Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/461 E. 2022/270 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/461
KARAR NO : 2022/270

DAVA : FSEK ve Tescilsiz Tasarım’dan Doğan Haklara Tecavüzün ve
Haksız Rekabetin Tespiti, Men ve Ref’i ile Maddi ve Manevi
Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/04/2021
KARAR TARİHİ : 23/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/12/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK ve Tescilsiz Tasarım’dan Doğan Haklara Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men ve Ref’i ile Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin, tasarımcı olduğunu, yarattığı eserleri/tasarımları www…..com adresinde, kendisine ait hesapta satışa sunduğunu, davalı yanın müvekkilinin izni ve bilgisi dışında, müvekkiline ait yedi adet eseri, hukuka aykırı olarak aldığını ve tekstil ürünlerinde kullanmış olduğunu, …. numarası olan … ile … arama motorunda arama yapıldığı zaman müvekkiline ait tasarımın çıktığını, söz konusu eserin www…..com internet sitesine 14.02.2018 tarihinde koyulduğunu, davalının müvekkiline ait görseli izin olmaksızın hiçbir değişiklik yapmadan kullanıldığını, izinsiz kullanılan eser/tasarımın kullanıldığı ürünü kendi internet sitesi de dahil https://www….. , https://www….. , https://… , https://www…… örnekleri olmak üzere çeşitli internet alışveriş sitelerinde sattığını, müvekkilinin hem FSEK kapsamında eser hem de SMK anlamında tescilsiz tasarım olarak korunduğunu beyan ederek; tecavüzün tespitini, men’ini, ref’ini, ihlale konu ürünlerin toplatılmasını ve internet ortamından kaldırılmasını, haksız rekabetin tespiti ile önlenmesini, şimdilik 500,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin de davalı yana yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, ….. web sitesi üzerinden alındığı iddia olunan ekran görüntülerinin delil vasfına sahip olmadığını, davacının ….. hesap içeriğinde herhangi bir eser bulunmadığını, davaya konu tasarımın sınai mülkiyet kanunu kapsamında tescilsiz tasarımın korunması hükümlerinden faydalanamayacağını, nitekim tasarımın ilk kez Türkiye’de kamuya sunulması şartını taşımadığını, kaldı ki 3 yıllık koruma süresinin de geçmiş olduğunu, öte yandan yenilik ve ayırt edicilik unsurlarını taşımadığını, davacı ile müvekkilinin aynı veya benzer bir ticari alanda faaliyet göstermediğinden haksız rekabetten söz edilemeyeceğini, manevi tazminat taleplerinin dayanaksız ve hukuka aykırı olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dosya, dava dilekçesine konu “….” ibareli görselin eser vasfına haiz olup olmadığı, davacının eser sahibi olup olmadığı, davalının eserden kaynaklı mali ve manevi haklarının ihlal edilip edilmediği, aynı görselin tescilsiz tasarım korumasından yararlanıp yararlanamayacağı tescilsiz tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin bulunup bulunmadığı, tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, oluştuysa miktarı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti 23/02/2022 havale tarihli raporlarında; “Tescilsiz tasarım ile ilgili, davacı tarafa ait tescilsiz tasarım ile davalı tarafa ait kullanım arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davacı tarafa ait tescilsiz tasarımın kamuya sunulduktan sonra yenilik ve ayırt edici niteliğe sahip olma şartları yerine getirmesi halinde sahip olabileceği 3 yıllık koruma süresini geçirdiği, ancak davacı yanın ilgili 3 yıllık süre içerisinde gerçekleştirilen eylemler bakımından tescilsiz tasarıma tecavüz davası