Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/457 E. 2023/24 K. 27.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/457
KARAR NO : 2023/24

DAVA : Markanın Devri, Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/04/2021
KARAR TARİHİ : 27/01/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/02/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin eski ortağı ve yetkilisi olan …’nun şirkete ait olan marka başvurusunu hukuka aykırı olarak, bu konuda şirket tarafından alınmış bir karar veya kendisine verilmiş bir izni olmadan, şirketteki ortak ve müdürlüğü sona ermeden yetkisini kötüye kullanarak kendi adına devri aldığını, davalının, şirket hisselerini devredeceğini bilerek kötüniyetle hareket ettiğini ve yetkili müdür olarak hem şirketle işlem yapma yasağına aykırı davrandığını, özen ve bağlılık yükümlülüğünü ihlal ettiğini, müvekkili şirketin marka adı altında üreteceği giyim koleksiyonu için yaptığı masrafların yanısıra markası bu şekilde haksız devredildiği için koleksiyonu bitiremediğini, piyasaya süremediğini ve elde edeceği kardan mahrum kaldığını, bu koleksiyon için yapılan yatırımın atıl olarak kaldığını ve yeni bir sermaye ile yeniden farklı üretimler yapmak zorunda kaldığını, bu nedenlerle TPMK nezdinde …. numaralı marka başvurusunun (dava sırasında tescili gerçekleştiği takdirde markanın) Bakırköy … Noterliği’nin 10.11.2020 tarihli …. yevmiye numaralı marka başvurusu devir sözleşmesinin hükümsüzlüğünün tespitine ve bu devrin iptaline, marka başvurusunun gerçek hak sahibi müvekkil şirkete iadesine, oluşan kar kaybının, yapılan yatırım bedelinin finansal maliyetinin tazminine karar verilmesini, şimdilik 30.000.-TL (Otuzbin Türk Lirası) maddi zararın hukuka aykırı eylem tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı tarafından ödenmesine, dava şartı arabuluculuk kapsamında hak edilen maktu arabuluculuk vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davalının …. isimli markayı tescil için …. numarası ile TPMK’ya başvurusunu kendisinin yaptığı, anılan markaya üçüncü şahıslar tarafından TPMK nezdinde itirazlar bulunduğu, “…” ve “….” isimli alan adlarını davalının kendi şahsı adına aldığı fakat şirket devrinden sonra her iki alan ismini de davacı şirkete devrettiği, kötü niyetli olsa idi devretmeyeceği, davalı şirket hisselerinin yarısına sahip iken ilgili markayı noter huzurunda 10.11.2020 tarihinde kendi şahsına devrettiği, …’in aynı dönemde yarı hissesine sahip ve münferiden imza yetkili müdür sıfatı olduğu, bu sebeple marka devrinden haberi olduğu, …’in şirketi devralırken markanın şirket adına kayıtlı olup olmadığını kontrol etmediğini, basiretli bir iş adamı olsa idi kontrol edeceği, davacı tarafından davaya konu marka için 96.597,00-TL harcama yapıldığı iddia edilen tutara dair faturaların dava dilekçesinde sunulmadığı, zaten böyle harcamaların yapılmadığı, davalının marka devir işlemini …’in bilgisi dahilinde yaptığı, zaten hukuka aykırı bir işlem olsa idi noter tarafından devir işleminin gerçekleşmeyeceği, davacının talebinin zamanaşımına uğradığı, satın alınan hisselere karşılık verilen senetlerin dava ile bir alakası olmadığı, 5.000,00-TL’lik kısmın ödenmediği, davacının dava dışı … Dış Ticaret Ltd. Şti ile fason çalışma yaptığı, dolayısıyla modelist ve tasarımcıya hiçbir bedel ödemediği, davacının 2020 yılı 450.000,00-TL tutarında beklediği ciro olduğu, karlılığın %30 olduğu meselesinin hayali bir hazırlık olduğu, zira …. markasının henüz hazır olmadığı, 96.597,00-TL yapıldığı iddia edilen harcamanın kesinleşmemiş bir marka için yapılmasının basiretli bir iş adamı prensibine uymadığı, davacının 2020 yılında %30 ciro yapılacağını bilemeyeceği zira pandemi dönemine girildiği, davacının kesinleşmemiş bir marka için ticari hazırlık, satış, reklam, pazarlama yapmasının kanunla bağdaşlayacağı, maddi tazminat isteyemeyeceği ve karlılık peşine düşemeyeceği, senetlerin ödenmemesi yönündeki talebin reddinin gerektiği, davacı şirketin anılan senetler için talepte bulunma sıfatı bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davalı adına kayıtlı …başvuru nolu markanın sicil kayıtları celp olunmuştur.
