Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/455 E. 2022/197 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/455 Esas
KARAR NO : 2022/197

DAVA : FSEK
DAVA TARİHİ : 14/04/2014
KARAR TARİHİ : 07/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/11/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili bozma öncesi …. esas sayılı dosyasına tevzi edilen dava dilekçesi ile, müvekkili …. Meslek Birliği’nin 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası’nın 42.maddesi uyarınca, üyeleri bulunan fonogram yapımcılarının (müzik yapımcılarının) başta 5846 sayılı yasa olmak üzere ilgili mevzuat hükümlerinden doğan haklarını takip, talep ve tahsil etmek üzere kurulmuş bir meslek birliği olduğunu, davalıya ait … adlı işletmede müvekkili meslek birliğinin hak sahibi bulunduğu müziksel tespitleri içeren fonogramların ve televizyon kliplerinin 01.10.2011 ve 31.12.2011 tarihlerinde müvekkilinden izin alınmaksızın ve bedeli ödenmeksizin umuma iletildiğini, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …. nolu talimatı gereğince 04/07/2011 tarihinde davalı işletmeye gidilerek tespit işlemi yapıldığını, açıklanan nedenlerle davalıya ait …. adlı işletmede FSEK uyarınca faaliyet gösteren müvekkili meslek birliğinin hak sahibi olduğu müziksel tespitler içeren fonogramların ve/veya televizyon kliplerinin 01/01/2011 ile 31/12/2011 tarihleri arasındaki dönemde müvekkili meslek birliğinden izin almaksızın ve bedeli ödenmeksizin umuma iletilmesi nedeniyle, müvekkili meslek birliğinin FSEK’ten doğan haklarına tecavüzünün tespitine, bu tecavüzün ref’ ve men’ine, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 2011 yılı için kamuya deklare edilen yasal tarife uyarınca şimdilik 8.234,73 TL’nin 3 katının haksız fiil tarihinden başlayarak avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, hükmün ilanına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkiline ait otelde yayın yapılan müzik eserinin davacı meslek birliğinin yayıncı kuruluş …. TV ile akdedilmiş bir yetki anlaşması olmadığından FSK 80/c hükmü gereğince hakların takibi konusunda yetkili bulunmadığını, müvekkili şirkete ait otelde piyasaya uygun şekilde yapılmış bir tespit bulunmadığını, davacının talebini esas aldığı tarife dava konusu olaya ve yasanın tarifi ile ilgili hükümlere aykırı olduğunu, meslek birliğinin yetkisi kabul edilmiş olsa dahi restorant mahallinde yayınlandığı iddia edilen 5 yıldızlı otele ait oda sayısına göre tarife uygulanması tarifeye aykırı olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Bakırköy … Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi’nin … Esas, …. Karar sayılı ilamı ile davalı şirket yetkilisi hakkında, davalı otelinde davacı meslek birliğine üye sanatçıların eserleri telif bedeli ödenmeksizin umuma iletildiği şikayeti nedeniyle Başsavcılık talimatı çerçevesinde emniyet görevlilerince bilirkişi refakatinde 04.07.2011 tarihinde iş yerinde televizyon aracılığıyla …. isimli kanalda müzik yayının yapıldığı tespit edilmiş olduğundan yargılaması yapılarak sanığın beraatine karar verildiği görülmüştür.
Emniyet Müdürlüğünce düzenlenen 04.07.2011 tarihli tutanakta davalıya ait … restorant lobi kısmında … televizyon yayını sırasında … adlı icracının …. adlı eserinin çalındığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava dosyasına ibraz edilen 19.04.2011 tarihli Kültür ve Turizm Bakanlığı fonogramlara ilişkin kayıt ve tescil belgesi dava konusu … adlı icracı sanatçı tarafından seslendirilen …. adlı şarkının … isimli albümde yer aldığı anlaşılmaktadır.
