Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/56 E. 2022/18 K. 18.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/56 Esas
KARAR NO : 2022/18

DAVA : Tasarım ve Marka’dan Doğan Haklara Tecavüzün Tespiti, Men’i ve
Alacak
DAVA TARİHİ : 13/09/2017

BİRLEŞEN BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2017/1188 ESAS, 2019/415 KARAR SAYILI DOSYASINDA

DAVA : Haksız Fesihten Kaynaklanan Tazminat ve Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 13/09/2017
KARAR TARİHİ : 18/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/03/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan davada yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin, mobilya sektöründe gerek yurt için gerekse yurt dışındaki mağazalar ve kendilerine ait TPMK nezdinde …. tescil numarasında kayıtlı tescillenmiş “…..” markası ile tanındığını, davalının ise, davacı şirket ile akdettiği tarihsiz Bayilik Sözleşmesi gereğince müvekkili şirketin bayisi olduğunu, bayiler toplantılarına davalının katıldığını, bu bayiler toplantısında, tüm bayiler arasında bazı kararlar alındığını, davalının da imzasının bulunduğu ve tüm bayiler arasında eşitlik ve uyumu sağlamak ve haksız rekabeti önlemek amacı ile 16/12/2015 tarihli bu protokolde oybirliği ile satışlarda yapılacak iskonto oranlarının belirlendiğini ve buna aykırı hareket halinde uygulanacak yaptırımların hüküm altına alındığını, protokol uyarınca, bayiler tarafından yapılan satış ve teklif formunda üst sınır iskonto oranları nakit satışlar için %30; taksitli satışlar için %25 olarak belirlendiğini, bu maddeye aykırı davranış halinde uygulanacak yaptırımın da bu protokol ile hüküm altına alındığını, aykırı davranışta bulunan bayiye teklif formu veya sözleşmedeki ürünlerin perakende liste fiyatı üzerinden %30 oranında cezai yaptırım uygulanacağını ve kararı ihlal eden bayinin hesabına borç olarak kabul kaydedileceğinin kararlaştırıldığını, bayiler toplantısından bir süre sonra İstanbul ilindeki bayiler tarafından şirket merkezine yapılan uyarı ve şikayetler üzerine taraflarınca davalı yanın “Açılışa özel tanışalım kampanyası, %50 indirim” şeklinde afişler asarak müvekkilinin onayı olmaksızın, sözleşme ve protokol hükümlerine aykırılık oluşturacak şekilde kampanya başlattığının öğrenildiğini, davalının eylemlerine son vermesi için uyarıldığını, ancak eylemlerini sürdürmesi üzerine Bursa …. Noterliği’nin 08/07/2016 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bayilik sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini, haksız rekabet teşkil eden tüm fiillerin durdurulması ve ayrıca müvekkili şirkete ait marka olan ….. ibaresinin bulunduğu her türlü tabela, reklam, logo ve yazılarının da derhal kaldırılmasının ihtar edildiğini, davalının haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin Bakırköy … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …. değişik iş sayılı dosyası ile delil tespiti yapılarak alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, açılan delil tespiti davası ile, davalının haksız rekabet eylemlerine devam ettiğini ve müvekkili şirkete ait ürünlerin taklidini ve ayrıca başkaca markaların ürünlerini de sattığı öğrenilmiş olup, Bursa… Noterliği’nin 22/08/2016 tarih, ….. yevmiye nolu ihtarnamenin keşide edildiğini, davalının, Bayilik Sözleşmesinin kurulması sırasında verdiği Bank …. Şubesi’nin ….. nolu hesabına ait toplamda 6 adet çekin Bank ….’nın kapatılması sebebi ile bu çeklerin hiçbir hukuki ve ticari mahiyetinin kalmadığını, davalı hakkında Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ….. soruşturma nolu dosyası ile marka hakkına tecavüz suçundan suç duyurusunda bulunulduğunu, davalının bayilik sözleşmesinin feshedildiğini, taraflarınca kendisine mal satışı durdurulmasına karşın ….. tabelasını kaldırmadığını, bayileriymiş gibi davranmaya devam eden ve aradan geçen süre zarfında satacak ürünü kalmadığı halde ….. markalı ürünleri satmaya devam eden davalı hakkında şirketlerine taklit ürünler sattığına ilişkin ihbar ve şikayetler gelmeye başladığını, bunun üzerine Bakırköy … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …. değişik iş sayılı dosyası ile delil tespiti yapıldığını, alınan bilirkişi raporunda ….. markasının kullanıldığı, ürün benzerlerinin ayırt edilemeyecek şekilde satış ve tanıtım amaçlı bulundurulduğu, iltibas oluşturacak nitelikte benzer tasarımlar olduğu hususlarının tespit edildiğini, tüm bu nedenlerle, hukuka açıkça aykırı şekilde, müvekkilinin hiçbir izin ve onayı olmaksızın müvekkili şirkete ait ….. markasının bulunduğu tabela, logo, tüm görsel ve yazılı reklamların kaldırılmasına, müvekkili ve bayiler arasında haksız rekabet teşkil eden tüm reklam ve indirimlerin durdurulmasına, müvekkili şirketin markasına zarar verecek olan ve müvekkili şirkete ait olmayan ürünlerin satışlarının durdurulmasına, davalı yanın sözleşmenin başında müvekkili şirkete ödemesi gereken 6 adet toplamda 157.665,00 TL tutarında karşılıksız çek bedelinin, davalının haksız olarak yapılan iskonto bedellerinin iadesine ilişkin toplamda 23.649,75 TL iskonto iade bedelinin, ticari defter ve kayıtlarına göre alacaklı oldukları toplam 179.816,63 TL’nin 28/07/2016 tarihli ihtarname tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, bunun dışında kar kaybı alacaklarının ve müvekkili şirket tarafından tarihsiz sözleşme ekinde yer alan mutabakat belgesine göre davalı yan lehine gerçekleştirilen edimlerin karşılığının tam olarak tespiti mümkün olmadığından, şimdilik 1.000,00 TL’nin davalı yandan fesih tarihi olan 08/07/2016 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğini, müvekkili ile davacı arasında bayilik sözleşmesi imzalandığını, bayiliğin alınmasının ardından açılan mağazada bayi yetkilileri tarafından şifai olarak alınan onay neticesinde müvekkili tarafından “açılışa özel tanışalım kampanyası” düzenlendiğini, davacı tarafça yapılan fesih işleminin haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin fiili açılış tarihi olan 15/09/2015 tarihinden 15 ay sonra davacı şirketin satış fiyatlarında %65’e varan zam uygulaması yaptığını, bayilerine verilmiş olan ürünlerin yeni modellerini üretip piyasaya sürerek müvekkilinin elinde bulunan ürünlerin sezon sonu ve eski sezon ürün yelpazesine düşmesine sebep olduğunu, müvekkilince davacı şirkete durum izah edilerek fesih sebebi olarak gösterilen indirim kampanyası için sözlü onay alındığını, müvekkilinin bayilik sözleşmesinin genel kuralı olan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, dava dilekçesinde taraflar arasında mutabık kalınan davacı tarafından karşılanacak harcamalar ve yapılacak destekler(yıllık kira desteği hariç) iddia edildiği gibi ödendiğini, ancak sözleşmenin haksız feshinden sonra yapılan bu ödemelerin müvekkiline fatura edilerek davacı yanca müvekkilinden ödemesinin talep edildiğini, bayiliğin alınmasından bu yana iki yıldan fazla süre geçmesine rağmen sözleşmede taahhüt edilen kira desteği ve davacı şirket tarafından karşılanması gereken diğer masrafların halen müvekkiline ödenmediğini, dava dilekçesinde ödendiği iddia edilerek davacı şirket tarafından gerçeğe aykırı beyanda bulunulduğunu, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un ilgili maddeleri ışığında bayiler toplantısında alınan kararların hukuka aykırılık teşkil ettiğinden kesin olarak hükümsüz olacağını ve bu anlaşmaya dayalı herhangi bir cezai yaptırım uygulanamayacağını, davacı şirketin bayileri arasında ayrım yaptığını, davacı şirkten tarafından gönderilen bayilik sözleşmesinin feshine ilişkin işlemin ihtarın bildirilmesi üzerine, müvekkilince karşı ihtarda bulunarak fesih işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, söz konusu kampanyanın sözleşmeye aykırılık oluşturmadığını, ancak bayilik sözleşmesi sonlandırılmak isteniyorsa ihtarnamede belirtilen şartların yerine getirilmesi durumunda sözleşmeni karşılıklı olarak sonlandırılacağının Bakırköy …. Noterliği’nin 18/07/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı şirkete bildirildiğini, müvekkilinin, davacı yan tarafından iddia edildiği gibi müşterilerini kandırma, bayiymiş gibi davranma durumunun söz konusu olmadığını, bayilik sözleşmesi hukuka aykırı olarak feshedildiğinden varlığını sürdürdüğünü, müvekkilinin de ….. markasının itibarını korumak, müşteri memnuniyetini sağlamak ve markanın zarar görmemesi amacıyla sözleşmeden doğan yükümlülüklerini aynen yerine getirmeye devam ettiğini, dava dilekçesinde, müvekkilinin …. markalı başka firmaya ait ürünleri satmasının bayilik sözleşmesine aykırı bir diğer eylemi olduğunu iddia ettiğini, ancak müvekkilinin ….. bayiliği almadan önce …../…. markasının bayiliğini yaptığını, şirketin iddia ettiği gibi …. markalı koltukların satışının söz konusu