Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/443 E. 2022/32 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/443 Esas
KARAR NO : 2022/32

DAVA : Marka’dan Doğan Haklara Tecavüzün Tespiti ve Davalı Markasının Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 22/12/2020
KARAR TARİHİ : 01/04/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka’dan Doğan Haklara Tecavüzün Tespiti ve Davalı Markasının Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili Büyükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasına tevzi olunan dava dilekçesi ile, müvekkil şirketin, kuruluş tarihi olan 1995 yılından itibaren ayakkabı ve terlik üretimi yapmakta olan ve hali hazırda Türkiye’de 1800 perakende noktasına satış ve dünyanın elliden fazla ülkesine ihracat gerçekleştiren olan bir şirket olup, sektörünün en çok bilinen ve tanınan markalarından birisi olarak ticari faaliyetlerini yürüttüğünü … markasının Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde “…” olarak da kayıt altına alındığını, tüm mal ve hizmet sınıflarında koruma sahibi olduğunu, davalı şahsın kullandığı “… ” ibaresinin, kötüniyetle tescil edildiğini, müvekkilinin tescilli markasına aynen benzediğinden bu durumun haksız rekabet nedeniyle müvekkili markasına tecavüz oluşturduğundan tecavüzün menine, …tescil numaralı markanın terkinine, müvekkilinin tescilli markasını kullandığı ürün ve reklam malzemelerinin toplatılmasına, davalının müvekkili şirketin tescilli markasını internet ve sosyal medya üzerinden kullanmasının durdurulmasına ve hükmün tirajı en yüksek 3 gazeteden biri ile yayınlatılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 
Büyükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 22/12/2020 tarih, … esas ve … karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin, … MOBİLYA iş yeri adı ve unvanı ile, 6 yıldır mobilya üretimi ve alım satımı ile iştigal ettiğini, işyerini ve unvanını Esnaf ve Sanatkar Sicil Müdürlüğü’ne … MOBİLYA olarak tasdik ettirdiğini ve bu işyerinin aynı adresle vergi dairesine de kayıtlı olduğunu, aynı zamanda …… adı ile Türk Patent ve Marka Kurumu’na isim ve logo için tescil talebinde bulunduğunu, davacının … itirazında bulunmasına rağmen, itirazların haksız bulunarak markanın tescil edildiğini, markanın gerek font, gerek gerek logo gerekse de iştigal konusu bakımından herhangi bir surette davacı markası ile bağlantısı olmadığını, müvekkilinin mobilya sektöründe hizmet veren bir şahıs işletmesi olduğunu ve müvekkilin iştigal konusunun terlik ve benzeri ürünleri üreten davacı ile herhangi bir alakası olmadığını, iltibasın söz konusu olmadığını, davacının mevcut davada hukuki yararı olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı adına kayıtlı marka tescil belgeleri celp olunmuştur.