başlatabileceği kanaati mevcut olmak ile birlikte, dosyaya sunulan sistem kayıtlarından, dava konusu görseline sahip tasarımın ….. isimli web sitesine 14.02.2018 tarihinde yüklendiği görülmekte ise de; altta davacı tarafından sunulan ….. sisteminden alınan ekran görüntüsünde sağ üst bölümde “….” ibaresinin yer aldığı, sisteme “…. adı ile giriş yapıldığı, bununla birlikte, dava konusu tasarıma ilişkin olarak ….. sisteminde görselin yer aldığı bağlantının de yayında olmadığı da nazara alınarak, üstte elde edilen bulgulardan ve dosya kapsamındaki verilerden yola çıkarak, dava konusu görselin yer aldığı ……com profilinin davacıya ait olduğu net olarak tespit edilememekte olduğundan, davacıya ait bir tescilsiz tasarım hakkının var olup olmadığı heyetlerince anlaşılamadığı, ilgili tescilsiz tasarım hakkının davacı yana ait olduğuna Mahkeme nezdinde kanaatin oluşması halinde, tescilsiz tasarımın koruma süresi olan 3 yıllık süre içerisinde davalı yan tarafından yapılan kullanımların davacı yanın ilgili haklarına tecavüz teşkil eder mahiyette olduğu değerlendirilebileceği, konu hakkında takdirin mahkemeye ait olduğu, FSEK ve TTK kapsamında haksız rekabet ile ilgili; dava konusu görseline sahip tasarımın ….. isimli web sitesine 14.02.2018 tarihinde yüklendiği görülmekte ise de; altta davacı tarafından sunulan ….. sisteminden alınan ekran görüntüsünde sağ üst bölümde “…” ibaresinin yer aldığı, sisteme “…” adı ile giriş yapıldığı, bununla birlikte, dava konusu görsele ilişkin olarak ….. sisteminde görselin yer aldığı bağlantının de yayında olmadığı da nazara alınarak, üstte elde edilen bulgulardan ve dosya kapsamındaki verilerden yola çıkarak, dava konusu görselin yer aldığı ……com profilinin davacıya ait olduğu net olarak tespit edilememekte olduğundan, davacıya ait bir eser hakkının var olup olmadığı heyetlerince anlaşılamadığı, ilgili tescilsiz eser hakkının davacı yana ait olduğuna Mahkeme nezdinde kanaatin oluşması halinde davalı yan tarafından yapılan kullanımların davacı yanın ilgili eserden kaynaklanan haklarını ihlal eder, davacı yan ile haksız rekabet teşkil eder mahiyette olduğu değerlendirilebileceği, konu hakkında takdirin Mahkemeye ait olduğu, Maddi tazminat yönünden; Davacı yanın (heyetlerince tespit edilemeyen) eser hakkı sahipliğinin varlığına mahkemece kanaat getirilir ise dava konusu söz konusu görseline sahip grafik tasarımın emsal telif bedelinin www…….com web sitesi tarafından 99,50 USD olarak belirlendiği, FSEK 68 çerçevesinde 3 katı bedel talebindeki Takdirin Sayın Mahkemenin yetkisinde olduğu, dava tarihi olan 20.04.2021 tarihinde dolar kuru Merkez Bankası verilerine göre 8.1011 olmak ile birlikte, TL bazında davacı yanın talep edebileceği tazminat tutarının 99,5 x 8.1011 x 3 : 2.418,17 TL olabileceği” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 08/03/2022 tarihli dilekçesi ile, davaya konu eser/tasarım, gerek dava dilekçesinde ve gerekse delil dilekçesinde sundukları görsellerden de anlaşılacağı üzere müvekkiline ait olduğunu, bilirkişi heyetince, her ne kadar internet araştırması sonucunda müvekkiline ait esere/tasarıma ulaşılamadığı ifade edilse de bu açıklamanın dosyada mevcut bilgi ve belgeler dikkate alındığında doğru olmadığını, söz konusu görselin “http://www…….com” sayfasında bulunmama nedeninin, müvekkilin artık bu site ile çalışmıyor olması olduğunu, tüm bu açıklamalara ek olarak ….ta, müvekkilin hesabının olduğuna ilişkin ekran görüntüsünün de ekte sunulduğunu, bunların yanı sıra bilirkişi raporunda