Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/55 E. 2023/42 K. 10.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/55
KARAR NO : 2023/42

DAVA : Tasarımdan Doğan Haklara Tecavüzün ve Haksız Rekabetin
Tespiti, Men’i ile Maddi, Manevi ve İtibar Tazminatı
DAVA TARİHİ : 24/07/2017

– BİRLEŞEN BAKIRKÖY … FSHHM … ESAS SAYILI DOSYADA –

DAVA : Tasarım Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 08/09/2020
KARAR TARİHİ : 10/02/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/03/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin Türkiye’de elbise askı sektöründe lider olduğunu, aynı zamanda dünya genelinde sektör üçüncüsü olduğunu, ayrıca dünya sektör lideri olan firmayla ciddi bir ticari partnerliği bulunduğunu, müvekkilinin, ürünlerinin hepsini bünyesinde çalışan tasarım ekibi tarafından yapıldığını, davacının tasarladığı ürünlerin TTK kapsamında korunduğu gibi TPE nezdinde tasarım tescilleri yapıldığından tasarım hukuku bakımından da korunduğunu, dava dışı … firmasının, müvekkili … Plastik firmasıyla yurtiçinde rekabet edebilmek için bir süredir … Plastik firmasıyla birlikte hareket ettiğini, davalının, müvekkilinin ürün gamıyla aynı olan modelleri kopyalayarak üretim yapıp müvekkilinin müşterilerine satış yaparak pazar yayını düşürmeyi hedeflediğini, davalı tarafından yapılan ürünlerin, davacının ürünleriyle büyük oranda benzerlik taşıyan fakat kalite ve fiyat olarak düşük ürünler olduğunu, yapılan ürünlerin önemli bir kısmının da müvekkili adına tescilli ve tescilsiz modellere ait olduğunu, TPE nezdinde 17/11/2014 tarihli, … tescil numaralı tasarımın müvekkili adına kayıtlı olduğunu, davalı tarafından üretilen ürünün birebir aynı ölçü ve kalıplarda üretildiğinin Bakırköy … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, yeni Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında sadece tescilli tasarımların değil, aynı zamanda tescilsiz tasarımların da hukuksal koruma altına alındığını, dava konusu … numaralı tasarım başvuruları reddedildiğini, fakat TPE’nin red kararının da Ankara … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasından verilen karar ile iptal edildiğini, davalının, TPE’nin tasarım red kararının kesinleşmesini beklemeksizin taklit üretime geçerek büyük bir yanılgıya ve hukuksuzluğa düştüğünü, davalının, müvekkiline ait ürünleri birebir kopyalayıp taklit etmenin yanında kasıtlı ve bilinçli olarak ürünleri müvekkilinin mevcut müşterilerine pazarladığını, davalının faaliyetlerinin, “asalak ticaret/yararlanma”, “haksız rekabet” ve “tasarım tecavüzü” olduğunu, davalının eylemlerinin, hukuka aykırı olduğunu, yapılan taklit olayın sırf model kopyalamanın ötesinde birebir kalıp kopyalamak olduğunu, ürünler karşılaştırıldığında sırf modelin değil, ölçünün, açının, kıvrımların, ağırlığın, tırtık sayısının, tırtıklar arasındaki aralık ölçüsünün vb. kopyalandığının tespit edileceğini, davalının kötüniyetli olduğunu, açıklanan nedenlerle, TTK haksız rekabet ve SMK tasarım ihlali niteliğindeki davalı eylemlerinin tespiti ile men’ine, davalıya ait katalog, broşür, ambalaj malzemeleri, taklit ürün, kalıp, üretim araç gereçleri, tasarım tecavüzünde kullanılan araç gerelere el konularak imhasına, hükmün ilanına, davalının, 5.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi ve 5.000,00 TL itibar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafın, dava dilekçesinin konusunun haksız rekabet olduğunu belirtmesi nedeniyle mahkemenin görevli olmadığını, görev itirazında bulunduklarını, somut olayda 554 sayılı KHK’nin uygulanmasının söz konusu olmadığını, davanın açıldığı tarihte yürürlükte 6769 sayılı kanunun olduğunu, davacının tescilsiz tasarımla ilgili olarak iddialarının kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın asılsız ithamlarının yerinde olmadığını, davacı tarafın dayanak gösterdiği tasarımların yeni ve ayırt edici olmadığını, gerek TTK’da düzenlenen haksız rekabet hükümleri gerekse Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında düzenlenen tescilsiz tasarıma ilişkin düzenlemelerle koruma altına alınan tescilsiz tasarımların da yeni ve ayırt edici olma kriterine haiz olmaları gerektiğini, dava konusu ürünün davacının tescil tarihinden önce … Kalıp firması tarafından kamuoyuna sunulduğunu, haksız rekabet ve tescilsiz tasarımların korunmasına ilişkin