Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/460 E. 2022/269 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/460 Esas
KARAR NO : 2022/269

DAVA : FSEK ve Tescilsiz Tasarım’dan Doğan Haklara Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men ve Ref’i ile Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/04/2021
KARAR TARİHİ : 23/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/12/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK ve Tescilsiz Tasarım’dan Doğan Haklara Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men ve Ref’i ile Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilin, bir tasarımcı olup, birçok eser sahibi gibi, yarattığı eserleri/tasarımları www…..com adresinde, kendisine ait hesapta satışa sunmakta olduğunu, davaya dayanak olan müvekkiline ait eserin 10/12/2018 tarihinde www…..com adlı internet sitesinde müvekkili tarafından konulmuş olduğunu. davalı şirketin, müvekkilinin izni ve bilgisi olmaksızın, müvekkiline ait yedi adet eserin hukuka aykırı olarak aldığını ve tekstil ürünlerinde kullanmış olduğunu, müvekkiline ait eserin yer aldığı tekstil ürünlerinin internette davalı tarafından satışa sunulmakta olduğunu, yapılan arşiv araştırmasında, müvekkiline ait eser/tasarımın ihlaline halen devam edildiğini, davaya dayanak yapılan unsurun hem FSEK kapsamında bir “eser” hem de SMK kapsamında “tasarım” niteliğinde olduğunu ve TTK kapsamında davalı eyleminin haksız rekabet teşkil ettiğini, eserden ve tasarımdan doğan haklara tecavüzün tespiti, men’i ve ref’ini, davalı yan fiillerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ve önlenmesini, şimdilik 500,00 TL maddi tazminatın tahsili ile FSEK gereğince tazminatın üç katının ödenmesini, 10.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının uyuşmazlığa konu ibarenin www…..com internet adresinden temin edildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının bahsettiği web sitesi üzerinden araştırma yapıldığında, dava dilekçesinde sunulan görselin kaydının dahi bulunamadığını, “…” sloganının yerel sanatçılar sınırlaması ile aratılması sonucunda 21 sonuç çıktığını ancak bu görseller arasında dava konusu görselin bulunmadığını, davacı tarafın öncelikle davaya dayanak yaptığı görselin kendisine ait olduğunu, müvekkilin iddia ettiği yoldan ürünü kullandığını ispat etmekle yükümlü olduğunu, davacının kendisine ait olduğunu iddia ettiği görselin FSEK kapsamında eser ve SMK kapsamında tasarım olarak değerlendirilemeyeceğini, “…” sloganının oldukça yoğun kullanılan bir ibare olduğunu, ayrıca dava konusu uyuşmazlığın ticari bir uyuşmazlık olmadığını, davacının -dava dilekçesinden anlaşıldığı kadarıyla- tacir olmadığını, bu nedenle somut olayda TTK hükümlerinin uygulanamayacağını, davacı tarafın uğramış olduğunu iddia ettiği zararı ispat etmekle yükümlü olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmektedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dosya, davaya konu ‘…’ ibareli görselin eser vasfını haiz olup olmadığı, davacının eser sahibi olup olmadığı, davalının davacının eser sahipliğinden kaynaklı maddi ve manevi haklarını ihlal edip etmediği; aynı görselin tescilsiz tasarım korumasından faydalanıp faydalanmayacağı, davacının tescilsiz tasarım sahibi olup olmadığı, davalının tescilsiz tasarımdan doğan davacı haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin bulunup bulunmadığı, FSEK ve SMK kapsamında tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, oluştuysa miktarı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti 31/01/2022 