Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/587 E. 2023/54 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/587 Esas
KARAR NO : 2023/54

DAVA : Tasarım’dan Doğan Haklara Tecavüzün Tespiti, Önlenmesi ve Durdurulması
DAVA TARİHİ : 26/10/2021

– BİRLEŞEN ANKARA … FSHHM … ESAS SAYILI DOSYADA –

DAVA : Tasarım Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 23/12/2021
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/03/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tasarım davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili Küçükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasına tevzi olunan dava dilekçesi ile, müvekkilinin, uzun yıllardır ayakkabı imalat ve satış sektöründe faaliyet göstermekte olan başarılı bir iş insanı olduğunu, Türk Patent Kurumu nezdinde tescil edilmiş bulunan … tescil numaralı …. sınıfında tescilli 10 farklı ayakkabı tasarımının tescile dayalı hak sahibi olduğunu, müvekkilinin aynı zamanda mezkur tasarımlarının tescili talebiyle 12/07/2021 tarihinde Alman Patent ve Marka Kurumu’na bsaşvurduğunu, tasarımları 10/09/2021 tarihinde tescil edildiğini, müvekkilinin kendisine ait tasarımların imalat sürecini gerçekleştirmek adına bir süre davalı … ile çalıştığını, aralarındaki iş ilişkisinin sonlanması akabinde davalı …, hukuken geçerli herhangi bir sebebe dayanmaksızın müvekkiline ait tasarımları kullanarak üretim faaliyetini sürdürdüğünü, müvekkilinin tasarım hakkına açıkça ve hukuka aykırı şekilde tecavüz etmekte olduğunu, davalı tarafın, müvekkiline ait tasarımları haksız yere kullanarak müvekkilinin tasarım hakkına tecavüz ettiğini, tasarım hakkının münhasır olarak kullanım hakkına sahip olan müvekkilinin, bu haksız tecavüzün sonlandırılmasını ve müşterilerde oluşabilecek olan söz konusu ürünlerin müvekkiline ait olduğu izleniminin giderilmesini talep etmekte olduklarını, davalı taraf ile müvekkilinin geçmişte bizzat tecavüz fiillerine konu tasarımların üretim faaliyetinde birlikte çalışmış olmaları hususu da göz önünde bulundurulduğunda; davalı tarafça bariz bir kötü niyet ile müvekkiline ait tasarım hakkına tecavüz niteliğinde eylemler gerçekleştirilmiş olduğunu, açıklanan nedenlerle, davalının, müvekkiline ait tasarımdan doğan hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile haksız rekabetin ve tecavüzün önlenmesi, durdurulması ve giderilmesine, hükmün ilanına, karşı taraf ürünlerinin imhasına, tüm yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Küçükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 27/10/2021 tarih, … esas, …. karar sayılı kararıyla dosyanın Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş ve dosyanın mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılmıştır.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafından tescil ettirilen tasarımların müvekkili tarafından uzun yıllardır üretilen ve piyasada çok sık rastlanan ayakkabı tasarımları olduğunu, müvekkili … ve babası ….’un uzun yıllardır ayakkabı üretimi ve satışı sektöründe faaliyet gösterdiğini, … Ayakkabı adlı işletmeyle sektörde bilinen ve güvenilir bir konuma ulaştığını, müvekkilinin kaliteli malzemeleri ve işçiliği, beğenilen tasarım/model ayakkabıları ürettiğini ve yurt dışına ihracat yapığını, müvekkili tarafından davacı adına üretilen ve kendisine satılan ayakkabıların, davaya konu ayakkabı tasarımları gibi