düzenlenen hükümlerin, tescilli tasarımlara nazaran daha dar bir koruma sağladığını, maddi tazminata yönelik, davacının, açtığı davadan geriye dönük ancak 2 yıla ilişkin talep edebileceğini, önceki yıllar için zamanaşımı gerçekleştiğini, bu açıdan davacının dava açıldığı tarihten itibaren geriye dönük 2 yıldan öncesi tazminat talepleri açısından zamanaşımı itirazında bulunduklarını, itibar tazminat talebinin haksız olduğunu, açıklanan nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DOSYADA DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı adına tescilli … sayılı tasarımın yeni ve ayırt edici niteliğe haiz olmadığını, 2010 tarihinden önce … firması tarafından söz konusu ürün piyasaya sürüldüğünü, davaların birinde verilecek sonuç diğerini etkileyecek olması nedeniyle HMK madde 166 uyarınca mahkemenin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davalı taraf adına tescilli … sayılı tasarımın yeni ve ayırt edici kritere haiz olmaması nedeniyle iptali ile sicilden terkinine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DOSYADA CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının kasıtlı ve kötüniyetli şekilde üretim yaptığını, davaya konu tasarımlara gerek davacı gerek dava dışı … firmasının itiraz ettiğini, kurumun … firmasının itirazını kabul ettiğini, bu karar üzerine Ankara …. FSHHM’nin … esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve işbu davanın kazanıldığını, işbu kararın bu dosya açısından da kesin delil hükmünde olduğunu, davacının deliller üzerinde yanıltma yaptığını, davacı vekilinin … ürünü hakkında gerçekleri bilmesine rağmen yanıltıcı bilgi verdiğini, … firması ile davacı arasında organik bağ olduğunu, davacının yenilik unsuru yönünden yaptığı tüm itiraz ve delilleri halihazırda taraflar arasında görülen Bakırköy …. FSHHM’nin … esas sayılı dosyasında görülmüş olup öncelikle davaların birleştirilmesine, iddia ve delillerinin hukuka aykırı olduğu kesinleşmiş mahkeme kararları ve birçok bilirkişi raporuyla sabit olup davanın reddine, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HSK kararı ile Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin faaliyete geçirilmesi nedeniyle, Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının, mahkememizin yukarıdaki esasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan dava konusu … tescil numaralı tasarımın sicil kayıtları celp olunmuştur.
Mahkememizin … değişik iş sayılı dosyası celp olunmuş, tetkikinde; talep eden … Plastik ve Kalıp Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından, karşı taraf … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi aleyhine delil tespiti talebinde bulunulduğu, tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda; ” Dosyaya delil olarak sunulan davacıya ait … nolu tasarım ve … Plastik Firmasının ürettiği iddia edilen tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, Tespit istenilen iş yerinde herhangi bir ürünün tespit edilemediği” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Dosya, davacı tarafın talep ettiği tazminata ilşikin talep edilen dönemlere yönelik davalı tarafın bir kullanımının olup olmadığının, delil tespit ve dosya içindeki değerlendirmeler dikkate alınarak söz konusu ürüne ilişkin davalı tarafın satış kayıtları ve elde edilen kâra yönelik rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 29/06/2018 tarihli raporunda; “davalı … San. Tic. A.Ş.yerinde tespit edilen stok kayıtlarından davaya konu …. kodlu 1.237.150 adet ürün sattığı, aynı kayıtlardan ürünlerin satıştan toplam 557.795,07 TL satış cirosu elde ettiği, firmanın sunmuş olduğu maliyet verilerinin eksik ve hatalı olduğu resmi beyanlar ile kâr oranları arasında belirgin şekilde ayrılıklar gözlendiği ve satış fiyatlarının düşülerek belirgin şekilde zarar edildiğinden dolayı hesaplama yapılırken değerlendirme dışı bırakıldığı, kurumlar vergisi beyanları incelemesinde mal stokları, inşaat vb. Giderler, araç ve demirbaş yatırımları, tazminat, sermaye artışı vb. unsurlar nedeni ile firmaların zarar konumuna düşebileceğinden oranlama yapılırken kurumlar vergisi bürüt satış değeri ile satışların toplam maliyeti değerleri göz önüne alınarak hesaplama yapıldığı, kurumlar vergisi beyanları esas alınarak yapılan hesaplamada elde edilebilecek muhtemel karın 138.897,65 TL olduğu” hususlarını tespit etmiştir.
