Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/532 E. 2022/230 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/532 Esas
KARAR NO : 2022/230

DAVA : Tasarımdan Doğan Haklara Tecavüzün Tespiti, Durdurulması ve
Önlenmesi ile Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/08/2021
KARŞI DAVA : Tasarım Hükümsüzlüğü
KARŞI DAVA TARİHİ : 18/10/2021
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/11/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tasarım davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili Küçükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasına tevzi olunan dava dilekçesi ile, …. markasının Türkiye’de sektörün lideri haline gelmiş bir marka olduğunu, müvekkili şirketin, … markasıyla iç pazarda yaklaşık 1800 noktada, dünya pazarında ise yaklaşık 25 ülkede satış yaptığını, müvekkilinin kaliteli ürünleri ve tanınmış markasıyla temayüz ettiğini, müvekkilinin dava konusu ürünler dahil birçok ürününde kullandığı markasının tanınmışlığına ilişkin belgesi olduğunu, müvekkiline ait tescilli ürünlerin taklitlerinin piyasaya sunulduğunun tespit edildiğini, davalı hakkında Bakırköy … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin …. D.İş sayılı dosyasıyla delil tespiti yaptırıldığını, bu dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile huzurdaki dava konusu olan terlik ve sandaletlerin müvekkilinin tescilli tasarımı ile birebir aynı, ayırt edilemeyecek derecede benzer ve tüketiciyi yanıltıcı nitelikte olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının ….. soruşturma sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı tarafın bu davranışlarının ayrıca haksız rekabet koşullarını da oluşturduğunu, açıklanan nedenlerle, davalının, müvekkiline ait tasarım hakkına tecavüz fiillerinin tespitini ve durdurulmasını, tasarım hakkına tecavüzün giderilmesini, HMK’nun 107. Maddesi gereğince belirsiz alacak davası niteliğinde olarak ileride tespit edilecek zarar miktarı üzerinden davanın ikame edilmesi hakları saklı kalmak üzere şimdilik maddi tazminat olarak; 1.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi zarar olmak üzere toplam 6.000TL tazminatın, haksız rekabet tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini, tasarım hakkına tecavüz teşkil eden ürünlerde taklit terlik ve sandalet tabanının ürünlerden terkinini, bu mümkün olmaz ise taklit ürünlerin tabanını içeren dava konusu ürünlerin imhasını, davalı aleyhine verilen mahkeme kararının, masrafları davalıdan karşılanarak, ilgililere tebliğ edilmesini ve kamuya yayın yoluyla duyurulmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ve KARŞI DAVA : Davalı/karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin Türkiye’de ve 38 ülkede patentli “…” markası ile tanınmakta olduğunu, davacının tasarımının yeni bir tasarım olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, söz konusu ürünün yıllarca piyasada olan bir ürün olduğunu, davacıya özgü bir tasarımın söz konusu olmadığını, müvekkili tarafından söz konusu tasarıma tecavüz edildiği iddiası ile dava açılmasının da hukuken korunabilir nitelikte olmadığını, müvekkili tarafından söz konusu tasarıma hiçbir tecavüzde bulunulmadığı gibi ürünün/tasarımın hiçbir suretle müvekkili tarafından satışının yapılmadığını, davacı tarafından tescili sağlanan ürünün müvekkili tarafından hiçbir şekilde üretilmediğini, satılmadığını, haksız ve hukuka aykırı olarak kullanılmamış olduğunu ve davacının tesciline hiçbir tecavüzde bulunulmamış olmasının yanında söz konusu ürünün yıllarca piyasada olan ve çeşitli firmalarca kamuya sunulmuş ürün ve ürünlerden yalnızca biri olduğunu, dolayısıyla davacının davasında hukuken korunabilir hiçbir nitelik bulunmadığını, bu nedenle de davanın reddi gerektiğini, davacı tarafça yapılan tescilin açıkça hak gaspı olduğunu, ilgili tasarımın kamuya sunulmuş ve kamuya mal olmuş bir ürün olduğunu, bu nedenle de davanın reddi gerektiğini, davacının haksız ve mesnetsiz talepler içeren davasının reddine, karşı davalarının kabulü ile davacının …. sayılı tescilinin hükümsüzlüğüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı/karşı davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
