Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/501 E. 2022/29 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/501 Esas
KARAR NO : 2022/29

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 11/06/2021
KARAR TARİHİ : 25/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin “…” markasının salt ve mutlak sahibi olduğunu, başka hiç kimsenin bu markayı kullanamayacağını, davalının bu markanın başına … ibaresini ekleyerek asla hukuki ve cezai mesuliyetten kaçamayacağını, davalının müvekkili markasını uzun süredir bildiğini, bu işyerini açmadan evvel ve açtıktan sonra da müvekkilinin alışveriş yaptığı, yani ekler siparişi verip düzenli ticaret yaptıkları bir ticari partneri olduğunu, ihtilafın hem cezai hem de hukuki boyutu olduğunu, davalının markayı hem işyerinde hem tabelada hem de sanal ortamda noter ihtarlarına rağmen ısrarla kullanmaya devam ettiğini, markalarına tecavüz kastını ve eylemini sürdürdüğünü, açıklanan nedenlerle, marka haklarına yapılan tecavüzün hem marka iltibası hem de bizzat markalarını da kullandığından kaldırılmasını, kullandığı bu sahte markanın da iptalini, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin, davacıyı 2016 yılından bu yana tanıdığını, müvekkilinin 2017 yılında yaptığı anlaşma ile marka hakkı ile birlikte davacının ortağı ile birlikte işlettiği dükkanı satın aldığını, ücretini 2018 tarihinde gönderdiğini, …’ın söz konusu iş yerini devrettikten sonra sıcak satış işini bırakarak sadece imalat yapmaya devam ettiğini, müvekkilinin de dükkanda satmış olduğu ürünleri davacıdan aldığını, müvekkilinin, davacıya ait olan, tescil tarihinden itibaren hiç kullanılmayan ve sadece müvekkili tarafından kullanılan “…” markasının bedelini ödemesine ve devir konusunda anlaşmasına rağmen defalarca davalıdan devrini istemişse de davalı resmi devire yanaşmadığını, müvekkili açısından satışların artması neticesi ticari açıdan müvekkilinin kendisinin üretim yapmasının daha uygun olacağını düşünerek imalathane açtığını, bunun üzerine davacının, müvekkilinin “…” markasını kullanmamasını istediğini ve ihtarname gönderdiğini, bunun üzerine müvekkilinin kendi markasını oluşturduğunu ve … tescil numaralı “… çm” adlı markayı kullanmaya başladığını, Türk Patent kurumu nezdinde … marka sahibi davalı gözükse de olay örgüsünde izah edildiği üzere hakikatte markanın sahibinin müvekkili olduğunu, bugüne kadar davacının sessiz kalarak bu durum karşısında herhangi bir hukuki veya cezai yollara başvurmamasının kötüniyetli olduğunu gösterdiğini, davacının, müvekkilinin markasının iptalini talep etmişse de iptal şartlarının yerine gelmediğini açıklanan nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Davalının, davacıya ait … tescil numaralı markasından doğan haklarına tecavüzünün bulunup bulunmadığı yönündeki davanın işbu dosyadan tefriki ile mahkememizin başka bir esasına kaydına karar verildiği, mahkememizin … esas sırasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk patent ve Marka Kurumu’ndan dava konusu markaya ilişkin sicil kayıtları ve Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası celp olunmuştur.
Davacı vekiline, dava dilekçesindeki netice-i talebinin hükümsüzlük mü, iptal talebi mi olduğu hususunun HMK 119-1-ğ-2 maddesi uyarınca açıklanması için ve maddi tazminat seçimlik hakkını SMK 151.madde uyarınca mahkememize bildirmesi için 1 haftalık kesin süre verilmiş, işbu ihtaratların davacı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüş ancak herhangi bir beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesinin açık bir şekilde talep sonucunu içermediği, iptal ya da hükümsüzlük taleplerinden hangisinin istendiği hususunun ise mahkememizce verilen kesin süre içerisinde davacı vekilince açıklanmadığı, mahkememizce açık talep sonucu olarak tespit olunan … sayılı markadan doğan haklara tecavüzün tespiti yönünden ise dosyanın tefrik edildiği anlaşıldığından, sair ve tam olarak hukuki tasnifi yapılmayan talepler yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
Davacının maddi tazminat talebi yönünden yapılan incelemede ise; SMK’nun 151.md.’sine göre davacının kullanması gereken seçimlik hakkını kullanmadığı, bu itibarla talebini somutlaştırmadığı anlaşıldığından bu yönden davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının maddi tazminat yönündeki talebinin USULDEN REDDİNE,
2-Davacının sair talepleri yönünden davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
3-Peşin alınan 59,30 TL harçtan, alınması gereken 26,90 TL harcın mahsubu ile arta kalan 32,40 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7.maddesine göre maddi tazminat talebine yönelik 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-AÇILMAMIŞ SAYILMASINA İLE İLGİLİ VEKALET ÜCRETİ VERİLECEK Mİ?
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 25/02/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