Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/528 E. 2023/36 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/528
KARAR NO : 2023/36

DAVA : Tasarımdan Doğan Haklara Tecavüzün Tespiti, Men ve Ref’i ile
Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/08/2021
KARŞI DAVA : Tasarım Hükümsüzlüğü
KARŞI DAVA TARİHİ : 11/10/2021
KARAR TARİHİ : 03/02/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/02/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tasarım davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı şirketin temellerinin 1994 yılında atıldığını, ürünlerinin tasarımını kendisi yaptığını, gerek tasarım gerekse marka için emek ve para harcayarak tanıtım çalışmalarında bulunduğunu, davacının dava konusu ürünler dahil birçok ürününde kullandığı markasının tanınmışlığa sahip olduğunu, …. sayılı endüstriyel tasarımın Davalı tarafından taklitlerinin piyasaya sunulduğunu, 03/12/2020 tarihinde Büyükçekmece … Noterliği ile davalı tarafa, tescilli tasarımların hukuka aykırı şekilde kullanıldığını, ürünlerin aynısının veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin üretildiğini, piyasaya sunulduğunu, satışının yapıldığını ve her türlü ticari amaçla kullanıldığını veya bu amaçlarla bulundurulduğunu, davacının tasarım hakkının gasp edildiğini ve tasarım hakkına tecavüz edildiğini, dolayısıyla bu davranışlara son verilmesi aksi takdirde hukuki yollara müracaat edileceğini bildiren ihtarname gönderildiğini, Bakırköy … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … değişik iş ve …. değişik iş sayılı dosyalarıyla da delil tespiti yaptırıldığını Çatalca Sulh Ceza Hakimliği’nin …. değişik iş sayılı dosyasında davalı taraf adresinde arama ve el koyma kararı verildiğini, 14/06/2021 tarihinde ilgili adrese gidilerek arama sonucu tespit edilen on iki adet taklit ürüne el konulduğunu, davalı şirketin, davacının itibar ve şöhretinden, uzun yıllar süren ürün ve kalite oluşturma gayretinden haksız surette yararlanarak kazanç elde ettiğini, açıklanan gerekçelerle, tasarım hakkına tecavüz fiillerinin tespit ve durdurulmasına, tecavüzün giderilmesine, şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın haksız rekabet tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsiline, dava konusu taklit ürünlerin imhasına, hükmün ilanına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, tasarım hakkının ihlal edildiği iddia edilen terlik modelinin, birçok terlik üreticisi marka tarafından üretimi yapılan ürün olduğunu, davalı firma tarafından ayakkabı modelistliği ve üretimi öğretmeni olan, alanında uzman, piyasada bilinen …’dan ihlal yapıldığı iddia edilen ürün ile davalı firmaya ait ürün arasında benzerlik bulunup bulunmadığı noktasında uzman görüşü alındığını, davacının modeli ile davalı firmanın modelinin çıplak gözle görüldüğünde bile birbirini çağrıştırmadığını, bazı yönleri ile birbirlerinden çok farklılık gösterdiğinin açıkça anlaşıldığını, davacı tarafından kendi ürünleri ile benzer olduğu iddia edilen ürünlerin hiçbirinin seri üretime sunulmadığını, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KARŞI DAVA : Karşı davacı vekili karşı dava dilekçesi ile, karşı davalıya ait … nolu tasarımına 21.11.2019 tarihinde tescil almışsa da söz konusu tasarım yenilik ve ayırt edicilikten uzak tasarım olduğunu, karşı davalıya ait … nolu tasarımına tecavüz edildiğini iddia ettiği ürünün karşı davacı firmanın 2013 yılı kataloğunda … kodla yer aldığı, söz konusu ürünlerin üretimi KOSGEB desteği ile yapıldığından kataloğun bir nüshasının KOSGEBE