KARŞI DAVAYA CEVAP : Davacı/karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesi ile, dava dilekçesinin 6100 sayılı yasanın 119 ve 114.maddesinde belirlenen hususlarda eksiklik içermesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına hükmedilmesini talep ettiklerini, iddia edilen her vakanın hangi delille ispat edileceğinin açıkça yazılmadığını, dayanılan hukuki sebeplerin yazılmadığını, karşı davacının hukuka aykırı olarak açmış olduğu haksız ve mesnetsiz davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin dava konusu tescilli terlik ve sandaletlerde her türlü tasarım hakkına sahip olduğunu, davalı tarafın ,müvekkilinin hukuka uygun şekilde tescil edilmiş olan tasarımlarına ilişkin kanundan doğan hukuki hakkını korumaya çalışmasına engel olmaya çalıştığını, karşı davacının davasında, tasarımların müvekkiline ait olmadığından ve müvekkilinin tescilli tasarımının yeni ve ayırt edicilik unsuru bulunmadığı iddiasında bulunduğunu, ancak iddiasını hiçbir delil ile ispat edemediğini, müvekkili şirketin tescilli tasarımlarının hukuka uygun şekilde yapıldığını, tescil yayımına itiraz edilmediğini, hem yayına itiraz etmeyip, hem tasarım tescilinin üzerinden 2 yıl gibi bir zaman geçtikten sonra hükümsüzlük talebinde bulunulmasının davalı/karşı davacının kötüniyetli olduğunu ortaya koyduğunu, açıklanan nedenlerle, hukuki dayanaktan yoksun davanın öncelikle usulden reddine, esasa girilmesi durumunda açıkladıkları tüm hususlar doğrultusunda kötüniyetli, haksız ve hukuka aykırı açılmış karşı davanın reddi ile haklı davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı ve davalı adına kayıtlı tasarımların sicil kayıtları celp olunmuştur.
Bakırköy … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş dosyası celp olunmuş, tetkikinde, talep eden … … A.Ş.tarafından, karşı taraflar … Şti,…Şti, … aleyhine delil tespiti talebinde bulunulduğu, tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda; “… – “…” markalı kutulu ve etiketli sandalet ürününün …. tescil nolu sandalet ürünü ile küçük farklar dışında birebir benzer nitelikte olduğu, benzerliğin ortalama tüketici nezdinde karıştırılmaya sebebiyet verebilecek nitelikte olduğu, benzerliği tespit edilen ürünler www…..com internet sitesinde ticari olarak satışının yapıldığı” hususlarının rapor edildiği görülmüştür.
Dosya, asıl dava yönünden, davalının, davacıya ait …. tescil numaralı tasarımdan doğan haklarına tecavüzünün olup olmadığı, tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, oluştuysa miktarı hususlarında; karşı dava yönünden, karşı davalıya ait …. tescil numaralı tasarımın hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 25/07/2022 havale tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; “Dava dilekçesinde ve …. D.İş bilirkişi raporunda her ne kadar davalı tarafa ait olduğu belirtilen www…com olarak belirtilmişse de hem dava dilekçesinde hem de … D.İş bilirkişi raporunda bulunan ekran görüntüsünde alan adının www…com.tr olduğu görülmüş bu nedenle inceleme www…com.tr üzerinden gerçekleştirildiği, www…com.tr alan adı sahibi/yetkilisi bilgileri kontrol edildiğinde alan adının 20.12.2012 tarihinde alındığı/kayıt edildiği,… kayıt şirketinin … A.