geçen; .ai formatlı dosyaların UYAP sistemi üzerinden sunulamadığını, bu nedenle .ai formatlı görselin ekran görüntüsünü dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulduğunu, bu nedenle bu hususta söz konusu ekran görüntüsünün, eserin müvekkiline ait olduğunu kanıtladığını, müvekkiline ait eserin, grafik ve tasarımın taslak mahiyetinde kalmaması ile eser mahiyetinde olduğunu, logo çalışmasının güzel sanat eseri olduğunu, manevi haklarının tatmini için tazminat talep edebilmesinin olanaklı görüldüğünün bilirkişi heyetince açıkça ortaya konulduğunu, ancak, dava konusu eserin/tasarımın müvekkili tarafından ….. sitesine eklenip eklenmediği hususunun bilirkişi heyetince tartışma konusu yapıldığını, davalı yanın iddialarının aksine müvekkile ait eser hakkında da söz konusu sitenin de inceleme yaptığını ve inceleme sonucunda herhangi bir telif ihlali söz konusu olmadığını saptadığını, bu durumun da eserin müvekkiline ait olduğunu gösterdiğini, dolayısıyla, müvekkiline ait eserin davalı yanca izinsiz olarak kullanıldığının sabit olduğunu, eserden doğan maddi ve manevi hakların ihlalinin söz konusu olduğunu, bilirkişilerce hesaplanan tazminat tutarı olayın mahiyetine istinaden son derece düşük olduğunu, bu haliyle de müvekkilinin izni ve bilgisi dışında, müvekkiline ait eseri/tescilsiz tasarımı, hukuka aykırı olarak aldığını ve tekstil ürünlerinde kullanan olan davalı yanın müvekkilinin yasal haklarını ihlal ettiğini bilirkişi heyetinden itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına, nihai olarak haklı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 14/03/2022 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporuyla sübuta erdiği üzere davacı yanın davaya konu tasarımın kendisine ait olduğunu ispatlayamadığını, bu halde davacının söz konusu tasarıma ilişkin herhangi bir hak ileri süremeyeceği açık olduğunu, davanın ispatlanamadığını, iddia olunan tasarımın kamuya ilk defa 14/02/2018 tarihinde sunulduğu davacı vekili tarafından dava dilekçesinde belirtildiğini, hiç bir şekilde davacı yanın iddialarını kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için davaya konu görselin davacıya ait bir tasarım olduğu kabul edilse dahi SMK. M. 69/2 uyarınca 3 yıllık koruma süresinin işbu davanın ikame edildiği tarihten önce dolduğu ve tasarımın koruma kapsamı dışında kaldığı hususunun da bilirkişi raporuyla açıkça tespit edildiğini, bu halde davacı yanın tazminat taleplerinin kabul edilemeyeceğinin açık olduğunu, bir an için söz konusu görselin davacıya ait bir tasarım olduğu kabul edilse dahi davacı tarafından talep edilebilecek tazminat tutarının en fazla 2.418,17 TL olabileceği bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, bu halde davacının tazminat talebinde bulunabileceği kabul edilse dahi bu tazminatın tutarı 2.418,17-TL ile sınırlı olacağını iddia ederek, davacı vekilinin tüm taleplerinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti 16/06/2022 tarihli ek raporlarında; “Dava konusu görselin yüklendiği ….. hesabının davacıya ait olduğu, Dava konusu görselin ….. hesabına 14.02.2018 tarihinde yüklendiği, davacının ….. hesabının 14.01.2020 tarihinde ….. tarafından kapatıldığı tespit edildiği, dava konusu görselin söz konusu ….. hesabında 14.02.2018 -14.01.2020 tarihleri arası yayında kaldığı anlaşıldığı, ….. isimli siteden elde edilen bilgiye göre, dava konusu söz konusu görseline sahip grafik tasarımın emsal telif bedelinin 99,50 USD olduğu, maddi tazminat miktarı hususlarında kök raporda varılan sonuçlarda