Dosya, davalıya ait işletmede davacının hak sahibi olduğu fonogramların izinsiz ve bedeli ödenmeden kullanılıp kullanılmadığı, kullanım varsa tazminat miktarı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 13/04/2015 tarihli raporlarında; ““… isimli sanatçının seslendirdiği ‘…’ adlı şarkının davalıya ait işyerinde çalındığının önceki bilirkişi raporunda tespit edilmiş olduğunun görüldüğü, 21.07.2011 tarihli bilirkişi raporuna göre ilgili tarihte 14:30 itibarı ile … isimli icracı sanatçının …. isimli parçayı seslendirdiği tespit edildiği ve kayıt altına alınmış olduğu, söz konusu kaydın bir kere daha çözümlenmek suretiyle incelendiği ve aynı sonuca varıldığı, raporda işletmenin üst katında bulunan lobide kafeteryada ve tüm üst kat genelinde umuma açık olarak müzik yayını yapıldığının görüldüğünün belirtildiği, bu bakımdan davalıya ait işyerinin FSEK md.41 anlamında umuma açık mahal olduğu, davalı tarafından işletilen …de …. televizyon kanalının yayını aracılığıyla … isimli sanatçının seslendirdiği ‘…’ adlı parçanın umuma açık olarak sunulduğu, Davalının (izinsiz) eyleminin, fonograma icraları tespit edilmiş eserlerin ”vasıtalı/dolaylı temsili” olarak değerlendirilebileceği, yine anılan Yargıtay kararlarından hareketle, ister radyodan, ister televizyondan istifadeyle gerçekleşmiş olsun ister MP3 formatında (veya benzer şekilde CD yoluyla) sunulmuş olsun, söz konusu sunumun “temsil hakkı” kapsamında değerlendirebileceği, Davalının hu konuda izin almadan/sözleşme yapmadan kullanımda bulunmuş olduğunun tespit edilmesinden hareketle, FSEK md. 68 hükmü dikkate alınmak suretiyle, davalının davacıya; 8.234,73 TL + KDV’nin 3 katı tutarında ödemede bulunması gerektiğine hükmedilebileceği” hususlarını tespit ve rapor etmişler, düzenlenen raporda davalının işlettiği otel odalarında davaya konu yayının yapıldığına dair delil bulunmadığı anlaşılmakla, yayının yapıldığı alan dikkate alınarak tazminat miktarı hesaplanması konusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler 08/11/2015 tarihli ek raporlarında; “kök rapordaki tazminat hesaplamasının, … Tarifesi Ek A Umuma Açık Mahaller Tarifeleri adlı belgede 1. Konaklama tesisleri, oteller, tatil köyleri, moteller, apart oteller, hosteller, pansiyonlar, kampingler, belediye belgeli tesisler 1.B. Bölümünde oteldeki tüm mekanları içeren odaya endeksli fiyat tarifesine göre yapıldığı, tarife uyarınca yapılan tazminat hesaplamasında bir hata olmadığı, kök rapordaki tazminat hesaplamasında, diğer tespit ve kanaatlerinde değişikliği gerektirecek herhangi bir durum olmadığı” hususlarını rapor ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesi 29/06/2016 tarih, …. esas, … karar sayılı kararı ile, “Davacının FSEK den doğan haklarına tecavüzün tespitine, FSEK 66.maddesi gereğince tecavaüzün önlenmesine, 24.704,19 TL telif ücretinin 04.07.2011 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Kararın Ulusal yayın yapan 5 gazeteden birinde ilanına, masrafın davalı tarafından karşılanmasına, Diğer taleplerin reddine” karar verildiği, davalı vekilinin temyiz talebi üzerine dosyanın Yargıtay’a gönderildiği görülmüştür.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 11/09/2018 tarih, …. esas, … karar sayılı ilamı ile “Dairemizin 23.12.2004 tarih …, 04.12.2006 tarih …., 02.05.2011 tarih … sayılı kararlarında da açıklandığı üzere FSEK 76/son maddesinin açık hükmü karşısında davacı meslek birliğinin, eser işletme belgesine sahip fonogram yapımcısından alınmış yetki belgeleri ve bu eserlerden bazılarının yayınlandığının tesbit edildiğine dair davacı tarafından iddianın doğruluğu hakkında kuvvetli kanaat oluşturacak delillerin ibrazından sonra, mahkemenin verdiği sürede kanunda öngörülen izin ve yetkilerin alındığına dair liste ve belgelerini sunamayan davalının yayınlanan eserlerin fonogram