Dosya, davalının davacıya ait “…” esas unsurlu markalardan doğan haklarına tecavüzünün bulunup bulunmadığı, davalıya ait …tescil numaralı markanın hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 23/12/2021 havale tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; “Markaya Tecavüz Açısından; davalı tarafın markasal kullanımının, SMK’nın 7 ve 29. maddeleri gereğince davacının marka hakkına tecavüz oluşturmayacağı, Hükümsüzlük Açısından: davalı markası açısından SMK m.6/1 kapsamında hükümsüzlüğe ilişkin şartların mevcut olmadığı, davacı markasının, ilgili ayakkabı sektöründe SMK m.6/5 kapsamında belirli bir tanınmışlığa erişmiş olduğu değerlendirilmekle birlikte, sınıfsal ve işaretsel farklılık nedeniyle, SMK. m.6/5’in uygulanma imkanının olmadığı, davalının, davacı markasının tanınmışlığından haksız yarar sağlaması, şöhretini sömürmesi, itibarına zarar vermesi ya da onun ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurması ihtimalinin bulunmadığı, SMK m.6/9 kapsamında davalı markasının tescilinde kötüniyetin bulunup bulunmadığı hususunun ve buna bağlı olarak verilecek hükümsüzlük kararının takdirinin mahkemeye ait olduğu” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 05/01/2022 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporunun, eksik, yanlış ve mahkemeyi yanıltıcı bilgiler içerdiğini, zira müvekkili şirketin markasının sadece 25.sınıfta tescilli olduğu yazsa da davalının markasının 35.sınıfta da tescilli olduğunu, raporda markaya tecavüz için işaret ve sınıfsal benzerliğin aranacağı belirtildiğini, halihazırda müvekkili şirketin markası ile davalı markası arasında sınıfsal ve işaret benzerliğinin mevcut olduğunu, dolayısıyla koşullar oluştuğundan marka tecavüzünün de oluştuğunu, davalı markasının esas unsurunun … ibaresi olduğunu, Yargıtay’a göre markalar benzerlik ve ayırt edicilik açısından incelenirken esaslı unsuru ele alınarak incelenmesi gerektiğini, bilirkişiler tarafından müvekkili şirketin … tescili altında genişletilmiş marka koruması, inceleme kapsamında dikkate alınmadığını, bu hususun hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi tarafından karıştırılma ihtimalinin tümüyle değerlendirildiğini, yapılan tespitlerin somut olaya uygun olmadığını, zira müvekkili şirketin tanınırlığı sebebiyle marka haklarına tecavüzünün söz konusu olduğunu, bilirkişi tarafından hukuki inceleme ve tespit yapılmasının usul ve hukuka aykırı olduğunu, neticeten bilirkişi raporunun reddi ile hükme esas alınmamasına, davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalının, davacı adına tescilli “…” esas unsurlu markalarından doğan haklarına tecavüzünün tespiti ve davalı adına kayıtlı …tescil numaralı markanın hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
Somut olayda davalının tescilli markasının davacı markalarından doğan haklarına tecavüz oluşturup oluşturmadığının, hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediğinin tespiti için davalının markası ile davacı markalarının sınıfsal olarak karşılaştırılması gereklidir. Davalının davaya konu …sayılı markası 20.ve 35.sınıflarda tescillidir. Davacının ise davaya dayanak markalarından 20.sınıfta tescilli olan yoktur. 35.sınıfta ise yalnızca … ve … tescil numaralı markaları mevcuttur. … sayılı marka 01/10/2019 tescil tarihi; … sayılı marka ise 21/11/2019 tescil tarihlidir. Davalı markası ise 01/10/2019 tarihinde tescil edilmiştir. Bu durumda 35.sınıf yönünden tescil üstünlüğü davalıdadır. 20.sınıf yönünden ise davacının tescilli markası bulunmaması nedeniyle taraf markaları arasında sınıfsal benzerlik bulunmadığı, iltibasın gerçekleşmediği kabul edilmiştir.
Davacı her ne kadar tanınmışlık iddiasına dayanmış ise de; davacı markaları “terlik ve ayakkabı” emtialarında tanınmıştır. Davalı ise 20.sınıfta mobilya emtialarında tescillidir. Davalının fiili kullanımları ise tescil kapsamındadır. Bu durumda davacının tanınmışlığının 25.sınıf dışına çıkarak mobilya emtialarını da kapsadığını gösteren bir delilin dosyaya sunulmadığı hususu nazara alınarak davalı markasının davacı tanınmış markasından haksız bir yarar sağlayabileceği, itibarına zarar verip ayırdedici karakterini zedeler mahiyette olacağının kabulünün somut olayda mümkün görünmediği, mobilya emtiasının ve terlik-ayakkabı emtiasının birbirlerinden çok farklı ihtiyaçlara hitap ettiği, satın alma süreçlerini etkileyen faktörlerin aynı ya da benzer olmadığı bu itibarla tanınmışlıktan kaynaklı hükümsüzlük ve tecavüz koşullarının oluşmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının davasının tümden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen tecavüz tespiti talebine yönelik 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen marka hükümsüzlüğü talebine yönelik 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/03/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