Davacı vekili 16/07/2018 tarihli dilekçesi ile, raporun teknik olarak güzel hazırlandığını, fakat davalının muhasebe kayıtlarında oynama yapması ve taklit ürünleri saklaması nedeniyle zarar/tazminat miktarının düşük hesaplandığını, davalının maliyet ve satışlarda bariz hile yaptığını, maliyetleri abarttığını, fakat kazancı düşük gösterdiğini, maliyetlerde döviz kurlarıyla oynamalar yaptığının tespit edildiğini, dolayısıyla davalının, taklit ürünleri ticari defterlerine … yansıtmadığını, normal satış ve kar oranından hesaplama yapıldığında tespit edilen miktarın çok yüksek olacağını, davalının taklit malları sadece …. koduyla üretmediğini, başka kodlarla da ürettiğini ve faturalandırdığını, davalarının sadece tasarım ihlali değil aynı zamanda haksız rekabete de dayandığını, müvekkilinin zararının sadece davalı tarafından üretilen taklit ürünlerden elde edilen kazanç olmadığını, açıklanan nedenlerle, davalının muhasebe kayıtlarının güvenilir olmaması, gerçekleri yansıtmaması fiili gerçek karşısında ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili 18/07/2018 havale tarihli dilekçesi ile, bilirkişinin faaliyet kârı veya zararını hesaplarken maliyet hesaplamasında büyük bir hata yaptığını, davanın 24/07/2017 tarihinde açıldığını, bilirkişinin ise 2017 senesinin tamamı için hesaplama yaptığını, bu hesaplamanın da hatalı olduğunu, bilirkişinin hesaplayabileceği tutarın 2017 senesinde 24/07/2017’ye kadar olan bölüm olduğunu, bilirkişiye dava konusu ürünlerin maliyetlerinin alım ve ürün satım faturaları sunulduğu halde dava konusu ürünler için değil genel oranları dikkate aldığını, bilirkişi maliyet hesabına katılmıyorsa eğer bilgi ve becerisinin maliyet hesabı yapabilecek seviyede olduğunu, müvekkilinin bilirkişinin istediği tüm evrakları kendisine sunduğuna göre bu hesaplamayı da yapabileceğini, zamanaşımı itirazlarının hukuki bir mesele olduğunu ve mahkemenin değerlendirmesine tabi olduğundan bu eksikliğin giderilip giderilmemesinin değerlendirmesini mahkemeye bıraktıklarını, açıklanan nedenlerle, dosyanın başka bir bilirkişiye tevdi ile yeniden rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilerek ek rapor tanzimi için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi 15/01/2019 tarihli ek raporunda; “Tazminata ilişkin kök raporda da açıklandığı üzere firmanın sağlamış olduğu verilerde hataların bulunduğu, yapılan zararın firmanın ürün satış fiyatını düşürmesinden kaynaktlı olduğu, en gerçekçi hesabın bilanço üzerinden yapılan hesaplama olacağı ve yeniden yapılan hesaplamada elde edilen kazanç tutarının 71.029,99 TL olduğu hesaplandığı, Davalı vekili 2017 yılını ait yapılan hesaplamanın 24.07.2017 tarihine kadar yapılması gerektiği belirtmiş yapılan incelemede hesaplamanın davalı firma tarafından sunulan stok kayıt listelerinden yapıldığı listelerin 24.07.2017 olarak talep edildiği ve gelen listeler üzerinden hesaplama yapıldığı, Davaya konu ürünler davalı firmanın muhasebe sisterminde … ve …. olarak stok kayıtlarının tutulduğu, yapılan tespit üzerine tüm hesaplamanın bu iki kod üzerinden yapıldığı, dosyaya sunulan davalı firmaya ait katalogdan da anlaşılacağı üzere birçok farklı tipte ve kodda askı salışı yapan bir firmanın muhasebe kodu taşımayan yada larklı bir kod ile salışı yapılan ürünlerin davaya konu ürünler olup olmadığı mali verileri üzerinden ve mali bitirkişi tarafından ayrıştırılması mümkün olmadığı” hususlarını rapor ettiği görülmüştür.
Bekletici mesele yapılan Ankara .. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 19/04/2017 tarih, … esas, …karar sayılı dosyası UYAP üzerinden celp olunmuş, tetkikinde; davacı … Plastik ve Kalıp Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından, davalılar … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ile Türk Patent Enstitüsü aleyhine Türk Patent’in … sayılı YİDK kararının iptali talebine yönelik dava açıldığı, yargılama sonunda, 19/04/2017 tarihli kararıyla davanın kabulüne karar verildiği, istinaf ve temyiz incelemesinden geçerek kararın 25/03/2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Dosya, davacının dayandığı tescilsiz tasarımın yeni ve ayırt edici olup olmadığı, davalı ürünleri ile tescilsiz tasarımdan doğan hakların ihlali ve haksız rekabet koşullarının oluşup oluşmadığı yönünden rapor tanzimi için yeni bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 14/11/2019 tarihli raporlarında; “Mahkemenin verdiği görev dahilinde bilirkişi heyetlerinin dosya içeriğinde ve re’sen yaptığı araştırma sonucu, … sayılı tasarım tescilinin 17.11.2014 başvuru tarihli itibari ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olduğu, davacı tarafa ait 17.11.2014 başvuru tarihli … tescil numaralı tasarım ile dava dışı 3.kişiye ait 29.03.2004 başvuru tarihli … tescil numaralı tasarım arasında, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim açısından belirgin farklar bulunduğu, bu sebep ile tasarımların benzet olarak algılanmadıkları, davacının 17.11.2014 başvuru tarihli … tescil başvuru numaralı tasarımı ile benzer olarak algılanmayacağı değerlendirilen tasarım nedeni ile tasarım hakkı ihlalinin ve haksız rekabetin gerçekleşmeyeceği” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 02/12/2019 tarihli dilekçesi ile, taraf ürünlerinin birebir aynı olduğunu, ihlal oluşturduğuna dair bilirkişi raporlarının akabinde tazminat talepleri kapsamında kök ve ek mali rapor alındığını, davalının, dosyaya sunduğu ve iddia ettiği ürünlerin, müvekkili tasarımının yenilik ve ayırt edicilik özelliğini ortadan kaldırmadığını, işbu dosyadan alınan raporun ve Ankara … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … esas, …karar sayılı dosyasından alınan raporlar ve kararla aynı olduğunu, bilirkişilerin, davalının yenilik unsurunun olmadığına dair dosyaya sunulan ürünlerle, davanın konusu olan tasarım ihlali hususunda dosyaya sunulan ürünleri sehven karıştırdıklarını, davaya konu olan … “….” kod nolu ürün ile davacı ürününün benzerlik yönünden incelenmesinin sehven unutulduğunu, resen delil araştırması yapılmasına muvafakatlerinin olmadığını, davacı ürününün yeniliğinin bir kez daha tespit edildiğini, açıklanan nedenlerle, davalı yararına resen delil araştırmamaları ve ara karar kapsamında “dosya kapsamında ki deliller ile Ankara …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi dosyası” dikkate alınarak tasarım ihlali yönünden rapor oluşturmaları konusunda ihtar yapılarak ek rapor için görev verilmesini, davacı ürünü, tasarım başvurusu ile davalı suçlanan/taklit ürün numuneleri tespit edilip, mühürlenerek ve d.iş ile dava dilekçesinde yer alan fotoğraflar da dikkate alınarak davanın konusuyla bağlı kalınarak tasarım ihlali yönünden ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili 02/12/2019 tarihli dilekçesi ile, somut olayda, davacı tarafça tasarım başvurusunun kurum tarafından reddedilen bir tasarım için dava açıldığını, davacının davasını açarken bir taraftan tescilsiz tasarım hükümlerine dayandığını, diğer taraftan kurumun verdiği kararın iptali için açtığı YİDK davasının kabul edildiğini ve kesinleşmek üzere olduğunu bildirerek tescilli tasarım hükümlerinden de talepleri olduğunu, tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığını, bilirkişiler tarafından hazırlanan raporda, taraflarınca sunulan yenilik kırıcı delillerin incelenmediğini, resen araştırmanın usulüne uygun yapılmadığını, bilirkişi heyetinin, delil olarak dayandıkları … sayılı tasarımı incelemediğini, başka bir ürün örneği üzerinden inceleme yaptığını, eksik ve hatalı bir inceleme sonucu yapılan değerlendirmelerin hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdi ile yeni bir inceleme yapılmasını, yapılacak olan teknik incelemenin mahkeme kaleminde tarafların da hazır bulunduğu bir gün tayin edilerek yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 24/02/2021 tarihli ara kararı ile, esas dosya yönünden; Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin kararı ışığında davacı vekilinin itirazlarının sunulan ürün örnekleri de incelenerek ve incelenen örnekler fotoğraflanarak ek rapor tanzimi; birleşen dosya yönünden; davacı-birleşen dosya davalısı adına tescilli … tescil numaralı tasarımın hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzimi için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 05/10/2021 tarihli raporlarında; “Davacı tarafa ait 17.11.2014 başvuru tarihli … tescil numaralı elbise askısı tasarımı ile davalı tarafın hükümsüzlüğe dayanak sunduğu 29.04.2014 yayın tarihli … firmasına ait … kod numaralı elbise askısı tasarımı arasında, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim açısından belirgin benzerlikler bulunduğu, bu sebep ile iltibas yaratabilecek derecede benzer olarak algılandıkları, Davacı tarafa ait 17.11.2014 başvuru tarihli … tescil numaralı elbise askısı tasarımı ile davalı tarafın hükümsüzlüğe dayanak olarak sunduğu 30.01.2004 başvuru tarihli …. tescil numaralı elbise askısı tasarımı arasında, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim açısından belirgin benzerlikler bulunmadığı, bu sebep ile iltibas yaratabilecek derecede benzer olarak algılanmadıkları, Davacı tarafa ait 17.11.2014 başvuru tarihli … tescil numaralı elbise askısı tasarımı ile davalı tarafın hükümsüzlüğe dayanak olarak sunduğu 29.03.2004 başvuru tarihli … tescil numaralı elbise askısı tasarımı arasında, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim açısından belirgin benzerlikler bulunmadığı, bu sebep ile iltibas yaratabilecek derecede benzer olarak algılanmadıkları” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı-birleşen dosya davalısı vekili 21/10/2021 havale tarihli dilekçesi ile, Türk Patent’in red kararına karşı Ankara … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … esas, …karar sayılı dosyasından açtıkları davanın lehlerine sonuçlandığını, … nolu tasarımın yenilik unsuru taşıdığının tespit edilip tesciline karar verildiğini, işbu dava devam ederken tescilsiz tasarımları için