sunulduğunu, karşı davalının tescil tarihi olan 2019 yılından çok önce davalı firma tarafından üretimde olan bir model olduğunu, karşı davalının tasarımının 6769 sayılı Kanunun 56. maddesinde ifadede edilen yeni bir tasarım olma niteliğini karşılamadığını, karşı davacı firma tarafından karşı davalının … nolu tasarımına tecavüz edildiğini iddia ettiği modelinde yer aldığı ürünlerle ilgili …. başvuru no ile tasarım başvurusunda bulunulduğunu, …. nolu tasarımı yeni ve özgün nitelikleri taşımadığından tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı-karşı davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
KARŞI DAVAYA CEVAP : Karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesi ile, dava dilekçesinin HMK 119 ve 114.maddesinde belirlenen hususlarda eksiklik içermesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, davacının hukuka aykırı olarak açmış olduğu haksız ve mesnetsiz davanın reddi gerektiğini, tasarımlar ayırt edicilik açısından değerlendirilirken bazı kıstaslara göre incelendiğini, tasarımcının tasarımı değiştirmede seçenek özgürlüğünün, terlik ve sandalet üretiminde seçenek özgürlüğü sınırsız olduğunu ve milyonlarca model olduğunu, davalı karşı davacının bu yöndeki iddialarının yerinde olmadığını, kullanabileceği bir çok model mevcut iken müvekkilinin hem tescilli tasarımına tecavüz ettiğini hem de haksız rekabet etmeye çalıştığını, 6769 sayılı Kanun ile getirilen en önemli yeniliklerden birisinin tasarım tescil başvurularında TPMK tarafından resen yenilik incelemesi yapacak olması olduğunu, davalı karşı davacı tarafın sunmuş olduğu katalog ile belirtmiş olduğu model ile müvekkilinin tescilli tasarımı arasında çok ciddi gerek kalite ve gerekse modele yönelik farkların mevcut olduğunu, davalının iddiasını hiçbir delille ispat edemediğini, karşı davanın kötüniyetli olduğunu, karşı davacının iddialarının yerinde olmadığını, açıklanan gerekçelerle, hukuki dayanaktan yoksun davanın öncelikle usulden reddine, esasa girilmesi durumunda, açıkladıkları tüm hususlar doğrultusunda kötüniyetli, haksız ve hukuka aykırı açılmış karşı davacı tarafın açtığı karşı davanın reddi ile haklı davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı adına kayıtlı tasarımın tescil belgeleri celp olunmuştur.
Bakırköy … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …. değişik iş sayılı dosyası dosya içerisine alınmış, tetkikinde; talep edenin …. Sanayi ve Ticaret A.Ş., karşı tarafların … San. Dış. Tic. Ltd. Şti. olduğu, düzenlenen bilirkişi raporunda; “tespit isteyen tarafa ait …. (1) numaralı tasarım ile aleyhine tespit istenen iş yerinde bulunan ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, tespit isteyen tarafa ait …(8) numaralı tasarım ile aleyhine tespit istenen işyerinde bulunan ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları” hususları tespit ve rapor edilmiştir.
Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyası dosya içerisine alınmış, tetkikinde; talep edenin …. Sanayi ve Ticaret A.Ş., karşı tarafların …. San. Dış. Tic. Ltd. Şti…. olduğu, mahkememizin işbu dosya davalısı yönünden düzenlenen bilirkişi raporunda; “aleyhine tespit istenen taraf “…. Ayakkabı” firmasına ait …. fuarı firma stand alanında tespit edilen ürünler üzerinde yapılan incelemede tespit edilen (Resim 7-8-9-10) ürünlerin, tespit isteyen taraf firma adına kayıtlı … tescil 1-3-6-8 nolu tasarımlarla küçük farklar dışında benzer olduğu, benzerliğin bilinçli tüketici nezdinde karıştırılmaya sebebiyet verebilecek nitelikte olduğu” hususları tespit ve rapor edilmiştir.
