Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/445 E. 2022/196 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/445 Esas
KARAR NO : 2022/196

DAVA : Endüstriyel Tasarım Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 29/03/2021
KARAR TARİHİ : 07/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/11/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı şirket tarafından Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 03.09.2015 tescil tarihli ve … tescil numaralı çoklu tescil yapıldığını, fakat işbu tasarım tescillerine konu edilen endüstriyel süpürgelik ve bordür tasarımları, başvuru tarihlerinden çok daha önceki tarihlerden itibaren tüm dünyada üretilen, satışı yapılan, herkesçe bilinen, harcı alem tasarımlar olduğunu, davalının, Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ….. D.İş sayılı dosyası ile müvekkiline ait …. markalı, kompozit süpürgeliğin, kendisine ait 03.09.2015 tarihli endüstriyel tasarım tesciline konu ürün ile benzerlik göstermesi nedeni ile, mahkemeden benzerliğin tespitini ve müvekkiline ait ürünün, üretim, satış ve pazarlamasının önlenmesi hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiğini, davalının tescil tarihi 03.09.2015 olup, tescile konu ürünlerin müvekkili tarafından 2012 yılı itibarı ile tasarlanıp, endüstriyel üretime yönelik kalıpları yaptırılmış, 2013 yılından itibaren de üretilerek, davalının tescil tarihinden yaklaşık 2,5 yıl önce piyasaya arz edildiğini, dünyadaki internet sitelerinin arşivini tutan kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan internet archive (arşiv)” (https://…) sitesinde yapılan tespitte, davalının tescil konusu ürünleri 26 Temmuz 2013 tarihinden itibaren yani müvekkilin piyasaya arz tarihinden yaklaşık 6 ay sonra, internet sitesi (www…..com.tr) üzerinden kamuoyuna sunduğu ve satışını gerçekleştirdiği görülebileceğini, davalının defterlerinde yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde de davalının hükümsüzlüğü talep edilen ürünlerin satış ve pazarlamasını tescil tarihinden çok çok önceleri gerçekleştirmiş olduğu görülebileceğini, 50 yılı aşkın süredir piyasalarda bulunan, pek çok yerli ve yabancı tarafından üretilen ve satılan ürünler, davalı tarafından sanki kendi tasarımı imiş gibi, yabancı üretici/ satıcı firmaların internet sitelerinden ve broşürlerinden birebir kopyalanarak haksız ve kötü niyetli tescile konu edildiğini, davalının tescil başvurusundaki diğer ürün tasarımlarını da kısmen, …, kısmen …., kısmen de diğer üreticilerin internet sitelerinden, katıldığı fuarlarda elde ettiği broşürlerden ve müvekkile ait ürünlerden kopyalayarak haksız tescil talebinde bulunmuş olduğu kolaylıkla anlaşılabileceğini, açıklanan nedenlerle davalı adına 03.09.2015 Tescil tarihli, …. Tescil numaralı, çoklu tasarım tescil belgesinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin endüstriyel zemin kaplama uygulamaları odaklı olarak yaklaşık 35 yıl önce ticari faaliyetlerine başladığını, sahip olduğu AR-GE & ürün teknolojileri, modern üretim tesisleri ve nitelikli insan kaynağı ile geleceğe yönelik faaliyetlerine devam etmekte olduğunu, Fikri ve Sınai Haklar konusunda oldukça hassas olan müvekkili firmanın, tüm tasarımlarını Türk Patent Marka Kurumu nezdinde tescil ettirerek yasal koruma altına aldığını, müvekkilin, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli çok sayıda endüstriyel tasarımı bulunduğunu, davacı tarafından da belirtildiği üzere, müvekkili tarafından 03.09.2015 tarih ve … tescil nolu tasarımlarına konu hijyen bordür ürününe ait tasarımın birebir aynısının davacı tarafından kullanıldığını, piyasaya sürüldüğü gerekçesiyle müvekkili tarafından 11.01.2021 tarihinde Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ….. D.