yayımcısına ait tüm fonogramlarındaki eserlerinin haksız kullanımı konusunda davalı aleyhine karine teşkil etmiştir. O halde musiki eseri yayınlanan birlik üyesi fonogram yapımcısından alınan yetki belgesinin düzenlenme tarihi itibariyle, bu belge kapsamına giren fonogramların ve bunların içeriklerinin neler olduğunun tayin olunacak uzman bilirkişi ya da bilirkişilerce tespitinden sonra oluşacak sonuca göre mevcut ve muhtemel tecavüzün önlenmesine ve tazminata karar verilmesi gerekirken, davacı meslek birliğine üye tüm fonogram yapımcılarını da kapsayacak şekilde tarife üzerinden yapılan hesaplamaya dayalı tazminata karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu durum karşısında mahkemece, yukarıda açıklandığı biçimde inceleme yapılarak sonuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmemiş, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.” şeklinde karar verildiği görülmüş, davacı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine dosya aynı Daireye gönderilmiş, aynı Daire’nin 18/02/2021 tarih, …esas, … karar sayılı ilamı ile, “..Mahkemece, ihlalin tespit edildiği tarihte dava konusu müzik eserinin yapımcısının portföyünde bulunan ve davacı meslek birliğine temsil yetkisi verilen fonogramları ile bunların içerikleri tayin olunacak uzman bilirkişi ya da bilirkişilerce tespitinden sonra sadece bu yapımcının hakları yönünden yapıma konu müzik eserlerinin ve onu seslendiren sanatçıların niteliği, tanınmışlıkları gibi özellikleri itibariyle umuma iletim hakkının ihlali nedeniyle hesaplanacak tazminata karar verilmesi gerekirken, davacı meslek birliğine üye tüm fonogram yapımcılarını da kapsayacak şekilde tarife üzerinden yapılan hesaplamaya dayalı tazminata karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulüyle hükmün değişik bu gerekçe ile davalı yararına bozulmasına..” karar verilmiş ve dosyanın mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce usule ve yasaya uygun bulunan Yargıtay Bozma ilamına uyularak, dosya bozma doğrultusunda tetkik ve inceleme yapılarak rapor tanzim etmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 17/08/2021 tarihli raporlarında; “… A.Ş. fonogram yapımcısı olduğu “… – ….” albümünde yer alan “….” adlı eser bakımından davacı meslek birliğine takip yetkisi olduğu ve davalı tarafın umuma açık mahalde müzik yayını yaptığı ve davacı meslek birliği ile arasında sözleşme ilişkisi olmadığı, Fonogram yapımcısı … A.Ş.’den alınan 03.05.2011 tarihli yetki belgesi uyarınca bu yetki belgesi kapsamına giren fonogramların; “… – …” “… – … ” ve “… – …” olduğu, Davalı fiilinin eser üzerindeki umuma iletim hakkına tecavüz niteliğinde olduğu, FSEK md.68 uyarınca hükmedilecek tazminata esas teşkil etmek üzere, … A.Ş. fonogram yapımcısı olduğu “… – …” albümünde yer alan “…” adlı eserinin izinsiz yayınlanması nedeniyle talep edilebilecek rayiç bedelin ilgili Meslek Birliklerine müzekkere yazılarak “davacı meslek birliğinin yetki belgesi kapsamındaki fonogramlar dikkate alınarak Yargıtay’ın belirtmiş olduğu kıstasa gore bir emsal bedel rayicinin sorulması” akabinde Meslek Birliklerinden gelecek cevaba gore değerlendirilebileceği” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 14/09/2021 havale tarihli beyan dilekçesi ile, bilirkişi raporunda her ne kadar “ilgili meslek birliklerine müzekkere yazılarak davacı meslek birliğinin yetki belgesi kapsamında fonogramlar dikkate alınarak Yargıtay’ın belirtmiş olduğu kıstasa göre bir emsal bedel rayicinin sorulması akabinde meslek birliklerinden gelecek cevaba göre değerlendirilebileceği ve hesaplamanın buna göre yapılacağı” belirtilmiş olsa da ilgili değerlendirme ve bilirkişi raporu, davaya ilişkin hesaplamada kullanılacak emsal bedellerin davacının kendisine sorulması açısından hukuk sistemine aykırı olduğunu, müvekkili … üyesi