olmadığını, ürün almak üzere keşide etmiş olduğu çekleri davacı şirkete teslim etmesine rağmen davacı şirket tarafından sözleşme feshedildiği gerekçesiyle ürün gönderiminin durdurulduğunu, davacı şirketin çeklerin karşılığında ürünleri teslim etmediği gibi çekleri kendi ticari ilişkilerinde kullanarak müvekkilini zarara uğratma amacıyla hareket ettiğini, ödemelerini çekle veya nakit olarak yaptığını, hiçbir zaman borçlu duruma düşmediğini, müvekkilinin bayi olduğunu, hiçbir zaman üretim yapmadığını, davacı şirketin ürün göndermeyerek müvekkilini zor durumda bıraktığını, zarar uğrattığını ve dava dilekçesinde “Yani artık davalı, açıkça tabelasını indirmeyip sanki bayimizmiş gibi merdiven altı ürettiği taklit ürünleri satar hale gelmiştir” ifadesiyle iftirada bulunduğunu, davacı tarafın suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturma neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, dava dilekçesinde ödendiği iddia edilen faturaların, davacı şirket tarafından Bursa ,…. Noterliği’nin 08/07/2016 tarihli … yevmiye numaralı ilk ihtarnameden sonra kesildiğini ve geriye doğru gidilerek 01/07/2016 tarihi atıldığını, hukuka aykırı ve usulsüz olarak kesilen bu faturaları kabul etmediklerini, ile davacı şirkete iade edildiğini, iskonto iade bedellerine ilişkin kesilen faturaları kabul etmediklerini, belirsiz alacak talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin kusurlu bir eyleminin bulunmadığını ve davacı yan tarafından bayilik sözleşmesinin haklı neden olmaksızın hukuka aykırı olarak feshedildiğinden davacı yanın bu taleplerinin reddedilmesi gerektiğini, davacı yanın iddia ettiğinin aksine davacı şirketin tüm bu eylemleri ile müvekkilinin iyiniyetini suistimal ettiğini, müvekkilinin telafisi güç zararlara uğramasına sebep olduğunu ve sözleşmeden doğan ilişkiyi çekilmez hale getirdiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DOSYADA DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ile davalı şirket arasında beş yıllık bayilik sözleşmesi imzalandığını, müvekkilini “…..” markasının bayiliğini aldığını, müvekkilinin fiili açılış yaptığı 15/09/2015 tarihinden yaklaşık on beş ay sonra davalı firmanın %65’e varan zam yapıp yeni ürünlerini piyasaya sürdüğünü, davalının yüksek oranda zam yapması ve müvekkilinin mağazadaki mobilyaları almasından çok kısa bir süre sonra yeni koleksiyonunu tanıtması nedeniyle müvekkilinin elindeki mobilyaları bir an önce elden çıkarmak zorunda kaldığını, bu doğrultuda piyasada tutunmak ve diğer bayilerle rekabet edebilmek için kısa süre önce almasına rağmen güncelliğini yitiren mobilyalara %50’ye varan indirimler yapmak zorunda kaldığını, indirim yapmadan evvel davalı şirketten şifahi olarak onay alındığını, buna rağmen davalının bu indirimi bahane ederek Bursa ,… Noterliğinin 08/07/2016 tarihli …. yevmiye numaralı ihtarnamesiyle bayilik sözleşmesini feshettiğini müvekkiline bildirdiğini, müvekkilinin Bakırköy … Noterliğinin 18/07/2016 tarihli …. yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesini gönderdiğini, ihtarnamede davalı tarafın tek taraflı beyanı ile bayilik sözleşmesini feshetme yetkisinin bulunmadığı, bayilik sözleşmesinin ayakta olduğunu, ancak elindeki mobilyaların iade alınarak alacaklarının ödenmesi halinde feshi kabul edeceğini bildirdiğini, akabinde davalı şirketin 28/07/2016 tarihinde ihtarnamesiyle geriye dönük olarak hukuka ve usule aykırı bir şekilde tanzim ettiği birtakım faturaları müvekkiline gönderdiğini, işbu faturaların müvekkili tarafından 05/08/2016 tarihli ihtarname ile davalı tarafa iade edildiğini, davalının Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin …. değişik iş sayılı dosyasından sözde marka hakkının ihlaline yönelik tespit davası açtığını, “…..” ibareli ürünlerin toplatılmasına yönelik tedbir talep ettiğini, mahkemece bu talebin reddedildiğini, davalının İstinaf kanun yoluna başvurduğunu, İstanbul BAM … Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunu reddettiğini, red gerekçesinde fesih ihbarının sözleşmeyi sona erdirici etkisinin ancak feshin haklı olduğunun kanıtlanması halinde mümkün olabileceğini belirttiğini, akabinde davalı şirket tarafından ikame edilen alacak davasında değişik iş dosyası gizlenerek yeniden tedbir talebinde bulunulduğunu, şartlarda herhangi bir değişiklik olmamasına rağmen mahkemece tedbir kararı verildiğini, bu doğrultuda davalı şirketin Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası üzerinden tedbir kararını icraya koyduğunu, Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün ….. Talimat sayılı dosyasından tedbir kararının 21/09/2017 tarihinde icra edildiğini, müvekkilinin parasını vererek davalı şirketten satın aldığı tüm mobilyaların yediemine kaldırıldığını, tedbir kararının icra edildiği bu tarihte bayilik sözleşmesinin hukuken ve fiilen sona erdiğini, hukuki zorbalıkla ve kötü niyetli olarak gerçekleştirilen feshin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bayilik sözleşmesinin haksız rekabet teşkil eden ve izin alınmadan reklam ve indirim kampanyası yapıldığı gerekçe gösterilerek sözleşmenin 15.maddesi uyarınca feshedildiğinin bildirildiğini, oysa bayilik sözleşmesinde ve 16/12/2015 tarihinde yapılan bayilik toplantısında alınan kararlarda indirim yapmanın sonucunda sözleşmenin feshedileceği yönünde bir hüküm bulunmadığını, sözleşmenin 15.maddesinde indirim yapılması halinin tazminatsız fesih gerekçesi olarak yer almadığını, iskonto oranları ihlal edildiğinde müeyyidenin sözleşmenin feshi değil %30 oranında cezai yaptırım olduğunu, kaldı ki üreticinin bayilik sözleşmesi veya bayiler toplantısında alınan kararlar ile malın tüketiciye satım şartlarını belirlemesinin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 4/2-a bendinin ihlali anlamına geldiğini, bayilik sözleşmesinin haksız fesih nedeniyle müvekkilinin zararlarının oluştuğunu, müvekkilinin kazanç ve kâr kaybına uğradığını, yine müşteri portföyünü “…..” markasına kazandırdığını, bayilik sözleşmesi gereği davalı şirketin kira desteği yapması gerekir iken kira destek bedelini müvekkiline ödemediğini, bayilik ilişkisinin başladığı tarihten sözleşmenin haksız ve hukuka aykırı olarak feshedildiği 21/09/2017 tarihine kadar olan dönem için kira destek bedeli ve yine fesih tarihinden sözleşmenin süre itibariyle sona ereceği tarihe kadar olan dönem için kira destek bedelinin tahsili gerektiğini, ayrıca müvekkilinin davalıdan 87.354,60-TL cari hesap alacağının bulunduğunu, karşılığında mobilya teslimi yapılmayan çeklerin bedelsiz kaldığını, tedbir icrası ile müvekkilinin işyerinde muhafaza edilen mobilyaların bedelinin de tahsili gerektiğini, manevi zararın oluştuğunu, Tekirdağ ili, … ilçesi, …. köyü, …. mevkiinde bulunan …. ada … parsel ve… ada… parselde bulunan taşınmazlar üzerine davalı şirket lehine konulan ipoteğin bayilik sözleşmesinin haksız ve hukuka aykırı olarak feshedilmesi sebebiyle fekki gerektiğini ileri sürerek belirsiz alacak davası olarak fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL kazanç kaybı, 1.000,00-TL portföy tazminatının sözleşmenin feshedildiği 21/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte, 271.000,00-TL kira desteği, 87.354,60-TL cari hesap alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte, 10.000,00-TL haksız olarak muhafaza edilen ürünlerin bedeli ile 250.000,00-TL manevi tazminatın 21/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, bayilik sözleşmesi nedeniyle Tekirdağ ili , …. ilçesi, …. köyü, ….. Mevkiinde bulunan … ada …. parsel ve …. ada …. parselde bulunan taşınmazlar üzerinde davalı şirket lehine tesis edilen ipoteklerin fekkine, müvekkilinin davalı şirketten satın aldığı mobilyalar karşılığında keşide ederek davalıya verdiği Bank … Beylikdüzü şubesine ait …. numaralı hesaptan keşideli, 30/07/2016 keşide tarihli, 27.665,00-TL bedelli, 30/08/2016 keşide tarihli 26.000,00-TL bedelli, 30/09/2016 keşide tarihli 26.000,00-TL bedelli, 30/10/2016 keşide tarihli 26.000,00-TL bedelli, 30/11/2016 keşide tarihli 26.000,00-TL bedelli, 30/12/2016 keşide tarihli 26.000,00-TL bedelli toplam 6 adet çek yönünden müvekkilinin borcunun olmadığının tespitine ve çeklerin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DOSYADA CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların tamamen haksız ve gerçek dışı olduğunu, Bakırköy…. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası yönünden derdestlik itirazında bulunduklarını, müvekkilinin mobilya sektöründe Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde …. numaralı 02/02/2010 tarihli belge ile tescillenmiş “…..” markası ile tanındığını, davacının tarihsiz bayilik sözleşmesi gereğince müvekkili şirketin bayisi olduğunu, mutabakat tutanağı gereğince bahse konu sözleşmenin 01/06/2015 tarihinde yapıldığını kabul edilebileceğini, 2015 yılının ortasından itibaren bayilik sözleşmesi ve mutabakat tutanağına göre bayi olan davacının dekorasyonu müvekkili şirket tarafından tamamlanan adresinde faaliyetine devam ettiğini, 16/12/2015 tarihli bayiler toplantısına katıldığını, bu toplantıda oybirliği ile haksız rekabeti önlemek amacıyla satışlarda yapılacak iskonto oranlarının belirlendiğini ve buna aykırı hareket halinde uygulanacak yaptırımların hüküm altına alındığını, bu protokol uyarınca üst sınır iskonto oranları nakit satışlar için %30, taksitli satışlar için %25 olarak belirlendiğini, aykırı davranışta bulunan bayiye teklif formu veya sözleşmedeki ürünlerin perakende liste fiyatı üzerinden %30 oranında cezai yaptırım uygulanacağı ve kararı ihlal eden bayinin hesabına borç olarak kaydedileceğinin kararlaştırıldığını, bayiler toplantısından bir süre sonra İstanbul’daki bayiler tarafından şirket merkezine yapılan uyarı ve şikayetler üzerine davacının “Açılışa Özel Tanışalım Kampanyası – %50 İndirim”şeklinde afişler asarak müvekkili şirketin onayı olmaksızın sözleşme ve protokol hükümlerine aykırılık oluşturacak şekilde kampanya başlattığının öğrenildiğini, bayilik sözleşmesinin feshi başlıklı 15.1 maddesinin 9 ve 10 nolu bentlerinde yazılı izin alınmaksızın alınan reklam ve kampanyaların ihbarda bulunmaya gerek kalmaksızın sözleşmeyi herhangi bir tazminat ödemeksizin fesih etme nedeni olarak sayıldığını, davacının bu eylemine son vermesi için birden fazla kez uyarıda bulunulduğunu, ısrar etmesi üzerine müvekkilince Bursa …. Noterliğinin 08/07/2016 tarih…. yevmiye numaralı ihtarnamesiyle bayilik sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini, ihtarnamede ayrıca müvekkiline ait marka olan “…..” ibaresinin bulunduğu her türlü tabela, reklam, logo ve yazılarının da derhal kaldırılmasının istenildiğini, davacının ihtara aykırı davrandığını, tekrar 28/07/2016 tarihinde ihtarname keşide edildiğini, bu ihtarnamenin de sonuçsuz kaldığını, bunun üzerine Bakırköy … Fikri vc Haklar Hukuk Mahkemesinin …. değişik iş sayılı dosyası ile delil tespiti açtıklarını, 12/08/2016 tarihli bilirkişi raporu ile davacının haksız rekabet içeren eylemlerinin tespit edildiğini, davacının sözleşmeye aykırı olarak %50 indirim kampanyasını devam ettirdiğini ve …. markalı başka firmaya ait ürünleri de sattığını, mahkemenin yargılamayla çözümü gereken husus olduğu kanaati ile tedbir taleplerini reddettiğini, 22/08/2016 tarihinde davacıya yeniden ihtarname keşide ettiklerini, dava konusu edilen 6 adet çekin Bank …. kapatılması sebebiyle hiçbir hukuki ve ticari mahiyetinin kalmadığını, bahse konu çeklerden dört tanesinin müvekkili tarafından başka ticari ilişkilerinde kullanıldığını, ilk çekin günü geldiğinde çek bedelinin davacı tarafça ödenmediğini, davacıya peşin ödeme iskontosu uygulandığını fakat davacının günü gelen çeklerini ödemediğini, Küçükçekmece C.Başsavcılığının …. sayılı soruşturma dosyasında davacı hakkında marka hakkına tecavüz suçundan suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturmada hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğundan bahisle tecavüzün durdurulması taleplerinin reddedildiğini, davacı hakkında taklit ürünler sattığına ilişkin ihbar ve şikayetler gelmeye başladığını, bu sebeple Bakırköy … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin ….. değişik iş sayılı dosyası ile delil tespiti davası açıldığını, davacıya ait mağazada yapılan tespit sonrasında düzenlenen bilirkişi raporu ile “….. markasının kullanıldığı ürün benzerlerinin ayırt edilmeyecek şekilde satış ve tanıtım amaçlı bulundurulduğu, iltibas oluşturacak nitelikte benzer tasarımlar olduğu ” hususunun tespit edildiğini, davacının tabelasını indirmeyip bayiymiş gibi merdiven altında ürettiği taklit ürünleri satar hale geldiğini, Bakırköy C.Başsavcılığının ….. sayılı soruşturma dosyası ile davacı hakkında iltibas suretiyle marka hakkına tecavüz suçundan Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını, son olarak müvekkili alacağının tahsili ve hukuka aykırılığın ortadan kaldırılması amacıyla Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile tedbir talepli olarak belirsiz alacak davası açıldığını, mahkemece tedbir talebinin kabulüne karar verildiğini, esas yönünden dosyanın derdest olduğunu, davacının indirim kampanyası için müvekkilinden şifahi onay aldığına dair iddiasının doğru olmadığını, davacıya böyle bir izin verilmediğini, müvekkili tarafından düzenlenen faturaların hukuka uygun olduğunu, bayilik ilişkisinin beş yıl süreceği inancına binaen davacı lehine müvekkili tarafından kira bedeli, ahşap dekorasyon uygulama bedeli desteği, dekorasyona katkı payı desteği, binaya ait dış cephe uygulama bedeli adı altında birtakım dekorasyon ve bina tamirine ilişkin destekler yapıldığını, sözleşmenin davacının kusurlu eylemleri sebebiyle feshedilmesi sebebiyle yapılan harcamaların sebepsiz ve karşılıksız kaldığını, binanın halen davacı tarafından kullanılması sebebiyle harcama bedellerinin faturalandırıldığım, yediemin deposuna kaldırılan ürünlerin müvekkili firmanın ürünü olmayıp davacının ürettiği taklit ürünler olduğunu, esas davada mahkemece verilen tedbir kararma karşı davacının itiraz ettiğini, itirazının reddedildiğini, davacının istinaf yoluna başvurduğunu, istinaf aşamasının devam ettiğini, bayilik sözleşmesinin müvekkili tarafından sözleşmenin 15.1 maddesinin 9 ve 10 nolu bentlerine uygun olarak haklı sebeple feshedildiğini, davacının “…..” bayilerinin uyguladığı bir kampanya gibi kendi düzenlediği kampanyayı lanse etmeye hakkı olmadığını, müvekkili şirketin onayı ve rızası olmadan kendine münhasır bir indirim kampanyası uygulayıp sözleşmeye aykırı olarak bunun reklamını yaptığını, taraflarınca hukuka aykırılığın ortadan kaldırılması ve zararlarının tazmini amacıyla Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine açmış oldukları …. Esas sayılı dosyanın bekletici mesele yapılmasına, davacının haksız ve yersiz davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı adına tescilli …. sayı ile tescilli “…..” ibareli marka sicil kayıtları ve …. sayı ile tescilli tasarım tescil belgeleri; Bakırköy … Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası uyap üzerinden celp olunmuş; taraf vekillerince Bursa …. Noterliği’nin 28/07/2016 tarihli, …. yevmiye numaralı ihtarname, Bakırköy…. Noterliği’nin 05/08/2016 tarihli …. yevmiye numaralı ihtarname, Bursa … Noterliği’nin 22/08/2016 tarihli, …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ve Bakırköy … Noterliği’nin 18/07/2016 tarih, …. yevmiye numaralı ihtarnamelerinin ayrı ayrı fotokopilerinin dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyası celp edilmiş, dosya kapsamında alınan 12/08/2016 tarihli bilirkişi raporunda; “09/08/2016 tarihinde “… Üniversite Mahallesi, E5 Karayolu üzeri No:102 Avcılar/İstanbul adresinde yapılan keşif neticesinde, tespit talep edenin …. nolu ….. markasının 20 sınıfta tespit talep eden adına tescilli olduğu, söz konusu adreste yapılan incelemede ….. isimli satış mağazasında; 6 adet ….. iareli muhtelif renk tekli koltuk, 6 adet ….. ibareli muhtelif renk 2 kişilik kanepe, 6 adet ….. ibareli muhtelif renk 3 kişilik kanepe ve 2 adet …. ibareli açık mavi renk tekli koltuğun satışa hazır bir şekilde mağaza içerisinde yer aldığı, sunum halinde müşteriye arz edildiğinin tespit edildiği, dükkanın dış cephesinde ise dosya içerisinde görüleceği üzere ….. ibaresi tespit edilmiş olup, aynı zamanda %50 indirim kampanyası ibaresinin bulunduğu” hususlarını bildirdiği görülmüştür.
Bakırköy … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyası celp edilmiş, tetkikinde; talep edenin …. Oturma Grupları Limited Şirketi, karşı tarafın … olduğu, tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda; “aleyhine tespit istenen …’a ait ticari işyerinde tespit esnasında dış ön kısımda ve yan vitrin camında tespit isteyene ait …. no ile tescilli ….. markasının kullanıldığı, ayrıca kartvizitlerde de ….. markasının kullanıldığının görüldüğü, tespit esnasında tespit isteyene ait …. (4) nolu ve …. (1) no ile tescili sağlanmış konsol, koltuk ürününün benzerlerinin ayırt edilemeyecek şekilde söz konusu işyerlerinde iltibas oluşturacak nitelikte benzer tasarımlar olduğu ve kullanıldığının görüldüğü, karşı tarafın tespit talep edene ait tescilli ürün tasarımları ile diğer sözleşme dışı üçüncü şahıs firmalardan alınan ürünlere ait fatura firma bilgilerini muhasebe kayıtlarında yazılı olarak mahkemeye sunacaklarını beyan ettikleri, aleyhine tespit istenen firmaya ait mağazada tespiti anında tespit isteyen firma dışında ürün ve muhtelif tasarımların satış amaçlı teşhirinin yapıldığı” hususlarını bildirdiği görülmüştür.
