Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/508 E. 2022/74 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/508 Esas
KARAR NO : 2022/74

DAVA : Marka’dan Doğan Haklara Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i ve Ref’i
DAVA TARİHİ : 25/06/2021
KARAR TARİHİ : 27/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/05/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka’dan Doğan Haklara Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i ve Ref’i davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkiline ait … ibareli markanın tanınmış marka olduğunu, davalının, müvekkilinin markalarının tanınmış olduğunu bilmesine rağmen kötü niyetli kullanımlar ve başvurular yaptığını, bu başvuru ve kullanımlara son verilmesi ihtar edilmesine rağmen devam edildiğini, müvekkilinin …, …, … kod numaralı markalar bakımından hak sahibi olduğunu, davalının … kod numaralı markasının Müvekkilinin markası ile iltibas teşkil edecek şekilde benzer olduğunu, yapılan itirazlar neticesinde Davalının … kod numaralı marka başvurusunun tümden reddedildiğini, ardından davalının … kod numaralı marka başvurusunu yaptığı ve bu başvurunun da müvekkilinin … kod numaralı markası nedeniyle tümden reddedildiğini, davalının, dava dışı … Kırtasiye’ye A4 kağıdı satışı yaptığının öğrenilmesi üzerine Bakırköy … FSHHM … D. İş sayılı dosyası ile delil tespiti yapıldığını, delil tespiti sonucunda, davalının müvekkilinden ve markalarından haberdar olduğunun tespit edildiğini, kötü niyetli olduğunu, kullanımlarının tescilsiz, haksız ve hukuka aykırı olduğunun tespit edildiğini, davalıya yapılan ihtarlara rağmen markanın tescilsiz kullanıldığını ve kullanımın sürdürüldüğünü, davalının kullanımlarının … kod numaralı, … kod numaralı, … kod numaralı davacı markalarıyla iltibas teşkil ettiğini, açıklanan nedenlerle davalının müvekkili markaları ile aynı ya da benzer markalara ilişkin tescilsiz ve kötüniyetli kullanımın müvekkili aleyhine marka hakkına tecavüz ve haksız rekabete yol açtığının, ayrıca müvekkilinin uzun yıllardır, devam eden önceki tarihli kullanımları, alan adı ve ticaret unvanı nedeniyle de haksız rekabete yol açtığının tespitine, tespit edilen söz konusu hukuka aykırılıkların durdurulmasına, önlenmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini, masraf, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, … D. İş delil tespiti dosyası kapsamında yapılan ve işbu dava ile verilen ihtiyati tedbir kararının dayanağını teşkil eden delil tespiti başvurusunun konusunun, davalı tarafından gerçekleştirilen kullanımların tespiti talebinden ibaret olup; işbu esas dava kapsamında hükmedilen ihtiyati tedbir kararına dayanak teşkil edemeyecek nitelikte eksik belge ve bilgiye dayalı olarak düzenlendiğini, müvekkiline ait … ibaresi ile ilgili de herhangi bir ihtilaf veyahut TPMK nezdinde herhangi bir itiraz söz konusu olmadığını, müvekkilinin ilk olarak 20/11/2019 tarihinde TPMK nezdinde … başvuru numarası ile … fonda … temalı “….” ibaresi ile marka tescil başvurusunda bulunduğu; başvurunun yayına çıkmasının akabinde gelen itirazlar üzerine üretimi durdurduğunu, delil tespiti dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporunda bahsi geçen ve müvekkilinin adresinde tespit edilen “… ibareli, Basılı halde 100 adet haritalı ambalaj bobini ile 25 adet haritalı yarım (kullanılmış) ambalaj bobini” bulunmasının nedeninin müvekkilin 2019 yılında başvurusunu yaptığı ve fakat başvurunun reddedilmesi üzerine üretimi ve kullanımı tamamen durdurduğunu … başvuru numaralı tescil başvurusuna dayalı kullanımından geriye kalan ve halihazırda hiçbir şekilde ticarete konu edilmeyen, elde kalan ürünler olduğunu, … ibaresi üzerinde Müvekkilinin öncelikli hak sahibi olup, davacı tarafça bu markanın salt Müvekkili piyasada baskı altında tutmak ve rekabet etmemesi için başvuruya konu edildiğini, müvekkilinin özgün … ibaresi üzerindeki ticari yatırımlarının korunması gerektiğini, davacının itirazında iddia ettiği markanın ambalajlarında kullandığı logo ile benzer bir logoyu kullanmadıklarını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı markaları ve davalı markasına ait sicil kayıtları celp olunmuştur.