değişiklik gerektiren bir husus bulunmadığı, FSEK 68 çerçevesinde 3 katı bedel talebindeki takdirin Mahkemenin yetkisinde olduğu” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 04/07/2022 tarihli dilekçesi ile, dava konusu görselin yüklendiği ….. hesabının müvekkiline ait olduğunu ve görselin ….. hesabına 14/02/2018 tarihinde yüklendiğini, söz konusu görselin, müvekkilinin hesabının kapatıldığı 14/01/2020 tarihine kadar yayında kaldığının heyet tarafından tespit edildiğini, bilirkişilerce uygun görülen tazminat tutarının son derece düşük olduğunu, bu hali ile ihlal edenin yanına kar kalacağını, açıklanan nedenlerle tazminat bedeline temel alınan lisans bedelinin hatalı olarak tespit edildiğini, itiraz ve açıklamaları dikkate alınarak, gerekli görülmesi halinde tazminat bedeli yönünden ek rapor alınmasına, mahkeme aksi kanaatte ise belirsiz alacak olarak açtıkları davalarında dava değerinin belirlenmesi için süre verilmesini ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 08/07/2022 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi ek raporu ile yapılan tespitlerin, davaya konu görselin davacının eseri olduğu iddiasını ispat etmek bakımından kesin ve şüpheye yer bırakmayacak bir kanaat oluşturmadığını, bu halde davacı yanın davya konu tasarıma ilişkin hak iddiasını kesin olarak ispatlayamadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte davaya konu görselin davacıya ait bir tasarım olduğu kabul edilse dahi m.69/2 uyarınca 3 yıllık koruma süresinin işbu davanın ikame edildiği tarihten önce dolduğunu ve tasarımın koruma kapsamı dışında kaldığı hususunun açık olduğunu, bu halde davacı yanın tazminat taleplerinin kabul edilemeyeceğini, davacının iddialarını kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için söz konusu görselin davacıya ait bir tasarım olduğu ve koruma kapsamında bulunduğu kabul edilse dahi davacı tarafından talep edilebilecek tazminat tutarının en fazla 2.418,17 TL olabileceği yönündeki bilirkişi görüşünde değişikliğe gidilmediğini, davacı yanın fahiş ve dayanaksız tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, açıklanan nedenlerle, davanın ve davacı vekilinin tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 17/10/2022 tarihli dilekçesi ile, 500,00 TL olan maddi tazminat taleplerini rapor doğrultusunda 2.418,17 TL olarak ıslah etmiştir.
Dava, davalının, davacıya ait “….” ibaresini havi eserinden ve tasarımından kaynaklı haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men ve ref’i ile maddi ve manevi tazminat talebine yöneliktir.
FSEK yönünden yapılan değerlendirmede; FSEK’in 15. maddesi, eseri, sahibinin adı veya müstear adı ile yahut adsız olarak, umuma arzetme veya yayımlama hususunda karar vermek salahiyeti münhasıran eser sahibine ait olduğu, bir güzel sanat eserinden çoğaltma ile elde edilen kopyalarla bir işlenmenin aslı veya çoğaltılmış nüshaları üzerinde asıl eser sahibinin ad veya alametinin, kararlaştırılan veya adet olan şekilde belirtilmesi ve vücuda getirilen eserin bir kopya veya işlenme olduğunun açıkça gösterilmesinin şart olduğu, FSEK’in 68. Maddesinde ise, izin alınmamış eser sahibinin sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya emsal veya rayiç bedel itibariyle uğradığı zararın en çok üç kat fazlasını isteyebileceği belirtilmiştir.
FSEK’in 22. Maddesi ile, bir eserin aslını veya kopyalarını, herhangi bir şekil veya yöntemle, tamamen veya kısmen, doğrudan veya dolaylı, geçici veya sürekli olarak çoğaltma hakkı münhasıran eser sahibine aittir.