Ana davada; … tescil numaralı davacıya ait tasarımdan doğan haklara, davalının tecavüzünün bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise bu tecavüzün sonuçlarının nasıl ortadan kaldırılacağı hususlarında; karşı davada, karşı davalıya ait …tescil sayılı tasarımın hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, “Davacı / Karşı Davalı tarafa ait … – 1, 3, 6 ve 8 numaralı tasarım tescilleri ile Davalı tarafa tespit edilen ürün görselleri arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, Davacı / Karşı Davalı tarafa ait …. numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 21.11.2019 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı-karşı davalı vekili 13/06/2022 tarihli dilekçesi ile, tescilli tasarımın ayırt edicilik yoksunluğu sebebiyle hükümsüzlüğünü talep eden tarafın başvuru veya rüçhan tarihi itibariyle mevcut külliyatta yer alıp, karşı tarafın tasarımı ile genel izlenim benzerliği gösteren tasarımları ispatla yükümlü olduğunu, kısacası ayırt edicilik yoksunluğunu iddia eden tarafın, dayandığı bu olguyu ispatlamalıdır dendiğini, davalı-karşı davacı hükümsüz kılınmasını talep ettiği tescilli terlik tasarımı bakımından ispatla yükümlü olduğunu, davalı-karşı davacı davasını ispatlamasını bir yana, açıkça “her iki ürün arasında çok ciddi farklılıklar bulunduğu, tasarım olarak birbirine benzemediği, çok farklı olduğu ve bilinçli tüketiciyi yanıltacak şekilde herhangi bir algıya neden olmadığı çok açıktır.” dendiğini, kısacası karşı davası ile müvekkilinin tescilli tasarımlarının ayırt edicilikten yoksun olduğunu iddia eden davalı-karşı davacı iddiasını ispat edebilmekten çok uzak olduğunu, davalı taraf ürünlerinin aynı veyahut benzer olmadığı iddiasında olduğundan müvekkilinin tescilli tasarımlarının ayırt edicilikten yoksun olduğunu ileri süremeyeceğini, dolayısıyla müvekkili şirketin tescilli tasarımlarının hukuka uygun şekilde yapılmış olduğunu, tescil yayımına SMK m.67/2’de belirtilen hususlar gözetilerek itiraz edilmediğini, hem yayına itiraz etmeyip hem de tescilin üzerinden 2 yıl gibi bir süre geçtikten sonra hükümsüzlük talebinde bulunulmasının kötüniyetli olduğunu, müvekkili şirkete ait …-1.3, 6, 8 numaralı tasarım tescilleri ile davalı tarafın tespit edilen ürün görselleri arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığını, bu sebepler ile benzer olarak algılandıkları şeklinde görüş bildirildiğini, o halde ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğunu, bilirkişi raporunda tespit edilen tecavüz fiilleri bakımından; SMK m.151/2/b uyarınca sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazancın hesaplanabilmesi için konusunda uzman bilirkişisine gönderilmesini ve belirsiz alacak davası olarak açtığımız davamızda tazminat miktarının hesaplanmasını, Mahkeme aksi kanaatte ise sınai mülkiyet hakkı kapsamında kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir tazminatın hesaplanmasına karar verilmesi hukuka uygun olacağını, davalarının tüm talepleri bakımından kabulüne, davalı-karşı davacının davasının reddine, davalının ….-1.3,6,8 numaralı tasarım tescillerine tecavüzü bilirkişi raporu ile kesinleştiğinden, SMK m.151/2/b uyarınca sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazancın hesaplanabilmesi için konusunda uzman bilirkişisine gönderilmesini ve HMK m.107 uyarınca belirsiz alacak davası olarak açtıkları davalarında tazminat miktarının hesaplanmasını, Mahkeme aksi kanaatte ise sınai mülkiyet hakkı kapsamında kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir tazminatın hesaplanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili 15/06/2022 tarihli dilekçesi ile, taraflarınca tasarımın hükümsüzlüğü talep edilen … numaralı davacıya ait