Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/446 E. 2022/277 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/446
KARAR NO : 2022/277

DAVA : Tescilli ve Tescilsiz Tasarımdan Doğan Haklara Tecavüzün Tespiti, Durdurulması ve Önlenmesi ile Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/03/2021
KARAR TARİHİ : 02/12/2022
K.YAZILDIĞI TARİH : 02/01/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tescilli ve Tescilsiz Tasarımdan Doğan Haklara Tecavüzün Tespiti, Durdurulması ve Önlenmesi ile Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkili şirketin, kadın iç çamaşırı alanında tanınmış bir marka olup çok sayıda yeni ürün modeli açısından öncü konumda olmakla sektöründe lider konumda olduğunu, davalı şirketin, kendisine ait olan @…. kullanıcı isimli ……. sayfasında ve davalıya ait www…com.tr uzantılı internet sitesi ile 3.bir kişiye ait olduğu tahmin edilen https://www…..com/ uzantılı internet sitesinde gerçekleştirilen ürün tasarımlarının müvekkili şirkete ait tasarımlara ait olduğu ve davalı tarafından iltibasa yol açacak şekilde taklit ürünler gerçekleştirdiğinin tespit edildiğini, müvekkili şirket tarafından, davalı şirkete ve 3.kişiye ait internet mecralarında, tasarımı müvekkili şirkete ait olan ürünlerinin taklitlerinin …. markası altında satışının yapıldığının tespit edildiğini, bunun üzerine davalı yana ihtarname keşide edildiğini, davalı yanca, tasarımı ve kullanım hakkı müvekkili şirkete ait olan ürün modellerinin birebir olarak kullanılmasının, müvekkili şirketin bilfiil kullanmakta olduğu tasarımların kopyası niteliğinde olup, müvekkili şirketin tüketici nezdinde rağbet görmesi için uzun uğraşlar ve maddi kaynaklarını kullanarak yatırım yaptığı tasarımı ile karıştırılabilecek nitelikte olduğunu, müvekkili şirketin tescil ettirdiği tasarımların aynısının davalı şirket tarafından kullandığını, davalı şirketin kullandığı ürünlerin ne yenilik ne de ayırt edici özelliğine haiz olmayan ve birebir müvekkili şirketin kullanımında olan tescillerin kopyası olduğunun açıkça görüldüğünü, ayrıca müvekkili şirketin tasarımları olmakla birlikte tescil edilmemiş olan tasarımlarının da izinsiz olarak davalı şirket tarafından kullanıldığını, müvekkili şirket tarafından tescil ettirilen tasarımların SMK Kanunu çerçevesinde yenilik ve ayırt edici özelliklerini ihtiva etmekte olup; ayrıca tescil etmeksizin satışa sunduğu ürünlerin de kamuya arz edildiğini, davalının tasarımlara olan tecavüz fiillerinin tespiti ile durdurulması ve önlenmesine, masrafı davalı tarafından karşılanmak üzere kesinleşmiş mahkeme kararının ülkemizde en yüksek tirajlı gazetesinde kamuya ilan yolu ile duyurulmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL maddi, 1.000,00 TL manevi tazminatın işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafın gönderdiği ihtarnameye cevap verildiğini, ihtarname içeriğinde yer alan hususların gerçeği yansıtmadığını, iddia edildiği gibi bir durumun bulunmadığının açıkça bildirildiğini, davacının farazi ve soyut iddialarından ibaret taleplerinin kabul edilebilir yönünün bulunmadığını, davacı tarafından aksini ortaya koyabilecek herhangi bir somut delil yahut başkaca bir ispat vasıtasının sunulmadığını, müvekkili şirketin satışa sunmuş olduğu tasarımların tamamıyla kendi üretimleri olup, davacıya ait ürünler bakımından iltibas tehlikesi oluşturmasının söz konusu olmadığını, müvekkili şirketin ürünleri ile davacıya ait ürünlerin karşılaştırılması yapıldığında; müvekkili şirket tasarımlarının, görselliğin yanı sıra, kumaş, desen, kullanılan dantel ve materyallerdeki farklılıklar, şekil ve detaylar bakımından da benzer olmadığının açıkça görüldüğünü, davacı tarafın haksız tecavüz oluşturduğunu ve kendi adına tescilli olduğunu iddia ettiği tasarımlar açısından yenilik ve ayırt edicilik unsurunun varlığından da söz edilemeyeceğini, bralet, sütyen, büstiyer gibi birtakım iç giyim ürünlerinin şekil