herkes tarafından bilinen ve piyasada sık rastlanılan ayakkabı tasarımları olduğunu, dolayısıyla müvekkil tarafından davacı adına özel tasarımlı veya davacıya ait tasarımlı ayakkabılar üretilmediğini, davacının, müvekkili ile arasındaki iş ilişkisi devam ederken hiçbir zaman müvekkilinin kendisi ya da tasarımcıları tarafından tasarlanan bir ayakkabı tasarımı göndermediğini, yalnızca müvekkilinin üretimini hali hazırda yaparak showroom,da sergilediğini ve ayakkabı sektöründe dünyanın yer yerinde sıkça kullanılan ve bilinen ayakkabı modellerinin tasarımını müvekkilinden talep ettiğini, davacı tarafından tescili alman davaya konu tasarımların, herkesçe bilinen ve piyasada sık rastlanan ayakkabı tasarımları olduğunu, yenilik ve ayırt edici özellik barındırmamakla birlikte müvekkili tarafından da davacının tescilinden çok önce üretimi ve satışı yapıldığını, nitekim davacının haksız olarak tescil ettirmiş olduğu … numaralı ayakkabı tasarımlarının müvekkili tarafından 22/12/2017 tarihinde yani müvekkili ile davacı arasındaki is ilişkisinin başladığı 30/09/2019 tarihinden çok daha önceki tarihlerde üretilerek sosyal medya hesaplarında dahi paylaşıldığını, davacı yanın hak iddia ettiği dava konusu tasarımların 6769 sayılı sınai mülkiyet kanununda aranan tescil edilebilirlik koşullarını taşımadığını, bu nedenle müvekkil tarafından davacı aleyhine tasarımın hükümsüzlüğü davası ikame edildiğini, müvekkil tarafından haksız rekabet teşkil eden ve davacının tasarım hakkına tecavüz teşkil edecek herhangi bir davranış gerçekleştirilmediğini, davacı aleyhine ikame ettikleri tasarımın hükümsüzlüğü davasında verilecek kararın iş bu davada verilecek kararı etkileyeceğinden tasarımın hükümsüzlüğü davasının bekletici mesele yapılmasını, davaların birleşmesi halinde ise hükümsüzlük taleplerinin öncelikli incelenerek davacının ikame ettiği asıl davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DOSYADA DAVA : Davacı vekili Ankara … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasına tevzi olunan dava dilekçesi ile, davalı taraf ile müvekkili arasında ticari iş ilişkisi olduğunu, davalıya kendi kataloğunda bulunan ya da başkaca ayakkabı üreticilerinin üretip satışa sunduğu ayakkabı modellerinden davalının seçmiş olduğu ayakkabı modellerinini davalı için üreterek davalıya satışını gerçekleştirdiğini, ancak aralarında yaşanmış olan sorunlar nedeni ile bu iş ilişkisinin sona erdiğini, davalının müvekkilinin üretimini yapmış olduğu yenilik ve ayırt edici özelliği bulunmayan kamuya mal olmuş uzun zamandır tüketicinin beğenisine ve kullanımına sunulan 10 farklı ayakkabı modeline ilişkin kötü niyetli olarak tasarım tescil başvurusunda bulunduğunu, açıklanan nedenlerle TÜRKPATENT nezdinde … numara ile tescil edilmiş olan 10 adet “AYAKKABI” tasarımlarına ilişkin verilmiş olan tasarım tescil belgesinin hükümsüzlüğü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 22/01/2022 tarihli dilekçesi ile, mahkemenin işbu dosyası ile Bakırköy …. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile bağlantılı bulunduğundan HMK 166/2. Fıkrası kapsamında davaların …. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi nezdinde birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece 28/01/2022 tarih, … karar sayılı kararıyla dosyanın mahkememiz işbu dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür.