Mahkememizin … d.iş sayılı dosyası dosya içerisine alınmış, tetkikinde; talep edenin …, karşı tarafların, … Kırtasiye ve Büro Malz. Ambalaj Paz. Tic.ve San. Ltd. Şti, …. Kağıtçılık San. ve Tic. A.Ş.,olduğu, tespit sonrası alınan bilirkişi raporunda; “tespit talep edenin TPMK nezdinde … markasının … tescil no ile 16.sınıfta tescilli olduğu, …. marka başvurusunun … no ile 16.sınıfta 01/03/2021 tarihinde yayınlandığı, …. marka başvurusunun … no ile 16.sınıfta 27/04/2021 tarihinde yayınlandığı, aleyhine tespit istenen … Kağıtçılık San.ve Tic. A.Ş. Firmasına ait … dosya numaralı 16.sınıfta başvurusu yapılmış … markasının resen yapılan inceleme sonucunda reddedildiğini, red kararına karşı itiraz edildiği, karara itirazın henüz sonuçlanmadığı, aleyhine tespit talep edilen … Kağıtçılık San.ve Tic. A.Ş.7ne ait “… Mah. … Sok. No:46/1 Beylikdüzü/İstanbul” adresinde yapılan incelemelerde depo içerisinde 100 adet …. marka yeşil renkte dünya görseli olan tam ambalaj bobinleri bulunduğu, depo içerisinde 25 adet … marka yeşil renkte dünya görseli olan yarım (kullanılmış) ambalaj bobinleri bulunduğu, depo içerisinde, firma sahibi … tarafından 200.000 (ikiyüzbin) paket olduğu söylenen … markalı … fon üzerine desen işlemesi bulunan ürünler ve ambalajlar bulunduğu, ofis katında … markalı … renkte dünya görseli bulunan ambalaj ve ürünler bulunduğu” hususlarının rapor edildiği görülmüştür.
Dosya, davalının, davacıya ait markalardan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise sonuçlarının nasıl ortadan kaldırılacağı hususlarında rapor tanzim etmek üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 21/02/2022 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporunda; “Davalı yanın 29.04.2021 tarihinde Bakırköy …. FSHHM … D. İş dosyası üzerinden tanzim edilen tespit raporunda tespit edilen kullanımlarının davacı yana ait tescilli markalara tecavüz ve davacı yan ile haksız rekabet teşkil eder mahiyette olduğu, Bakırköy …. FSHHM … D. İş dosyası üzerinden tespit edilmiş olan kullanımlarda yer alan; henüz içerisine ürün konulmamış olan ambalajların doğrudan ve içerisinde ürün bulunan nihai ürünler bakımından ise ürünlerin ambalajından çıkartılmasının akabinde yine ambalajların imha edilmesi sureti ile markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden fiillerinin önüne geçilebileceği” hususlarını tespit ve rapor etmiştir.
Davalı vekili 04/03/2022 tarihli itiraz dilekçesi ile, işbu davaya dayanak gösterilen Bakırköy …. FSHHM’nin … değişik iş sayılı dosyasına tanzim edilen bilirkişi raporunda, bahsi geçen müvekkilinin adresinde tespit edilen ürünlerin bulunmasının nedeninin müvekkilinin 2019 yılında başvurusunu yaptığı, vefakat reddedilmesi üzerine üretimi ve kullanımı tamamen durdurduğu … başvuru numaralı tescil başvurusuna dayalı kullanımından geriye kalan ve halihazırda hiçbir şekilde ticarete konu edilmeyen elde kalan ürünler olduğunu, değişik iş dosyasının, esas dava üzerinden tanzim edilen rapora dayanak teşkil etmesinin mümkün olmadığını, davacının kötüniyetli olduğunu, davacının tescil başvuruları incelendiğinde hak sahipliği bulunmayan markalarını tescile konu edip aynı gün müvekkili aleyhine delil tespiti gerçekleştirdiğini, tespit adresinde özellikle ofis katında bulunan numunelerin taraflar arasında süregelen benzerlik iddiaları nedeniyle inceleme-kıyaslama ve değerlendirme amaçlı olduğunu, aksi halin ispata muhtaç olduğunu, işbu hususların da bilirkişi raporunda değerlendirilmesi gerektiğini, raporun bu yönüyle eksik ve hakkaniyete aykırı düzenlendiğini, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ve değişik iş dosyası kapsamında yapılan tespitin eksik inceleme ürünü olduğunu, müvekkilinin … ibaresi üzerindeki ilk başvurusunu, tarafların fiili kullanımlarını, davacının … marka ibaresi üzerinde herhangi bir hak sahipliği bulunmadığı hususu, TPMK nezdindeki taraf markalarını tam anlamıyla değerlendirmeye ve dikkate almadığını, itirazları doğrultusunda dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdi ile yeni rapor alınmasını talep etmiştir.