Davalı tanıkları dinlenilmiş, tanık … duruşmada alınan beyanında; mağaza müdürü olarak başka bir firmada çalıştığını, davalıyı tanıdığını, davalı ile 2016-2017 yılında ….. Mobilya mağazasında satış temsilcisi olarak 1,5 yıl çalıştığını, …..’nın vermiş olduğu belli iskonto oranlarında indirim yaptıklarını, onun dışında indirim yapmadıklarını, indirimin sebebinin ….. bölgesinde bir ….. Mobilya firması daha olduğunu, emek verdikleri müşterilerini oradaki firmanın daha çok indirim yaparak müşteri kaybına yol açtığını, daha sonra o mobilyacılarla görüşme yaptıklarını, ortak bir karar ile ve merkeze verdikleri bilgi doğrultusunda teşhirden kalkacak ürünlere iskonto yanında diğer ürünlere de ….. firmasının vermiş olduğu iskonto doğrultusunda indirim yaptıklarını, başka bir indirim yapmadıklarını, bildiği kadarıyla ….. firmasının indirim oranlarını fazla yaptıkları iddiası ile tek taraflı sözleşmeyi feshettiğini, birçok müşterilerine mal vermeyerek mağdur ettiğini, mağaza açıldıktan sonra yeni bir koleksiyon ürünleri tanıtıldığını, eski koleksiyon ürünlerin bazılarının üretimden kaldırıldığını, ….. firmasının kendisi başlamadan önceki zammının şirketi çok etkilediğini, vermiş olduğu oranlarda müşterilere hizmet vermeye devam ettiklerini, ancak diğer firmanın yaptığı indirimler doğrultusunda müşteri kayıplarının olduğunu, sonrasında verilen indirimler ile hizmet vermeye devam ettiklerini, bu indirimleri ….. firması ile görüştüklerini, fesih tarihinden sonra mobilya verilmediğini, davalının “madem mal vermiyorsunuz, tabelanızı götürün” dediğini, davacı tarafın hiçbir şey yapmadığını, ürünleri almadıklarını, ürün de almadıklarını, mağazada teşhirden ürünler satıldıkça farklı firmaların ürettiği ürünleri koyduklarını ve onları sattıklarını, tespitten sonra ….. ürünlerini satmadıklarını, taklit ürün de satmadıklarını, …. marka mobilya satmadıklarını, …. önce … bayiliğini yaptıklarını, onların eski iki tane berjeri olduğunu, onları da müşteriler geldiğinde otursun diye dükkanda kullandıklarını, teşhir ürünlerinde %50’ye kadar indirim yapıldığını, diğer ürünlerde %30a kadar indirim yaptıklarını, bunların …..’nın kendilerine verdiği indirim iskontosu olduğunu, …..’nın %50 indirimden haberi olduğunu, teşhir ürünlerinde bu müsadeyi her firmanın verdiğini, hatta …..’nın kendi firmasında teşhir ürünlerinde %70 indirim olduğunu, buna dair reklam afişlerinin de olduğunu beyan etmiştir.
Davalı tanığı … duruşmada alınan beyanında; bir şirkette mağaza yöneticisi olarak çalıştığını, davalı firmasında 2016 ve 2017 yılları arasında 1 yıl çalıştığını, kendi çalıştığı dönemde ….. markalı ürünlerde indirim yaptıklarını, birçok üründe %50’ye varan indirim yaptıklarını, bazı ürünlerde %15 indirim yaptıklarının da olduğunu, %50 indirim yaptıklarının olmadığını, teşhire özel ürünlerde indirim yaptıklarını, …..’nın bundan haberi olduğunu, …..’dan gelen e-postalara göre yönetmelik indirimleri yaptıklarını, indirim oranlarının belirli olduğunu, o indirimler doğrultusunda indirim yaptıklarını, belli bir indirim oranları olduğunu, anlaşma çerçevesinde indirim yaptıklarını, belirli dönem durgunluk olduğunu, durgunluğu hareketlendirmek için indirim yapıldığını, yeni ürünlere de yer açabilmek için indirim yaptıklarını, ….. firmasının kendisinin tek taraflı olarak fesih yaptığını, belirli dönemlerde ürün göndermediğini, fesih bildiriminden sonra …..’nın ürünlerinin hangi tarihte satılıp satılmadığını hatırlamadığını, kendilerinin hiç …. mobilya markası satmadıklarını, …..’nın niçin tek taraflı fesih yaptığını bilmediğini, bu tür anlaşmalara şahit olmadıklarını, teşhir ürünlerde daha fazla indirim yapmalarının sebebinin yeni gelecek ürünlere yer açmak olduğunu, …..’nın diğer mağazalarında da bu tür indirimler yapıldığını, hatta kendi indirimlerinden daha çok indirim yapıldığına şahit olduklarını, diğer firmaların daha çok indirim sebebiyle firma yetkilisine bildirdiklerini, anlaşmalara uygun şekilde indirim yaptıklarını, onun dışına çıkmadıklarını beyan etmiştir.
Dosya, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedilip edilmediği, davacıya ait ….. markası ve tasarımların davalı tarafça izinsiz kullanımı söz konusu olup olmadığı, davacı tarafın talep ettiği her bir kalem alacak ve tazminat talepleri yönünden isteyebileceği tutarın ne olduğu konusunda rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 16/05/2019 tarihli raporlarında; “bayinin, karşı taraftan yazılı izin almadan, kendi insiyatifini kullanarak; tasarımını, şartlarını, konseptini, zaman aralığını, kendisinin kurguladığı “Açılışa özel tanışalım kampanyası %50 indirim” böyle bir kampanya başlatmasının, sözleşmenin adı geçen tanımlama maddesine, bayilik sözleşmesinin fesih sebeplerini düzenleyen 15.maddesine ve Bayiler Toplantısında alınan kararlara ve sözleşme içerisinde ilgili diğer maddelere göre fesih sebebi olabileceği konusunda ya da yapılan kampanyanın firmaya hissettirdiği olumsuz ve uygunsuz durumun cezai müeyyidesinin fesih olamayacağı, sözleşmenin tek taraflı feshedilmesinden sonra, davacı taraf; “Fesihten önce şirketimize verdiğiniz siparişler, yasal yükümlülüklerimiz ve hem sizin, tarafımızın bayi müşteriniz olması ve ayrıca tarafınızca fesihten önce sipariş aldığını kendi müşterilerinizin mağduriyetine yol açmamak için gönderilmiş ve gönderilecektir.” ifadesiyle mağazada, üretmiş oldukları ürünlerin varlığından hangi üründen kaç adet teşhirde ve depoda bulunduğundan haberdar olduğu, mağazada bulunan ürünlerin sanki başka bir yerden alındığı, üretildiği ya da iltibas oluşturacak nitelikte benzer tasarımlar olduğu ifadelerinin yanlış olduğu, ürünlerin zaten davacı firmanın üretip de sevk ettiği ürünlerin kendisi olduğu, ayrıca 2 adet …. ibareli açık mavi renk tekli koltuğun mağazada ticari amaçlı olmadığı, müşterilerin oturması için bulundurulduğu, sadece eski bayilikten kalan ürün olduğunun yazılı, sözlü ve tanık ifadelerinde de belirtilmiş olması, ayrıca fatura ve sevk irsaliyesi takibi ile de teşhir ve ticari amaçlı olmadığının ispatlanabilir olduğundan, bayi hakkında benzer ancak farklı markaların ürünlerinin satışını yapıyor demenin doğru olmadığı, davacıya ait defter incelemesi yapılamadığından davacının talep ettiği her bir alacak kaleminin davalı defteri ile karşılaştırması ve 5 yıllık sözleşmenin fesih tarihinden sonra elde edemediği kazancın tespitinin yapılamadığı, davalının defterlerinin ilgili kanun hükümlerine göre uygun tutulduğu, davalının defter kayıtlarında davacıdan 245.019,60 TL alacaklı olduğu, karşılıksız olduğu beyan edilen çeklerin iadesine yönelik muhasebe kaydının olmadığı, davacı tarafından davalıya düzenlenen faturaların davalının muhasebe kayıtlarında yer almadığı, yapılan keşifte kaç adet taklit ürün olduğu tespiti yapılamadığından davacının taklit ürünlerin satışından doğan kazançtan dolayı talep ettiği tutarın hesaplanamadığı” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 29/05/2019 tarihli dilekçesi ile, bayilik sözleşmesinin 15.maddesinde fesih sebeplerinin ayrıntılı şekilde belirtildiğini, davalı yanın sözleşmeye aykırı şekilde kampanya düzenlediği hususunun bahse konu maddede düzenlenen fesih sebebini teşkil ettiğini, sözleşmenin birçok maddesinde …..’nın düzenleyeceği kampanyalara mutabık kalınacağı, …..’nın yazılı izni olmaksızın herhangi bir reklam, kampanya yapılamayacağının açıkça hüküm altına alındığını, bayilik sözleşmesinin detaylı şekilde incelenmediğini, eksik incelemeye dayalı hatalı bir rapor düzenlendiğini, bilirkişilerce davalı yanca yapılan %50 indirim kampanyasının, bir reklam olmadığı yönünde tespitte bulunulmuş ise de, bilirkişilerin bu görüşünün yerinde olmadığını, her kampanyanın bir reklam niteliğinde olduğunu, davalı yanın yapmış olduğu eylemlerin müvekkili firmanın tasarım ve marka hakkına tecavüz oluşturduğunu, ayrıca davalı yanca satılan ürünlerin müvekkili firma adına tescilli ürünlerin taklidi olduğunu, bilirkişi tarafından ceza dosyasından ve delil tespit dosyasından alınan bilirkişi raporları incelenmeksizin, yalnızca davalının beyanları doğrultusunda, taklidi üretilen ürünlerin