açısından zaten belli başlı kalıplar mevcut olduğundan, seçenek özgürlüğünün oldukça kısıtlı olan bu tarz ürünler açısından ileri sürülen şekil ve model bakımından benzerlik iddialarının, haksız rekabet iddiası açısından kabulünün mümkün olmadığını, dava konusu müvekkili şirket tasarımlarının bilgilenmiş kullanıcı nezdinde davacı tasarımlarına karşı ayırt edici özelliklere sahip olduklarını, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde genel izlenimlerinin farklı olduğunu ve karıştırılma ihtimallerinin söz konusu olmadığının açık olduğunu, anılan ürünler bakımından da, davacının taleplerinin kabul edilebilirlikten uzak olduğunu, davacının, müvekkili şirketin kendine çıkar ve haksız kazanç sağladığını, davacının bilinirliğinden faydalanmaya çalıştığını iddia ederek, bu sebeple zarara uğradığını, elde edeceği kardan yoksun kaldığına ilişkin iddialarının gerçek dışı ve mesnetsiz olup davacı tarafından iddiaları destekleyecek herhangi bir delil sunulmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı adına kayıtlı tasarımların sicil kayıtları celp olunmuştur.
Dosya, davalının davacıya ait ….. tescil numaralı ve dava dilekçesinin ekinde yer alan tescilsiz tasarımlarından doğan haklarına tecavüzünün bulunup bulunmadığı, tescilsiz tasarımlarının korunmadan yararlanıp yararlanmayacakları, tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 23/12/2021 tarihli raporlarında; “Davacı tarafa ait …. numaralı tasarım tescili ile davalı tarafa ait @…. adresinde yer alan ürün görseli arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebep ile farklı olarak algılandıkları, davacı tarafa ait tescilsiz sutyen tasarımı ile davalı tarafa ait @… -Https://www…com/p/B_-…. adresinde yer alan sutyen görseli arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davacı tarafa ait tescilsiz sutyen tasarımı ile davalı tarafa ait @… -Https://www…..com/p/…. adresinde yer alan sutyen görseli arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davacı tarafa ait tescilsiz sutyen tasarımı ile davalı tarafa ait @…. Https://www….. com/…. adresinde yer alan sutyen ve külot görseli arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 25/01/2022 havale tarihli dilekçesi ile, her ne kadar bilirkişi raporunda … nolu tasarım ile davalıya ait tasarım arasında belirgin farklar bulunduğu tespiti yapılmış olsa da anılan tespitin hatalı olup söz konusu tasarım bakımından bilirkişi heyetinin yeterli incelemeyi yapmadığını, bu sebeple anılan tasarım bakımından düzenlenen rapora itiraz ettiklerini, her ne kadar bilirkişinin, dava dilekçelerinin 2 nolu ekte yer alan tabloda bulunan 2, 3 ve 4 nolu tasarımları tescilsiz tasarım olarak değerlendirmiş olsa da dava dilekçesinde de belirtildiği üzere anılan tasarımlara ilişkin müvekkili şirketin TPMK nezdinde tescil başvuruları bulunmakta olup, kuruma müzekkere yazılarak söz konusu başvuru dosyalarının celbini akabinde ek bilirkişi raporu alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili 21/01/2022 havale tarihli dilekçesi ile, öncelikle mahkeme tarafından bilirkişi heyetinden talep edilen hususların eksik incelendiğini, heyet tarafından soyut gerekçeler ile sonuca gidilmiş olduğundan alınan raporun bu haliyle hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmadığını, raporda yer verilen tasarım karşılaştırılmalı ve varılan sonuçlara bakıldığında da davacının davasının kabul edilebilir olmadığının esasen açık olduğunu, fakat raporda birtakım tasarımlar arasında benzerlik olduğunun belirtilmesinin açıkça hatalı olduğunu, rapor tanzim edilirken cevap dilekçelerinin incelenmediğini, hatalı ve eksik değerlendirmelerle görüş bildirildiğinin açık olduğunu, bilirkişi raporunda, müvekkili bakımından ayırt edicilik taşıyan unsurların adeta yok sayıldığını, çok genel geçer beyanlarla benzerlik iddiası ileri sürüldüğünü, üstelik benzer olarak algılandıkları iddia edilen görseller bakımından dahi farklılık