tarihli raporlarında; “Davaya konu edilen görselin www…..com/ uzantılı internet sitesinde yer almadığı, https://www…com.tr/ adlı internet sitesinin https://www…. uzantılı URL adresinde dava konusu yağmurluğa ait fotoğraflara yer verildiği, ilgili URL adresinin en eski 29.11.2020 tarihli arşiv sürümüne ulaşıldığı, mezkur sitenin içeriklerinden söz konusu fotoğrafların siteye eklenme tarihi bilgisine ulaşılamadığı, Bir eserin hiç ad belirtilmeksizin ya da kamu tarafından tanınmayan bir takma ad veya işaretle aleniyet kazanması mümkün bulunduğundan Yayımlanmış bir eserin sahibi, ad belirtilmediği için belli değilse, eser sahibi belli olmadığı sürece yayımlayan, o da belli değilse çoğaltan eser sahibine ait hak ve yetkileri kendi adına kullanabilir (FSEK. m. 12/I). Hükmünden hareketle davacı yanda … grafik tasarımına ilişkin eser sahipliği karinesinin bulunduğu; sloganın aslına ait bir davacı iddiası bulunmadığı, ancak Davacı yanca, kendisinden sadır olduğu iddia edilen görsellerin … isimli internet sitesine yüklemesinin yapıldığı ve davalının görselleri bu siteden temin etmiş olduğu iddiasının tespiti ilgili site aramasında yapılamamış olup tespit için ek bilgiye ihtiyaç bulunmaktadır. Kendisi tarafından eser kamuya arz edilmezden evvel davalı yanca bir şekilde bulunduğu iddiası varsa bu beyanın tamamlatılmaya muhtaç olduğu keza bu ihtimalde de davalının eser sahibinin rızası olmadan eserin alenileştirilme zamanına karar veren olarak ilk kez kamuya arz ederek manevi hak ihlalinde olacağı, diğer bir netice olarak, davacı yanca … sitesine görsel yüklemesi davacı iradesi ile söz konusu oldu ise ilgili stok fotoğraf sitesi ile davacı arasındaki anlaşmanın mahiyeti de dosya kapsamında yer almadığı, sitenin bu görselleri telif talep etmeksizin üçüncü kişilerin kullanımına açan mahiyette kurulduğu dikkate alındığında davacının ilgili siteye görselleri kendi rızası ile ücreti mukabili olarak yükleyip yüklemediği hususunda beyana ihtiyaç duyulduğu, arz ve izah edilen nedenlerle davalılar dava konusu … logosunun bedii vasfı olan güzel sanat eseri sıfatını haiz olmasından ötürü FSEK md. 4/ 6 kapsamında; … grafik tasarımlarının endüstriyel tasarım projesi olmasından ileri gelerek teknik tasarımı haiz olmasından ötürü FSEK md. 2/3 kapsamında; Sloganının reklam metinlerinin korunması hususunda FSEK md. 2/3 kapsamında korunan eserler olduğu ve davalı tarafından aktif olarak kullanıldığı, davalıya ait tekstil emtiasında belli bir düzeye erişerek eser sıfatını kazanmış olduğu, eser olarak belirlenen tüm dosya içeriğindeki tasarımlardan yalnızca … logosu, … sloganının davalı tarafından aktif olarak kullanıldığı, bu kapsamda davacının … sitesi ile yapmış olduğu sözleşme mahiyeti değerlendirmesinden sonra ancak FSEK md. 68 ve 70 kapsamında eser sahiplerinin mali ve manevi haklarının ihlalinin varlığından bahsedilebileceği, Takdir Mahkemeye ait olmak üzere, ilgili kalemler için toplam piyasa bedelinin 99,00 ABD Doları olduğu, Tazminat hesabında farazi sözleşme ilişkisinin varlığına işaret delaile göre rayicin üç katı kapsamında tazminat talebinin elverişli olduğu, manevi tazminat tutarında yine Takdir Mahkemeye ait olmak üzere, davacının … sitesi ile yapmış olduğu sözleşme mahiyeti değerlendirmesinden sonra davacıdan sadır olmasına rağmen izinsiz umuma arz edilerek FSEK md. 14 kapsamında umuma arz salahiyetleri ile eser sahipliğinde muğlaklık yaşanmasına sebebiyet verilmesinden ötürü FSEk md. 15 kapsamında eserde adın belirtilmesi salahiyetlerinin ihlal edilmiş olabileceği, eserde değişiklik yapılmasından