esasında müvekkili firmanın orjinal ürünleri olduğu yönündeki görüşünün kabul edilebilir olmadığını, Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …. değişik iş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu incelendiğinde, 1 adet konsol ve 2 adet koltuk olmak üzere toplamda 3 taklit ürün bulunduğunu, taraflarınca işbu dava ile talep edilen alacak ve tazminat talepleri doğrultusunda herhangi bir hesaplama yapılmadığını, bu nedenle raporun eksiklik taşıdığını, itirazları ve beyanları doğrultusunda dosyanın ek rapor düzenlenmek üzere yeniden bilirkişilere tevdiine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 07/06/2019 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere söz konusu indirim kampanyası neticesinde davacı yan tarafından ikna yoluna gidilmediğini, müvekkili şirkete ikaz ve ihtar edilmeksizin doğrudan Bursa …. Noterliği’nin 08/07/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile fesih iradesi açıklandığını, bilirkişi raporuna bu yönüyle itirazlarının bulunmadığını, davacı yan tarafından taklit olduğu iddia edilen mobilyalar, bizzat kendisinden alınan ve faturası olan ürünler olup davacı yanın bu iddialarının tamamıyla kurgudan ibaret olduğunu, bilirkişi raporunda, müvekkilinin mağazasında yer alan bir adet koltuk ile konsolun, … nolu çoklu tasarım tescilinde 4 numaralı koltuk tasarımı ile … nolu çoklu tasarım tescilinde 1 numaralı konsol tasarımına ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu ve tasarım tecavüz gerçekleştirdiğinin belirtildiğini, tedbir kararı üzerine icra müdürlüğü aracılığıyla tedbirin icra edildiğini ve müvekkilinin parasını vererek davalı şirketten satın aldığı tüm mobilyaların yediemine kaldırılması, mağazadaki ….. dış cephe giydirmesinin sökülmesi ve tabelaların kaldırılması suretiyle bayilik sözleşmesinin hukuken ve fiilen sona erdiğini, davacı yan tarafından yaklaşık 15 ay boyunca hem ….. dış cephe giydirmesinin ve tabelalarının sökülmemesi, hem de müvekkiline mobilya verilmemesinin müvekkilinin ticari anlamda ayakta kalabilmesi için başka üreticilerden mobilya alıp satmaya mecbur bıraktığını, bahsi geçen mobilyaların ….. marka tasarımların taklidi veya benzeri olmadığını, bilirkişilerin, davalının tabelalarında ….. markasını kullanmasının, açıkça marka hakkına tecavüz sayılacağı, zira fesih ihtarnamesinin karşı tarafa tebliğinden itibaren geçerli olduğu, yönündeki görüşlerine itiraz ettiklerini, bilirkişiler tarafından birleşen dava yönünde inceleme yapılmadığını, dosyanın mevcut heyete tevdi ile yeni rapor alınmasını talep etmiştir.
Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/03/2019 tarih, …. esas,…. karar sayılı kararıyla, mahkememizde görülen işbu dosyada davalı adına tescilli ….. markasından dolayı markaya tecavüzün men’i ve tespit davası açıldığı, dayanağının sözleşmenin feshedilmesine rağmen davacı tarafından kullanıldığı ve feshin haklı olduğu, mahkemelerinde görülen davada ayni bayilik sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle davacının alacak talebinde bulunduğu, dosyalardan biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olduğu, usul ekonomisi gözetilerek dosyalarının mahkememiz işbu dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür.
Birleşen dosya yönünden alacak ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesi bakımından, birleşen dosya davalı şirketin merkezinin bulunduğu İnegöl Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılarak, taraflar arasındaki alacak borç ilişkisini gösterir ve birleşen dosya yönünden asıl dosya davacısı …. Ltd. Şti’nin davalı …’dan alacağını belirtir rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş, İnegöl … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … talimat sayılı dosyası ile alınan bilirkişi raporunda; “davacı …. Oturma Grupları Sanayi ve Ticaret Limited Şirkeit’nin inceleme konusu ticari defterlerinden 2015 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırıldığı, 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin e-defter şeklinde tutulduğu, davacı …. Oturma Grupları Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’nin inceleme konusu ticari defterlerine göre davalı …’ın 27/07/2017 tarihi itibariyle 179.521,63 TL borçlu olduğu, davalı …’ın ticari defterlerinin Bakırköy … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası ile bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, davalının ticari defterlerine göre davacının 245.019,60 TL borçlu olduğu, buradan da anlaşılacağı üzere tarafların ticari defterlerinin birbirini teyit etmediği, farklılıkların sebebi konusunda ise raporun inceleme bölümünde değinildiği” hususlarını tespit ve rapor etmiştir.
Davacı/birleşen dosya davalı vekili 24/09/2019 tarihli dilekçesi ile, taraflarınca davalının sözleşmeye ve hukuka aykırı eylemleri üzerine Bayilik Sözleşmesinin 15.1 maddesine istinaden sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, buna istinaden müvekkili tarafından davalı aleyhine yapılan harcamaların karşılıksız kaldığını, defterler arasındaki uyuşmazlığın, müvekkilinin sözleşmeye olan inancıyla davalı lehine yapmış olduğu harcamaların karşılıksız kalması onucu kesilen iade faturaların davalının defterlerine işlememesinden kaynaklandığını, mahkemece alınan heyet raporuna karşı itirazları tekrarla tüm itirazları doğrultusunda dosyanın yeniden bilirkişi heyetine tevdi ile ek rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı/birleşen dosya davacı vekili 29/09/2019 tarihli dilekçesi ile, Bilirkişi tarafından tanzim edilen 03/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda, salt davacı/birleşen dosya davalısının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak 16/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda yer alan müvekkilinin ticari defterleri ile mukayese edildiğini, ancak bilirkişi tarafından salt davacı ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme ile somut olayın aydınlatılamayacağını, bu sebeple dosya kapsamında alınan bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen rapora yaptıkları itirazları doğrultusunda birleşen dosya ile talep ettikleri kazanç kaybı, portföy tazminatı, kira desteği, cari hesap alacağı ve sair maddi zararlar ile manevi zararı da kapayacak şekilde ek rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya, taraf vekillerinin bilirkişi raporundaki maddi tazminat hesabı hususundaki itirazları ve birleşen dosyadaki bu husustaki taleplerinin talimatla alınan SMM raporu ışığında değerlendirilerek ek rapor tanzim etmek üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 18/02/2020 tarihli raporunda; “davacı yönünden tazminat talepleri; talimatla alınan bilirkişi raporunda davacının, davalıya atış karlılığı tespit edilmediğinden 5 yıllık yoksun kalınan kazanç ve SMK 151/2-a fıkrası uyarınca hesap yapılamadığı, davalı adresinde yapılan keşifte değişik iş dosyasında taklit olduğu iddia edilen ürünler yönünden defter, kayıt ve fatura açıklamalarından satış adedini belirlemek için taklit olduğu iddia edilen ürünlerin ürün kodu, ürün açıklaması gibi bilgilere ihtiyaç olduğu, davalı yönünden tazminat talepleri; davalının davacı ile imzaladığı mutabakat tutanağında yer alan ilk yıl satış hedefi olan 1.200.000,00 TL tutarda davacıdan ürün alması durumunda elde edebileceği brüt kazancının 909.099,19 TL olarak hesap edildiği, davalı tarafından portföy tazminatı hesabı için somut bir belge bilgi sunulmadığından hesaplama yapılamadığı, kira desteği yönünden fesih tarihi ile ilgili bölge adliye mahkemesinin iki farklı görüşte olduğundan her iki görüşe göre hesaplama yapıldığı, davacının fesih tarihine göre 62.679,45 TL , davalının fesih tarihine göre 206.350,68 TL davalının kira desteği alacağı hesap edildiği, nihai kararın mahkemeye ait olduğu cari hesap alacağından tarafların mutabık olmadıkları ve uyuşmazlığa konu tutarların raporlarda belirtildiği, davacının kayıtlarında davalıdan 179.863,00 TL alacaklı olduğu, davalının kayıtlarında ise davacıdan 245.019,60 TL alacaklı gözüktüğü, nihai kararın mahkemeye ait olduğu” hususlarını bildirdiği görülmüştür.