ayrıca tescil kararı verildiğini, bilirkişi raporunda yer alan tüm delillerin, Türk Patent itiraz aşamasında ve Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi dosyasında incelendiğini, yenilik unsurunu kaldırmadığı yönünde olduğunu, bilirkişi raporunda yer alan yer alan “… Plastik” marka elbise askısının gerçekte davacıya ait olduğunu, bilirkişi raporunda ifade edilen www….com.tr internet adresinin davacının ana sitesine yönlendirildiğini, … … nolu “…” markası “elbise askısı” alanında davacı adına tescilli olduğunu, davalının da “…” markasının davacıya ait olduğunu bildiğini, … marka ürünün davacıya ait olduğunu, arşiv kaydının 12 aylık yenilik süresinin içinde olduğunu, 12 aylık süre içinde kamuya sunmanın yenilik unsurunu kaldırmayacağını, davalının, yenilik itirazı yönünden yaptığı iddiaların gerçeği yansıtmadığını, dava konusu tasarımın yeni ve özgün bir model olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-birleşen dosya davacısı vekili 25/10/2021 tarihli dilekçesi ile, bilirkişilerin link ve … firmasına ait kataloğu birlikte değerlendirmeksizin inceleme yapmasının raporun eksik oluşturulmasına neden olduğunu, delil olarak sunulan fakat incelenmeyen delillerin göz önüne alınarak yeniden rapor düzenlenmesi gerektiğini, somut olayda davacıya ait tasarımların başvuru tarihinden çok daha önce kamuya arz edildiğini, davacının kendisinin de tescil tarihinden çok daha önce davaya konu tasarımı piyasaya sunarak satışını gerçekleştirdiğini, bu hususa ilişkin beyanlarının dikkate alınmaksızın oluşturulan raporun hükme esas alınabilmesinin mümkün olmadığını, bilirkişilerin resen araştırma yapmadıklarını, dava dışı … firmasının, davacının başvurusundan çok daha önce söz konusu tasarımları ürettiğini kanıtlar mahiyette güçlü deliller olduğunu, dolayısıyla davacının … firmasını satın almasından çok daha önce dayanak gösterdikleri tasarımların yer aldığı katalogların hazırlandığını, … firmasına ait arşiv kayıtları incelendiğinde bilirkişilerin de benzer bulduğu tasarımların 29/04/2014 tarihli arşiv kaydında yer aldığının görüldüğünü, işbu tarihte davacının henüz dava dışı firmanın markalarını devir dahi almadığını, davacıya ait tasarımların, … firması adına tescilli tasarımlar karşısında yenilik ve ayırt edicilik kriterine haiz olmadığını, somut olayda davacının uzun yıllardır piyasada birçok firma tarafından üretilen ve harcıalem nitelikteki askı tasarımlarını haksız bir şekilde tescil ettirdiğini, kendisinin dahi işbu tasarımı başvuru tarihinden çok daha önce üretip sattığını, bu nedenle işbu tasarımın hükümsüz kılınması gerektiğini, itirazları ve incelenmeyen delilleri olduğu göz önüne alınarak dosyanın yeni bir heyete tevdine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-birleşen dosya davacısı vekilince, dava konusuna ilişkin …. tarafından düzenlenen uzman mütalaasının dosyaya sunulduğu görülmüştür .
Mevcut heyete bilişim uzmanı eklenerek, raporda benzerliği tespit edilen ürünün, başvuru tarihinden geriye doğru 12 aylık süre içerisinde kamuya sunulmuş olup olmadığı, ayrıca davalı tarafın yenilik kırıcı olarak sunmuş olduğu diğer ürün örnekleri ile sunmuş olduğu mütalanın değerlendirilerek ek rapor tanzimine karar verilmiş, bilirkişiler 25/06/2022 tarihli ek raporlarında; “Davacı Yönüyle İnceleme; – 6 Mayıs 2015 tarihli web archive kaydında; Ekim 2014’te … Plastik Firmasının sahip oldukları askı işini … Plastik’e devretmeleri konusunda anlaşmaya vardıklarının yazdığı, Mevcut/Güncel linkte Ekim 2014’te … Plastik Firmasının sahip oldukları askı işini …’a devretmeleri konusunda anlaşmaya vardıklarının yazdığı, … com.tr mevcut/güncel durumu kontrol edildiğinde https://www…com/… linkine yönlendirme yapıldığı, devir tarihi olarak belirtilen Ekim 2014 öncesi ve sonrası web archive kayıtları kontrol edildiğinde 2 Haziran 2014 tarihli yedekte ….com.tr’nin açıldığı, 18 Aralık 2014 tarihli yedek kontrol edildiğinde sahsan.com.tr’nin açıldığı fakat logo kısmında … Plastik ve … Logolarının bulunduğu, sahsan.com.tr alan adı sahibi/yetkilisi bilgileri kontrol edildiğinde alan adının 24 Ocak 2000 tarihinde alındığı/kayıt edildiği, Alan Adı sahibi/yetkilisi bilgilerinde; … Makina Kalıp Elektrik ve Elektronik San. Tic. Ltd. Şti. … Mah… Cad. …. Sok. No:20 Gebze İstanbul, Türkiye …com.tr + … … yazdığı, http://… com.tr/… linki web archive kaydı kontrol edildiğinde ilk web archive kaydının 29 Nisan 2014 tarihli olduğu, https://www….com/…. linki mevcut/güncel durumu kontrol edildiğinde hata/uyarı olduğu, linkin web archive kaydı kontrol edildiğinde web archive yedeğinin bulunmadığı, https://www….com/… linki ekran görüntüsü aşağıda sunulduğu, bu linkin web archive kaydı kontrol edildiğinde ilk web archive kaydı yedeğinin 28 Mayıs 2015 olduğu, “… askı” ibaresi ile 01/01/2010 ve 31/01/2014 tarih aralığı verilerek … arama motorunda arama yapıldığında 6 Mart 2013 tarihli https://…com adresinin çıktığı ve askı görselinin de bulunduğu olup, ilgili linkin 6 Mart 2013 tarihli