İş sayılı dosyasında davacının müvekkili şirketin tasarım haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan kullanımlarına ilişkin delillerin tespiti ve bu tespitin müspet sonuçlanması halinde üretip satışa sunduğu bu ürünlere el konulması amacıyla tedbir istemli bilirkişi marifetiyle tespit talep edildiğini, davacının müvekkilin tasarım haklarına tecavüz ve haksız rakabet oluşturan haksız kullanımları mahkemeye sunulan bilirkişi raporu ile açıkça tevsik edildiğini, müvekkiline ait hükümsüzlüğü talep edilen davaya konu .. tescil nolu tasarım belgesi çoklu tasarım olup, davacı tarafından hangi tasarım bazında bir değerledirme yapıldığı veyahut yenilik ve ayırt edicilik vasfına haiz olmadığına ilişkin iddialarının müvekkilin tasarım belgesi kapsamındaki hangi ürüne ait olduğu tarafımızca net anlaşılamadığını, dava konusu endüstriyel tasarımların müvekkil ait … sayılı tescilinden önce dünya çapında birçok ülkede üretildiğini, kamuya ve satışa arz edildiğini ve bu hususta belge sunduğunu iddia etmiş olsa da buna dayanak delil niteliğinde olan herhangi bir belgeyi mahkemeye sunmadığını, davacı, piyasaya sürüldüğü tarih ve müvekkiline ait tasarım ile aynı olup olmadığı belli olmayan belirli firmalar tarafından satışı yapılan ürün görsellerini mahkemeye delil olarak sunduğunu, işbu ürün satışını gösteren görseller, kataloglar geriye dönük olarak herhangi bir tarihte basılabilir veya çoğaltılabilir nitelikte olduğunu, davacının sunmuş olduğu ürün tasarımlarının müvekkiline ait tasarıma hiçbir surette benzememekle birlikte, kabul yerine geçmemek kaydı ile bir an benzer olduğu düşünülse dahi piyasaya sunulduğu tarihi belirsiz olan işbu ürün görsellerinin müvekkiline ait tasarımın taklit edilerek üretilip satışa sunulduğu ihtimali kuvvetle muhtemel olduğunu, müvekkilinin …. tasarım tescil belgesine konu tasarımları, 2012 yılında tescil ettiği ve piyasaya sunduğu tasarımları geliştirerek yeni ve ayırt edici özellikler ekleyerek yeniden tasarlayıp oluşturduğunu, davacının müvekkiline ait … tescil nolu tasarım belgesine konu tasarımları 2013 yılında piyasaya sunmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin 2012 yılından sonra piyasaya sunduğu ve davacının iddia ettiği ürünler müvekkilin yukarıda da bilgileri olan TÜRKPATENT nezdinde … ve … no ile tescilli tasarım belgelerine konu olup, müvekkilinin hükümsüzlüğü talep edilen tasarımlar olmadığını, davacı tarafça sunulan görsellerin, dizayn özellikleri itibariyle müvekkiline ait tasarımlardan oldukça farklı olduğunu, davacının sunmuş olduğu ürün tasarımları müvekkiline ait tasarıma hiçbir surette benzememekle birlikte, kabul yerine geçmemek kaydı ile bir an benzer olduğu düşünülse dahi davacının sunmuş olduğu işbu görseller delil niteliğinde olmayıp, mahkeme tarafından dikkate alınmaması gerektiğini, davacı müvekkilinin 2014 yılında Almanya’da yerleşik … adlı seramik firmasının ürünlerini sattığını, anılan firmaya ait katalogların müvekkilin internet sitesinde yayınladığını ve tescile konu bazı ürünlerin çizimlerini anılan firmanın kataloglarından aynen kopyalandığını ve bahse konu firmaya ait olduğunu iddia ettiği bir ürün görselini müvekkilinin tasarımı ile karşılaştırarak aynı olduğunu iddia ettiğini, davacının sunduğu işbu görselleri delil olarak kabul etmemekle birlikte, tasarımların birbirinden oldukça farklı olduğunu, işbu tasarımlarının aynı olduğunu iddia etmek abesle iştigal olduğunu belirtmiş ve haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan hükümsüzlüğü talep edilen davalı tasarımların sicil kayıtları celp olunmuştur.
Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ….. değişik iş sayılı dosyası celp olunmuş, tetkikinde; talep eden …. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından, karşı taraf …. Sanayi Anonim Şirketi aleyhine delil tespiti talebinde bulunulduğu, tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda; “tespit isteyen tarafa ait … (1) numaralı tasarım ile aleyhine tespit istenen işyerinde bulunan ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları” hususlarının rapor edildiği görülmüştür.
Dosya, davalıya ait …. tescil numaralı çoklu tasarımın hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 28/01/2022 havale tarihli raporlarında; “davalı tarafa ait …- … ve … numaralı tasarım tescillerinin başvuru tarihi olan 03/09/2015 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı” hususlarını tespit ve rapor etmiştir.
