasının ve …. isimli video dosyası olmak üzere toplamda 3 adet dosyanın bulunduğu, dosya içerisinde bulunan Cd içerisindeki …isimli 2 dakika 53 saniyelik videoda geçen konuşmaların ve Cd içerisindeki … mp4 isimli 3 dakika 49 saniyelik videoda geçen konuşmaların dökümü yapılmış ve yukarıda sunulduğunu, görevlendirmede yayın tarihinin tespiti de istendiğinden internet üzerinden re’sen yapılan incelemeler sonucunda https://www….com.tr/…. linkinde bulunan 1 saat 27 dakika 46 saniyelik video’da 16 Mart 2021 tarihli …. isimli programın 372. Bölümünde dosya içerisindeki CD içerisinde bulunan video kısımlarının bulunduğu, 35. dakikanın 4. saniyesinden itibaren dava konusu habere geçildiği görüldüğü, 41. Dakikanın 46. saniyesine kadar yukarıda dökümü yapılan konuşmaların olduğu, bu süre içerisinde Sunucular tarafından sözlü olarak … isminin kullanılmadığı, haberin konuşulduğu dakikalar içerisinde aralıklarla yukarıdaki ekran görüntüsünde de görüldüğü üzere şeklinde fotoğraf altında … kızıyla yazan fotoğrafın ekrana getirildiği, https://www…com.tr/…. linkinde bulunan videonun 35. dakikanın 4. Saniyesinden, 41. Dakikanın 46. saniyesine kadar olan kısımda bulunan konuşmaların dökümünün yukarıda yapıldığını, haberin başlangıcında yukarıda dökümü yapılan konuşmanın dışında cd içerisindeki videolarda bulunmayan …. tarafından yapılan konuşmanın ise; “…………” şeklinde olduğu, Linkte …. 16 Mart Salı günü canlı yayınlanan 372. Bölümüyle ekrana geldi ve gündeme ve insana dair her şey masaya yatırıldı. Yazdığı, İnternette re’sen yapılan incelemeler sonucunda 15 Mart 2021 Pazartesi tarihli …. gazetesi ekran görüntüsüne ulaşıldığını, yayında görülen fotoğrafın …. Gazetesinde bulunan haber ile aynı olduğunun görüldüğü” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davalı vekili 12/01/2023 tarihli dilekçesi ile, itiraza konu bilirkişi raporunda CD içerisinde sunulan yayın kayıtları ve ilgili programın internet ortamında bulunan yayın kayıtları ve yayında kullanılan gazete materyalleri incelenmiş olup açıkça … isminin kullanılmadığının, haberle ilgili program yapıldığı ve yayında gösterilen görselin …. Gazetesine ait haber olduğunun açıkça tespit edildiğini, dava konusu haber/yazı adli bir olayı içerdiğinden kamuoyunda merak uyandırdığını ve kamuoyunca ilgiyle takip edildiğini, bu nedenle sadece ilgi çekici olay hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesi amacıyla kaleme alınan bu haber/yazı sebebiyle davacının bu haksız ve mesnetsiz davayı ikame etmesinin kabul edilebilir olmadığını, mübrez beyanlarında belirttikleri üzere huzurda dava konusu yapılan haber/yazının konusu ve hedefinin davacının şahsı olmadığının açıkça belli olmasına rağmen davacı …. aşırı alıngan bir tutum içerisinde ve abartlı bir yorumla ve tamamen kötü niyetli olarak müvekkiline huzurdaki davayı açtığını, arz ve izah edilenlerle mahkememizce re’sen dikkate alınacak nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalının, davacıya ait fotoğrafları izni olmadan yayınlayıp yayınlamadığı, fotoğrafların yayınlanması nedeniyle manevi tazminat talebine yöneliktir.
Toplanan deliller ve alınan raporlara göre davalının, davacıya ait fotoğrafı, davacının izni olmaksızın yayınladığı, yayın içeriğine göre, davacı fotoğrafının eski eşini öldüren kişinin haberinde kullanılarak kişilik haklarının ihlal edildiği ve manevi zarara uğratıldığı, davalının ticari ve ekonomik kapasitesi, haberin içeriği ve yayının kapsamı ile davacının talep ettiği manevi tazminatın tümüne hükmetmek gerektiği hukuki ve vicdani kanaatine ulaşılmıştır.
Davacı, her ne kadar feri olarak tekzip talebinde bulunmuşsa da, Basın Kanunu çerçevesinde söz konusu talebin Sulh Ceza Mahkemelerinden istenebilecek mahiyette olması, talep hukuki nitelemede hata olarak kabul edilerek ilan talebi olarak görülse dahi aradan geçen zaman nedeniyle haberin güncelliğini kaybetmesi nedeniyle davacının hukuki yararının bulunmaması nedenleri ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE 20.000,00 TL manevi tazminatın 16/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının tekzip talebinin reddine,
3-Alınması gereken 1.366,26 TL ilam harcından, peşin alınan 341,55 TL harcın mahsubu ile, 1.024,71 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen tazminat davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 172,50 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.672,50 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve reddi oranında hesaplanan 836,25 TL’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 341,55 TL peşin harç olmak üzere toplam 400,85 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/03/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