Davacı/birleşen dosya davalı vekili 04/03/2020 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi tarafından iddia ve taleplerini karşılar bir rapor düzenlenmediğini, bilirkişi tarafından satış hedefi belirtilmediğinden bahisle, müvekkilinin sözleşmeye olan güven ile 5 yıl boyunca müvekkilinin elde edebileceği yoksun kalınan kazanç hesabı yapılamadığının belirtildiğini, bilirkişi tarafından bahsedilen hususun, müvekkili firmanın şirket kayıt ve defterleri üzerinde yapılacak araştırma sonucunda ortaya çıkacağını, bu hususta inceleme yapılmak üzere yeniden müvekkili firma merkezi İnegöl’de yerinde inceleme yapılmasına karar verilmesini, bilirkişi tarafından taklit edilen ürünlerin sayısı ve ürün kodlarının belirli olmadığı yönünde beyanda bulunulduğunu, ancak 29/05/2019 tarihli rapora itiraz dilekçelerinde, toplamda 3 adet ürün bulunduğunun bildirildiğini, bu sayının yalnızca delil tespit davası ile ortaya çıkan bir sayı olduğunu, bunun dışında davalının bayisinden alınan ürünler ile ilgili olarak birçok müşteriden ürünlerin taklit olduğuna ilişkin şikayet geldiğini, karşılıksız kalan çeklerinin rapora konu edilmeksizin rapor düzenlendiğini, tüm bu sebepler ile eksik verilere dayalı olarak düzenlenen raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, itiraz ve beyanları doğrultusunda öncelikle eksikliklerin giderilmesi amacıyla İnegöl’e talimat yazılarak müvekkili firmanın şirket kayıtlarında, yoksun kalınan kazanç kaybına ilişkin inceleme yapılmasını, akabinde tazminat hususunda inceleme yapılabilmesi için dosyanın ek rapor düzenlemek üzere bilirkişiye tevdine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı/birleşen dosya davacı vekili 05/03/2020 tarihli dilekçesi ile, mahkemenin ara kararı uyarınca, asıl ve birleşen davadaki talepler yönünden inceleme yapılmasına ve ek rapor tanzimine karar verilmiş ise de dosyaya sunulan 18/02/2020 tarihli raporda özellikle birleşen davada ileri sürdükleri talepleri tam ve eksiksiz olarak incelenmediğini ve sonuca bağlanmadığını, bilirkişinin, davacının tazminat talepleri hakkında bir inceleme yapabilmesinin mümkün olmadığını, zira sözleşmeyi haksız fesheden davacının hiçbir talep hakkı omladığını, birleşen dava yönünden yapılan hesaplamaların eksik ve hatalı olduğunu, bu haliyle varılan sonucun hükme esas alınamayacağını, bilirkişi raporunda,, birleşen davanın konusu olan muhafaza edilen mobilyaların edeline ilişkin talep, menfi tespit talebi ve ipoteğin terkini talebinin hiç incelenmediğini, rapora itirazları doğrultusunda, kök raporunu sunan heyetten tamamlayıcı bir rapor aldırılmasına, neticede, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İnegöl … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yeniden talimat yazılarak, raporda belirtilen eksiklikler doğrultusunda ek rapor tanzimine karar verilmiş, İnegöl …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. talimat sayılı dosyasından alınan 22/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda; “davacı …. Oturma Grupları Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin inceleme konusu ticari defterlerine göre davalı …’ın 27/07/2017 tarihi itibariyle 179.521,63 TL borçlu, davalı …’ın ticari defterlerine göre davacının 245.019,60 TL borçlu olduğu, farklılıkların 03/09/2019 tarihli raporda ayrıntılı olarak çıkartıldığı, tarafların ticari defterlerindeki bu uyuşmazlıkların, davacı tarafından davalı adına düzenlenen ve davalı tarafından davacıya verilen çeklerin karşılıksız çıkmasından kaynaklandığı tespit edilmiş olup, bunlar davacı vekilinin rapora karşı beyanlarında da belirttiği gibi, taraflar arasında imzalanan 5 yıllık sözleşmeye istinaden, davalının bayiliğini yaptığı yerin dış cephesinin, iç dekorasyonunun yapımı gibi bir çok teşvik edici harcamaları içerdiği ve bu harcamaların 41.158,80 TL dış cephe uygulama edeli, 40.000,00 TL ahşap dekorasyon bedeli, 91.279,00 TL dekorasyon katkı payı ve 70.800,00 TL kira destek faturası olmak üzere 243.237,80 TL harcamanın davalının kayıtlarında bulunmadığı, bunun kabul edilip edilmeyeceğinin takdirinin mahkemeye ait olduğu, yine davalı tarafından davacı firmaya verilen ve karşılıksız çıkan 157.665,00 TL Bank…. çekleri sebebiyle iskonto bedelleri karşılıksız kalmış olup, davalıya bu tutarların iadesi amacıyla iskonto bedel olarak 23.649,75 TL’lik faturalarının da kabul edilip edilmeyeceğinin takdirinin mahkemeye ait olduğu, tarafların tazminat talepleri ile ilgili olarak bilirkişi ….. tarafından hazırlanan 18/02/2020 tarihli raporundaki tespiti yapılamayan hususların da açıklanması gerektiği” yönünde raporunu sunduğu görülmüştür.
Sunulan ek raporun yeterli teknik bir bilimsel veriyi içermediği, mahkememizce istenilen hususlara aydınlık ve açıklık getirmediği, dosyada bulunan önceki raporların tekrarı niteliğinde olduğu, bu haliyle hükme esas alınamayacağı anlaşılarak, markaya tecavüz iddiası yönünden davacının isteyebileceği tazminat miktarı, feshin haklı olması durumunda davacının talep edebileceği tazminat miktarı, birleşen dosya yönünden tazminat miktarı hususlarında ayrıntılı teknik ve bilimsel bir şekilde gerekçelendirerek ve dosyaya sunulan tüm bilirkişi raporları, deliller ve tarafların beyan ve itirazları ayrı ayrı gerekçeli bir şekilde değerlendirilmek suretiyle yeni oluşturulacak bilirkişi heyetinden rapor tanzimi için mahal mahkemesine yeniden talimat yazılmasına karar verilmiş, İnegöl …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … talimat sayılı dosyası ile alınan 05/03/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; “Cari hesap yönünden; …. Oturma Grupları San ve Tic Ltd Şti ticari defter kayıtlarına göre, davacı …. Oturma Grupları San ve Tic Ltd Şti’nin, davalı …’dan 179.816,63 TL alacaklı olduğu, …’ın ticari defter kayıtlarına göre, … firmasının, …. Oturma Grupları San ve Tic Ltd Şti’den 245.019,60 TL alacaklı olduğu, iki firma bakiyelerinin uyumlu olmadığı ve aradaki 424.836,23 TL’lik farklılığın davacı defter kayıtlarında olup, davalı defter kayıtlarında olmayan işlemlerden oluştuğunun tespit edildiği, davacı/karşı davalı iddiasına göre marka ve tasarım hakkına tecavüz yönünden tazminat hesaplaması sonucunda …. Oturma Grupları San ve Tic Ltd Şti’nin, … firmasından talep edebileceği tutarın brüt satış karlılığı hesabına göre 4.421,05 TL olduğu, faaliyet karlılığı hesabına göre 212,47 TL olduğu, davacı/karşı davalı iddiasına göre, davalı yanın kusurlu eylemi üzerine sözleşmenin feshi nedeniyley tazminat hesaplaması sonucunda, …. Oturma Grupları San ve Tic Ltd Şti’nin, … firmasından talep edebileceği tutarın, brüt satış karlılığı hesabına göre 6.165.55,18 TL, faaliyet karlılığı hesabına göre 295.893,52 TL olduğu, davalı/karşı davacı iddiasına göre, davacı yanın kusurlu eylemi üzerine sözleşmenin feshi nedeniyle tazminat hesaplaması sonucunda, … firmasının, …. Oturma Grupları San ve Tic Ltd Şti’nden talep edebileceği tutarın, brüt satış karlılığı hesabına göre 1.1669.811,59 TL olduğu, davalı/karşı davacı iddiasına göre, portföy tazminatı hesaplaması yapılamadığı, davalı/karşı davacı iddiasına göre kira desteği hesaplaması sonucunda, … firmasının, …. Oturma Grupları San ve Tic Ltd Şti’nden talep edebileceği tutarın, gönderilen fesih ihtarnamesine göre 86.705,75 TL, işyerinde ürünlerin muhafaza altına alındığı tarihe göre 256.237,81 TL olduğu” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Taraf vekillerinin alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalara ilişkin itirazlarını yazılı olarak sundukları görülmüştür.