olan fonogram yapımcılarının, ilk ses tespitini yaptıkları ve fonogramlara kaydettikleri ses tespitlerinin işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla kamuya erişilir kılınması da dahil umuma iletimine izin vermek veya yasaklamak haklarını, bu hakların takibi, tahsili, korunması için yönetimsel, yargısal ve icra ile görevli makamlar nezdinde her türlü başvuruyu yapmak, talepte bulunmak, mahkemelerde dava açmak, savcılıklara başvurmak yetkilerini ‘Fikir ve Sanat Eseri Sahipleri ile Komşu Hak Sahipleri Meslek Birliği ve Federasyonları Hakkında Tüzük’ ve ilgili sair mevzuat uyarınca müvekkili meslek birliğine yetki belgeleri ile verdiğini, meslek birlikleri ile umuma açık mahaller ve radyo televizyon kuruluşları arasındaki lisans sözleşmelerinin, götürü usulü ile belirlenen tarife bedelleri veya taraflarca yapılabilecek müzakereler sonucu belirlenecek bedeller üzerinden yapılmakta olduğu, müvekkili Meslek Birliğinin yukarıda özetlenen tüm yükümlülüklerini ve faaliyetlerini ‘Toplu Hak Yönetimi’ olarak adlandırılan sistem aracılığı ile gerçekleştirilmekte olduğunu, toplu hak yönetiminin, çok sayıdaki hak sahibinin kanundan doğan haklarının, verilecek yetkiler ile sınırlı olmak üzere tek elden takip edilmesi olduğunu, Kanun kapsamında eser sahiplerine ve bağlantılı hak sahiplerine tanınan hakların bireysel olarak takibi neredeyse imkansız olduğu, bu imkansızlığın en büyük sebeplerinin kullanım sayısının çokluğu, yaygınlığı, bireysel takiplerin masraf boyutunun karşılanamaz düzeyde olması olarak özetlenebileceğini, hak sahiplerinin, eserlerinin ticari faaliyetler kapsamında izinsiz olarak kullanılıp kullanılmadığını, eserlerin kullanılıyor olması durumunda hangi işletmelerde/yayın kuruluşlarında eser kullanımı yapıldığını şahsi olarak tespit etmelerinin mümkün olmaması durumunda toplu hak yönetimi yapan meslek birliklerinin devreye girmekte olduğunu, kullanıcıların, kullanımlarını yasal hale getirebilmek adına yalnızca ilgili meslek birliği ile muhatap olmakta olduğu, 5846 sayılı kanunun 52. Maddesine uygun şekilde imzalan tek bir sözleşme ile de çok sayıda hak sahibinin sayısız eser, icra, fonogram ve yapımını kullanma hakkına erişmekte olduğunu, toplu hak yönetimi yapılmasının bir neticesi olarak, takvim yılı esas alınarak uygulanan ve açıklanan meslek birliği tarifelerinin hazırlanması aşamasında götürü usulünün uygulanmakta olduğunu, müvekkili meslek birliğinin tarifelerini 5846 Sayılı kanunun 42/A maddesinin 3. Fıkrasında da belirtildiği şekilde belirlemekte ve açıklamakta olduğunu, müvekkilinin tarifelerinin hazırlanmasında kullanılan götürü usulünün, yapılan işin sonucuna göre hesaplanan bir ücret biçimi olduğu, birim hesabının mümkün olmadığını, işin sonucunca göre ücretin kararlaştırıldığı durumların götürü ücret usulüne göre hesaplanan durumlar olduğunu, müvekkili meslek birliğinin 200 üyesi ve korumasında/repertuvarında yaklaşık 700.000 civarında yapıtının bulunduğu düşünüldüğünde, götürü usulüne göre belirlenen senelik tarife bedelleri dışında, yalnızca belli başlı birkaç yapıta ilişkin bedel belirleyebilmenin ve bu yönde talepte bulunmanın imkansızlığının tekrar ortaya çıkmakta olduğunu, müvekkilinin götürü usulüne göre belirlenen ve takvim yılı esas alınarak açıklanan tarifesi yönünden hesaplama yapılması ve bu yönde karar verilmesi gerektiğinden dosyaya sunulan bilirkişi raporunda belirtilen hususları kabul etmediklerini, götürü usulünün kabulündeki en büyük etkenlerden birinin birim hesabının mümkün olmaması olduğunu, bilirkişi raporunda yalnızca umuma iletildiği tespit edilen eserlerin yapımcısının müvekkile verdiği yetki kapsamında bir hesaplama yapılması gerekliliği vurgulanmışsa da, ilgili hesaplamanın imkansızlığı neticesinde bilirkişilerce hesap yapılamadığını, dosyada taraf olan ve davacı konumunda