BİRLEŞEN DOSYADA CEVAP : Davalı vekili birleşen dosyaya sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile, müvekkilinin, uzun yıllardır ayakkabı imalat ve satış sektöründe faaliyet gösterdiğini, tasarımlarının Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde başvuru aşamasında iken, hiçbir şekilde itirazda bulunulmadığını ve tasarımlarının tüm aşamalarını tamamlayarak tescil edildiğini, davacının, müvekkilinin halihazırda Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli tasarımlarına yönelik tecavüz niteliğinde faaliyetlerde bulunduğunu, mezkur tescilli tasarımlar kullanılarak yapılan ayakkabı imalatı ve bu alanda satışı gerçekleştirme yetkisinin bizzat müvekkiline ait olduğunu, davacı aleyhine davacı tarafından müvekkilinin tasarım hakkına yönelik gerçekleştirilmiş olan tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması ve giderilmesi talebi ile Bakırköy fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi nezdinde … esas sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini, dosyanın derdest olduğunu, davacının haksız ve mesnetsiz iddialarının aksine müvekkiline ait dava konusu tasarımların, Sınai Mülkiyet Kanunu ilgili hükümleri uyarınca tescile ilişkin tüm şartlarının haiz olduğunu, açıklanan nedenlerle haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı-birleşen dosya davalısına ait … tescil numaralı tasarım sicil kayıtları celp olunmuştur.
Davacı-birleşen dosya davalısı vekilinin dava dilekçesindeki talebi üzerine, davacının ihtiyati tedbir talebinde beyan ettiği hususların incelenerek rapor tanzimi için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 21/12/2021 havale tarihli raporlarında; “Davacı adına 16/06/2021 tarihinde başvurusu yapılan … numaralı tasarımın 10 adet modeli kapsar şekilde tescilli olduğu, Tasarımların tamamının Almanya’da 12/07/2021 tarihinden itibaren tescilli olduğu, davacı tarafça dosyaya sunulan ve davalı ile davacı arasındaki iş ilişkisini gösterdiği beyan edilen faturanın 06/12/2019 olduğu ve 32, 112 ve 24 çift ayakkabı için olduğu, ayakkabı görsellerine ve ayırt edici kod numarasına yer verilmediği, 19.11.2021 tarihinde bilirkişi heyetince tespit mahalline gidildiğinde davalının tam adresinin …., … Sok. Blok No:1 İç Kapı No:1 Başakşehir / İstanbul, işyeri vergi levhasından işletmenin … isimli gerçek kişiye ait olduğu, tespit isteyene ait tescilli tasarımların, aleyhine tespit istenene ait ticari işyerinde; Benzer tasarım erkek ayakkabı modellerinin, mukayeseli incelemelerinde; öne çıkmayan küçük farklar dışında, … numaralı tasarımın 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 numaralı modelleri ile ayırt edici özelliğinin olmadığı, bilgilenmiş genel kullanıcı izlenim algısında benzer, iltibas oluşturacak nitelikte tasarımlar olduğu, tasarım açısından seçenek özgürlüğünün bulunduğu, dosyaya davalı tarafça ayrıca 01/12/2021 tarihinde mahkeme kalemine beyan sunulduğu, davalı beyanında bir takım Internet siteleri ( ayakkabı satışı ve görsellerine ilişkin) ve dava dışı şirketlere ait tescilli tasarımlara atıf yapılan dava konusu tasarımların yeni ve ayırt edici olmadığının beyan edildiği, davalı tarafça sunulan delillerde verilen bağlantılarda yer alan tüm modellerin tek tek incelenmesi gerektiği, davalının sunmuş olduğu Instagram hesaplarında ve internet sitelerinden kendi incelemeleri ile çıkardıkları modellerin dava konusu tasarımlar ile öne çıkmayan küçük farklar dışında, bilgilenmiş genel kullanıcı izlenim algısında benzer sayılabileceği kanaatimiz mevcut olmakla beraber bu konuda takdirin mahkemeye ait olduğu” hususlarını tespit ettikleri görülmüştür.