tasarıma yönelik resen araştırma sonucunda müvekkili firmaya ait classler marka 30 temmuz 2017 tarihli görsel tespit edildiğini, resen yapılan araştırma sonucu tespit edilen ürün müvekkili firmanın davalı karşı davacının tescil tarihinden çok önce kullandığı model olduğunu, iki ürün arasında yapılan değerlendirmede davacı-karşı davacının 21/11/2019 başvuru tarihli …. numaralı tasarım tescili ile resen araştırma sonucunda tespit edilen müvekkili firmaya ait …. marka 30 temmuz 2017 tarihli ürün görsellerinin benzer algılandıklarının tespit edildiğini, yapılan tespitten de anlaşılacağı üzere …numaralı tasarımın başvuru tarihi itibari ile yenilik ve ayırt edicilik niteliğine sahip olmadığı açıkça anlaşıldığını, bu nedende davalarının kabulüne karar verilerek tasarımın iptaline karar verilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunda, dosyaya sunulan uzman görüşünde değinilen hususlara ilişkin aydınlatıcı bilgi yer almadığını, davacı firma ürünleri ile mukayese edilen davacı ürünleri arasında birçok farklılıklar olduğunu, yine benzerlik iddiasını kabul etmemekle birlikte bir an için davacıya ait tasarımlarla müvekkili firmaya ait görselde yer alan tasarımların benzer olduğu kabul edilse bile, tasarıma konu ürünlerin benzerleri tescil tarihinden önce bir çok firma tarafından kullanılan tasarımlar olduğunu, bu nedenle bu tasarımların yenilik ve ayırt edicilik niteliği taşımadığını, davaya konu tasarımların taklit edilerek satıldığına yönelik iddialarda doğru olmadığını, buna ilişkin bir tespitte olmadığını, iddiaları kabul etmemekle birlikte davaya konu ürünlerin hiçbiri davacının ihtarı sonrası seri üretime geçilmediğini; hukuki sürecin sonlanması beklendiğini, açıklanan nedenlerle, itirazları doğrultusunda yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınmasına, bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere davacı-karşı davalıya ait …. tescil nolu tasarımının yeni ve ayırt edici nitelik taşımadığından karşı davalarının kabulü ile tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Heyete mali müşavir bilirkişi eklenerek, mahallinde davalı ticari defterleri incelenmek suretiyle, davalı-karşı davacı vekilinin itirazlarının değerlendirildiği ve ihlal teşkil ettiği bildirilen davalı ürünleri yönünden davacının tazminat tercih hakkı da gözetilerek isteyebileceği maddi tazminat tutarını gösterir ek rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş, dosya bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler 11/10/2022 tarihli ek raporlarında; “Davacı / Karşı Davalı tarafa ait …. – 1, 3, 6 ve 8 numaralı tasarım tescilleri ile Davalı tarafa tespit edilen ürün görselleri arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, Davacı / Karşı Davalı tarafa ait …. numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 21.11.2019 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı, Davalı tarafın incelenen ticari defterlerinin sahipleri lehine delil vasfına haiz olduğu, Davalı tarafın, dava konusu tasarımlara benzerliği tespit edilen ürün satışlarından, dava tarihine kadar olan süre, elde ettiği Net Satış Hasılatı ve ortalama piyasa karlılık oranı ile tasarımların satışlara olan muhtemel etkisi dikkate alınarak yapılan hesaba göre, 15.330,15 TL.’ sı muhtemel kazanç hesap edildiği, Davalı tarafın, satış faturaları üzerinde yapılan incemeler de, 2020 yılı mayıs ayından önceki satışlarında ürün kodunun kullanılmadığı, bu nedenle bu tarihten önce dava konusu tasarımlara yönelik satışlarının olup olmadığı tespit edilemediğinden, davacı tarafın, maddi tazminat talebinin Borçlar Kanununun 50. ve 51. Maddelerine göre belirlenmesi hususu mahkemenin takdirinde olduğu” hususlarını tespit ettikleri görülmüştür.