arz ettiği belirtilen unsurların dikkate alınmadığını, açık bir çelişki ile ve matbu cümlelerle sonuç bildirdiğini, raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmadığını, alınan raporda yer alan aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, bilirkişi heyetince eksir, çelişkili ve hatalı şekilde inceleme yapıldığından, bildirmiş oldukları itirazlar doğrultusunda mahkemece talep edilen hususların ve itirazlarının gerektiği gibi detaylıca incelenmesi ve değerlendirilmesi adına dosyanın yeniden bilirkişiye tevdi ile ek rapor alınmasına karar verilmesine talep etmiştir.
Dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile, davacı ve davalı tarafın beyanları ışığında davacının dayandığı tüm tasarımların tescilli olup olmadıkları, eğer tescilsiz tasarım var ise tescilsiz tasarım korumasından yararlanıp yararlanmayacağı, tüm tasarımlar yönünden ise tasarımcının seçenek özgürlüğü çerçevesinde benzerlik hususunda davalı vekilinin itirazlarının yerinde olup olmadığı hususunda ek rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, bilirkişiler 16/05/2022 havale tarihli raporlarında; “Davacı tarafa ait …. numaralı tasarım tescili ile davalı tarafa ait @…. adresinde yer alan ürün görseli arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebep ile farklı olarak algılandıkları, davacı tarafa ait ürün görselinde yer alan üst ile davalı tarafa ait @…. Https://www…..com/…. adresinde yer alan sutyen görseli arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davacı tarafa ait ürün görseli ile davalı tarafa ait @…. Https://www….. com/p/…. adresinde yer alan sutyen görseli arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davacı tarafa ait ürün görseli ile davalı tarafa ait @….. -Https://www.i….com/p/…. adresinde yer alan sutyen ve külot görseli arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davacı tarafa ait ürünlerin ilk kamuya sunumu ile ilgili denetlenebilir bilgiye ulaşılamaması sebebi ile tecavüz konusunda takdirin Mahkemeye ait olduğu” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 07/06/2022 havale tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporunda …. nolu tasarım bakımından yapılan değerlendirmede, müvekkili şirkete ait tasarım ile davalı yanın tasarımı arasında belirgin farklılıklar bulunduğunun tespit edildiğini, ancak bilirkişi heyetinin anılan tespite varırken yapmış olduğu değerlendirmenin eksik ve hatalı olup söz konusu tarımlar arasındaki bariz benzerliklerin açıkça görülebildiğini, ilk intiba olarak her iki tasarımın da barındırdıkları halka ve zincir detayı ile benzer konumda olduğu açık olup bu hususun bilirkişi raporunda da ifade edildiğini, ancak bilirkişi heyetinin davalıya ait tasarımda zincirin bir aksesuara bağlı olmaması ve kumaşın renk ve doku olarak farklı olmasına gerekçe göstererek tasarımların farklı ve ayırt edilebilir olduğuna kanaat getirdiğini, ancak bilirkişi heyeti tarafından bu durumun genel tüketici üzerinde yaratacağı izlenime dair hiçbir değerlendirme yapılmadığını, bilirkişi kök ve ek raporunda …. nolu tasarım bakımından yapılan değerlendirmenin hatalı olup itirazlarının değerlendirilerek yeniden inceleme yapılabilmesi adına ek bilirkişi raporu alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili 25/05/2022 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi heyetince kök rapor tekrar edilerek, yine eksik, çelişkili ve hatalı şekilde inceleme yapıldığından, bildirmiş oldukları itirazlarının ve mahkemece talep edilen hususların detaylıca incelenmesi ve değerlendirilmesi adına dosyasın yeni bir bilirkişi heyetine tevdi ile yeniden rapor aldırılmasına, işbu talepleri kabul görmez ise yeniden ek rapor aldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalının, davacıya ait tescilli ve tescilsiz tasarımdan doğan haklara tecavüzünün tespiti, durdurulması ve önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat talebine yöneliktir.