Davalı-birleşen davacısı vekili 23/12/2021 tarihli dilekçesi ile, dava konusu ayakkabı model ve tasarımlarının, davacı tarafından kurum nezdinde yapılan tescil başvuru tarihinden çok önce piyasada birçok ayakkabı üreticisi tarafından üretilen, kamuya mal olmuş ve hatta 3.kişiler tarafından tescil ettirilmiş yenilik ihtiva etmeyen bir tasarım olduğunu, dosya kapsamına 21/12/2021 tarihinde sunulan bilirkişi raporunda da, söz konusu tasarımların aynı ve benzeri olan ve davacının tescil tarihinden önce piyasada kullanılan ve dava dışı 3.kişilerce tescil ettirilen ayakkabı tasarımları incelenmek suretiyle tek tek görsel ve tescil kayıtları raporda belirtilerek değerlendirmeye alındığını, bunun sonucunda davacının tescilinden önceki tarihli kullanımları gösteren tasarımların “..dava konusu tasarımlar ile öne çıkmayan küçük farklar dışında bilgilenmiş genel kullanıcı izlenim algısında benzer sayılabileceği” kanaatine varıldığının belirtildiğini, bilirkişilerin bu tespitlerinin 01/12/2021 tarihinde sunmuş oldukları dilekçedeki beyanlarını destekler nitelikte olduğunu, davacı adına tescilli dava konusu ayakkabı tasarımlarının yenilik unsuru taşımadığının açıkça ortaya konulduğunu, dosya kapsamına 01/12/2021 tarihinde sunulan dilekçelerinde yer vermiş oldukları ve bilirkişiler tarafından belirtilen sosyal medya paylaşımlarının tarihlerinin 31/10/2016, 08/03/2017, 22/12/2017, 02/01/2019, 04/08/2019 ve 13/04/2020 olduğunu, dava konusu tasarımların ise davacı adına daha sonraki bir tarih olan 16/06/2021 tarihinde tescil edildiğini, davacı adına tescilli ayakkabı tasarımlarının tescil edilebilirlik koşullarını taşımaması ve kötü niyetli olarak tescil işleminin gerçekleştirilmesi nedeniyle müvekkili tarafından davacı aleyhine Ankara … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla tasarım tescilinin hükümsüzlüğü davası ikame edildiğini, bu dava neticesinde davacının tasarım tescilinin hükümsüzlüğüne karar verileceğinin kuvvetle muhtemel olduğunu beyan etmiştir.
Davacı-birleşen dosya davalısı vekili 18/01/2022 tarihli dilekçesi ile, dava dilekçesindeki iddialarının bilirkişi raporu ile doğrulandığını, davalı tarafın, Almanya ve Türkiye’de tescili alınmış ve bu husus bilirkişi raporunca da kanıtlanmış olan ayakkabı tasarımlarını izinsiz bir şekilde ticari amaçlarla kullanarak üretim yaptığını ve bu ürünleri başka işletmelerde sergilenmek üzere sattığını, ilgili bilirkişi raporunda, davalı tarafa ait işyerinde yerinden inceleme yapılmış olup bu inceleme neticesinde davalı tarafından üretimi yapılan ve satış için sergilenen ürünler incelenip fotoğrafları alındığını, bilirkişi raporunda da açıkça belirtildiği üzere, davalı tarafın ürünleri ile müvekkilinin tescilli tasarımlarının mukayeseli incelemesinde; küçük, öne çıkmayan değişim farkları olmakla birlikte bilgilenmiş genel izlenim algısında ayırt edici özelliğin olmadığının, tespit isteyene ait tescilli tasarım haklarını ihlal eder nitelikte iltibas oluşacak şekilde benzer tasarımlar olduğunun görüldüğünü, davalı yanın müvekkilinin tescilli tasarımlarına yönelik iddialarının gerçeği yansıtmadığını, bilirkişilerce rapor kapsamında değerlendirilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, hiçbir suretle kabul anlamına gelmemekle birlikte; her ne kadar hatalı olarak bilirkişi raporuna da giren bu iddia ve görsellerin değerlendirilmesinin sonucu olarak ilgili raporda, davalı tarafından sunulan ilgili modellerin dava konusu tasarımlar ile öne çıkmayan küçük farklar dışında, bilgilenmiş genel kullanıcı izlenim algısında benzer sayılabileceği kanaatinde olunduğu belirtilmiş olsa da müvekkilinin tasarım hakkının konusunu oluşturan “ayakkabı”nın; tasarımcısına sağladığı özgünlük imkanı bakımından değerlendirilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya, ana