FSEK md. 16 kapsamında bir manevi hak ihlalinin ayrıca bulunduğuna karar verilebileceği, Davacıya ait olduğu iddia olunan tasarımın www…..com adlı internet sitesine ne zaman yüklendiği -dolayısıyla llk ne zaman kamuya arz edildiği- bilgisine ulaşılamadığından, davacının tescilsiz tasarım korumasından yararlanabileceği yönünde kesin bir kanaat belirtmek mümkün olmadığı” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davalı vekili 21/02/2022 tarihli dilekçesi ile, davacının eser sahipliği karinesinden faydalanabileceği belirtilmiş ise de bu tespite katılmadıklarını, zira, bahsi geçen tasarımın yayınlanmış olduğu iddiası dahi muğlak olduğunu, davacının, iddia ettiği hiçbir hususu ispat edemediğini, hatta en temel iddiası olan görselin web sitesinde yer aldığı iddiasının da gerçek dışı olduğu bilişim incelemesi neticesinde açıklığa kavuştuğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile, bir an için görselin eser niteliği bulunduğunu ve müvekkilin de bu eseri kullandığı kabul edilse dahi, bu görsel nezdinde davacının hukuki faydasının bulunduğu sonucuna ulaşılamadığını, mali haklara ilişkin değerlendirmelerde bilirkişilerce yanılgıya düşüldüğünü, zira, daha evvelce de belirtildiği gibi, davacının eser sahibi olduğunu gösteren hiçbir delil bulunmadığını, davacı tarafından görselin umuma açık bir web sitesine yüklenmiş olduğu (her ne kadar belirtilen web sitesinde tespit edilmese de) belirtildiğini, müvekkili şirketin davacıya ait bir eseri izinsiz bir şekilde, illegal yollarla elde edip umuma yayması ve çoğaltması gibi bir durumun kabul edilebilir olmadığını, mali hak ihlali bulunduğuna dair tespitin gerçekleştirilebilmesi için öncelikle davacının görsel üzerinde hak sahipliği bulunup bulunmadığının tespiti gerektiğini, görselin tasarım niteliğini haiz olduğu kabul edildiğinde dahi davacının tescilsiz tasarım korumasından faydalanabilmesi için kamuya sunulma şartının gerçekleşmesi ve kamuya arzının üzerinden 3 yıllık sürenin geçmemiş olması gerektiğini, dava konusu görsel ile ilgili rayiç belirlenirken görselin satın alınması için ödenmesi gereken bedelin 99 USD olduğu belirtildiğini, bilirkişilerce bu bedelin belirlenmesinde yanılgıya düşüldüğünü, zira, web sitesinde alınan görselin 28/01/2022 tarihindeki fiyatı belirlendiğini, oysa, kabul anlamına gelmemek kaydı ile, bir rayiç bedel belirlenecekse dahi, ihlalin meydana geldiği tarihin tespit edilmesi ve bu tarihe göre rayiç bedel belirlenmesi gerektiğini, bu sebeple bilirkişi raporunda yapılan tespitlere katılmadıklarını, davacının iddialarının tamamının mesnetsiz ve ispata muhtaç olduğu aşikar olduğundan ve davacı tarafından ispata elverişli hiçbir delil ibraz edilmediğinden davacının tüm talepleri yönünden davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 25/02/2022 tarihli dilekçesi ile, davaya konu tasarımın www…..com internet sitesinde yer almadığı belirtilse dahi dava dilekçesi ve delil dilekçesi içinde yer verdikleri görseler ile davaya konu eser/tasarımın müvekkili ismi ile 10.12.2018 tarihinde www…..com internet sitesinde yayınlandığını ve davalı yanın da aksini ispatlayamadığını, bilirkişi heyetince, her ne kadar internet araştırması sonucunda müvekkiline ait esere/tasarıma ulaşılamadığı ifade edilse de bu açıklamanın dosyada mevcut bilgi ve belgeler dikkate alındığında doğru olmadığını, bugün itibarıyla söz konusu görselin www…..com sayfasında bulunmamasının nedeni, müvekkilinin artık bu site ile çalışmıyor olması olduğunu, ancak dosyada yer alan ve taraflarınca sunulan, www…..com isimli