Tescilli tasarım yönünden yapılan değerlendirmede;
SMK’nun 55.md’sine göre tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Burada kanun koyucu patent ve faydalı modelden farklı olarak fonksiyona değil, görünüme koruma bahsetmiştir. Bu nedenle tecavüz iddiaları da ürünün “görünümü” nazara alınarak değerlendirilmelidir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı gözünde oluşturduğu genel izlenim ile bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımların birlikte dikkate alınması gerekir. Kıyaslanan tasarımlar arasında sadece küçük ayrıntılarda farklılık varsa tasarımların aynı olduğu kabul edilir. Yine bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim ile herhangi bir tasarımın böyle bir kullanıcı üzerinde oluşturduğu genel izlenim arasında genel bir farklılık varsa tasarım ayırd edici niteliğe sahip demektir. Burada, tasarım alanında, özellikle dikkat edilmesi gereker husus korumanın, görünüm, şekil, doku ve ergonomi gibi özelliklere hasredilmesidir. Tasarım hakkı ürün ve eşyaların teknik işlevini değil, dış görünümünü konu etmektedir.
Kanunda yer alan “bilgilenmiş kullanıcı” özel bir bilgiye sahip olmadan markalar alanında markaları karşılaştırabilen ortalama tüketici kavramı ile ilgili sektörde teknik bilgiye sahip uzman arasındaki kişidir. Ayırt edici niteliğin belirlenmesinde tasarımların karşılaştırmasını yapacak bilgilenmiş kullanıcı üretici, satıcı, tasarımcı veya teknik uzman değildir. Sektörde bu tür tasarımların olduğunu bilen dikkatli ve deneyimli ürün kullanıcısıdır.
Tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu, alınan bilirkişi raporları ve yukarıda değinilen yasal düzenlemeler topluca değerlendirildiğinde;
Davalı yana ait ürünler ile davacı tasarımının, giysiyi oluşturan gövde, askı ve üzerinde yer alan aksesuarların biçimleri ile yüzey desenlerinin farklılığı ile bilgilenmiş kullanıcı nezdinde farklılaştığı, bu itibarla tescilli tasarıma tecavüzün hukuki koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Tescilsiz tasarım yönünden yapılan değerlendirmede ise;
SMK’nun 55/4 maddesine göre tescilsiz tasarım ilk kez Türkiye’de kamuya sunulmuş olması halinde korunur. İlk kez Türkiye’de kamuya sunulan bu tasarımın ayırdedici olmalı ve kamuya arzından itibaren 3 yıllık süre geçmemiş olmalıdır.
Davaya dayanak yapılan tescilsiz tasarımların, yukarıda anılı hüküm çerçevesinde korumadan yararlanma koşullarına sahip olup olmadığı, mahkememizce, öncelikli ve res’en çözüme kavuşturulması gereken husustur.
Somut olayda, davacının tescilsiz tasarımlarının ilk kez kamuya sunulma tarihi, sunulan deliller çerçevesinde tespit edilemediğinden, tescilsiz tasarım korumasından yararlanma koşullarına haiz olduğu hususunun da ispatlanamadığının kabulü gerekir. Bu yönden tescilsiz tasarıma tecavüz iddialarının da reddi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin alınan 102,47 TL harçtan, alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile arta kalan 21,77 TL harcın, karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,

3-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen tecavüzün tespiti davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre, reddedilen maddi tazminat davası yönünden 5.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen manevi tazminat davası yönünden 1.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/12/2022

Katip …
¸

Hakim ….
¸