Davacı tarafça 5.000,00 TL nakti teminat yatırılmış, bu doğrultu da davalı adına kayıtlı olduğu bildirilen …başvuru nolu markanın tescil belgesi davalı adına kayıtlı ise, 3. şahıslara devrinin önlenmesi için TPMK’ya yazı yazılmıştır.
Davacı vekili Maddi Tazminat olarak talep ettiği miktar olan 30.000,00.-TL’yi 93.044,00-TL arttırarak 123.044,00-TL olarak ıslah etmiştir.
Dosya, davalının …numaralı markayı kendi adına devri işleminin SMK 10. Maddesi kapsamında kalıp kalmadığı, davacının söz konusu madde kapsamında devir talebinde bulunup bulunamayacağı, maddi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, oluştuysa miktarı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiş, 28/02/2022 tarihli bilirkişi raporu ile, “Davalının, davacı şirket müdürü olarak görev yaparken münferit imza ile şirketi temsil etme yetkisinin olduğu; bu yetkiye istinaden önce şirket adına …nolu “….” markasının tescili için başvuruda bulunduğu ve sonrasında marka başvurusunu başvuruyu şirket müdürü sıfatıyla bizzat şahsına devretmiş olduğu, davacı şirket ile davalı …’nun şirket müdürlüğünden doğan ilişkinin vekalet ilişkisi olduğu, davacı şirket tarafından, SMK m. 10 uyarınca …no.lu “…” markasının şirket adına devrinin talep edilebileceği; davacı tarafın incelenen ticari defterlerinin sahipleri lehine delil vasfina haiz olduğu, davacı tarafın stoklarında görünen dava konusu markaya ait ürünlerin alış masrafının 20.136,92 TL’sı, internet sayfası için yapılan masrafın 7.179,4S TL’sı, faturada görülen kumaşların bu markaya ait üretim için alınan kumaş olduğunun, Mahkeme tarafından kabul edilmesi halinde alış masrafının 59.174,73 TL. sı, tasarım bedeli ve modelist bedeli olarak davacı şirket ortağı tarafından bankadan yapılan ödemelerin, dava konusu markaya yönelik yapılan masraf olarak Mahkeme tarafından kabul edilmesi halinde 9.000,00 TL’sı ve dava konusu markaya yönelik koleksiyonun hazırlanıp piyasada satışa sunulmuş olması halinde, davacı tarafın elde edeceği muhtemel kazancın 95.728,35 TL.’sı olarak hesap edildiği, davacı tarafın maddi zararının toplam 191.219,45 TL.’sı olarak hesap edildiği” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.

Davacı vekili 21/03/2022 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davalı tarafça hiçbir haklı bir sebep olmaksızın kötüniyetli olarak marka devir işlemi yapılmış olup, marka devrinin iptali ve SMK madde 10 kapsamında markanın gerçek hak sahibi müvekkil şirkete iadesi gerektiğini, marka yönünden tespitlere ve zarar yönünden tespitlere aynen katılmakla; davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 21/03/2022 tarihli dilekçesi ile, davacı zararı ile ilgili değerlendirmeler hatalı olarak tanzim edildiğini, delil ve gerekçe olmadan yapılan böyle bir değerlendirmenin hukuken geçerliliği bulunmadığını, davacı anılan kumaşlar nedeniyle zarar değil, ciddi kar ettiğini, bilirkişi heyeti, cevap dilekçelerindeki cevap ve itirazlara hiç değinmediğini, sadece raporun ilk sayfasında beyanlarını özetlemekle yetindiğini, bu nedenle hüküm kurmaya elverişli olmadığını, bilirkişi raporunun hükme esas alınmamasına, aksi takdirde yeni bir bilirkişi heyeti marifeti ile inceleme yapılmasına, beyan ve itirazlar dikkate alınarak davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya, tazminat hesabı konusundaki itirazların değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi heyetine tekstil mühendisi de eklenerek bilirkişiye tevdii edilmiş, 11/10/2022 tarihli bilirkişi ek raporu ile, “Davalı tarafın, davacı taraf adresinde tespit edilen kumaşların davacı şirketin sipariş almaya çalıştığı …. ve … firmasının