dosya yönünden, davalının, davacıya ait … tescil numaralı çoklu tasarımından doğan haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise sonuçlarının nasıl ortadan kaldırılacağı; birleşen dosya yönünden, birleşen dosya davalısına ait … tescil numaralı tasarımın hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 30/12/2022 tarihli raporlarında; “ASIL DAVADA; Davacı / Birleşen Davada Davalı tarafa ait 16.06.2021 başvuru tarihli … – 1, 2, 3, 5 ve 7 numaralı tasarım tescilleri ile Davalı / Birleşen Davada Davacı tarafa ait ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları; KARŞI DAVADA; … – 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10 numaralı tasarım tescillerinin başvuru tarihi olan 16.06.2021 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip OLMADIĞI” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı-birleşen dosya davalısı vekili 22/01/2023 tarihli dilekçesi ile, asıl dava yönünden, davalı-birleşen dosya davacısı tarafından müvekkiline ait tasarım hakkına tecavüz gerçekleştirildiğinin bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, birleşen dava yönünden, bilirkişi raporunda tasarımları hakkında hatalı değerlendirmelere yer verildiğini, ayakkabı bakımından diğer tekstil ürünleri ile kıyaslandığında oldukça dar bir “seçenek özgürlüğü”nün söz konusu olduğunu, seçenek özgürlüğünün, müvekkilinin tasarım hakkının konusunda olduğu gibi, dar olduğu ürünler bakımından yenilik ve ayırt edicilik değerlendirmesi yapılırken genişletici bir yorumun benimsenmesi gerektiğini, aksi bir değerlendirmenin ticari hayata ve maddi gerçeklere hukukun tasallutu gibi istenmeyen bir netice doğuracağını, tanzim edilen bilirkişi raporunun, eksik incelemeye dayalı olduğunu, müvekkiline ait tasarımlar hakkında hükümsüzlük davasına ilişkin hatalı, çelişkili, gerçeğe ve mevzuata aykırı değerlendirmeler içerdiğini, açıklanan nedenlerle, birleşen davaya ilişkin değerlendirme yapılmak üzere yeni bir bilirkişiden yeni bir rapor alınmasına, mahkeme aksi kanaatte ise birleşen davaya ilişkin değerlendirme yapılmak üzere ek rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-birleşen dosya davacısı vekili 23/01/2023 tarihli dilekçesi ile, davacı-birleşen dosya davalısının tasarımlarının ayırt edicilik ve yenilik unsurlarına haiz olmadığının dosya kapsamına alınan bilirkişi raporları ile sabit hale geldiğini, birleşen davadaki haklılıklarının ispat edildiğini, bilirkişi heyeti tarafından her ne kadar davacı-karşı dava davalısının tescil belgesine konu ayakkabı modelleri ile müvekkilinin ticari faaliyetlerine konu ettiği ayakkabı modelleri yönünden benzerlik kıyaslaması yapılmışsa da rapordaki söz konusu kıyaslamanın hükmün esasına etkisinin bulunmadığını, davacı-birleşen dosya davalısının yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarım tescilinin hükümsüz kılınacağını ve söz konusu kararın geçmişe etki edecek olması nedeniyle, davacı-birleşen dosya davalısının ikame etmiş olduğu davada hiçbir hukuki dayanağının kalmayacağını ve hükümsüz kılınan tescile dayalı bir hak elde etmesinin mümkün olmayacağını, açıklanan nedenlerle, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dosyada dava, davalının, davacıya ait tasarımlardan doğan hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile haksız rekabetin ve tecavüzün önlenmesi, durdurulması ve giderilmesi; birleşen dosyada dava, birleşen dosya davalısına ait … tescil numaralı çoklu tasarımlarının hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
Birleşen davada, asıl davaya dayanak tasarımın hükümsüzlüğü talep edildiğinden ve hükümsüzlük kararının geçmişe etkisi nedeniyle öncelikle incelenmesi gereken husus davaya konu tasarımın başvuru tarihi itibariyle yenilik ve ayırt edicilik kriterlerine sahip olup olmadığıdır.
