Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/572 E. 2022/127 K. 01.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/572
KARAR NO : 2022/127

DAVA : FSEK’ten Doğan Haklara Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti,
Men’i, Durdurulması ve Sonuçlarının Ortadan Kaldırılması
DAVA TARİHİ : 11/10/2021
KARAR TARİHİ : 01/07/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/07/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK’ten Doğan Haklara Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Durdurulması ve Sonuçlarının Ortadan Kaldırılması istemli davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkillerinden … Oyuncak 09/09/2005 tarihinde kurulan, her türlü oyuncak alımı, satımı, pazarlaması, ithali, ihracı ve dahili ticaretini yaptığını, sektörün öncü ve saygın firmalarından biri olduğunu, diğer müvekkili …’in ise, Kanada’da mukim bir şirket olup, zihin çalıştırıcı eğlence sunan ve akıl yürütme becerileri, uzamsal mantık ve benzeri oyuncak ve oyunlar üreten, dağıtan, satış ve pazarlanmasını yapan yirmi yıllık köklü geçmişe sahip ve sektöründe bilinir, tanınır ve çok saygın bir şirket olduğunu, işbu davaya konu olan müvekkillerinin “…” ve “…” markalı ürünü, zeka/akıl yürütme oyunları içerisinde yer alan üç boyutlu bir denge oyunu olduğunu, müvekkillerinin “…” markasını taşıyan oyun üzerinde hak ve yetki sahipleri olduğunu, “…” markasının TPMK nezdinde … tescil numarası ile tescilli olduğunu, dava konusu ürünün Türkiye’deki distribütörü olan müvekkili … Oyuncak tarafından, “…” ve “…” isimli oyunlarının davalı tarafından “…” ve “…” isimleri ile ticari amaçla üretildiği ve satıldığının öğrenildiğini, davalının söz konusu ürünlerin kendisine ait internet sitelerinde tanıttığını, reklamını yaptığını ve sattığını, davalının müvekkilinin eser niteliğinde oyunlarını ticari amaçlarla kullanıldığını, davalının bu eylemlerinin müvekkilinin FSEK anlamında eser niteliğindeki oyunlarından doğan haklarının ihlal edildiğini iddia ederek, müvekkilinin FSEK anlamında eser niteliğindeki oyunlarından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini, men’ini, ref’ini, tecavüz teşkil eden ürünler ve bu ürünlere üretiminde kullanılan vasıtalara el konularak imhasını, ürünlerin sergilendiği davalıya ait www….com.tr alan adına erişimin engellenmesini ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi …., her ne kadar davanın esasına ilişkin herhangi bir cevap dilekçesi vermemiş ise de, 15/06/2022 tarihli ön inceleme duruşmasındaki beyanları ile, dava konusu ürünlerden, davacı tarafın “….” ismini verdiği ürün için marka tescili aldığını ve onun kapsamında iç malzemesini üreten firmalardan alıp paketleyerek sattığını, diğer ününü ise davadan sonra satmadığını ve davacı tarafın kendisine bildirimde bulunması akabinde satışını kestiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı adına kayıtlı … sayı ile tescilli “….” ibareli markaya ilişkin sicil kayıtları celp olunmuş, tetkikinde; söz konusu markanın 24/11/2017 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davacı … adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin dava dilekçesindeki tespit talebi üzerine dosya resen seçilen biri FSEK uzmanı, biri bilişim uzmanı ve biri de sektör(oyuncak)uzmanından oluşan üç kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilerek, davalı eylemlerinin davacının eserden doğan haklarını ihlal edip etmediği hususunda rapor tanzimi istenilmiş olup, heyet tarafından hazırlanan 13/01/2022 havale tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında sonuç olarak, “davalıya ait olarak belirtilen www…com.tr alan adının ulusal ve uluslararası … servis sağlayıcılar üzerinde yapılan araştırmalarda … Tic.Ltd.