sayfadan alınan görsel karşısında, müvekkilinin hak sahibi olduğunun kabulü gerektiğini, delil olarak bildirdikleri site görselleri ile iddialarının ispatlandığını, eser sahibinin stock sitesi üzerinden eseri satıldığında para kazandığını, bu sitelerin eser sahipleriyle müşterileri tek platformda birleştirmeyi amaçlayan siteler olduğunu, aracı pozisyonunda oldukları sabit olduğunu, stock sitelerinin işleyişinde eser sahibinin, sahip olduğu telif hakkını siteye bir bedel karşılığında devretmediğini, telif hakkı sahibinin hala eser sahibi olarak kaldığını, … ve ……. (iştirakçi, katkı sağlayan kişi)’ler arasında yapılan sözleşmede “İçeriğin Mülkiyeti” maddesi altında açıkça bu sözleşmenin telif hakkı sözleşmesi olmadığı yer aldığını, müvekkilinin aracı pozisyondaki siteyi kullanarak yarattığı eserleri üzerinden kazanç sağladığını, ayrıca heyetin dosyada inceleme ve değerlendirme yapabilmek için, müvekkili ile … arasındaki sözleşmenin ya da hizmet şartlarının dosyaya ibraz edilmesinin gerekli olduğu yolunda açıklamada bulunmuş ise de, kanaatlerince bu belgenin sunulmasına gerek olmadığını, ancak, söz konusu hizmetin koşullarına https://www…..com linkinden ulaşmanın mümkün olduğunu, müvekkiline ait içeriğin, lisans sözleşmesi kapsamında bedeli ödenmek suretiyle kullanılabildiğini, söz konusu internet sitelerinde yer alan görselin lisans sözleşmeleri; standart görsel lisansı ve genişletilmiş görsel lisansı şeklinde olduğunu, davalı yanın seçenek özgürlüğü mevcut olmasına rağmen yine de müvekkili tarafından yaratılan eseri/tasarımı kullanarak haksız bir kullanım sağlamış olduğunu, nitekim davalı yanca verilen cevap dilekçesi ekinde aynı sözcüklerin tamamen farklı tasarımları da yer almaktayken, müvekkiline ait eseri/tasarımı kullanmasının bir tesadüf olarak kabulü mümkün olmadığını, bu haliyle de müvekkilinin izni ve bilgisi dışında, müvekkile ait eseri/tescilsiz tasarımı, hukuka aykırı olarak aldığını ve tekstil ürünlerinde kullanmış olan davalı yanın müvekkilinin yasal haklarını ihlal ettiğini, itirazları dikkate alınarak ek rapor tanzimine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla dosya yeninden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 06/07/2022 tarihli ek raporlarında; “Dava konusu tasarımın davacı …’e KARİNE olarak tüm dosya mündercatından anlaşılabilir ve davacı ve davalı beyanları ile dosyaya getirilenler dikkate alındığında hakikate yakın ıspatı yapılabilir durumda olduğu, eser sahipliği karinesinin ad belirtilmeden yayınlanan eserlerde sıklıkla başvurulan bir aidiyet belirleme başlangıç noktası olduğu, ait olduğu, davalının da görseli edindiği sair bir mecrayabeyanlarında dayanmadığı ve davacı tarafından ….com sitesine yüklendiği hususunda kesin bir kanaate varılamaksızın Mahkeme uygun görürse bizce karine doğduğu, Tescilsiz tasarım koruması hakkında kök vardığımız hukuki sonuçlarda değişiklik yapılmasını gerektirecek bir husus bulunmadığı, Tasarımın emsal telif bedelinin 99,00 ABD Doları olduğu, maddi tazminat miktarı konusunda kök raporda varılan sonuçlarda değişiklik gerektiren bir husus bulunmadığı” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 18/08/2022 tarihli dilekçesi ile, davalının görseli edindiği açık bir mecraya beyanlarında dayanmadığını ve davacı tarafından ….com hesabına yüklendiğine dair karine oluştuğunu, bu hali ile söz konusu eser/tasarımın, davacı …’e ait olduğunun karine olarak tüm dosya içeriğinden anlaşıldığı açıklamasının doğru olduğunu, tescilsiz tasarım koruması hakkında kök raporda varılan sonuçlarda değişiklik