FSEK 1/B’ye göre eser, sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleri’dir.
Eser türlerine ilişkin FSEK 4/1. maddesine göre; “Güzel sanat eserleri, estetik değere sahip olan; 1. Yağlı ve suluboya tablolar; her türlü resimler, desenler, pasteller, gravürler, güzel yazılar ve tezhipler, kazıma, oyma, kakma veya benzeri usullerle maden, taş, ağaç veya diğer maddelerle çizilen veya tespit edilen eserler, kaligrafi, serigrafi, 2. Heykeller, kabartmalar ve oymalar, 3. Mimarlık eserleri, 4. El işleri ve küçük sanat eserleri, minyatürler ve süsleme sanatı ürünleri ile tekstil, moda tasarımları, 5. Fotoğrafik eserler ve slaytlar, 6. Grafik eserler, 7. Karikatür eserleri, 8. Her türlü tiplemelerdir.”
Buna göre eserde bulunması gereken zorunlu iki unsur; eser sahibinin hususiyeti ve bu hususiyeti taşıyan ürünün kanunda belirtilen eser kategorilerinden birine dahil edilebilecek niteliğinin olmasıdır. Maddede geçen “sahibinin hususiyeti” kavramı, özgünlük, orjinallik, bireysel karakter veya entellektüel yaratıcılık olarak tanımlanabilir. Yani hususiyet, eser sahibinin esere yansıyan edebi, sanatsal ve kişilik özellikleridir. Eser sahibi ortaya koyduğu ürüne kendi kişilik özelliklerini sözle, yazıyla, ses ile, notayla, şekille, çizgi ve benzeri araçlarla yansıtır. Dışarıdan bakanlar eser sahibinin “üslubunu” yani duygu, düşünce ve fikirlerini eserde görür ve hissederler.
Somut olayda ….’ya ait “….” deyişinin bir düzlem üzerine değişik şekilde yerleştirilmesi ile oluşan desen söz konusudur. Pek çok kelime düzlem üzerine renk, kompozisyon, karakter olarak yerleştirilmesiyle değişik desenler oluşturulabilmektedir. Davacı tarafından kendisine ait olduğu ileri sürülen desenlerin FSEK 4.maddesi kapsamında “desen” güzel sanat eseri olarak kabul edilebilecektir.
Bilirkişi heyetinde bulunan bilişim uzmanınca 14/06/2022 tarihinde taraf vekilleri ile … isimli online toplantı platformu üzerinden … tarafından ekran paylaşımı yapılarak davaya konu ….. isimli web sitesi üzerinde ekran görüntüleri alınmak suretiyle incelemeler gerçekleştirildiği, hesaba girişin …[email protected] adresi ile yapıldığı, davacı bilgisayarında yapılan incelemeler neticesinde, dava konusu görselin tasarımının ….. isimli web sitesine 14/02/2018 tarihinde yüklendiğinin tespit edildiği, dava konusu görselin yüklendiği hesabın 14 Şubat 2020 tarihinde ….. tarafından kapatıldığı, dava konusu görselin ilk yüklenme tarihi 14/02/2018 tarihinden itibaren hesabın pasife alındığı 14 Ocak 2020 tarihine kadar yayında kaldığı çıkarımının yapılabileceği hususlarında ek raporlarının sunulduğu, bu itibarla kamuya sunum tarihi ile eser sahipliği hususlarının tespit edildiği görülmüştür.