Ş. olduğu, Alan adı sahibi/yetkilisi bilgilerine …. A.Ş. şirketinden talep edilerek ulaşılabileceği, dava dilekçesinde ve … D.İş bilirkişi raporunda bulunan … linki kontrol edildiğinde link içerisinde hata/uyarı olduğu, linkin web …. kaydı kontrol edildiğinde web … yedeğinin bulunmadığı fakat Dava dilekçesinde ve …. D.İş bilirkişi raporunda bulunan ekran görüntüleri kontrol edildiğinde linkte ürün bulunduğu, davalı tarafından dosyaya sunulduğu görülen … paylaşımı ve tarafımızca yapılan re’sen araştırma sonucunda www…com.tr içerisinde bulunan …. ve …. bağlantıları kontrol edilmiş, … ikonu üzerine gelindiğinde …. linkine bağlantı verildiği, bu bağlantı tıklandığında ise “Üzgünüz, bu sayfaya ulaşılamıyor.” İbaresinin olduğu, …. ikonu üzerine gelindiğinde ise …. linkine bağlantı verildiği, bu bağlantı tıklandığında … sayfasının açıldığı, bu sayfada bulunan 19 Nisan 2018 tarihli paylaşıma ve re’sen yapılan incelemeye ilişkin ekran görüntüleri yukarıda Bilişim Yönüyle İnceleme kısmında sunulduğu, Davacı / Karşı Davalı tarafa ait …. numaralı tasarım tescili ile Davalı tarafa tespit edilen ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, Davacı / Karşı Davalı tarafa ait … numaralı tasarımın hükümsüz kılınması halinde tazminat koşullarının oluşmayacağından, öncelikle …. numaralı tasarımın hükümsüzlüğü hususunun kesinleşmesi gerektiği, Davacı / Karşı Davalı tarafa ait … numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 21.11.2019 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı/karşı davalı vekili 05/08/2022 tarihli dilekçesi ile, tescilli tasarım korumasının tasarım hukukunda kural olduğunu, esas olanın tescilli tasarım koruması olduğunu, tescil ile resmi olarak ürüne koruma sağlanmış olduğunu, davalı tarafın müvekkilinin tescilli tasarımına tecavüz oluşturan davranışlarda bulunduğunun açık ve net olduğunu, müvekkilinin tazminat hakkına ilişkin yasal ve teknik bir mali inceleme yapılması gerektiğini, bu incelemenin yapılması adına ek rapor alınmasını talep ettiklerini, davalı tarafın mahkemeyi yanıltmak amaçlı beyanlarda bulunduğunu, tasarımların müvekkiline ait olmadığından ve müvekkilinin tescilli tasarımının yeni ve ayırt edicilik unsuru bulunmadığı iddiasında bulunduğunu, ancak iddiasını hiçbir delil ile ispat edemediğini, tasarımlar ayırt edicilik açısından değerlendirilirken bazı kıstaslara göre incelendiğini, tasarımcının tasarımı değiştirmede seçenek özgürlüğünün, terlik ve sandalet üretiminde seçenek özgürlüğünün sınırsız olduğunu ve milyonlarca model olduğunu, davalı/karşı davacının bu yöndeki iddialarının yerinde olmadığını, bunun nedeninin ise, kullanılabileceği bir çok model mevcut iken müvekkilinin hem tescilli tasnarımına tecavüz ettiğini, hem de haksız rekabet etmeye çalıştığını, dava dilekçelerinde talep edilen tazminat hesaplaması bakımından ek rapor alınmasına, davanın tüm talepleri bakımından kabulü ile karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada dava, davalının, davacıya ait tasarımdan doğan haklarına tecavüzün tespiti, durdurulması ve tecavüzün giderilmesi ile maddi ve manevi tazminat talebine; karşı davada dava, karşı davalı adına kayıtlı tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasıflarını taşımadığından bahisle hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
Karşı davada, asıl davada davaya dayanak tasarımın hükümsüzlüğü talep edildiğinden ve hükümsüzlük kararının geçmişe etkisi nedeniyle öncelikle incelenmesi gereken husus davaya konu tasarımın başvuru tarihi itibariyle yenilik ve ayırt edicilik kriterlerine sahip olup olmadığıdır.