Davacı-karşı davalı vekili 25/10/2022 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi tarafından davalı-karşı davacı şirket merkezinde yapılan incelemelerde, muhasebe programında takip edilen stok kodlarında, 2021 yaz kataloğunda görülen ürün kodlarının kullanılmadığı, … Terlik, … Ayakkabı, …. Sandalet vb.genel ifadelerin kullanıldığının tespit edildiğini, bu nedenle stok kartları üzerinden, dava konusu tasarıma yönelik satış raporları tespit edilemediği kanaatine varıldığını, ancak bu hususu kabul etmediklerini, bunun yanı sıra davalı-karşı davacı tarafın, şirket merkezinde yapılan incelemede, 2020 ve 2021 yıllarına ait satış faturalarının incelemeye sunulduğunu, 2019 yılına ait herhangi bir inceleme yapılmamış olmasının hatalı olduğunu, her ne kadar davalı-karşı davacı tarafından ürün kodu ile fatura kesilmemiş olsa da, SMK m.151 uyarınca yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında net kazancın hesaplanmasının mümkün olmaması halinde, hakkaniyete uygun bir tazminat hesaplaması yapılmasının taraflarından talep edildiğini, bilirkişi raporunda bu taleplerinin dikkate alınmadığını, davalı tarafın dava konusu terlikleri ürettiği, bulundurduğu ve satışını yaptığının sabit olduğunu, bilirkişi raporunda hesaplanamayan yılların muhtemel satış oranı kapsamında hakkaniyete uygun bir bedel eklenerek mali hesap yapılması için ek rapor alınmasının hukuka uygun olacağını, tazminat hesabı yapılırken, mütecavizin ticari faaliyetlerinin boyutunun belirlenmesi gerektiğini, tecavüz oluşturduğu oluşturan ürünlerden ne kadar sipariş alındığı, ne kadar üretim yapıldığı, ne kadar stok bulunduğu, ne kadar satış yapıldığı, satış fiyatının ve kar marjının ne kadar olduğu gibi hususlar dikkate alınarak tecavüz edenin elde ettiği kazancın hesaplanması gerektiğini, tazminat hesabı yapılırken ayrıca davalının e-ticaret siteleri üzerinden yapmış olduğu satışlar dikkate alınmaksızın bir hesaplama yapıldığını, bilirkişi raporunda her ne kadar müvekkilinin tanınmışlığının kazancın %40’ına etki ettiğine kanaat getirilmişse de bu hususun kabul edilemez olduğunu, bilirkişi raporunda belirlenen oranın oldukça düşük hesaplanarak müvekkili şirketin zararını yansıtmadığını, itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili 28/10/2022 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi tarafından mali inceleme neticesinde davalı tasarımı ile benzer olduğunu iddia ettiği ürün adetlerinin somut bir veriye dayalı tespitler olmadığını, tamamen kendi varsayımı üzerinden müvekkilinin satış faturalarından çıkarımda bulunarak bir hesaplama yaptığını, bilirkişi tarafından yapılan adet hesabı ve buna ilişkin satış ve kar hesabının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin kendi markasına ait tescilli bir çok ürün sattığını, faturalarda belirtilen ürünlerde davacı tasarımları ile hiçbir ilgisi olmayan kendi ürünleri olduğunu, bilirkişinin müvekkilinin karlılığını da fazla hesapladığını, bilirkişi tarafından karlılık hesabı yapılırken somut verilen yerine %15 karlılık üzerinden hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, dava konusu tasarımların, ürün satışlarına etkisi hesaplanırken %40 gibi oldukça yüksek bir oran üzerinden hesaplama yapıldığını, oysa müvekkilinin yıllardır sektörün içerisinde olduğunu, tasarımın ürün satışlarına etkisinin oldukça düşük olduğunu, bilirkişi tarafından 2020 yılı Mayıs ayından önceki döneme ilişkin ürün kodu kullanılmadığı için tespit edilemediğini, bu nedenle maddi tazminat talebinin BK. 50-51.maddeye göre belirlenmesi hususunda taktiri mahkemeye bıraktığını, ancak tasarım tescil tarihinden bu tarihe kadar 4 aylık bir sürenin söz konusu olduğunu, 2019 yılı Aralık ayının dünyada ve ülkemizde pandemi etkisinin fiili olarak başladığı tarih olduğunu, yine ülkemizde de 2020 Şubat ayında hukuken kapanma kararı verildiğini, bir çok sektörün Haziran 2020 ayına kadar fiilen üç ay süre ile kapandığını, bilirkişinin belirttiği dönemir pandemi nedeni ile kapanmanın olduğu döneme denk geldiğini, tasarım ihlali ve satışa yönelik iddiaları kabul etmemekle birlikte, belirtilen dönemde müvekkilinin satışı bulunmadığını, olmayan satışın tespitinin de mümkün olmadığını, karşı davaları yönünden davacının …. numaralı tasarımın yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığının açıkça tespit edildiğini, açıklanan nedenlerle, kök rapordaki itirazlarını tekrar ederek rapora itiraz ettiklerini, ayrıca bilirkişi kurulu tarafından yapılan mali tespit ve incelemeleri kabul etmeyerek yapılan muhtemel kazanç hesabına itiraz ettiklerini, itirazları doğrultusunda yeniden rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı-karşı davalı vekili 19/12/2022 tarihli dilekçesi ile, HMK m.107 uyarınca, dava değerinin arttırılması taleplerinin kabul edilerek, 1.000,00 TL talep edilmiş olan muhtemel kazanç maddi tazminat değerinin 15.330,15 TL’ye artırdıklarını beyan ederek eksik harcı tamamladıkları görülmüştür.