yapılmasını gerektirecek bir husus bulunmadığı yolundaki açıklamanın yeterli olmadığını, tasarımın emsal telif bedelinin 99 ABD doları olduğu, maddi tazminat miktarı konusunda kök raporda varılan sonuçlarda değişiklik gerektiren bir husus bulunmadığı yönündeki düşüncede bir isabet bulunmadığını, itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına, mahkeme aksi kanaatte ise belirsiz alacak olarak açtıkları davada dava değerinin belirlenmesi ve harç yatırılması için tarafların süre verilmesini ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 22/08/2022 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporunda, müvekkili şirket aleyhine gerçekleştirilen tespitlere itiraz ettiklerini, davacının bahsi geçen web sitesine görseli yüklediğine dair bir delil sunmadığını ve tasarımın ne zaman aleniyet kazandığı belirlenemediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, taraflarınca dilekçeler aşamasında bu hususa değinildiğini, davacı tarafça yasal süre içerisinde herhangi bir delil ibraz edilmediğini, taraflarınca süresinden sonra sunulan hiçbir delile muvafakat etmediklerinin açıkça belirtildiğini, buna rağmen, davacı tarafça süresinden sonra bir takım belgeler dosyaya ibraz edildiğini, iddianın genişletilmesi yasağına aykırı bu durumun mahkemece gözetilmesini ve davacının süresinden sonra sunduğu belgelerin hüküm tesisinde nazara alınmamasını talep ettiklerini, dava konusu görselin www….com uzantılı internet sitesinde yer almadığının tespit edildiğini, dosya kapsamından söz konusu görselin davacıya ait olabileceğini gösteren hiçbir somut delil bulunmadığını, görselin davacı tarafından umuma arz edildiği ve sair bir bilginin de mevcut olmadığını, davacının tescilsiz tasarım korumasından faydalanabilmesi için kamuya sunulma şartının gerçekleşmesi ve kamuya arzının üzerinden 3 yıllık sürenin geçmemiş olması gerektiğini, dava konusu görsel ile ilgili rayiç belirlenirken görselin satın alınması için ödenmesi gereken bedelin 99 USD olduğunun belirtildiğini, bilirkişilerce bu bedelin belirlenmesinde yanılgıya düşüldüğünü, zira bahsi geçen web sitesinde dava konusu görselin mevcut olmadığını, bilirkişi raporunun inceleme ve sonuç kısmının birbiri ile tamamen çelişki halinde olduğunu, bilirkişilerce yapılan inceleme kısmında davacının söz konusu eseri tasarladığı ve umuma arz ettiğine dair hiçbir delil bulunmadığı belirtilmiş iken, sonuç kısmında tasarımın davacıya ait olduğunun hakikate yakın ispatının yapılabildiğinin belirtildiğini, açıklanan nedenlerle davacının tüm talepleri yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 17/10/2022 tarihli dilekçesi ile, 500,00 TL olan maddi tazminat taleplerini rapor doğrultusunda 2.408,67 TL olarak ıslah etmiştir.
Dava, davalının, davacıya ait “….” ibaresini havi eserinden ve tasarımından kaynaklı haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men ve ref’i ile maddi ve manevi tazminat talebine yöneliktir.
Eser türlerine ilişkin FSEK 4/1. maddesine göre; “Güzel sanat eserleri, estetik değere sahip olan; 1. Yağlı ve suluboya tablolar; her türlü resimler, desenler, pasteller, gravürler, güzel yazılar ve tezhipler, kazıma, oyma, kakma veya benzeri usullerle maden, taş, ağaç veya diğer maddelerle çizilen veya tespit edilen eserler, kaligrafi, serigrafi, 2. Heykeller, kabartmalar ve oymalar, 3. Mimarlık eserleri, 4. El işleri ve küçük sanat eserleri, minyatürler ve süsleme sanatı ürünleri ile tekstil, moda tasarımları, 5. Fotoğrafik eserler ve slaytlar, 6. Grafik eserler, 7. Karikatür eserleri, 8. Her türlü tiplemelerdir.”