SMK’nun 56/4. Maddesine göre bir tasarımın aynısı tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce Dünya’nın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Yenilik tanımındaki küçük ayrıntının sınırları somut olaya göre farklılık göstermektedir. Aynı tasarımlardaki renk, malzeme veya boyutsal farklılıklar çoğu zaman tek başına bir ürünü farklılaştırmada yeterli olmadığından küçük ayrıntı olarak nitelendirilir. Zira bu özellikler tasarımın görünüm özellikleri açısından asli unsuru oluşturmamakta ve istisnai bazı durumlar haricinde tasarımın kimliğini etkilememektedir.
Yenilik incelenmesinde esas alınacak referans tarihi tescilli tasarımlar açısından başvuru ve rüçhan tarihidir. Yani SMK 56/4-a gereği tescilli tasarımın aynısı başvuru veya rüçhan tarihinden önce Dünya’nın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise söz konusu tescilli tasarım yeni kabul edilecektir.
Bir tasarımın ayırt edicilik özelliği ise SMK’nun 56/5 maddesinde belirlenmiştir. Buna göre bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Ayırt edicilik tasarımın koruna bilmesi için kıyaslanan tasarımlarla arasındaki farklılığın seviyesinin belirlenmesi için konulmuş bir kriterdir.
Kanunda yer alan “…” özel bir bilgiye sahip olmadan markalar alanında markaları karşılaştırabilen ortalama tüketici kavramı ile ilgili sektörde teknik bilgiye sahip uzman arasındaki kişidir. Ayırt edici niteliğin belirlenmesinde tasarımların karşılaştırmasını yapacak bilgilenmiş kullanıcı üretici, satıcı, tasarımcı veya teknik uzman değildir. Sektörde bu tür tasarımların olduğunu bilen dikkatli ve deneyimli ürün kullanıcısıdır.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi de dikkate alınır. (SMK 56/6 mad.) tasarımcılar sektörel ve fonksiyonel bazda her zaman aynı derecede seçenek özgürlüğüne sahip değildir. Tasarımlarını yaparken belirli sınırlar içinde kalmaları gerekebilir. Bir tasarımcı ne kadar seçenek özgürlüğüne sahipse tasarımını o derece farklılaştırabilir.
Somut olayın yukarıda anılı ilkeler çerçevesinde yapılan değerlendirmesinde;
Bilirkişilerce yenilik unsuru bakımından re’sen araştırma yükümlülüğü çerçevesinde bulunan ve incelenen 30/07/2017 tarihli ürün görseli ile davacı-karşı davalıya ait … numaralı tasarımın tüm ögelerinin benzer biçim, oran, yerleşim ve yüzey özelliklerine sahip olduğu, bilgilenmiş kullanıcı gözünde, tasarımların bütüncül algısında benzer olarak algılandıkları ve farklılıkların küçük ayrıntı düzeyinde kaldığı, bu itibarla, karşı davalıya ait tasarımın yenilik niteliğine haiz olmadığı ve hükümsüzlük koşullarının oluştuğu kanaatine ulaşılmıştır.
Yenilik ve ayırdedicilik kriterini karşılayamayan davacı/birleşen dosya davalı tasarımının hükümsüzlüğü davasının kabulü nedeniyle, söz konusu hükümsüzlük kararının geçmişe etkili mahiyeti nazara alınarak asıl davadaki aynı tasarımdan doğan haklara tecavüzün tespiti ve tazminat talebine yönelik davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN :
1-Asıl davada davacının davasının REDDİNE,
-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın, davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen tecavüzün tespiti davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre, reddedilen maddi tazminat davası yönünden 1.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen manevi tazminat davası yönünden 5.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN :
2-Karşı davada davacının davasının KABULÜ İLE; davacı/karşı davalıya ait … numaralı tasarımın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, karar kesinleştiğinde SİCİLDEN TERKİNİNE,
-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın, davacı/karşı davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
-Davalı/karşı davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacı/karşı davalıdan alınarak, davalı/karşı davacıya verilmesine,
-Davalı/karşı davacı tarafça yapılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı ve 3.750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.868,60 TL yargılama giderinin, davacı/karşı davalıdan alınarak, davalı/karşı davacıya verilmesine,
-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/10/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