Davaya konu desen, bir eser olup, davalı tarafça, davacıya ait desenin kullanımına ilişkin izin, ruhsat veya sözleşme sunmadığı, bu durumda davalının davacıya ait deseni, davacının izni ve onayı olmaksızın ticari amaçla kullandığı, davalının bu eyleminin davacının eserden kaynaklanan mali haklarından çoğaltma ve yayma haklarını ihlal ettiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; bilirkişi kök raporunda, davacıya ait eserin emsal telif bedelinin www…….com web sitesi tarafından 99,50 USD olarak belirlendiği, FSEK 68.md’si uyarınca arttırılması ile bulunan ve davacı vekilince harcı yatırılarak artırılan 2.418,17 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
İhlal edilen manevi hakların mahiyeti, ihlalin şekli, manevi zararın boyutu birlikte nazara alınarak talep olunan 10.000,00 TL manevi tazminatın yeterli ve dengeleyici olacağı kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili her ne kadar men ve ref talebinde bulunmuş ise de, FSEK 68.madde uyarınca tazminat hükmü dolayısıyla taraflar arasında farazi sözleşmesel ilişki kurulduğu anlaşıldığından, bu talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Tescilsiz tasarım yönünden yapılan değerlendirmede;
SMK’nun 55/4 maddesine göre tescilsiz tasarım ilk kez Türkiye’de kamuya sunulmuş olması halinde korunur. İlk kez Türkiye’de kamuya sunulan bu tasarımın ayırdedici olmalı ve kamuya arzından itibaren 3 yıllık süre geçmemiş olmalıdır.
Davaya konu tasarımın tescilsiz olduğu, ilk önce davacı tarafça kamuya sunulduğu ancak kamuya sunma tarihi üzerinden 3 yıl geçmekle koruma süresinin dava tarihi itibariyle dolduğu ve kamuya sunum tarihinden sonraki 3 yıllık süreçte davalı kullanımlarına ilişkin tarih içerir ve denetlenebilir delil sunulamadığı, rapor ile tespit olunan kullanımların tescilsiz tasarım koruma süresi sonrasına ait olduğu anlaşıldığından tasarım tecavüzünden kaynaklı talep ve davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Haksız rekabet talep ve davası yönünden yapılan incelemede, davacı yanın tescilsiz tasarıma tecavüzünün tespit edilemediği, bu itibarla bir haksız fiilin de bulunmadığı, FSEK kapsamında ise 68.maddesi hükmü ile taraflar arasında farazi sözleşmesel bir ilişki kurulduğu ve FSEK kapsamında korunan haklara ilişkin daha genel kanun TTK korumasının TBK 60 hükmü de nazara alınarak uygulama yerinin olmadığı anlaşıldığından haksız rekabet davasının reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan tüm gerekçelerle davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Davalının, davacıya ait eserden doğan mali ve manevi hakları ihlal ettiğinin tespiti ile, bu ihlalden kaynaklanan FSEK 68.maddesi gereği üç kat artırılmak suretiyle bulunan 2.418,17 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibareni işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-FSEK 68.maddesi hükmü ile taraflar arasında farazi sözleşmesel ilişki kurulduğu anlaşıldığından, dava tarihine kadar olan men ve ref taleplerinin reddine,
-Dava tarihinden sonra “….” ibaresini havi davacı yana ait desene (esere) benzer olduğu tespit olunan ve bilirkişi raporlarında görsellerine yer verilen ürünlerin satışının, dava tarihinden itibaren https://www….. , https://www…., https://… , https://www….. linklerinden kaldırılmasına,
-Davacının tescilsiz tasarım hakkına tecavüz davasının REDDİNE,
-Davacının haksız rekabet davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 848,28 TL harçtan, peşin alınan 179,32 TL harç ve 35,00 TL ıslah harcının mahsubu ile, bakiye 633,96 TL harcın, davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre tecavüzün tespiti davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre, maddi tazminat davası yönünden 2.418,17 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine manevi tazminat davası yönünden 10.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen men ve ref davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen tescilsiz tasarım davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen haksız rekabet davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yapılan 171,50 TL posta/tebligat masrafı, 10.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 10.671,50 TL yargılama giderinin, kabul ve red oranında hesaplanan 5.335,75 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı tarafça yapılan 179,32 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı ve 35,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 273,62 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/11/2022

Katip …
¸

Hakim ….
¸