siparişlerinde kullanılmasının düşünüldüğü iddiasını kanıtlar bir belge sunamadığı, bilirkişi heyeti kök raporunda sunulan 24/11/2020 tarihli kumaş faturası incelendiğinde kumaşlar ile birlikte bilirkişi heyetinin yerinde inceleme esnasında tespit ettiği iş bu dava konusu …No.lu “…” markası basılı yazılı lastik, baskı işlemi, yıkama talimatı, kart, poşet, kalıp bedeli ve … pike’yi de içerdiği, bu nedenle iş bu kumaşların “….” markası ürünlerinde kullanılacağı ihtimalinin kuvvetlendiği, iş bu davada bahsi geçen kumaşların interlok örme kumaşlar olduğu ve kumaşlar üzerinde dava konusu marka veya logo baskısı içermediği için, davacı tarafından rahatlıkla başka siparişlerde kullanılabilecek veya farklı firmalara satılarak elden çıkarılabilecek kumaşlar olduğu, kök raporda iş bu kumaşların alım bedeli olarak tespit edilen KDV dahil 59.174,73 TL.”sının davacının zararı olarak görülmemesi gerektiği, iş bu davada davacı taraf, ürünleri üretip piyasada satışa sunmadığı için satış fiyatlarını tespit etmenin mümkün olmadığı, ancak Mahkeme genel piyasa koşullarına göre bir hesaplama yapılmasını isterse; dava konusu markaya yönelik koleksiyonun hazırlanıp piyasada satışa sunulmuş olması halinde, davacı tarafın elde edeceği muhtemel kazancın 21.448,35 TL.’sı olarak hesap edildiği, kök raporda tespit edilen, yazılı lastik, baskı işlemi, kart ve poşet alış masrafı olan 20.136,92 TL.” sı ve … internet alan adı ile …. şirketine yazılım bedeli için ödenen 7.179,45 TL.” sının da, davacı tarafından markaya yönelik yapılan masraflar olduğu, davacı tarafın, maddi zararının toplam 48.764,72 TL’sı (21.448,35 TL +20.136,92 TL+7.179,45 TL=48.764,72 TL) olduğu” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 26/10/2022 tarihli dilekçesi ile, müvekkil şirket toptan satış yapan bir iş yeri olarak değerlendirildiğini ve bu kapsamda %15 kar marjına göre hesaplama yapıldığını, işbu değerlendirmenin tamamen yanılgıya dayalı bir değerlendirme olduğunu, ayrıca raporda belirtilen kumaşların sadece markalarının ürünlerinin üretimi için alınmış olup müvekkilin faaliyeti kumaş alım satımı olmadığını, ek bilirkişi raporuna itirazlarının kabulü ile bilirkişilerden mahrum kalınan kazanç ve zarar hesaplaması yönünden yeniden ek rapor alınmasına, davalının rapora itirazlarının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 21/10/2022 tarihli dilekçesi ile, kök rapora yönelik yapılan 21.03.2022 tarihli itiraz dilekçesindeki itirazları gerekçeli olarak cevaplanmadığını ve 13.05.2022 tarihli beyan dilekçesi ile ekindeki delillerin dikkate alınmadığını, bilirkişi heyeti kök raporunda davacının zararını 191.219,45 TL olarak tespit etmiş, oysa ek raporda ise 48.764,72 TL olarak hesapladığını, bu denli ciddi bir farkın, raporların isabetli olmadığını açıkça ortaya koyduğunu, ayrıca … şirketine ödendiği iddia edilen bedelin, davacı zararına olmadığını, bilirkişi kök ve ek raporunun hükme esas alınmamasına, aksi takdirde yeni bir bilirkişi heyeti marifeti ile inceleme yapılmasına, beyan ve itirazlar dikkate alınarak davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı vekili 30/11/2022 tarihli dilekçesi ile, maddi tazminat olarak talep ettikleri miktar olan 30.000,00 TL’yi 93.044,00 TL artırarak 123.044,00 TL olarak ıslah ettiklerini, işbu tutarın hukuka aykırı eylem tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı tarafından ödenmesini, dava şartı arabuluculuk kapsamında hak edilen maktu vekalet ücretinin hüküm altına alınmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davalının …başvuru numaralı markanın davacı adına tescili ve maddi tazminat talebine yöneliktir.