SMK’nun 56/4. Maddesine göre bir tasarımın aynısı tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce Dünya’nın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Yenilik tanımındaki küçük ayrıntının sınırları somut olaya göre farklılık göstermektedir. Aynı tasarımlardaki renk, malzeme veya boyutsal farklılıklar çoğu zaman tek başına bir ürünü farklılaştırmada yeterli olmadığından küçük ayrıntı olarak nitelendirilir. Zira bu özellikler tasarımın görünüm özellikleri açısından asli unsuru oluşturmamakta ve istisnai bazı durumlar haricinde tasarımın kimliğini etkilememektedir.
Yenilik incelenmesinde esas alınacak referans tarihi tescilli tasarımlar açısından başvuru ve rüçhan tarihidir. Yani SMK 56/4-a gereği tescilli tasarımın aynısı başvuru veya rüçhan tarihinden önce Dünya’nın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise söz konusu tescilli tasarım yeni kabul edilecektir.
Bir tasarımın ayırt edicilik özelliği ise SMK’nun 56/5 maddesinde belirlenmiştir. Buna göre bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Ayırt edicilik tasarımın koruna bilmesi için kıyaslanan tasarımlarla arasındaki farklılığın seviyesinin belirlenmesi için konulmuş bir kriterdir.
Kanunda yer alan “bilgilenmiş kullanıcı” özel bir bilgiye sahip olmadan markalar alanında markaları karşılaştırabilen ortalama tüketici kavramı ile ilgili sektörde teknik bilgiye sahip uzman arasındaki kişidir. Ayırt edici niteliğin belirlenmesinde tasarımların karşılaştırmasını yapacak bilgilenmiş kullanıcı üretici, satıcı, tasarımcı veya teknik uzman değildir. Sektörde bu tür tasarımların olduğunu bilen dikkatli ve deneyimli ürün kullanıcısıdır.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi de dikkate alınır. (SMK 56/6 mad.) tasarımcılar sektörel ve fonksiyonel bazda her zaman aynı derecede seçenek özgürlüğüne sahip değildir. Tasarımlarını yaparken belirli sınırlar içinde kalmaları gerekebilir. Bir tasarımcı ne kadar seçenek özgürlüğüne sahipse tasarımını o derece farklılaştırabilir.
Somut olayda dosyaya sunulan ve bilirkişilerce res’en araştırma yükümlülüğü çerçevesinde tespit olunan ürünlerin kamuya sunum tarihlerinin davaya konu tasarımın başvuru tarihinden önce olduğu; söz konusu ürünler ile davacı tasarımının benzer oran, yüzey ve yerleşimlere sahip olduğu ve bilgilenmiş kullanıcı nezdinde, tasarımcının seçenek özgürlüğü çerçevesinde benzer olarak algılandıkları, bu itibarla hükümsüzlük koşullarının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Yenilik ve ayırdedicilik kriterini karşılayamayan davacı/birleşen dosya davalı tasarımının hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiş ve söz konusu hükümsüzlük kararının geçmişe etkili mahiyeti nazara alınarak asıl davadaki aynı tasarımdan doğan haklara tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti talebine yönelik davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle, asıl davada, davacının davasının reddine; birleşen davada, birleşen dosya davacısının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
ASIL DAVADA;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
BİRLEŞEN ANKARA …. FSHHM’NİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA;
1-Davacının davasının KABULÜ ile;
Birleşen dosya davalısına ait …-1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10 numaralı tasarımların hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde sicilden terkinine,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın birleşen dosya davalısından alınarak hazineye irad kaydına,
3-Birleşen dosya davacısı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 15.000,00 TL vekalet ücretinin birleşen dosya davalısından alınarak birleşen dosya davacısına verilmesine,
4-Birleşen dosya davacısı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç ve 6.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.118,60 TL yargılama giderinin birleşen dosya davalısından alınarak, birleşen dosya davacısına verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/02/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