Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/506 E. 2022/39 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/506 Esas
KARAR NO : 2022/39

DAVA : Endüstriyel Tasarım Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 22/06/2021
KARAR TARİHİ : 25/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/04/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı şirketin Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli 17.03.2016 tarih, …. numaralı “…” adlı tasarım 6769 sayılı SMK’nın 56. maddesi gereği yenilik ve ayırt edicilik özelliklerini haiz olmadığından hükümsüz kılınması gerektiğini, davalı yanın usul ve yasaya aykırı olarak tescil ettirdiği ürünün Tasarım Tescil Belgesine dayanarak hak sahibi olduğunu, davalı şirkete ait davaya konu “…” isimli tasarım uzun yıllardan beri ev hanımları, çalışanlar ve birçok kimse tarafından evlerde, iş yerlerinde, restoranlarda, kafelerde, pastanelerde ve gündelik hayatta daha birçok yerde kullanılmakta olup bunların katalog, broşür, insertlerinde kullanılarak kamuya arz edildiğini, davalı şirketin Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 17.03.2016 tarih ve… no ile tasarım tescil belgesine bağlanan ürünün uzun yıllardan beri ilgili olduğu sektörde imal edilen/ettirilen, piyasaya sürülen, satışa arz edilen ürünün farklı isimlerle kullanıldığı açıkça görüleceğini, kullanılan ve kamuya arz edilen ürünlerin ayırt edilemeyecek kadar birebir aynısı ve/veya ayırt edilemeyecek kadar benzeri olduğundan 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun aradığı yenilik ve ayırt edicilik nitelik vasfına haiz olmadığını, davalı şirketin ilk kez kendisi tarafından tasarlanmayan, daha önce yurt dışında kamuya sunulan, bu nedenle de yenilik ve ayırt edicilik vasfına haiz olmayan tasarımın kendisine ait olduğunu iddia edip, Endüstriyel Tasarım Tescil Belgesi almış olmakla, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 71. Maddesinde tarif edilen gasp fiilini işlemekte ve buna bağlı olarak da 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nu 81. maddesine göre suç işlediğini belirtmiş ve davalı şirket adına Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 17.03.2016 tarih ve … no ile Tasarım Tescil Belgesi’ne bağlanan “…” isimli tasarımın 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 55., 56., 57. ve 77. maddeleri uyarınca hükümsüzlüğüne, tasarımın sicilinden terkin edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkil şirket, tasarımcısı olduğu dava konusu kapaklı karıştırma kabına ilişkin endüstriyel tasarımlarının tescil edilmesi için Türk Marka ve Patent Kurumu’na usulüne uygun ve eksiksiz olarak başvuru yapmış ve işbu başvurusu 17.03.2016 tarih ve .. tescil numarasıyla kurum tarafından onaylanarak tasarımın tescil edildiğini, müvekkili şirketin ürününün piyasada ve son kullanıcılar nezdinde olumlu karşılıklar alması ve ticari olarak da karlı bir ürün haline gelmiş olması nedeniyle, haksız kazanç sağlamayı uman davacının da içerisinde bulunduğu bir kısım firmalar tarafından işbu ürün taklit edilmeye başlanmış ve hatta ürünün birebir benzerlerinin TPE nezdinde tescil edilebilmesi için bir takım girişimlerde bulunulduğunu, davacı tarafından, müvekkili şirkete ait ürünün taklit edilerek piyasaya sürülen ancak ne yazık ki kurum tarafından hatalı bir karar verilerek TPE nezdinde 23.12.2020 tarihli, tescil numarası … ve 2 sıra numarası ile tescil edilen tasarımlarını görsellerini ek olarak sunduklarını, davacı firma tarafından müvekkiline ait dava konusu tasarımın birebir aynısının üretilmesi ve dahası işbu ürün için tasarımının tescil edilmesi başvurusu yapılması neticesinde, davacı firmaya İstanbul … Noterliğinin 05 Nisan 2021 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilerek müvekkiline ait tasarım tesciline yönelik fiili tecavüzlerin sona erdirilmesi yönünde bir ihtarname de keşide edildiğini, tüm bu gelişmeler kapsamında, müvekkiline ait ürünlerin kopyalarını üretmeyi adeta