Asıl davada dava, davalının, davacıya ait …., 3, 6 ve 8 numaralı tasarımlardan doğan haklarına tecavüzünün tespiti, men ve ref’i ile maddi ve manevi tazminat talebine; karşı davada dava, karşı davalıya ait …. numaralı tasarımın hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
Karşı davada, asıl davaya dayanak …. tasarımın hükümsüzlüğü talep edildiğinden ve hükümsüzlük kararının geçmişe etkisi nedeniyle öncelikle incelenmesi gereken husus davaya konu tasarımın başvuru tarihi itibariyle yenilik ve ayırt edicilik kriterlerine sahip olup olmadığıdır.
SMK’nun 56/4. Maddesine göre bir tasarımın aynısı tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce Dünya’nın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.

Yenilik tanımındaki küçük ayrıntının sınırları somut olaya göre farklılık göstermektedir. Aynı tasarımlardaki renk, malzeme veya boyutsal farklılıklar çoğu zaman tek başına bir ürünü farklılaştırmada yeterli olmadığından küçük ayrıntı olarak nitelendirilir. Zira bu özellikler tasarımın görünüm özellikleri açısından asli unsuru oluşturmamakta ve istisnai bazı durumlar haricinde tasarımın kimliğini etkilememektedir.
Yenilik incelenmesinde esas alınacak referans tarihi tescilli tasarımlar açısından başvuru ve rüçhan tarihidir. Yani SMK 56/4-a gereği tescilli tasarımın aynısı başvuru veya rüçhan tarihinden önce Dünya’nın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise söz konusu tescilli tasarım yeni kabul edilecektir.
Bir tasarımın ayırt edicilik özelliği ise SMK’nun 56/5 maddesinde belirlenmiştir. Buna göre bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Ayırt edicilik tasarımın koruna bilmesi için kıyaslanan tasarımlarla arasındaki farklılığın seviyesinin belirlenmesi için konulmuş bir kriterdir.
Kanunda yer alan “bilgilenmiş kullanıcı” özel bir bilgiye sahip olmadan markalar alanında markaları karşılaştırabilen ortalama tüketici kavramı ile ilgili sektörde teknik bilgiye sahip uzman arasındaki kişidir. Ayırt edici niteliğin belirlenmesinde tasarımların karşılaştırmasını yapacak bilgilenmiş kullanıcı üretici, satıcı, tasarımcı veya teknik uzman değildir. Sektörde bu tür tasarımların olduğunu bilen dikkatli ve deneyimli ürün kullanıcısıdır.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi de dikkate alınır. (SMK 56/6 mad.) tasarımcılar sektörel ve fonksiyonel bazda her zaman aynı derecede seçenek özgürlüğüne sahip değildir. Tasarımlarını yaparken belirli sınırlar içinde kalmaları gerekebilir. Bir tasarımcı ne kadar seçenek özgürlüğüne sahipse tasarımını o derece farklılaştırabilir.