web archive kaydı bulunmadığından web archive yönüyle inceleme yapılamamış, http://www….com/…. linki web archive kaydı kontrol edildiğinde ilk web archive kaydının 10 Nisan 2013 olduğu, 10 Nisan 2013 tarihli web archive kaydı açıldığında … Serisi Gömlek ve Üst Giyim Askısı … Serisi modelimiz, orta genişlikte omuz yapısı, 42 ve 45 cm’lik boy alternatifleri ile ideal üst giyim ve triko askısıdır. … Serisi askılarımız farklı renk ve aplikasyon alternatifleri ile sizlerin de mağazalarınızı süsleyecektir. Kullanım Alanı: Erkek / Bayan Giyim Askıları açıklamasının bulunduğu fakat ürün görselinin web archive kaydında … olarak yedeklenmediğinden görülmediği, http://www….com.tr/… linki 29 Nisan 2014 tarihli web archive kaydında bulunan ürün görseli ve Katalog açıldığında 19 Haziran 2014 tarihli Katalog yedeğinin açıldığı, …. kod numaralarının bulunduğu, Davacı tarafa ait 17.11.2014 başvuru tarihli … tescil numaralı elbise askısı tasarımı ile … arama motorunda “… askı” ibaresiyle arama yapıldığında 06.03.2013 tarihli https://tamplastik.com adresinin çıktığı ve bulunan elbise askısı görseli arasında, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim açısından belirgin benzerlikler bulunduğu, bu sebep ile tasarımların benzer olarak algılandıkları” hususlarını tespit ettikleri görülmüştür.
Davacı-birleşen dosya davalısı vekili 28/06/2022 havale tarihli dilekçesi ile, davalı tarafın yenilik itirazına dayanak yaptığı …org sitesinde görsel bulunmadığını, … ürünlerinin ve markasının aslında davacı … Plastik firmasının alt markası olduğunun bilirkişi raporunda yer aldığını, bilirkişi raporunun haklılıklarını ispatladığını, kesinleşen Ankara …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında da dava konusu tasarımların yeni ve ayırt edici olduğunun hüküm altına alındığını, … markasının ve ….com.tr alan adının davacıya ait olduğunu, davalının da bu markanın davacıya ait olduğunu bildiğini, adli makamları yanıltmak için aksini iddia ettiğini, “… ” ibaresi adında birçok farklı model askı olduğunu, çünkü “… ” isminin genel bir kod ismi olduğunu, … marka ürünün davacıya ait olduğunu, arşiv kaydının 12 aylık yenilik süresinin içinde olduğunu, davalının beyan ettiği ve bilirkişi raporlarıyla benzer bulunan … marka ürünün zaten taraflarına ait olduğunu, bu durumun bilirkişi raporuyla da tespit edildiğini, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-birleşen dosya davacısı vekili 27/07/2022 havale tarihli dilekçesi ile, … sayılı tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığını, bilirkişilerin de davaya konu tasarımın atıfet süresinden çok daha önce kamuya sunulduğunu tespit ettiklerini, bilirkişi raporunda https://www….com/… linkinin güncel durumu kontrol edildiğini ve hata verdiğini, linkin web archive yedeğinin bulunmadığının tespit edildiğinin belirtildiğini, davanın başında tespit edilebilen kayıtların yeni deliller sunmaları üzerine davacı tarafından kaldırıldığının aşikar olduğunu, davalı tasarımının 12 aylık atıfet süresinden çok daha önce kamuya sunulduğunu, davacı tarafından her ne kadar … firması ile arasında organik bağ olduğu ve söz konusu tasarımın sahibi olduğunu belirtmişse de bu iddiaların soyut olduğunu, davaya konu tasarımın davacı şirketin sahibi …. tarafından tasarlanmadığını, söz konusu tasarımların davacının … markasını devir aldığı 20/11/2014 tarihinden çok daha önce kamuya sunulduğunu, bu durumun dahi davacı firma sahibinin tasarımcı olamayacağını gösterdiğini, bu nedenle davacının dilekçelerinde yer verdiği “… markası ve internet sitesi davacıya aittir” şeklinde genel açıklamaların da bir anlamı olmadığını, devir alınan … markasının davaya konu tasarım üzerinde davacıya inhisar bir hak sağlamadığını, davacı-birleşen dosya davalısına ait … sayılı tasarımın 06/03/2013 tarihinde kamuoyuna sunulduğunun bilirkişi raporu ile sabit olması nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 24/02/2021 tarihli ara kararında ana dosya yönünden verilen görevlendirmenin bilirkişilerce yerine getirilmediği anlaşılmakla bu hususta bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler 15/12/2022 tarihli ek raporlarında; “Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ve yukarıda yapılan tespitler ve yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucu, kök raporları ve önceki ek raporlarındaki inceleme, görüş ve kanaatlerine ek olarak; Davacı tarafa ait 17.11.2014 başvuru tarihli … tescil numaralı elbise askısı tasarımı ile davalı vekili tarafından sunulan elbise askısı arasında, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim açısından belirgin benzerlikler bulunmadığı, bu sebep ile tasarımların benzer olarak algılanmadıkları, Davacı tarafa ait 17.11.2014 başvuru tarihli … tescil numaralı elbise askısı tasarımının, yenilik ve ayırt edicilik vasfını taşıdığı hususunun, Ankara …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … E- …K sayılı, kesinleşmiş kararı ile tespit edildiği” hususlarını rapor ettikleri görülmüştür.
