Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/583 E. 2021/268 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/583 Esas
KARAR NO : 2021/268

DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 22/10/2021
KARAR TARİHİ : 28/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/01/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin isim ve logosunun Türk Patent ve Marka Kurumu’nda tescilli olduğunu, bu kapsamda müvekkili şirketin markasının tanınmış marka statüsünde olduğunu, davalı işyeri yetkilisi tarafından işletilen ve … Mah. … Cad. No:103 Bağcılar/İstanbul adresinde bulunan işletmede müvekkili şirketin tescilli markalarının yahut ayırt edilemeyecek derecede benzerlerinin mağaza tabelasında ve diğer her türlü tanıtım vasıtalarında kullanıldığının tespit edildiğini, davalı aleyhine ihtiyati tedbir istemli delil tespiti davası açıldığını, Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyasından tespit yapılarak rapor alındığını ve 05/08/2021 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verildiğini, açıklanan nedenlerle müvekkili tescilli marka hakkına yönelik tecavüzünün tespiti, önlenmesi ve durdurulması ile marka hakkına tecavüz teşkil eden malların dava sonucunda imha edilmesini, şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat ve 75.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı adresi olarak çıkarılan tebligatın muhatabın gösterilen adresten taşınmış olduğundan bahisle bila ikmal iade edilmiştir.
Davalının adresinin tespiti amacıyla Kocasinan Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazıldığı, cevabi yazıda, bahse konu işyerinin kapalı olması, gerekse yazıda belirtilen adrese ait mükellef ismi belirtilmediğinden, tabela unvanı ile mükellef tespiti yapılamadığından istenilen bilgilere cevap verilmediği anlaşılmıştır.
Davacı vekiline “HMK. 119/1-b-son kapsamında davalının gerçek kişi ise kimlik bilgilerinin, tüzel kişi ise ticaret unvanının bildirilmesi hususunda 1 haftalık kesin süre verildiği, verilen süre kesin olduğundan bu süre sonunda usulüne uygun beyanda bulunulmadığı takdirde davanın açılmamış sayılacağı hususu”nun ihtar ve tebliğ edildiği, davacı vekili 22/12/2021 tarihli dilekçesi ile, adres araştırması için Bağcılar Tapu Müdürlüğü’ne, Bağcılar Belediyesi’ne, İTO ve İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği’ne müzekkere yazılmasını talep ettiği görülmüştür.
Dava dilekçesinin incelenmesinde; dava dilekçesinin HMK 119.maddesine uygun olmadığı, açık bir şekilde davalının kim olduğu bilgisinin yer almadığı, davalıya bu eksikliğin ikmali için davacı vekiline HMK 119/1-b son gereği bir haftalık kesin süre içerir tebligatın 20/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekiline HMK 119/1-b son gereği davalı kimlik bilgilerini açıklamak üzere kesin süre verilerek sonuçlarının hatırlatıldığı, kesin süreye rağmen davacı tarafça talebinin usulüne uygun bir şekilde açıklanmadığı, HMK 119/2 maddesinde, “Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır.” hükmünün düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar doktrin ve Yüksek Yargıtay’ın içtihatlarına göre HMK 119/1-b bendi uyarınca münhasıran davalının adres bilgilerinin eksik olması durumunda, mahkemece res’en araştırma yapılması gerektiği, res’en araştırma sonucunda da adres bilgileri bulunmazsa ilanen tebligat yoluna gidilmesi gerektiği mahkememizin malumu ve uygulaması olsa da, somut olayda sadece davalının adresi değil davalının hiçbir kimlik bilgisinin mahkememize sunulmadığı, gerçek ya da tüzel kişi olup olmadığının dahi bilinmediği bu hali ile mahkememizce res’en nazara alınması gereken taraf ve davalı sıfatı ve ehliyetinin dahi kontrol edilemediği, tüzel kişiliği bulunmayan işletmenin “yetkilisi” sıfatının yazılacak müzekkereler ile net bir şekilde tayininin mümkün olmadığı, davacının, dava açmadan önce delil tespiti yolu ile husumet yöneltmek istediği davalıya tespit imkanı varken, esas hakkında açtığı davada, önce husumet yönelteceği kişinin araştırılarak davacıya sunulması ardından davalının tespit olunarak yargılamaya devam edilmesini talep ettiği, bu talebin HMK 119.maddesi ile sağlanmak istenen usul ekonomisi ve yargılamanın sağlıklı ve makul sürede sonuçlandırılması ilkelerine ve söz konusu maddenin lafzı ile ruhuna uygun olmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Aksi halin kabulü, yani, davacının dava açmadan önce belirleyemediği, kim olduğunun sunulan dava dilekçesine göre mahkememizce de net bir şekilde belirlenmesinin mümkün olmadığı her durumda, müphem ve anonim kişilere esas hakkında açılan davaların senelerce uzamasına ve sağlıklı bir sonuca ulaşılamamasına yol açar. Mahkememizce bir araştırma ile net bir şekilde tayini mümkün olanlar hariç (Bir anonim şirketinin kurucu ortağı, dava tarihi itibariyle temsile yetkilisi, gibi) davaya konu olayda olduğu gibi, bir işletmede tecavüz oluşturduğunu iddia edilen fiilden ne derece kimin sorumlu olduğunu iddia ederek söz konusu fiillerle ilişkilendirdiği kişileri, talep ve dava ile bağlı olan mahkememize sunmak, davacının asli görevidir. Yoksa mahkememizin görevi, sorumlu olabilecek kişileri araştırarak davacının seçimine sunmak değildir.
Y….HD.’de bir internet sitesinin sahibi olarak gösterilen davalılar için 09/10/2014 T., … E., … K.ve 15/04/2014 T., .. E. Ve … K.sayılı ilamlarında “dava dilekçesi ile tensip tutanağının dava dilekçesinde bildirilen davalı adresine tebliğe gönderildiği, ancak adres yetersizliğinden ve adı geçen iş yerinin tanınmadığından bahisle tebligatın iade edildiği, bunun üzerine HMK’nın 119/1-b ve 119/2 maddeleri uyarınca dosyada davalının TC.kimlik numarasının bulunmaması ve mernis sorgulamasının yapılamaması nedeniyle davalının tebliğe yarar açık adresinin, tebliğden itibaren bir haftalık kesin süre içerisinde bildirilmesi, aksi halde 119/son maddesi gereğince işlem yapılacağı hususunda davacı vekiline tebligat gönderildiği, davacı vekilinin kesin süreye rağmen eksikliği tamamlamadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına” karar veren yerel mahkemenin kararını onamıştır.
Tüm bu nedenlerle davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Davacı tarafından yatırılan 1.297,89 TL peşin harçtan alınması gereken 59,30 TL harcın mahsubu ile arta kalan 1.239,59 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/12/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