Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/557 E. 2022/177 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/557 Esas
KARAR NO : 2022/177

DAVA : Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2021
KARAR TARİHİ : 28/09/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/10/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin reklam ajansı olduğunu, uluslararası bir gıda firması olan davalı ile 16/04/2018 tarihinde reklam anlaşması yaptığını, bu anlaşma gereği müvekkili şirketin, davalı için -… öne çıkartan- bir relma filmi çekmeyi üstlendiğini, projenin adının “….” olduğunu, müvekkilinin anlaşma konusu bu reklam filmini tüm konsept, fikir ve stratejisi kendisine ait olmak üzere üretip davalıya teslim ettiğini, davalının başta TV olmak üzere her türlü ulusal ve uluslararası medyada 2 yıl süreyle ramazan aylarında bu reklamı yayınlattığını, taraflar arasındaki vaki sözleşmeden de anlaşılacağı üzere bu reklam filminin telifleri sadece 2 yıl için davalıya verildiğini, 2020 yılında davalının reklamı kendiliğinden kaldırdığını, 2021 yılında davalının aynı konseptin üzerine başka bir film çekip aynı konulu reklamı yeniden yayına sunduğunu, bu yeni reklamın da sloganının “….” olup, … fotoğrafını sosyal medyada paylaşılması halinde davalının bu tabağı dolduracağı konuunu işlediğini, davalının fikri, konsepti ve stratejisi tümüyle müvekkiline ait bir üretimi hileli şekilde kullanmaya devam ettiğini, bu konuda kendilerine yapılan yazılı başvuruya olumsuz cevap verdiklerini, açıklanan nedenlerle müvekkiline ait fikrin izinsiz kullanılması nedeniyle davalıya sembolik miktarda bir telif faturası kesildiğini, ancak davalının “yeni filmin aynı fikre dayanmadığı” gerekçesiyle bu faturayı iade ettiğini, bu nedenle 19.705,00 TL telif hakkı bedelinin dav tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin 1981 yılında kurulduğunu, bakliyat sektörünün liderlerinden biri olduğunu, müvekkili nezdinde meydana getirilmiş olan sosyal sorumluluk projelerinden biri olan, …. başlığı ile … kampanyası kapsamında kullanılan “….” ve başlığının marka olarak TPMK nezdinde 20/04/2021 tarihinde tescil edildiğini, proje kapsamında, ramazan ayı boyunca …. etiketiyle sosyal medya vasıtasıyla paylaşılan her …, müvekkilince resmi yardım kuruluşlarıyla iş birliği yaparak dolduracağını, işbu projenin televizyon yayını ve sosyal mecralar kullanılarak yayıldığını, ramazan ayına yönelik benzer sosyal sorumluluk projelerinin çeşitli firmalar nezdinde de televizyon yayını ve sosyal mecralar kullanılarak yayıldığını, davacının, davaya konu sözleşmenin imzalanması akabinde tv filmine dair hak sahipliği konusunda anlaşmazlık yaşadığını, davacı dışından bir şirket tarafından taraflarına keşide edilen ihtarname ile eser hak sahipliğinin kendilerinde olduğunun keşide edildiğini, bu süreçte, davalı müvekkili şirketin yazılı ve görsel olarak yer alan tüm ilanları bedelinin ödenmiş olmasına rağmen, süresinden evvel kaldırmak zorunda kaldığını ve bu sebeple hiçbir kusuru olmaksızın ciddi zarara uğradığını, davacının öncelikle hak sahibi olup olmadığını ispat etmesi gerektiğini, davacının iddialarının aksine davacı dışında da hak sahibi olduğunu iddia eden başka bir şirketin olması, kanun maddesinde açıkça beyan edilen “sahibinin hususiyetini taşıması” ve ” fikri bir çabanın ürünü olması” içeriğiyle örtüşmediğin, davacının hukuki yararının bulunmadığını, açıklanan nedenlerle, öncelikle davanın usul yönünden, aksi halde hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve kötüniyetle açılmış olan davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davacı tarafça dava konusu filmleri içerir cd dosyaya sunulmuştur.