Davalı vekili 16/02/2022 tarihli dilekçesi ile, bilirkişilerce müvekkiline ait tasarımın teknik özellikleri ve buna bağlı olarak tasarımcının seçenek özgürlüğünün daha dar yorumlanması gerektiği ve davacının iddialarının somu delillerce ispatlanamadığı hususları dikkate alınmadan yapılan yanlış ve hatalı tespitleri kapsayacak bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, bilirkişi raporunda müvekkiline ait tasarımlar ile benzerlik gösterdiği kanaatine ulaşılan dava dışı firmalara ait tasarımların hiçbir şekilde benzemediğini, davaya mesnet davacı tarafça 2013 tarihli olduğu iddia edilen ürün karşısında müvekkiline ait … nolu “….” tasarımının belirgin farklılıklar içerdiğini, davacı tarafın iddialarının somut delillerle ispatlanamadığını, davacı tarafın müvekkiline ait …. tescil nolu tasarım belgesine konu tasarımları 2013 yılında piyasaya sunmuş olmasının mümkün olmadığını, ayrıca söz konusu iddianın, faturalar ve gerekli deliller dosyaya hala sunulmamış olduğundan, kanıtlanamadığını, bilirkişi raporunda söz konusu hususun göz önünde bulundurulmamış olmasının hatalı ve eksik değerlendirmeye neden olduğunu, açıklanan nedenlerle dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdiine, mahkeme aksi kanaatte ise ek rapor alınmak üzere dosyanın mevcut heyete tevdiine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 16/02/2022 tarihli dilekçesi ile, davalının internet sitesi üzerinde …. kullanılarak elde edilen arşiv kayıtlarında açıkça 26/03/2013 ve 02/03/2014 tarihlerinde yargılama konusu tasarımların kamuya arzının gerçekleştiği Kadıköy ….. Noterliği’nin 29/03/2021 tarihli …. yevmiye numaralı e-tespit tutanakları ile kayıt altına alındığını, bu hususta bir inceleme gerçekleştirilmediğini, Kadıköy …. Noterliği’nin …. yevmiye numaralı, 11/05/2021 tarihli e-tespit tutanakları ile de 23/03/2014 yılında ….. adlı gazetede internet üzerinden davalı tarafın haksız olarak tasarım tescilini gerçekleştirdiği ürünlerin sunulduğunun açıkça görüldüğünü, her ne kadar anılan web sitesi imajına bilirkişi raporunda yer verilmişse de, bu hususta da bir inceleme/değerlendirme yapılmadığını, karşı tarafça sosyal medya platformları üzerinden …. Projesinin 2012 yılında tamamlandığına dair paylaşımların yapıldığını, bu hususta ….’ye müzekkere yazılmasına karar verilmesini, tasarımların iç kesitleri değil, dıştan görünümü esas alınmak suretiyle benzer olup olmadıkları, harcı alem tasarım niteliğini taşıyıp taşımadığı, üreticiye seçenek bırakıp bırakmadığı hususlarının değerlendirilmesinin gerektiğini, süpürgelik tasarımlarının değerlendirilebilmesi için dışarıdan bakıldığında gözle görülmeyen kesitleri üzerinden değil, uygulandıkları alanın dıştan görünen kısmı üzerinden bir değerlendirme yapılmasının gerektiğini, davalı yanın tescilli tasarımlarının dünyadaki milyonlaca süpürgelikten farkının ne olduğu, işbu tasarımlarda teknik zorunluluk bulunup bulunmadığı, üreticiye seçenek bırakıp bırakmadığı ve anılan ürünlerin harcı alem tasarımlardan olup olmadığı hususunun da değerlendirilmesi gerektiğini, itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasını talep etmiştir.

….. Müdürlüğü’nden, Lojistik Destek Merkezinde davalı ….. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nce 2012 yılında yapılan hijyen bordür/süpürgelik vs. uygulamalarına ilişkin işlem dosyasının celp edilmiştir.
Taraf vekillerinin beyan ve itirazlarının gelen müzekkere cevabı ile birlikte değerlendirilmek suretiyle ek rapor tanzimine karar verilmiş, bilirkişiler 18/08/2022 havale tarihli ayrıntılı ve gerekçeli ek raporlarında; “dava dosyasına sunulan deliller ve resen yapılan araştırmalar sonucunda davalı tarafa ait ..,..,…,…,…,… numaralı tasarım tescillerinin başvuru tarihi olan 03/069/2015 tarihinden önce kamuya sunulduğunu gösteren denetlenebilir görsel bir bilgi ve belgeye ulaşılamadığı, davalı tarafa ait ..,..,…,… ve … numaralı tasarım tescillerinin başvuru tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davalı vekili 01/09/2022 tarihli dilekçesi ile davaya mesnet davacı tarafça 2013 tarihli olduu iddia edilen ürün karşısında müvekkiline ait …. nolu “….” tasarımı belirgin farklılıklar içerdiğini, kök ve ek bilirkişi raporunda halen bilirkişi heyetince, davacı tarafından dosya kapsamına sunulan ve 2013 yılına ait olduğu iddia edilen, 2013 ve 2014 tarihli ürün görselleri üzerinden karşılaştırma yapıldığını, bu durumun dahi ek bilirkişi raporunun kök bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmeden düzenlendiğinin göstergesi olduğunu, bilirkişi raporunda, müvekkilini esas tasarımlarının 2012 yılına dayanan, geliştirilmiş versiyonlarının ise 2015 yılında tescil edildiği tasarımlarının davacı yan tarafından dosyaya sunulan 2013 ve 2014 tarihli ürün görselleriyle karşılaştırılarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, dosyanın yeni bilirkişi heyetine tevdi ile yeniden rapor alınmasına, aksi halde ek rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalı adına kayıtlı tasarımın hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
SMK’nun 56/4. Maddesine göre bir tasarımın aynısı tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce Dünya’nın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Yenilik tanımındaki küçük ayrıntının sınırları somut olaya göre farklılık göstermektedir. Aynı tasarımlardaki renk, malzeme veya boyutsal farklılıklar çoğu zaman tek başına bir ürünü farklılaştırmada yeterli olmadığından küçük ayrıntı olarak nitelendirilir. Zira bu özellikler tasarımın görünüm özellikleri açısından asli unsuru oluşturmamakta ve istisnai bazı durumlar haricinde tasarımın kimliğini etkilememektedir.