Dosyanın, bir SMM, bir mobilya sektörü bilirkişisi ve bir Ticaret Hukuku uzmanı’ndan oluşacak heyete tevdi ile dosyada bulunan tüm beyan ve deliller, talimatla alınan raporlar ve bu raporların içerisinde bulunan taraf defterlerine ilişkin bilgiler hep birlikte değerlendirilmek suretiyle dava ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı tarafların isteyebilecekleri tazminat miktarları, denetime elverişli bir şekilde değerlendirilerek rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişiler 04/11/2021 tarihli raporlarında; “asıl dava açısından; davacı tarafından davalı ile arasındaki bayilik sözleşmesi süresinden önce ve haklı bir gerekçe olmaksızın süresinden önce feshedilmiş olduğu, yaptıkları tespitlere dayalı olarak, asıl davada davalının eylemlerinin sözleşmeye ve davacının tescilli marka ve endüstriyel tasarımdan doğan haklarına tecavüz eylemi teşkil etmediği , dolayısıyla, davacı açısından SMK hükümlerine göre zarar oluşmadığı ve maddi zarara tazmini ve tespitinin koşullarının mevcut olmadığı, Mahkeme tarafından, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin, davacı/karşı davalı tarafından haklı nedenle fesih edildiğine karar verilmesi halinde; a) Cari (açık) hesap nezdinde davalı/karşı davacı taraftan 179.521,63 TL. sı alacaklı olduğu, b) 6769 sayılı SMK’ nun 151 2-a maddesi gereğince talep edilen tazminat hesabı doğrultusunda, davalı/karşı davacı tarafın işyerinde tespit edilen dava konusu ürünleri, davacı/karşı davalı taraf satışa sunmuş olsaydı, mali tablolarında görünen Faaliyet Karlılık Oranı üzerinden yapılan hesaba göre, elde edeceği muhtemel kazancın 212,17 TL. sı olarak hesap edildiği, bununla birlikte muhtemel ciro kaybı hesabına göre, yine mali tablolarında görünen Faaliyet Karlılık Oranı dikkate alınarak yapılan hesaba göre, yoksun kaldığı muhtemel kazancın 295.893,52 TL.’ sı olarak hesap edildiği,
Birleşen dava açısından; Mahkeme tarafından, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin, davacı/karşı davalı tarafın haksız nedenle fesih edildiğine karar verilmesi halinde; a) Cari (açık) hesap nezdinde davacı/karşı davalı taraftan 87.354,60 TL.’ sı alacaklı olduğu, b) Sözleşmenin haksız feshi nedeni ile yoksun kaldığı muhtemel kazancın 1.169.811,59 TL. sı olarak hesap edildiği, c) Dosya kapsamında sunulan belgeler ve daha önce hazırlanan Bilirkişi Raporlarında yapılan tespitler doğrultusunda, Portföy tazminatı hesabının yapılamadığı, d) Sayın Mahkeme tarafından, sözleşme tarihi ile ihtar tarihi arasındaki dönem için Kira Desteği Tazminatına karar verilmesi halinde, davalı/karşı davacı tarafın talep edebileceği Kira Desteği tazminatının 62.679,45 TL sı olarak hesap edildiği, Sayın Mahkeme tarafından, sözleşme tarihi ile dava tarihi arasındaki dönem için Kira Desteği Tazminatına karar verilmesi halinde, davalı/karşı davacı tarafın talep edebileceği Kira Desteği tazminatının 203.720,55 TL.” sı olarak hesap edildiği, Sayın Mahkeme tarafından, sözleşme tarihi ile ürünlerin muhafaza altına alındığı tarih arasındaki dönem için Kira Desteği Tazminatına karar verilmesi halinde, davalı/karşı davacı tarafın talep edebileceği Kira Desteği tazminatı 206.350,68 TL.’ sı olarak hesap edildiği, manevi tazminatın takdiri ve miktarının tespitinin mahkemenin takdirinde olduğu” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı/birleşen dosya davalı vekili 18/11/2021 tarihli dilekçesi ile, davalı-karşı davacının sözleşmeye aykırı olarak müvekkili firma sahibinin izni ve bilgisi dışında indirim ve kampanya yapmasının hakkaniyete, sözleşmeye ve rekabet yasağına aykırı fiil teşkil ettiğini, haklı nedenle fesih sebebini oluşturduğunu, bilirkişilerin raporlarında, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 15.maddesini hiçbir şekilde irdelemediğini, fesih sebeplerinin yazıldığı 15.maddede yoruma mahal vermeyerek net bir şekilde reklam yasağının fesih sebebi sayıldığını, bilirkişilerin, davalı-karşı davacıyı haklı çıkarmak için “bayilik sözleşmesinin malların sürümün arttırmak yükümlülüğüne aykırı düşmesi” olarak herhangi bir kanunda vs.bulunmayan zoraki bir değerlendirmede bulunduklarını, davalı bayi … tarafından sözleşmeye imza atıldığını, izinsiz kampanya yürütülmeyeceğine dair irade yansıttığını, bilirkişilerin belirttiği doğrultuda davalının eyleminin haksız olmaması, yani müvekkili firmanın haksız şekilde sözleşmeyi feshettiğinin kabulü halinde davanın tarafları olan iki tacir arasında düzenlenen sözleşmenin hiçbir hukuki mahiyetinin kalmamış olacağını, bilirkişiler tarafından kanuni hiçbir gerekçe gösterilmeksizin tamamen yorum katılarak sözleşme maddesinin geçersiz gösterilmeye çalışıldığını, sözleşme maddeleri ve yargılama sırasında sunulan tüm delilleri kapsamında, itiraz ve beyanları doğrultusunda öncelikle hesaplama hatalarının giderilmesi amacıyla dosyanın İnegöl …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … talimat sayılı dosyasından yeniden bilirkişilere tevdine, akabinde esas dosyadan bilirkişilere tevdine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı/birleşen dosya davacı vekili 22/11/2021 tarihli dilekçesi ile, haksız bir fesih üzerine haksız bir dava açıldığını, davacı lehine hiçbir tazminata hükmedilemeyeceğini, bilirkişi heyetinin asıl davada tazminata hak kazanılamadığını kaydetmekle birlikte, hukuki değerlendirmeyi mahkemeye bırakarak bir “cari hesap alacağı” ve “yoksun kalınan muhtemel kazanç” hesabı yapmış ise de, hesaplama yapılmasına ve yapılan hesaba itiraz ettiklerini, fesih haksız olduğundan muhtemel kazanç hesabı yapılamayacağını; cari ilişkide müvekkili alacaklı olduğundan, yine davacı lehine bir cari hesap alacağının hüküm altına alınamayacağını, rakamsal hesaplamaların bir önceki rapordan bahisle hazırlandığından, önceki rapora yönelik itirazlarını tekrar ettiklerini, birleşen dosya yönünden yapılan hesaplamalar doğrultusunda tespit edilen tazminat miktarlarına itiraz ettiklerini, itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosya davacısı vekili 15/02/2022 tarihli talep artırım dilekçesi ile, fazlaya dair tüm itiraz, dava ve hakları saklı olarak asıl davanın reddi ile, birleşen davanın kabulüne, bu bağlamda 1.169.811,59 TL kazanç kaybının sözleşmenin fiilen sona erdiği 21/09/2017 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile, 10.000,00 TL portföy tazminatının sözleşmenin fiilen sona erdiği 21/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile, 271.000,00 TL kira desteği alacağının 270.000,00 TL’lik kısmının sözleşmenin fiilen sona erdiği 21/09/2017 tarihinden; 1.000,000 TL’lik kısmının ise dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile, 87.354,60 TL cari hesap alacağının dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile, 10.000,00 TL haksız olarak muhafaza altına alınan malların bedelinin sözleşmenin fiilen sona erdiği 21/09/2017 tarihinden itibaren işleyen ticari avans faizi ile tahsilini talep ederek harcını tamamladığı görülmüştür.
Mahkememizce 18/02/2022 tarihli celsede verilen karar ile … İli,…. İlçesi, …. ada, …. parsel ile, …. ada 4 parselde kayıtlı taşınmazlar üzerindeki birleşen dava davalısı lehine tescilli 150.000,00 TL bedelli ipoteklerin fekki talebi yönünden dosyanın tefrikine karar verilmiş ve mahkememizin … esas sırasına kaydı yapılarak Saray Asliye Hukuk Mhakemesi’ne yetkisizlik kararı verilmiştir.
Asıl davada, dava; tasarım ve marka’dan doğan haklara tecavüzün tespiti, men’i ve alacak; birleşen davada, dava; haksız fesihten kaynaklanan tazminat ve menfi tespit talebine yöneliktir.
Bayilik sözleşmesi, taraflar açısından sürekli borç doğuran, çerçeve niteliğinde bir sözleşmedir. Bayi üreticiden farklı bir kişidir ve kendi de tacirdir. Kendi adına ve hesabına hareket ettiği için yaptığı satış neticesindeki kâr ve zarara da kendi katlanmalıdır. Üretici ve bayi arasındaki güven ilişkisinin temini amacıyla, üreticinin sadakat yükümlülüğü vardır. Üreticinin, bayinin faaliyetlerine engel olmaması, zorlaştırmaması ve ona destek olması gerekir.
Fesih hakkının, dürüstlük kuralına uygun olarak kullanılması gerekmektedir. Fesih hakkının kötüye kullanıldığı hususu, somut olaya göre tespit edilir. Fesih hakkının kullanılmasındaki menfaatin belirlenebilmesi için her somut olayın koşullarını incelemek gerekir. Bayilik sözleşmesinde fesih hakkının kötüye kullanılıp kullanılmadığının tespitinde, çelişkili davranış yasağı, karşı tarafa zarar verme kastı veya hakkın amacından saptırılması kriterleri değerlendirilmelidir. Bunlardan biri söz konusuysa, fesih hakkının kötüye kullanıldığı kabul edilmelidir.
4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4.maddesinde ” Belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı ve yasaktır.” şeklinde düzenlendiği, aynı Kanunun 4/a maddesinde ise “Mal veya hizmetlerin alım ya da satım fiyatının, fiyatı oluşturan maliyet, kar gibi unsurlar ile her türlü alım yahut satım şartlarının tesbit edilmesi” karar ve eyleminin hukuka aykırı ve yasak olduğu belirlenmiştir.
Somut olayda, davalı …’ın, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği, sözleşmede belirlenen şartların dışına çıkarak, kararlaştırıldığı şekilden farklı olarak indirim yapması ve reklam yasağına uymaması iddiasıyla, bayilik sözleşmesinin davacı tarafça tek taraflı olarak feshedildiği sabittir. Burada öncelikle incelenmesi gereken husus feshin haklı olup olmadığıdır. Feshin haklılığının tespitinde taraflar arasında akdedilmiş bulunan bayilik sözleşmesi ve bu sözleşmeye istinaden imzalanan mutabakat tutanağı incelenmelidir.