Şti. adına 24.06.2020 tarihinde tescil ettirildiği, davalı işyeri adresinde davaya konu “….” ve “….” ürünlerinin tanıtımının ve satışının yapıldığının görüldüğü, davalı işyerinden ücreti ve kasa fiş karşılığında “…” ve “….” ürünlerinden birer adet satın alınarak ilgili oyunlar ile işletmenin vergi levhasının dosyaya eklendiğini, dava dilekçesinde yer alan ve aleyhinde tespit talep edilen 18 (ON SEKİZ) adet internet adresi tablo formatında sunulmuş olup …., …, … ve … internet sitelerinde belirtilen adreslerin tamamında aleyhinde tespit talep edilen “….” ve “….” ürünlerinin tanıtımının yapıldığı ve satışa sunulduğunun tespit edildiğini, davaya konu emtia, endüstriyel eser mahiyetinde bir ilmi eser olması, bu eserin tasarım özelliği dolayısıyla kazandığı güzel sanat eseri formunda kaligrafisinin yapılarak derleme eser sıfatı da kazandığı, bu hali ile eser sayılmakta olduğu, davalı yanın, kusurlu eylemleri ile davacının dava dışı firma ile akdettiği distributörlük sözleşmesi gereği münakit lisans sözleşmesi ile FSEK md. 18 kapsamında kullanım hak ve yetkisine sahip olduğu eser sahibine ait işleme, çoğaltma, yayma, temsil ve umuma arz salahiyetleri olarak tanım bulan eserin mali haklarına tecavüz teşkil eden eylemlerde bulunduğu, davalı yanın kusurlu eylemleri ile eser sahibinin manevî hakları, eserin umuma arz salahiyeti (FSEK md. 14), − adın belirtilmesi salahiyeti (FSEK md. 15) eserde değişiklik yapılmasını men etmek (FSEK md. 16) olarak tanım bulan ve “…” isimli eserin adının (…)… isimli eserin adının (….) değiştirilmesi ile (lisans almaksızın) piyasaya arz zamanı ve şeklinde karar verme yetkilerini de kapsayan manevi haklarına tecavüz teşkil eden eylemlerde bulunduğu, davalı yanın eylemlerinin FSEK mevzuatı kapsamında eser sahibinin mali ve manevi haklarına tecavüz teşkil etmesinden ötürü FSEK md. 77 hükmü gereği davalı yan emtiasının üretim, satış ve dağıtımının tedbiren durdurulmasına karar verilmesi takdirinin mahkemeye ait olduğu, tescilli “…” markası ile davalı tarafından kullanılan tescilsiz “…” ve ”…” markaları yönünden; SMK mevzuatı yönünden karıştırılmaya mahal verilmediği, farklı isimlerle oyunların piyasaya arz edildiği, bu hususun eser sahibinin FSEK’ten doğan manevi haklarına ayrıca tecavüz etmekte olduğu, “…” isimli oyun bakımından konunun TPMK nezdinde ihtiyari olarak tescilin sağlanması mümkün olan endüstriyel tasarım kütüğüne tesciline dair bir delil dosyada yer almadığından ayrıca SMK amir mevzuatı kapsamında heyet tarafından başkaca bir belirleme yapılamadığı, keza davalı yana ait “….” emtiasının isminin ad ve alametlerinin izinsiz değiştirildiği görülmüş olup TPMK nezdinde korunan “…” markası ile şeklen ve tellaffuz olarak bir benzerlik bulunmadığı, davalının fiilleri aynı zamanda davacı ve eser sahibi aleyhine haksız rekabet teşkil etmekte olduğu, normlar hiyerarşisi gereği, yarışan mevzuat hükümlerinden özel kanun hükümlerine öncelik verilmesi ile hakka tecavüzün eser sıfatını haiz bir mala karşı işlenmesi dolayısıyla haksız rekabet hükümlerinden doğan talepler FSEK koruması mevcut iken dosya kapsamında dikkate alınmasının mümkün görülmediği, emtianın eser vasfında olmadığının kabulü halinde ancak bu taleplerin değerlendirilmesinin genel hükümler uyarınca mümkün yine görülebileceği keza haksız fiillerin kusur ile tespit olunduğu, takdirin Mahkeme’ye ait olduğu, Mahkeme’nin haksız rekabet bahsi dairesinde de taleplerin haklılığının birlikte yahut daha önce yahut yeknesak olarak karara konu edilmesi kanaati mevcut ise; yukarıda yer verilen açıklamalar dolayısıyla davalının; TTK md. 55 a/4; TTK md.55 c 1/3; TTK md.55/1 c.3.; TTK md. 55/1 e. hükümlerine aykırı olarak rakip sıfatı ile dürüstlük kuralına aykırı mahiyette başkasının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanan ve başkalarının emtiası ile karıştırılmaya yönelik eylemlerde bulunmak, sektörel iş şartlarına uymamak, teknik çoğaltma yöntemleri ile başkasına ait pazarlanmaya hazır emtiadan yararlanmak, hususunda da kusuru ile haksız rekabette bulunduğu ve TTK MD. 56/1 (A) ve davamı hükümleri kapsamında ihtiyati tedbir talebinin yine TTK mevzuatı uyarınca da kabul edilebilir olduğu” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Dava, davalının, davacı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ndan kaynaklanan haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i, durdurulması ve sonuçlarının ortadan kaldırılması talebine yöneliktir.