Davacı-birleşen dosya davalısı vekili 05/01/2023 havale tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporlarının, iddia ve taleplerini ispatladığını, esas dava açısından, davacının … numaralı endüstriyel tasarım tescili ile …’nun ürettiği ürünlerin bilgilenmiş kullanıcı gözüyle ayırt edilemeyecek oranda benzer olduğunun, hatta birebir kalıp kopyalamasıyla yapıldığının tespit edildiğini, birleşen dava açısından, … Plastik adına tescilli … numaralı tasarımın gerek işbu dava gerekse Ankara …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi dosyasında sunulan tüm deliller karşısında yenilik ve ayırt edicilik unsurunu taşıdığı, karşı tarafça dosyaya sunulan numune deliller karşısında da yenilik unsurunu taşıdığı, internette sunulan birçok delilin görsellik içermediği, tek boyutlu olması nedeniyle kıyaslama yapılamayacağını ve benzer olmadığını açıkça tespit ettiklerini, bilirkişi tespitleri neticesinde esas davalarının kabulü ile birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-birleşen dosya davacısı vekili 09/01/2023 havale tarihli dilekçesi ile, asıl dava açısından 05/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda değerlendirmeler yapıldığını, Ankara …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasına konu …-9 sayılı tasarımın davaya konu tasarımla benzer bulunmadığını, buna karşın davalı tasarımının müvekkili tarafından dayanak gösterilen … firmasına ait 29/04/2014 tarihli… kod numaralı elbise askı tasarımlarıyla iltibas oluşturacak kadar benzer bulunduğunu, davacıya ait tasarımların öncelikle … firması tarafından kamuya sunulduğunu, … sayılı tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığının 25/06/2022 tarihli raporla tespit edildiğini, davaya konu tasarımın … ürün koduyla uzun yıllardır satıldığını, davalıya ait internet adresinde yer alan 2015 yılına ait … Plastik kataloğunda, davaya konu tasarımın … ürün koduyla yer aldığını, davaya konu tasarımın 12 aylık atıfet süresinden çok daha önce … kod adıyla kamuya sunulduğunu, davaya konu tasarımın … firması tarafından başvuru tarihinden çok önce kamuya sunulduğunu, … Firmasına ait arşiv kayıtları incelendiğinde tasarımların 29/04/2014 tarihli arşiv kaydında yer aldığının tespit edildiğini, Nisan 2014 tarihinde davacı ile dava dışı firma arasında devir yahut satın alma işleminin gerçekleşmediğini, … firmasına ait sicil kayıtları incelendiğinde davacının davacı … firmasını devralmadığını, söz konusu firmanın … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ile birleştiğinin görüleceğini, davacının, şirketi devraldığı, firmalar arasında organik bağ olduğu iddiasına katılmadıklarını, davacı tarafından devir alınanın sadece … sayılı … markası olduğunu, işbu devrin davaya konu tasarımın başvuru tarihinden 3 gün sonra 20/11/2014 tarihinde gerçekleştiğini, davacının … markasını devir almasının, … firmasına ait tasarımların da sahibi olacağı anlamına gelmediğini, davacının tasarımlar üzerinde hak sahibi olduğunu iddia edemeyeceğini, açıklanan nedenlerle, birleşen davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada dava; davalının, davacıya ait tasarımdan doğan haklarına tecavüzün tespiti, men’i ile maddi, manevi ve itibar tazminatı talebine yöneliktir.
Birleşen dava, ana davaya konu tasarımın hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
Mahkememizce öncelikli olarak değerlendirilmesi gereken, geçmişe etkili sonuç doğuracak mahiyette olması nedeniyle hükümsüzlük talebidir.
Tescil tarihi itibariyle, birleşen davada 554 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri dikkate alınmalıdır.
554 sayılı K.H.K.’nin 3/a maddesine göre “tasarım, bir ürünün tümü veya bir parçası veya üzerindeki süslemenin çizgi şekil, biçim, renk, doku, malzeme veya esneklik gibi insan duyularıyla algılanan çeşitli unsur veya özelliklerinin oluşturduğu bütünü” ifade etmekte olup ürün yada ürün parçasının görünümüdür. K.H.K.’nin 5. maddesine göre yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımlar belge verilerek korunacak, 6. maddeye göre de bir tasarımın aynısı, başvuru ve rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilecektir. 7. maddede bir tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olması için bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile daha önceden kamuya sunulan herhangi bir tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılığın olması gerekmektedir. 8. maddeye göre ise, tasarımın kamuya sunulmasından itibaren en geç bir yıl içerisinde tescilinin istenebileceği hüküm altına alınmış olup, son olarak da K.H.K.’nin 43. maddesi yeni ve ayırt edici nitelik taşımayan tescilli tasarımların hükümsüzlüğüne karar verileceğini belirtmektedir.