bulunan müvekkil meslek birliğine müzekkere yazılması ve davacı müvekkile ilgili bedellerin sorulması gerekliliğinin belirtildiğini, müvekkili meslek birliği kullanıcılar ile; yasal tarifelerine göre belirlenen bedeller veya yasal tarifeleri üzerinden belirlenmiş bedellere yine FSEK hükümleri kapsamında yapılan indirimler neticesinde tespit edilen bedeller üzerinden lisans sözleşmeleri imzalamakta olduğunu, bunun dışında toplu hak takibi sisteminin bir gereği olarak her bir üyesinin repertuvarı için ayrı ayrı sözleşme bedelleri belirlememekte veya her bir üyesinin repertuvarı için kullanıcılar ile ayrı ayrı sözleşmeler imzalamamakta olduğunu, bilirkişi raporunda belirtilen şekilde bir hesaplama yolunun benimsenmesi durumunda umuma iletildiği tespit edilen fonogramların sayısı ve ilgili fonogramların farklı fonogram yapımcılarının yetki belgeleri dahilinde olması da aynı özelliklere sahip umuma açık mahallerin ödemeleri gereken mali hak bedellerinde farklılıklar yaratacak ve adaletsizliklere sebep olunacağını, bilirkişi raporunda ve Yargıtay ilamında belirtildiği şekilde hesaplama yapılması ve bu hesap yönteminin benimsenmesi durumunda hem kullanıcılar hem fonogram yapımcıları hem de müvekkili meslek birliğinin bu durumdan olumsuz yönde etkileneceğini, tarife bedellerinin uygulanmaz hale geleceği ve yeknesaklık ve aynı nitelikli işletmelere sahip kullanıcılar arasındaki eşitliğin de ortadan kalkacağı yönündeki itirazlarını sunduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin yazılı beyanları doğrultusunda emsal rayicin söz konusu meslek birliğinde bulunmadığı hususu dikkatealınarak Yargıtay Bozma ilamında belirtilen müzik eserlerinin ve onu seslendiren sanatçıların niteliği, tanınmışlıkları gibi özellikleri itibariyle umuma iletim hakkının ihlali nedeniyle hesaplanması gereken miktarın belirlenmesi için dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişiler 16/02/2022 tarihli ek raporlarında; “… A.Ş. fonogram yapımcısı olduğu “… – ….” albümünde yer alan “….” adlı eser bakımından davacı meslek birliğine takip yetkisi olduğu ve davalı tarafın umuma açık mahalde müzik yayını yaptığı ve davacı meslek birliği ile arasında sözleşme ilişkisi olmadığı, Fonogram yapımcısı … A.Ş.’den alınan 03.05.2011 tarihli yetki belgesi uyarınca bu yetki belgesi kapsamına giren fonogramların; “… – …” “… – ….” ve “… – …” olduğu, Davalı fiilinin eser üzerindeki umuma iletim hakkına tecavüz niteliğinde olduğu, Meslek birlikleri tarafından tarife bedelleri üzerinden yapılan hesaplama kapsamında, umuma açık mahallerde yapılan müzik yayınlarına ilişkin işletmelerle yapılan lisans sözleşmelerinde, meslek birliklerinin repertuarlarındaki tüm şarkıların, sözleşmede belirlenen süre kapsamında lisansa konu edilmekte olduğu, bu bağlamda, Meslek Birliği ile lisans sözleşmesi yapan işletme sahibinin ödemesi gereken lisans bedeli hesabına, kullanacağı eser sayısının veya bu eserlerin kaç fonogram sahibine ait olduğu hususlarının bir etkisinin olmadığı, Dolayısıyla davacı Meslek Birliğine üye tüm fonogram yapımcılarının eserlerinin kullanılması neticesinde talep edilebilecek lisans bedeli ile … A.Ş. fonogram yapımcısı olduğu “… – …” albümünde yer alan “….” adlı eserinin izinsiz yayınlanması nedeniyle talep edilebilecek lisans bedelinin aynı olacağı, dolayısıyla Gerekçeli karara esas olan bilirkişi raporunda ….’a üye tüm fonogram yapımcılarının reperturarı kapsamında yapılan hesaplama uyarınca belirlenen 8.234,73 TL + KDV’nin 3 katı tutarın yerinde olduğu, FSEK md.68 uyarınca hükmedilecek tazminata esas teşkil etmek üzere, … A.Ş. fonogram yapımcısı olduğu “… – …” albümünde yer alan “….” adlı eserinin izinsiz yayınlanması nedeniyle talep edilebilecek rayiç bedelin 8.234,73 TL + KDV’nin 3 katı tutarı miktarında olabileceği” hususlarının bildirildiği görülmüştür.