16/12/2015 tarihli tarafların yer aldığı bayi toplantısında “Mağaza ve bayilerimizden yapılan satış ve teklif formunda üst sınır olarak belirlemiş olduğumuz iskonto oranları; Nakit Satışlar İçin:İskonto Oranı=%30, Taksitli Satışlar İçin:İskonto Oranı=%25 olarak belirlenmiştir. Perakende fiyat listesi üzerinde kesinlikle değişiklik yapılamaz. Listedeki fiyatların üzerinde satış yapılamaz. Yukarıda; üzerinde mutabık kalınan kararlar ihlal edilirse aşağıdaki yaptırımların uygulanacağı oy birliği ile kabul edilmiştir. Belirlenen iskonto oranlarının üstündeki bir oran ile satış formu hazırlamak ve ya teklif formu hazırlamak (Müşteri imzalı teklif formu ve sipariş sözleşmesinin aslı kanıt olarak kabul edilir. ) Uygulanacak yaptırımlar; Teklif formu veya sözleşmedeki ürünlerin perakende liste fiyatı üzerinden %30 oranında cezai yaptırım uygulanır. Kararı ihlal eden bayinin hesabına borç olarak kabul kaydedilir. Perakende fiyat listesi üzerindeki fiyatların üzerinde satış formu veya teklif formu oluşturulursa cezai işlem uygulanır. Uygulanacak yaptırımlar; Bahsi geçen ürünlerin perakende liste fiyatı üzerinden %30 cezai yaptırım uygulanır. Kararı ihlal eden bayinin hesabına borç olarak yazılır. Bahsi geçen yaptırımlardan oluşan kaynak ….. tarafından bir fonda toplanarak her yılın ilk 9.ayından sonra reklam olarak kullanılır. Şehir dışında yapılacak olan sevkiyatlarda perakende liste fiyatı üzerinden KDV dahil %8 oranında nakliye bedeli; nakliye ve montajı yapan bayi tarafından tahsil edilir.” hususları yer almaktadır. Buna göre belirlenen iskonto oranına uymayan bayiler için yaptırım sözleşmenin feshi değil cezai yaptırım olarak öngörülmüştür.
Tarafların akdettiği bayilik sözleşmesinin 4.1.13 maddesinde “Bayi, ….. tarafından kendisine üretilen Ürün fiyatının sadece tavsiye edilen azami satış fiyatı niteliğine sahip olduğunu açıkça bildiğini ve kabul ettiğini şimdiden beyan ve taahhüt eder”; 4.2.1 maddesinde “….., sözleşme konusu emtianın üçüncü kişilere satışıyla ilgili olarak, Sözleşmenin yürürlükte kaldığı süre boyunca, ucuzluk ve kampanya dönemleri dahili ve harici dönemler için tavsiye niteliğinde “azami satış fiyatı” belirleyerek bildirmek hakkına sahiptir. Bayi ile mutabık kalmak koşulu ile” hususları yer almaktadır. Bu durumda bayi mali yükümlülükleri göze almak karşılığında iskonto oranını belirleyebilir ve bu durum sözleşmeye aykırılık teşkil etmez. Taraflar arasındaki sözleşme ve mutabakat çerçevesinde davalının öngörülenin üzerinde iskonto oranı belirlemesi – davalı bu oranın mali ve cezai yükümlülüklerine katlandığı sürece – sözleşmenin haklı fesih nedeni olmadığı hukuki kanaatine varılmıştır.
Davalının yürüttüğü reklam ve tanıtım kampanyasının ise sözleşme ve mutabakata aykırı olmadığı gibi bayilik sözleşmesi ile yükümlendiği malların sürümünü arttırmak edimine uygun düştüğü, davacının marka imajına zarar verici mahiyette olmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda asıl davada davacının bayilik sözleşmesinin feshinden kaynaklı taleplerinin – söz konusu feshin haklı bir gerekçeye dayanmadığının kabulü karşısında – reddi cihetine gidilmiştir.
Asıl davaya konu marka ve tasarım hakkına tecavüzün kaldırılmasına yönelik talepler bakımından yapılan incelemede;
Taraflar arasında davacıya ait markaların ve tasarımların kullanımına ilişkin bir lisans sözleşmesi bulunduğu sabittir. Davacı tarafına ait markaların davalı yanca kullanımına izin verilmesinden ibaret söz konusu akit, davacının bayilik sözleşmesinin feshine ilişkin davalıya gönderdiği ihtarname ile son bulmuştur. Burada feshin haklı yahut haksız olması davalının, davacıya ait markaları ve tasarımları kullanma hakkının fesihle sona ermesi olgusunu değiştirmez. Diğer bir anlatımla bozucu yenilik doğuran irade beyanı ile lisans sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren davalı yanın markasal kullanımları marka hakkına tecavüz oluşturur. Fesih tarihinden sonra Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı ve Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ….. değişik iş sayılı dosyaları kapsamında tespit olunan ayırd edilemeyecek şekilde benzer tasarımlara havi ürünler bakımından dava dilekçesindeki netice-i taleple bağlı kalınmak suretiyle davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Birleşen dosya bakımından yapılan değerlendirmede;
Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin davacı yanca feshinin haksız olduğunun kabulü nedeniyle birleşen dosya davacısının bu haksız fesihten kaynaklı tazminat hakkının bulunduğunun da kabulü gerekir.
Tazminat kalemlerinden yoksun kalınan kazanç ve cari hesap alacağı bakımından tarafların delilleri ve ticari defterleri incelenmek suretiyle 05/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda ulaşılan sonuçların dosya içeriği ile uyumlu ve sunulan delillere göre isabetli olduğu kanaatiyle tam kabul kararı verilmiştir.
Kira desteği alacağı yönünden ise sözleşmenin hukuken ayakta durduğu dönem olan sözleşme tarihi ile ihtar tarihi arasındaki dönem baz alınmış, sözleşmenin ihtarla feshedildiği dönem sonrası için birleşen dosya davacısının kira desteği almasının mümkün ve hakkaniyetli olmayacağı kanaatine ulaşılmıştır.
Portföy tazminatı kalemi yönünden ise; dosyaya bu tazminatın varlığı ve miktarı hususunda davacı yanın yeterli delil sunmadığı için hesaplama yapılamadığı anlaşılmış, bu nedenle ispatlanamayan söz konusu tazminat yönünden talep reddedilmiştir.
Muhafaza altına alınan mallara ilişkin tazminat talebinin ise söz konusu ürünlerin tasarım ve marka hakkına tecavüz oluşturduğu hususunun kabulü karşısında reddi cihetine gidilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin birleşen dosya davalı yanın haksız feshi dolayısıyla sona ermesi nedeniyle birleşen dosya davacısı tarafından söz konusu sözleşme kapsamında verilen çekler yönünden borçlu olmadığının tespiti talebinin yerinde ve haklı olduğu kanaatine varılmıştır.
İhlal edilen hakkın boyutu, kusurun derecesi ve tarafların mali durumları nazara alınarak davalı 50.000,00 TL manevi tazminatın yeterli ve dengeleyici olacağı kanaatine ulaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan tüm nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
ASIL DOSYADA;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Davalı yana ait adreste tespit olunan “…..” markasını ve ibaresini ihtiva eden ürünlerin satışının durdurulmasına ve bu markayı içeren tabela, logo, görsel ve yazılı her türlü reklam vasıtalarının kaldırılmasına,
-Davacıya ait …. tescil numaralı tasarımlar ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu tespit olunan ve Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …. değişik iş sayılı dosyasında alınan raporla görsellerine yer verilen ürünlerin davalı tarafından satışlarının durdurulmasına,
-Davacının bayilik sözleşmesinin feshinden kaynaklı tazminat taleplerinin tüm kalemler yönünden reddine,
2-Peşin alınan 3.087,90 TL harçtan, alınması gerekli 80,70 TL harcın mahsubu ile arta kalan 3.007,20 TL harcın, karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, davanın kısmen kabulü yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, davanın reddedilen kısmı yönünden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/4 maddesine göre 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 7.000,00 TL bilirkişi ücreti, 849,70 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 7.849,70 TL yargılama giderinden, davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 5.233,13 TL’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraftan alınan 31,40 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 112,10 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2017/1188 ESAS SAYILI DOSYASINDA;
1-Birleşen dava davacısının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Taraflar arasında akdedilmiş olan bayilik sözleşmesinin davacı yanca haksız feshinden doğan;
*Davacının yoksun kaldığı muhtemel kazanç olan 1.169.811,59 TL’nin 21/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte birleşen dosya davalısından alınarak birleşen dosya davacısına verilmesine,
*87.354,60 TL cari hesap alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte birleşen dosya davalısından alınarak birleşen dosya davacısına verilmesine,
*62.679,45 TL kira desteği alacağının 1.000,00 TL’lik kısmına dava tarihinden itibaren; bakiye kısmına 21/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte birleşen dosya davalısından alınarak birleşen dosya davacısına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
*İspatlanamayan portföy tazminatı alacağı talebinin reddine,
*Muhafaza altına alınan mallara ilişkin tazminat talebinin reddine,
*50.000,00 TL manevi tazminatın 21/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte birleşen dosya davalısından alınarak birleşen dosya davacısına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Birleşen dosya davacısının;
*…. seri numaralı 30/07/2016 keşide tarihli ve 27.665,00 TL bedelli,
*…. seri numaralı 30/08/2016 keşide tarihli ve 26.000,00 TL bedelli,
*…. seri numaralı 30/09/2016 keşide tarihli ve 26.000,00 TL bedelli,
*… seri numaralı 30/10/2016 keşide tarihli ve 26.000,00 TL bedelli,
*…. seri numaralı 30/11/2016 keşide tarihli ve 26.000,00 TL bedelli,
*…. seri numaralı 30/12/2016 keşide tarihli ve 26.000,00 TL bedelli çekler yönünden borçlu olmadığının tespitine,
-Tekirdağ İli, … İlçesi, … ada, …. parsel ile, … ada … parselde kayıtlı taşınmazlar üzerindeki birleşen dava davalısı lehine tescilli 150.000,00 TL bedelli ipoteklerin fekki talebi yönünden dosyanın tefriki ile mahkememizin başka bir esasına kaydına,
2-Alınması gereken 104.344,25 TL harçtan peşin alınan, 1.707,75 TL peşin harç ve 28.280,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 74.356,50 TL harcın, davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen tazminat talepleri yönünden hesaplanan 84.512,87 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen tazminat talebi yönünden 24.432,44 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen manevi tazminat talebi yönünden 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 4.500,00 TL bilirkişi ücreti, 601,30 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 5.101,30 TL yargılama giderinden, davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 3.984,13 TL’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru, 1.707,75 TL peşin ve 28.280,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 30.019,15 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/02/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