Dava, davalının, davacı markalarından doğan haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespiti, men’i ve ref’i talebine yöneliktir.
Marka hakkına tecavüzün tespiti talebi yönünden yapılan değerlendirmede;
SMK’nun 6/1 md’sinde nisbi red nedeni olarak düzenlenen karıştırma ihtimali, aynı kanunun 7/1 md’sinde marka hakkına tecavüz hali olarak yer almaktadır. SMK’nun 6/1 md’sine göre, önceki marka ile tescil başvurusu yapılan marka aynı ya da benzer ise sınıflar da aynı ya da benzer ise bu başvuru itiraz üzerine red edilir. SMK’nun 25/1 md’si gereğince hem 5.md’de yazılı mutlak red nedenleri , hem de 6.md’de yazılı nisbi red nedenleri birer hükümsüzlük nedenidir. Marka koruma kapsamına ilişkin SMK’nun 7/1-b md’sine göre ise, marka sahibi “tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerde aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasını engelleyebilir ve bu durum aynı zamanda marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmektedir.
Somut olayın değerlendirmesinde, değişik iş tespit raporu ve mahkememizce alınan rapora göre, davalının, davacıya ait …, … ve … tescil numaralı markalarının asli ve ayırtedici unsuru olan “…” ibaresini, tescilli olduğu emtia grubunda ve ürünler üzerinde markasal olarak kullandığı, bu kullanımın, davacının markasından doğan haklara tecavüz mahiyetinde olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı vekili değişik iş tespit dosyası kapsamında tespit olunan ürünlerin satışa sunulmadığı, ticarete konu edilmediği iddia ve itirazında bulunmuş ise de, davalı şirketin ticari faaliyetlerini yürüttüğü, üretim yaptığı adresinde 200 bin adet tecavüze konu markayı havi ürünlerin depoda bulunmasının SMK 29.maddesi anlamında marka hakkına tecavüz sayılan hal olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Haksız rekabetin tespiti talebine yönelik yapılan değerlendirmede ise;
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabet düzenlenmiştir. Haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
Davaya konu olayda, davalının, davacıya ait ürünlerin ticari takdim şekline benzer şekilde, renk, boyut ve kompozisyonda ambalajlar ile ürünlerini pazarladığı, söz konusu benzerliğin, rakip sıfatıyla dürüstlük kuralına aykırı mahiyette başkasının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma, başkasının ürünü ile karıştırılmaya yönelik eylemlerde bulunma, sektörel iş şartlarına uymama fiillerini oluşturduğu, ticari dürüstlük kuralına uymadığı ve haksız rekabet oluşturduğu kanaatiyle davacının davasının tümden kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KABULÜ ile;
-Davalının, davacıya ait …, … ve … tescil numaralı markalarından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin tespitine, bu tecavüz ve haksız rekabetin durdurulmasına, önlenmesine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, bu kapsamda tecavüz ve haksız rekabet oluşturan mahkememize ait … değişik iş dosya kapsamında tespit olunan ve “…” ibaresine havi ambalajlara, varsa içlerindeki ürünler çıkarılmak suretiyle el konularak hüküm kesinleştiğinde imhasına, davalı uhdesinde bulunan ve “…” ibaresini havi her türlü basılı reklam malzemesi ve tabelaya el konularak hüküm kesinleştiğinde imhasına,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 231,50 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.850,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/04/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