FSEK 1/B maddesine göre eser sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleridir. Buna göre bir ürünün eser vasfını haiz olabilmesi için subjektif unsura (sahibinin hususiyetini taşıması) ve objektif unsura (kanunda sınıflandırılan eser gruplarından birine dahil olma) bir arada sahip olmalıdır.
Davaya konu ürün bir kutulu masa oyunudur. Söz konusu oyunun anonim olmayan kuralları ile hazırlanmış olan parçaların ve ürünlerin sahibinin hususiyetini taşıyacağı ayrıca FSEK 6.maddesi düzenlenmesi karşısında da ürünün özgün mantığını yazılı ve görsel şemalarla açıklayan, belirli tarifleri içeren oyun kuralları kitapçığının tercüme (işleme) eser olarak kabulünün gerektiği hukuki kanaatine ulaşılmıştır.
Eser sahipliği yönünden yapılan değerlendirmede ise;
FSEK 8/1 uyarınca “Eserin sahibi onu meydana getirendir.” Kanuni düzenlemeler ve yüksek mahkeme içtihatlarına göre ancak gerçek kişiler eser sahibi olabilirler. Tüzel kişiler ise eserden doğan hakların devri yolu ile bu haklara tecavüz halinde dava açma hak ve ehliyetine sahip olabilirler.
Somut olayda davaya konu eserin sahibinden mali haklarını devir alan davacı …’un diğer davalıya bu haklarını lisans yolu ile kullandırdığı, davacılar eser sahibi olmasalar da bu itibarla her iki davacınında eserden kaynaklı haklara tecavüz iddiasında bulunabilecekleri ve davacı olabilecekleri anlaşılmıştır.
Davalıya ait olan “….” ve “….” isimli ürünlerin üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ile oyun dizilimi ve oynanma şekli bakımından kurgulanmasına ilişkin, eser niteliğinde olan “….” oyununun ayırt edici niteliği olan oyun kurgusu, mantık dizilimi ve oyun tarifnamesinden oluşan kullanım tarifesi ile ayniyet derecesinde benzer olduğu, bu itibarla davacılara ait eserden kaynaklı mali ve manevi haklardan işleme, çoğaltma, yayma, temsil, umuma arz, adın belirtilmesi selahiyeti, eserde değişiklik yapılmasını men etme, adın değiştirilmesini men etme, piyasaya arz zamanını ve şeklini belirleme haklarını ihlal ederek tecavüz oluşturduğu kanaatine varılmıştır.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
Davaya konu olayda davalının FSEK çerçevesinde tecavüz oluşturan eylemlerinin aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğu gibi, ticaretini yapmış olduğu “….” ve “….” isimli ürünlerin, davacılara ait “….” isimli ürün ile tüketici nezdinde karıştırmaya yol açacak derecede benzerlik içermesinin TTK 55.maddesi kapsamında rakip sıfatıyla, dürüstlük kuralına aykırı mahiyette başkasının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma, başkasının ürünü ile karıştırılmaya yönelik eylemlerde bulunma, sektörel iş şartlarına uymama, teknik çoğaltma yöntemleri ile başkasına ait pazarlanmaya hazır emtiadan yararlanma fiillerini oluşturduğu ve haksız rekabete neden olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile;
-Davalının, davacının lisans sözleşmesi ile hak sahibi olduğu eser vasfındaki “…” ve “…” isimli oyunlardan doğan mali ve manevi haklara tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, bu tecavüz ve haksız rekabetin men’ine, durdurulmasına ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına; bu kapsamda davalının tecavüz oluşturan “…” ve “….” isimli oyunları üretmesinin, satış, pazarlama, tanıtım ve reklamını yapmasının ticari amaçla elinde bulundurmasının men’ine, tecavüz oluşturan söz konusu ürünler ile münhasıran bu ürünlerin üretiminde kullanılmaları kayıt ve koşuluyla üretim vasıtalarına ve yine tecavüze konu ürünlerin tanıtım ve reklam vasıtalarına el konularak hüküm kesinleştiğinde imhasına,
-www….com.tr adresinin Türkiye’den erişimin engellenmesine,
-Hüküm özetinin masrafı davalı yanca karşılanmak suretiyle ulusal çapta yayın yapan tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde ilanına,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın, davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 118,60 TL dava ilk masrafı, 87,00 TL posta-tebligat masrafı ve 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.205,60 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı şirket yetkilisinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/07/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