Somut olay bakımından birleşen dosya davalısına ait … tescil numaralı tasarım ile … tescil numaralı tasarım karşısında yenilik unsuru taşımadığı iddiası ile tescil aşamasında … Askı Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından yapılan itiraz üzerine YİDK tarafından söz konusu tasarımların benzer görüldüğü gerekçesiyle … tescil numaralı tasarımın tescilinin iptaline karar verildiği; bunun üzerine başvuru sahibi birleşen dosya davalısı tarafından YİDK kararının iptali amacıyla dava açıldığı ve yapılan yargılama neticesi Ankara … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … esas, …karar sayılı dosyası ile davanın kabulüne, TPMK’nın …. sayılı YİDK kararının iptaline karar verildiği ve bu kararın ilişkin verilen karar 25/03/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Birleşen dosya davalı vekili, yukarıda anılı kesinleşmiş yargı kararı dolayısıyla, iş bu dosyada hükümsüzlük talebi yönünden yenilik incelemesinin yapılamayacağı, kesin hüküm dolayısıyla davanın reddi gerektiği savunmasında bulunmuştur.
YİDK kararının iptali dava türü, ilgili ve iptale konu idari kararın yerindeliğinin denetimi mahiyetinde olup, mahkeme, tarafların kuruma sunmuş oldukları delil ve beyanlar çerçevesinde inceleme yapmakla yükümlüdür. Ancak hükümsüzlük davalarında, mutlak anlamda bir yenilik araştırması yapılmakta, bu itibarla taraflar yargılamanın her aşamasında delil sunabildikleri gibi, mahkeme de res’en yenilik kırıcı delilleri araştırma yükümlülüğü altında bulunmaktadır. Dava türleri arasında bulunan temel farklılığın doğal sonucu olarak, hükümsüzlük davasında, YİDK kararı iptal davasında incelenmemiş yenilik kırıcı yeni deliller incelenebileceği gibi, iptal davası, hükümsüzlük davası için kesin hüküm teşkil etmez.
Bu olgu ve açıklamalar ışığında, mahkememizce, birleşen dosya açısından taraflarca sunulan ve res’en tespit olunan tüm deliller bilirkişi vasıtası ile incelenmiş ve davacı yana ait tasarım ile … firmasına ait … kod numaralı 29/04/2014 yayın tarihli tasarımın bilgilenmiş kullanıcı nezdinde belirgin farklılıkları olmadığı ve benzer olarak algılandıkları sonucuna ulaşılmıştır.
Birleşen dosya davalısı vekili söz konusu … Plastik Firmasının davalı firma bünyesinde olduğu, “…” kelime markasının davalı adına tescilli olduğu, kamuya sunum tarihinin ise 12 aylık hoşgörü süresinde kaldığı beyan ve iddiasında bulunmuştur. Ne var ki mahkememizce bilirkişi vasıtasıyla yapılan tespitlere göre … Plastik Firmasının ayrı tüzel kişiliğine sahip olduğu, yalnızca internet sitelerinde 06/06/2015 tarihinde Ekim 2014’de … firmasının sahip oldukları askı işini … Plastik Firmasına devri konusunda anlaşmaya varıldığına dair yazı yayınlandığı ancak her halükarda kamuya sunum tarihinin bu tarihten önce 29/04/2014’de olduğu, yani ticaret sicilinde usulüne uygun bir devir bulunmadığı gibi, devrin olduğu iddia edilen tarihin de tespit olunan kamuya sunumdan sonra olduğu, bu itibarla davalı yanın hoşgörü süresinden yararlanması için yasal koşulların oluşmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle yenilik vasfını haiz olmayan tasarım yönünden birleşen davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Yenilik ve ayırdedicilik kriterini karşılayamayan davacı-birleşen dosya davalı tasarımının hükümsüzlüğüne karar verilmesi dolayısıyla, söz konusu hükümsüzlük kararının geçmişe etkili mahiyeti nazara alınarak asıl davadaki aynı tasarımdan doğan haklara tecavüzün tespiti ve tazminat talebine yönelik davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
ASIL DAVADA;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin alınan 341,55 TL harçtan, alınması gereken 179,90 TL harcın mahsubu ile arta kalan 161,65 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen tecavüz ve haksız rekabetin tespiti davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre reddedilen maddi tazminat davası yönünden 5.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen manevi tazminat davası yönünden 10.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen itibar tazminatı davası yönünden 5.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
BİRLEŞEN … ESAS SAYILI DOSYADA;
1-Davacının davasının KABULÜ ile;
-Birleşen dosya davalısına ait … tescil numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde sicilden terkinine,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın, birleşen dosya davalısından alınarak hazineye irad kaydına,
3-Birleşen dosya davacısı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 15.000,00 TL vekalet ücretinin, birleşen dosya davalısından alınarak birleşen dosya davacısına verilmesine,
4-Birleşen dosya davacısı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç, 4.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 68,50 TL posta-tebligat masrafı olmak üzere toplam 4.177,30 TL yargılama giderinin, birleşen dosya davalısından alınarak, birleşen dosya davacısına verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/02/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