Yenilik incelenmesinde esas alınacak referans tarihi tescilli tasarımlar açısından başvuru ve rüçhan tarihidir. Yani SMK 56/4-a gereği tescilli tasarımın aynısı başvuru veya rüçhan tarihinden önce Dünya’nın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise söz konusu tescilli tasarım yeni kabul edilecektir.
Bir tasarımın ayırt edicilik özelliği ise SMK’nun 56/5 maddesinde belirlenmiştir. Buna göre bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Ayırt edicilik tasarımın koruna bilmesi için kıyaslanan tasarımlarla arasındaki farklılığın seviyesinin belirlenmesi için konulmuş bir kriterdir.
Kanunda yer alan “bilgilenmiş kullanıcı” özel bir bilgiye sahip olmadan markalar alanında markaları karşılaştırabilen ortalama tüketici kavramı ile ilgili sektörde teknik bilgiye sahip uzman arasındaki kişidir. Ayırt edici niteliğin belirlenmesinde tasarımların karşılaştırmasını yapacak bilgilenmiş kullanıcı üretici, satıcı, tasarımcı veya teknik uzman değildir. Sektörde bu tür tasarımların olduğunu bilen dikkatli ve deneyimli ürün kullanıcısıdır.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi de dikkate alınır. (SMK 56/6 mad.) tasarımcılar sektörel ve fonksiyonel bazda her zaman aynı derecede seçenek özgürlüğüne sahip değildir. Tasarımlarını yaparken belirli sınırlar içinde kalmaları gerekebilir. Bir tasarımcı ne kadar seçenek özgürlüğüne sahipse tasarımını o derece farklılaştırabilir.
Somut olayın yukarıda anılı ilkeler çerçevesinde yapılan değerlendirmesinde; davalıya ait …. numaralı tasarımın 03/09/2015 başvuru tarihli olduğu, hükümsüzlüğe dayanak olarak ileri sürülen ve bilirkişilerce yerinde incelenen ürünlerin … Belediye’sinin 17/05/2022 havale tarihli müzekkere cevabına göre hak edişlerinin 06/04/2015 olarak bildirildiği, buna göre ürünlerin 2013 yılında uygulamalarının yapıldığı yönündeki teknik hizmetler şefinin beyanları ile örtüştüğü ve yenilik kırıcı olarak değerlendirmeye alınabileceği kanaatine varılmıştır. Söz konusu ürünler, … numaralı tasarım tescili ve 11/03/2014 tarihli web sitesinde yer alan görseller ile davalıya ait …,..,..,.. ve .. numaralı tasarım tescilleri arasında yukarıda anılı ilkeler ışığında bilirkişiler vasıtasıyla yapılan değerlendirmede, tasarımların bilgilenmiş kullanıcı nezdinde benzer olarak algılandıkları, yenilik vasfını haiz olmadıkları ve hükümsüz kılınmaları gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davaya konu çoklu tasarımda yer alan 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15 ve 16 numaralı tasarımlar yönünden ise yenilik kırıcı olduğu denetlenebilir bir şekilde tespit edilen herhangi bir delile ulaşılamadığı, bu itibarla, bu tasarımlar yönünden davanın reddi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Davalıya ait …,..,..,.. ve … tescil numaralı tasarımların hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde sicilden terkinine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, davacı tarafça yatırılan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen talepler yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen talepler yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 182,50 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.182,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranında hesaplanan 1.591,25 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 118,60 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/10/2022

Katip ….
¸

Hakim …
¸