ticari bir alışkanlık haline getiren ve bu yolla kazanç sağlayan davacı firmanın, taklit ürününün tasarımının hatalı olarak tescil edilmesinin akabinde huzurdaki işbu haksız ve mesnetsiz davayı ikame ederek müvekkiline ait endüstriyel tasarımın iptalini sağlamayı ve sahip olduğu tasarım tescile dayanarak da piyasada tekel oluşturmayı umut ettiğini, müvekkilinin tescilli tasarımı, Sinai Mülkiyet Kanunu’nun ilgili hükümleri ve diğer mevzuat hükümleri uyarınca ayırt ediciliği sağlayan yepyeni bir tasarımdır ve bu kapsamda değerlendirilerek tescil edildiğini ve koruma altına alındığını, dava dilekçesi kapsamında sunulmuş olan tüm örnek ürünler ayrı ayrı incelendiğinde ve müvekkiline ait ürünle kıyaslandığında, müvekkili şirkete ait ürünle “delil” olarak sunulan ürünler arasında, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde ayırt ediciliği sağlamaya yarar bir çok tasarımsal farklılığın bulunduğunu, bu kapsamda da müvekkiline ait ürünün SMK ve diğer ilgili mevzuatlar kapsamında yenilik ve ayırt edicilik vasfını haiz olduğunun, haksız ve mesnetsiz davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davalı adına kayıtlı … tescil numaralı tasarımın hükümsüzlüğü talebine ilişkindir. Taraf delilleri toplanarak bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, dava konusu … tescil numaralı tasarımın davalı adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 77 maddesi ile, tasarımın 55. maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56. ve 57. maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, 58. maddenin dördüncü fıkrası ve 64. maddenin altıncı fıkrasının (c) bendi kapsamında olduğu, başvurunun kötüniyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse, hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere ait olduğu ispat edilmişse, sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki bir tasarımın başvuru tarihi, tescilli bir tasarımın başvuru tarihinden önce ise tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilebileceği belirtilmiştir. Aynı maddenin 2. bendinde ise, 64. maddenin altıncı fıkrasının (b) ve (ç) bentleri ile fikri mülkiyet haklarının yetkisiz kullanımı gerekçesiyle tasarımın bir kısmına ilişkin hükümsüzlük talebinin kabul edilmesi halinde, o kısmın tescili hükümsüz kılınacağı ve kısmi hükümsüzlük sonucunda tescilin devamı için, kalan kısmın koruma şartlarını sağlaması ve tasarım kimliğini muhafaza etmesi şart olacağı hususları belirtilmiştir.
Taraf delilleri toplandıktan sonra dosya, davalı adına tescilli … tescil numaralı tasarımın tescil başvuru tarihi itibariyle yeni ve ayırt edici nitelikte olup olmadığı, hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 28/02/2022 havale tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; “davalı tarafa ait Hükümsüzlüğü talep edilen .. numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 17/03/2016 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı ve belirtilen nedenlerle hükümsüzlük şartlarının oluştuğu” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir. Rapor teknik yönünden yeterli olup davalı tarafın soyut itirazları reddedilip hükme esas alınmıştır.
Buna göre, tüm dosya kapsamı deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davalı adına tescilli davaya dayanak … tescil numaralı tasarım tescilinin, başvuru tarihi olan 17/03/2016 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine
sahip olmadığı anlaşılmakla davanın kabulü ile, tasarımın hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının kabulüne, davalı adına tescilli … tescil numaralı tasarımın hükümsüzlğüne, sicilden terkinine,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, alınan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 118,60 TL ilk dava harcı, 4.500,00 TL bilirkişi ücreti, 232,50 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 4.851,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/03/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