Buna göre eserde bulunması gereken zorunlu iki unsur; eser sahibinin hususiyeti ve bu hususiyeti taşıyan ürünün kanunda belirtilen eser kategorilerinden birine dahil edilebilecek niteliğinin olmasıdır. Maddede geçen “sahibinin hususiyeti” kavramı, özgünlük, orjinallik, bireysel karakter veya entellektüel yaratıcılık olarak tanımlanabilir. Yani hususiyet, eser sahibinin esere yansıyan edebi, sanatsal ve kişilik özellikleridir. Eser sahibi ortaya koyduğu ürüne kendi kişilik özelliklerini sözle, yazıyla, ses ile, notayla, şekille, çizgi ve benzeri araçlarla yansıtır. Dışarıdan bakanlar eser sahibinin “üslubunu” yani duygu, düşünce ve fikirlerini eserde görür ve hissederler.
Davaya konu ürünün eser vasfını haiz olup olmadığı ve davacının eser sahibi olup olmadığı mahkememizce öncelikle res’en çözümlenmesi gereken hususlardır.
Alınan rapor ve yapılan incelemelere göre, davaya konu grafiğin kanunda yer alan eser kategorilerinden birine girdiği ve renk ve biçim olarak bütünlük arzettiği, özgün olduğu ve sahibinin hususiyetini taşıdığı; bu itibarla eser vasfını haiz olduğu anlaşılmıştır.
Eser sahipliği bakımından yapılan incelemede ise; davacının eser sahipliğine ilişkin kanıt olarak …’in … hesabında, a.i uzantılı yani … tasarım programında çalışılmış bir dökümanın bulunduğuna dair bir ekran fotoğrafını sunduğu, buradan dosyanın …’e ait olduğunu tam olarak söylemenin mümkün olmadığının bilişim uzmanınca tespit ve beyan olunduğu, bunun yanı sıra yine söz konusu delil ile alenileşme tarihi ve ortamının da tespitinin mümkün olmadığı, bu itibar ile eser sahipliği hususunun ispatlanamadığı, söz konusu ekran görüntüsü ile eser sahipliği karinesinin doğamayacağı, zira ekran görüntüsü ile FSEK md. 12 anlamında yayımlama yahut çoğaltma tarih ve ortamının belli olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu tespitlerin yanısıra yine sunulan deliller ışığında, davacı yanca kendisine ait olduğu iddia edilen görselin … isimli internet sitesine yüklemesinin yapılldığı ve davalının görselleri bu siteden temin etmiş olduğu iddiası ile ilgili sitede bilişim uzmanınca yapılan aramada iddiayı destekler tespit yapılamadığı görülmüştür.
Tescilsiz tasarım yönünden yapılan değerlendirmede;
SMK’nun 55/4 maddesine göre tescilsiz tasarım ilk kez Türkiye’de kamuya sunulmuş olması halinde korunur. İlk kez Türkiye’de kamuya sunulan bu tasarımın ayırdedici olmalı ve kamuya arzından itibaren 3 yıllık süre geçmemiş olmalıdır.
Yukarıda yapılan tespitler doğrultusunda davaya konu edilen tasarımın kamuya ne zaman ve kim tarafından sunulduğu hususlarının ispatlanamadığı ve tescilsiz tasarım korumasından yararlanma şartlarının sübut bulmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan tüm gerekçelerle davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin yatırılan 179,32 TL peşin harç ve 35,00 TL ıslah harcından, alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile arta kalan 133,62 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre FSEK’ten kaynaklı haklara tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre tescilsiz tasarımdan kaynaklı haklara tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maddi tazminat davası yönünden 2.408,67 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat davası yönünden 10.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/11/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