Somut olayın yukarıda anılı ilkeler çerçevesinde yapılan değerlendirmesinde; asıl davada davacı adına kayıtlı …. numaralı tasarımın başvuru tarihinin 21/11/2019 olduğu, resen araştırma neticesinde, bu başvuru tarihinden önce davacı ürününün benzerinin 30/07/2017 tarihinde dava dışı üçüncü kişi tarafından yayınlandığı, yenilik kırıcı olarak 21/11/2019 öncesi internete yüklenen görseldeki ürün ile davacı-karşı davalı tasarımının ögelerinin benzer biçim, oran ve yerleşimde olduğu, bu itibarla davacı-karşı davalı tasarımının yenilik ve ayırt edicilik niteliğini haiz olmadığı kanaatine ulaşılmakla davacı-karşı davalıya ait …. numaralı tasarımının hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiş ve söz konusu hükümsüzlük kararının geçmişe etkili mahiyeti nazara alınarak asıl davadaki aynı tasarımdan doğan haklara tecavüzün tespiti ve tazminat talebine yönelik davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Asıl dava yönünden …., 6 ve 8 numaralı tasarımlara tecavüzün tespiti ve maddi tazminat talebine yönelik yapılan yargılamada;
SMK’nun 55.md’sine göre tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Burada kanun koyucu patent ve faydalı modelden farklı olarak fonksiyona değil, görünüme koruma bahsetmiştir. Bu nedenle tecavüz iddiaları da ürünün “görünümü” nazara alınarak değerlendirilmelidir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı gözünde oluşturduğu genel izlenim ile bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımların birlikte dikkate alınması gerekir. Kıyaslanan tasarımlar arasında sadece küçük ayrıntılarda farklılık varsa tasarımların aynı olduğu kabul edilir. Yine bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim ile herhangi bir tasarımın böyle bir kullanıcı üzerinde oluşturduğu genel izlenim arasında genel bir farklılık varsa tasarım ayırd edici niteliğe sahip demektir. Burada, tasarım alanında, özellikle dikkat edilmesi gereker husus korumanın, görünüm, şekil, doku ve ergonomi gibi özelliklere hasredilmesidir. Tasarım hakkı ürün ve eşyaların teknik işlevini değil, dış görünümünü konu etmektedir.
Davaya konu olayda, davalıya ait ürünlerin, davacıya ait …, 6 ve 8 numaralı tasarımlar ile bilgilenmiş kullanıcı nezdinde benzer olarak algılandıkları, bu itibarla tasarım hakkına tecavüzün hukuki koşullarının oluştuğu kanaatine ulaşılmıştır.
Hesap uzmanı bilirkişi tarafından tarafların ticari kayıt ve defterleri ile tüm deliller ışığında tespit olunan 15.330,15 TL maddi tazminatın, toplanan deliller, TBK 50-51 maddeleri çerçevesinde ihlal edilen hakkın boyutu ve davalının ticari hacmi ile uyumlu ve usulüne uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
İhlal edilen hakkın boyutu, kusurun derecesi ve tarafların mali durumları nazara alınarak talep olunan 5.000,00 TL manevi tazminatın yeterli ve dengeleyici olacağı kanaatine ulaşılmıştır.

Tüm bu nedenlerle asıl davada, davacının davasının kısmen kabulüne; karşı davada, karşı davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
ASIL DAVADA;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Davalının, davacıya ait …, 6 ve 8 numaralı tasarım tescillerine tecavüzünün tespiti ile, bu tecavüzün ref ve men’ine, tecavüz oluşturan ve 11/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda görsellerine yer verilen davalı yana ait ürünlere ve münhasıran bu ürünlerin üretiminde kullanılmaları kayıt ve koşulu ile üretim vasıtalarına el konulmasına, karar kesinleştiğinde talep doğrultusunda ürünlerin imhasına,
-5.000,00 TL manevi, 15.330,15 TL maddi tazminatın 16/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Hüküm özetinin masrafı davalı yandan karşılanmak suretiyle ulusal çapta yayın yapan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde ilanına,
-Davacının …. nolu tasarım yönünden davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.388,75 TL harçtan, davacı tarafça yatırılan 59,30 TL peşin harç ve 245,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 1.084,45 TL harcın, davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen tecavüzün tespiti davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen maddi tazminat davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen manevi tazminat davası yönünden 5.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 2019/07459-1 numaralı tasarıma yönelik reddedilen tecavüzün tespiti davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yapılan 3.750,00 TL bilirkişi ücreti ve 155,75 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.905,75 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve reddi oranında hesaplanan 3.580,25 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafça yatırılan, 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı ve 245,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 363,60 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
KARŞI DAVADA;
1-Karşı davacının davasının KABULÜ ile;
Karşı davalıya ait …. nolu tasarımın hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde sicilden terkinine,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, karşı davacı tarafından yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın, karşı davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Karşı davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 15.000,00 TL vekalet ücretinin, karşı davalıdan alınarak karşı davacıya verilmesine,
4-Karşı davacı tarafça yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç ve 2.250,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.368,60 TL yargılama giderinin, karşı davalıdan alınarak karşı, davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/02/2023

Katip …
¸

Hakim ….
¸