Dosya, davalının, davacı ile aralarında akdedilmiş bulunan telif sözleşmesine aykırı davranıp davranmadığı, davacının alacak hakkının bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa miktarı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 24/08/2022 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; “Dava konusu uyuşmazlıktaki … isimli reklam filmi incelendiğinde; belli bir konusu ve teması olan hareketli görüntüler dizisi şeklinde hususiyet taşıyan yaratı olması nedeniyle FSEK m.5 anlamında sinema eseri olduğu, Dosyada reklam filmini yaratan eser sahiplerine ilişkin herhangi bir bilgi olmamakla birlikte, dosyaya ibraz edilen sözleşme incelendiğinde dava konusu reklam filminin davacı ajans adına yaratıldığı, başka bir deyişle reklam filminin yaratılması için eser sahiplerini bir araya getirenin davacı olduğu, davacı FSEK m.18/3 hükmü gereği davaya konu reklam filmi üzerinde mali hak yetkisinin bulunduğu , Davalı taraf söz konusu fikrin başka bir firmaya ait olup bu firma tarafından davacıya ihtar gönderildiğini belirtmiştir. Dosyada bu yönde bir ihtar bulunmakla birlikte davacıya bu hususta açılmış bir dava veya başkaca bir delile rastlanmadığından dosyanın halihazır durumu itibariyle değerlendirme yapıldığı, Davalı … A.Ş.’nin Davacı reklam ajansından izin almadan, sözleşmede belirtilen 2 yıllık telif kullanım süresi geçtikten sonra Davacının ürettiği eserin bütüncül unsuru olan ana fikrini farklı bir reklam filminde kullanması durumunun taraflar arasında 16.04.2018 tarihinde imzalanmış sözleşmeye aykırılık teşkil ettiği ve Davacının FSEK 21 çerçevesinde işleme hakkının ihlal edildiği , Taraflar arasındaki sözleşmede davacı tarafça hazırlanan reklam filmi için senaryo+fikir bedeli ve prodüksiyon için 55.000 TL üzerinde anlaşılmış olmakla, davaya konu ihlalde ihlalin şekli dikkate alındığında söz konusu ihlal nedeniyle davacının 17.500 TL talebinin sektörel teamül ve sözleşmenin bütününe orantılandığında makul olduğu” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davalı vekili 07/09/2022 havale tarihli dilekçesi ile, dava konusu reklam filminin eser niteliğinde olmadığını, dava konusu reklam filminin sahibi olmayan davacının, reklamın mali haklarına da sahip olamayacağını, bu nedenle bilirkişilerce aksi yönde yapılan tespit ve değerlendirmelerin açıkça eksik ve hatalı olduğunu, uyuşmazlık konusu reklam filminde kullanılan “…” ve “….” başlıklarının, TPMK nezdinde müvekkili şirket adına tescil edildiğini, gerek eksik ve hatalı tespitler, gerekse de tazminat tutarına ilişkin hiçbir inceleme yapılmaksızın davacının talep ettiği tutarın kabul edilmesin edeni ile huzurdaki bilirkişi raporunun hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, yeniden inceleme yapılması gerektiğini, müvekkili şirkete herhangi bir hizmet sağlamayan davacının KDV’ye ilişkin itirazlarının kabulünün mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle yeni bir bilirkişi heyetinden yeni rapor alınmasını, aksi halde ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Dava, davalının, davacı ile aralarında akdedilmiş bulunan telif sözleşmesine aykırı davranışı nedeniyle alacak talebine yöneliktir.
FSEK 1/B’ye göre eser, sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleri’dir.
FSEK 5.maddeye göre “Sinema eserleri, her nevi bedii, ilmi, öğretici veya teknik mahiyette olan veya günlük olayları tespit eden filmler veya sinema filmleri gibi, tespit edildiği materyale bakılmaksızın, elektronik veya mekanik veya benzeri araçlarla gösterilebilen, sesli veya sessiz, birbiriyle ilişkili hareketli görüntüler dizisidir.”
Somut olayda bilirkişi vasıtasıyla yapılan inceleme sonucunda, davaya konu reklam filminin sahibinin hususiyetini taşıdığı ve eser vasfında olduğu, sunulan delillere göre davacını eserden doğan mali hakların sahibi olduğu, söz konusu eserin, taraflar arasında akdedilmiş sözleşme çerçevesinde hazırlanarak davalı kullanımına sunulduğu, davalının bu reklam filmine 2018 yılında kampanyasında yer verdiği, sonraki tarihte 2021 yılında yayınlanan reklam filminin ise “…” ve “…” şeklindeki temel reklam fikrini içermesi sebebiyle davacının eserden doğan işleme hakkını ihlal ettiği ve telif sözleşmesine aykırı olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Davalı, her ne kadar, davacı tarafından hazırlanan ilk reklam filminin, eser sahipliğinin, davacıya ait olmadığı iddiası ile bu iddiaya dayanak olarak dava dışı firmanın kendilerine göndermiş olduğu ihtarnameye dayanmış ise de, tek taraflı gönderilmiş bir ihtarnamenin tek başına eser sahipliğini ispata yeterli görülemeyeceği, tek taraflı irade beyanı niteliğindeki ihtarname ile davacının eser sahipliği karinesinin değişmeyeceği, bu iddianın başka delillerle desteklenmediği anlaşıldığından davalı savunmasının kabulü cihetine gidilmemiştir.
Sektör bilirkişisinin de yer aldığı bilirkişi heyetince 17.500,00 TL tazminat talebinin sektörel teamül ve taraflar arasındaki sözleşmenin bütününe uygun olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından 10/05/2021 tarihinde düzenlenen faturada talep edilen KDV alacağının ise sözleşmenin içeriğine ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Genel uygulama tebliğine uygun olduğu, bu hali ile talep olunan 19.705,00 TL üzerinden davanın kabulü gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE;
-19.705,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 1.346,05 TL harçtan, davacı tarafça yatırılan 336,52 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.009,53 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 336,52 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 4.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 134,00 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 5.029,82 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/09/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