Davalı vekili 01/03/2022 tarihli itiraz dilekçesi ile, bilirkişinin, ara kararda kendisinden talep edilenleri dikkate almayarak, farklı yönde bir hesaplama yaptığını, bilirkişi ek raporunda mahkemenin taleplerinin aşıldığını, bilirkişi ek raporunda tazminat hesabı yapılmadığını, raporda, işletme sahibi, birlikten lisans satın alsaydı, haklarının neler olacağı, şarkıları nasıl çalabileceğinin tartışıldığını ve lisans sözleşmesinin bedelinin ne kadar olduğunun hesaplandığını, davanın FSEK’ten kaynaklanan tazminat davası olduğunu, hesaplamanın taraflı ve objektif olmadığını, davacının tarifesinin emsal teşkli etmediğini, hesaplamanın denetime elverişsiz olduğunu beyan etmiştir.
Mahkememizce 29/04/2022 tarihli celsede, uyulan bozma ilamı ile kazanılmış hak doğduğu nazara alınarak ve bozma ilamında belirtilen hususlarda hesaplama yapılması gerektiği anlaşıldığından dosyanın yeni heyete tevdi edilerek tüm raporlar, taraf beyanları ve özellikle Yargıtay bozma ilamında belirlenen ve mahkememizce uyulan kıstaslar nazara alınarak rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş ise de bilirkişi ücreti olan 4.500,00 TL’nin davalı tarafça yatırılmadığı anlaşılmakla dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edilemediği görülmüştür.
Dava, meslek birliği üyesi fonogram yapımcılarının fonogramlarındaki eserlerden bir kısmının izinsiz yayınlanması suretiyle gerçekleştirilen tecavüzün tespiti, men ve ref’i ile FSEK 68.maddesi uyarınca tazminat talebine yöneliktir.
Mahkememizce, uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılamada, bozma ilamı doğrultusunda, tazminat hesaplaması için rapor ve ek rapor alındığı, her iki raporda da sadece dava konusu müzik eserinin yapımcısının hakları yönünden yapıma konu müzik eserinin ve sanatçısının niteliği itibariyle yapılacak hesaplama ile repertuardaki tüm şarkıların lisans bedelinin aynı olduğunun sonucuna ulaşıldığı, söz konusu müzik eserlerinin niteliği yahut sanatçıların tanınmışlığı gibi kıstaslar yönünden hesaplamanın hakimlik bilgisiyle çözümünün mümkün olan hususlardan olmadığı ve uzmanlık gerektirdiği, tespit olunan tazminat rakamına itiraz eden davalı yanın ise yeni oluşturulacak bilirkişi heyeti için masrafı verilen sürede yatırmadığı, bu itibarla mahkememizce bozma ilamı doğrultusunda yapılan tüm yargılama faaliyeti ile ulaşılan sonuca göre hüküm kurmak gerektiği anlaşıldığından davacının davasının kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davalının, davacı meslek birliğinin devralan sıfatıyla sahip olduğu eserden doğan mali haklarına tecavüzünün tespiti ile bu tecavüzünün men’ine, 24.704,19 TL tazminatın 04/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Hüküm özetinin masrafı davalı yandan karşılanmak suretiyle tirajı en yüksek ulusal çapta yayın yapan 3 gazeteden birinde ilanına,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 1.687,00 TL harçtan, peşin alınan 140,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.546,37 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen tecavüzün tespiti ile men’i davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen tazminat davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen tecavüzün ref’i davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 4.800,00 TL bilirkişi ücreti ve 297,40 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 5.097,40 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranında hesaplanan 3.398,27 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafça yatırılan 140,65 TL peşin harç ve 25,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 165,85 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranında hesaplanan 33,33 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/10/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