SMK’nun 10.maddesine göre: “Marka sahibinin izni olmadan markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin ticari vekil ya da temsilci adına tescilinin yapılması hâlinde, ticari vekil veya temsilcinin haklı bir sebebi yoksa marka sahibi mahkemeden, markasının kullanımının yasaklanmasını talep edebileceği gibi söz konusu tescilin kendisine devredilmesini de talep edebilir.” Söz konusu maddeye dayanarak devir talebinde bulunan taraf tescil sahibinin ticari vekil veya temsilci sıfatında olduğunu ve tescilde haklı bir sebebi bulunmadığını ispat külfeti altındadır.
Somut olayın değerlendirmesinde;
Davacı şirket, tek ve kurucu ortağı davalı … tarafından 18/02/2020 tarihinde kurulmuş ve dava dışı söz konusu ortak 01/12/2020 tarihli pay devri anlaşma protokolü ile %50 payını dava dışı …’e devretmiştir. Ticaret Sicil Gazetesi’nin … tarihli yayımına göre her iki ortak şirketi münferiden temsile yetkili müdür olarak atanmıştır. Davalının söz konusu yetkisi, davacı şirketin 02/12/2020 tarihli Genel Kurul Kararı ile sona ermiştir. Bu durumda davalının 18/02/2020 ve 02/12/2020 tarihleri arasında SMK 10.maddesi kapsamında davacı şirketle arasında bir vekalet ilişkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalının, davaya konu markanın tescili için davacı şirket adına, temsilcisi sıfatıyla 03/03/2020 tarihinde TPMK nezdinde başvuru yaptığı, başvuru tarihinden sonra davalının şirketi temsilen marka başvurusunun kendisine devrini 10/11/2020 tarihli sözleşme ile sağladığı ve devir bedelinin 500,00 TL gibi sembolik bir rakam olarak tespit edildiği, marka başvuru hakkı devir sözleşmesinde devreden şirket adına davalının imza attığı ve davacı yanın başka herhangi bir organ ya da temsilcisinin bu devirden haberdar olduğuna ilişkin delil sunulamadığı gibi, devir için haklı bir neden de bulunmadığı, SMK md. 10 anlamında davacı taleplerinin kabulü için yasal tüm koşulların oluştuğu kanaatine ulaşılmıştır.
Davalının, şirket müdürü sıfatıyla bizzat şahsına markayı devretmesi şeklinde gerçekleşen fiilinde kötüniyetli ve kusurlu olduğu, bu kusurlu eylemi neticesi, marka üzerine yatırım yapan davacının zararının oluştuğu, söz konusu zarardan davalının haksız fiil kuralları çerçevesinde sorumlu olduğu kanaatine varılmış ve davacı lehine sebepsiz zenginleşmeye neden olmayacak şekilde davacının satın aldığı 59.174,73 TL’lik kumaşın niteliği gereği marka ve logo baskısı içermemesi nedeniyle başka siparişlerde kullanılabileceği gerekçesiyle zarar kaleminden çıkarılmış ve bakiye 21.448,35 TL mahrum kalınan muhtemel kazanç ve yazılı lastik, baskı işlemi, kart ve poşet alış masrafı 20.136,92 TL ve “…” alan adı ile ilgili ödenen 7.179,45 TL yazılım bedeli olmak üzere toplam 48.764,72 TL maddi tazminata hükmetmek gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle, davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Davalı adına …tescil numarası ile kayıtlı markanın SMK 10.maddesi hükmü çerçevesinde davacıya DEVRİNE,
-48.764,72 TL maddi tazminatın, 10/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 3.331,12 TL harçtan, peşin alınan 512,33 TL harç ile 1.588,96 TL ıslah harcının mahsubu ile 1.229,83 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre markanın devri davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen maddi tazminat yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine reddedilen maddi tazminat davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 6.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 189,00 TL tebligat/posta masrafı olmak üzere toplam 6.189,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul-ret oranına göre 4.332,30 TL.’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yapılan 512,33 TL peşin, 1.588,96 TL ıslah ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.160,59 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır