Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/440 E. 2022/132 K. 01.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/440
KARAR NO : 2022/132

DAVA : Marka’dan Doğan Haklara Tecavüzün Tespiti, Durdurulması ve
Önlenmesi ile Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/03/2021
KARAR TARİHİ : 01/07/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/07/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka’dan Doğan Haklara Tecavüzün Tespiti, Durdurulması ve Önlenmesi ile Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin … numaralı “…” ibareli marka başvurusu TPMK nezdinde tescile bağlanmış olup, müvekkil 2003 yılından beri markasına yatırım yapmakta ve markasını geliştirdiğini, davacı “…” markası ile tekstil giyim ürünleri, çorap, tişört, fanila, atlet, iç çamaşır üretmekte ve sattıığını, davacının markayı işyeri tabelasında, ürünlerde, broşürlerde, ambalajlarda, basılı evraklarında, faturalarında kullandığını, Laleli semtinde toptan satış mağazası, Ataşehir’de toptan-perakende satış mağazası bulunduğunu, Markalar arasında iltibasın bulunup bulunmadığının tespitinde; yazılış ve gözle görüldüğü şekli ile bu markaları oluşturan kelime ve hecelerin birbirlerinin aynı veya benzeri sayılmasının mümkün olup olmayacağı ve fonetik benzerlik, yani kulağa gelen ses uyumu itibariyle benzerlik meydana getirip getirmediği üzerinde durmak gerektiği dikkate alındığında, “…” – “….” markaları birlikte değerlendirildiklerinde ayırt edilemeyecek derecede benzer oldukları görüldüğünü, Davalılardan …, müvekkilin “…” markasını taklit ederek 23/12/2019 tarihinde …. nolu markasına müracaat etmiş ve müvekkil itiraz ederek müracaatı iptal ettirmiş, akabinde davalı … karara itiraz etmiştir. Türk Patent ve Marka Kurumu YIDK kurulu da önceki verilen kararı onamıştır. Karar kesinleşmiştir. TÜRK PATENT VE MARKA KURUMU tarafından verilen ve kesinleşen karara rağmen üretime ve satışa devam edildiğini, Davalıların, binlerce farklı marka seçme özgürlüğü varken özellikle müvekkilin tescilli markalarına benzer bir markayı seçmesi, kullanması, haksız, adil olmayan ve iyi niyetli olmayan bir eylem olduğunu İddia ederek; Davalıların eyleminin, müvekkilin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğinin tespiti ve menine, müvekkilin marka hakkına tecavüz teşkil eden, müvekkilin markası ile benzer “…” ve “…” ibarelerini ürünler üzerinde kullanmak suretiyle gerçekleştirilen fiillerinin önlenmesine ve durdurulmasına, davalıların “…” ve “…” ibareli markayı ürünlerinde, işyeri evraklarında ve reklamlarında, internet ortamında (…, … gibi sosyal medya hesaplarında) kullanmasının önlenmesine, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte şimdilik 1.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın müşterek ve müteselsilen davalılardan tahsil edilerek müvekkilime verilmesine, Bakırköy …. FSHM … D.iş sayılı dosyasındaki delil tespit giderleri ile tüm yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin müşterek ve müteselsilen davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı yanca her ne kadar marka hakkına tecavüz ile maddi ve manevi tazminat davası açılmış ise de mahkemenizce belirtilen 02.03.2021 tarihli … D.İş kararı ile marka hakkına tecavüz ve delil tespiti için ayrı bir karar verilmiş olup huzurda görülmekte olan sayılı dosya sadece maddi ve manevi tazminat içerdiğinden davanın maddi ve manevi tazminat yönünden, dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddi gerektiğini, bilirkişinin … D.İş raporunda ki afaki tespitlerine karşı itiraz hakkımız saklı kalmak üzere raporun hazırlanmasında doğrudan davacı vekilinin yönlendirme ve telkinleri ile yaptığı apaçık ortada olduğunu, davacının iptal kararına itirazı kesin olarak reddedildikten sonra müvekkilinin hiç bir şekilde başkaca üretim yapmadığını, Yargıtayın “dürüst kullanım” ilkesi de göz önünde bulundurularak dürüst kullanım sınırında kaldığından hukuka uygunluk sebebi olarak kabul edilmesi gerektiğini, davacının manevi tazminat talebi de hukuka aykırı olup kötü niyetli olduğunu, iddia ederek; davanın, yukarıda açıklanan sebeplerle usulden ve esastan tümden reddi ile yargılama giderleri ve diğer tüm giderlerle birlikte ücret-i vekaletin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan dava konusu markanın sicil kayıtları celp olunmuş, tetkikinde; 18/11/2003 tarih ve … sayılı, başvuru numaralı “… ” ibareli … İnş. Tekstil Turz…marka sahibinin, bu marka üzerindeki tüm hak ve yetkilerini, Türkiye Cumhuriyeti tabiyetinde, … Mah. … Cad. No:30 Laleli Fatih/İstanbul adresinde yerleşik …’a devredildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Davacı tarafça, davalılar hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …. Soruşturma sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğu, davalı-sanık … hakkında Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile ceza davası açıldığı, mahkemece 21/06/2022 tarihinde sanığın cezalandırılmasına karar verildiği, diğer davalı-şüpheli … hakkında ise Savcılığın 22/06/2021 tarihli ek kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizin … değişik iş sayılı dosyası dosya içerisine alınmış, tetkikinde; talep edenin …, karşı tarafın … olduğu, tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda; “… Mah. … Sok. …. No:12/10 K:1 No:11 Merter/Güngören/İstanbul adresine 05/03/2021 tarihinde tespit amacıyla gidildiği ve sunulan vergi levhası suretine göre, adresteki işletmenin … adına kayıtlı olduğu, … adına TürkPatent nezdinde kayıtlı …. numaralı marka başvurusunun yapılan itiraz neticesinde tescile bağlanmadığı, Tespit talep edenin … tescil numaralı markasının 05 / 18 / 25 / 35 Nice Sınıflarında tescilli olduğu, … adına TürkPatent nezdinde kayıtlı … numaralı marka başvurusunun da 25 / 35 Nice sınıflarında yapıldığı, tarafların aynı/benzer mal/hizmet sınıflarında tescil ve tescil başvurusu olduğu, Tespit mahallinde tespit edilen ürünlerde yer alan …ve … ibaresi kullanımları ile …. numaralı marka başvurusundaki … ibaresi kullanımlarının ortalama tüketiciler nezdinde bıraktığı iz itibariyle tespit talebinde bulunanın … tescil numaralı markasının görsel ve işitsel olarak benzeri olduğu ve bu durumun ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali yarattığı, https://…. alan adlı sosyal medya mecrasında (…) … ve … ibaresine yönelik kullanımlar tespit edilmiş olup, ilgili profil sayfasında iletişim ve adres bilgileri yer almakla birlikte hesabın kime ait olduğunun tespit edilemediği, Instagram hesabında yer alan adres bilgilerinin tespit talep edenin tespit talebinde belirttiği karşı taraf adresleri olduğu, Instagram hesabında belirtilen “… Mah. … Sok. … No:12/10 K:1 No:11 Merter/Güngören/İstanbul” adresinde de yerinde incelemenin gerçekleştirildiği” hususlarının rapor edildiği görülmüştür.
Dosya, davalıların, davacıya ait … tescil numaralı markadan doğan haklarına tecavüzünün bulunup bulunmadığı, tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, müteselsil sorumluluğun gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminat koşulları gerçekleşiyor ise miktarın ne olduğu hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 09/12/2021 havale tarihli raporlarında; “Davalının “….” “…” ve “…” ibaresini kullanım şekli dikkate alındığında; Marka hakkına tecavüz için gerekli iltibasın söz konusu olduğu, davalı tarafın bu eylemlerinin, SMK’nın 7 ve 29. maddeleri gereğince davacının marka hakkına tecavüz oluşturacağı, Davalı … tarafından ibraz edilen ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, Diğer davalı …’e ait dosyada vergi mükellefiyeti yönünden bir evrağa rastlanmadığı ve herhangi bir ticari defter ibraz edilmediği, Davalının ticari defter ve faturalarında dava konusu markaya ait ibare olmadığı ve bu sebeple dava konusu marka yönünden ne kadar adet ve tutarda satış yaptığı tespit edilemediğinden davacının talebi olan SMK 151-2-b kapsamında net bir hesaplama yapılamadığı, Davalının dava konusu markaya başvuru tarihi ile dava tarihi arasında 339.355,29 TL brüt satış hasılatı elde ettiği” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 13/12/2021 tarihli dilekçesi ile, üretim verimliliği ve karlılık açısından piyasa uygulamalarında; bedenler arasında renk/kalite farkı oluşmaması için 36-38-40-42-44 bedenler aynı pastalda yerleştirilmek üzere, modelin kumaş özelliği gereği ortalama 50 kat üzerinden 50 kat x 5 beden x 1 renk = 250 adet üretim yapılmasının genel kabul görmüş uygulama olduğunu, tüketici beğenisi ve sezon trendlerini karşılamak üzere, 1 modelin 6-7 farklı renginin üretimi yapıldığını, ortalama olarak bir tasarımdan 1500-1750 adet üretim yapıldığının hesaplanabilir olduğunu, davalıların, “…” ve “..” ibareli 3 çeşit tshirt modeli ürettiği dikkate alındığında, 3 çeşit kullanım için ortalama en az 4500 ile 5250 adet tshirt üretimi yapmış olacağının düşünüldüğünü, t-shirtlerin de ortalama toptan satış fiyatlarının 25 TL ile 30 TL arasında olabileceğini, bilirkişilerin tazminat hesaplamalarında sektörel değerlendirmeyi dikkate almasını talep etmiştir.
Dosya, davacı vekilinin mali hesaplamalar yönündeki itirazlarının değerlendirilerek ek rapor alınması amacıyla bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 31/01/2022 havale tarihli ek raporlarında; “Davacının itirazındaki hesaplama şekli varsayımsal bir hesaplama olduğundan kök rapordaki görüşümüzde bir değişiklik olmadığı, bu sebeple 151-2-b kapsamındaki tazminat tutarının takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, mahkemenin takdir etmesi durumunda davacının itirazları doğrultusunda davalın ortalama 7,50 satış fiyatı üzerinden ortalama 5000 satış adetine göre brüt satış karının 5.812,50 TL olduğu, davacının beyan etmiş olduğu satış fiyatı üzerinden 19.375,00 TL olduğu, bilirkişi mahallinde gerçekleştirilen tespit de 800 adet ürün üzerinden davalının ortalama satış fiyatına göre 930,00 TL brüt satış karı, davacının beyan etmiş olduğu satış fiyatı üzerinden ise 3.100,00 brüt satış karının olabileceği” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 15/02/2022 havale tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporları ile maddi hesaplamalar konusunda net bir sonuca varılmadığını, her iki raporda da farklı hesaplamalar yapıldığını, ana raporda 339.355,29 TL brüt satış hasılatı tespit edildiğini, bilirkişi ek raporunda ise, değişik iş dosyası ile mahallinde fiilen tespit edilen o anda mağazada bulunan 800 adet ürün üzerinden hesaplamalar yapıldığını, davacının tespit öncesinde ve sonrasında da ürün sattığını, satmaya devam ettiğini, ancak bu satışların göz önünde tutulmadığını, eksik ve hatalı sonuca varıldığını, bilirkişi ek raporunda 5.000 adet ürün için seçenekli ve varsayımsal hesaplama yapıldığını, farklı farklı sonuçlara ulaşıldığını, ana rapordaki 339.355,29 TL brüt satış hasılatı göz önünde bulundurularak, maddi tazminat miktarının mahkemece takdir edilmesini talep etmiştir.
Dava, davalıların, davacı markalarından doğan haklarına tecavüzlerinin tespiti, durdurulması ve önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat talebine yöneliktir.

SMK’nun 6/1 md’sinde nisbi red nedeni olarak düzenlenen karıştırma ihtimali, aynı kanunun 7/1 md’sinde marka hakkına tecavüz hali olarak yer almaktadır. SMK’nun 6/1 md’sine göre, önceki marka ile tescil başvurusu yapılan marka aynı ya da benzer ise sınıflar da aynı ya da benzer ise bu başvuru itiraz üzerine red edilir. SMK’nun 25/1 md’si gereğince hem 5.md’de yazılı mutlak red nedenleri , hem de 6.md’de yazılı nisbi red nedenleri birer hükümsüzlük nedenidir. Marka koruma kapsamına ilişkin SMK’nun 7/2-b md’sine göre ise, marka sahibi “tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerde aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasını engelleyebilir ve bu durum aynı zamanda marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmektedir.
Karıştırılma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyor ise doğrudan karıştırma ihtimali; eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırd ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırma ihtimalinden söz edilecektir.
Somut olayda, davacı markaları ¸, ¸ şeklinde; davalı fiili markasal kullanımları ise ¸, ¸, ¸, ¸, ¸, ¸ şeklindedir.
Kelime unsurlarının, şekil unsuruna nazaran akılda kalıcığının daha fazla olması karşısında davacı markalarının asli unsuru olan “…” ve “…” ibarelerinin ayniyet içerir benzerlerinin davalı tarafın markasal kullanımlarında yer aldığı, ilgili hizmet ve emtia grubu bakımından özel bir dikkat ve eğitim seviyesi olmadığı kabul edilen ortalama tüketici nezdinde bu benzerliğin karıştırma ihtimalini doğuracağı kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davalılar vekili tespit olunan markasal kullanımların davalı … tarafından gerçekleştirilmediğini, Bakırköy CBS’nin … sayılı takipsizlik kararına göre bu davalı yönünden husumet yokluğundan red kararı verilmesi gerektiğini beyan ve iddia etmiş ise de; mahkememiz kural olarak delil yetersizliğinden verilen takipsizlik kararı ile bağlı değildir. Buna göre yapılan değerlendirmede; söz konusu davalının fiili kullanımlara konu marka tescil müracaatında bulunmuş olması karşısında diğer davalının yalnızca yanında çalışanı olduğu yönündeki iddia ile çelişki oluşturduğu ve özellikle davalılar vekilince, cevap dilekçesinde; “Müvekkillerden …, davacının markasından bihaber şekilde 23/12/2019 tarihinde tüm araştırmalarını yaparak marka başvurusunda bulunmuş olup ve fakat müvekkilin başvurusundan sonra davacı taraf itiraz etmiş itirazı üzerine müvekkilin müracaatı iptal edilmiştir. Müvekkilin bu iptale karşı itirazı da haksız bir şekilde reddedilmiştir. Fakat bu süre zarfı içinde müvekkil kendisine özgü olan ve tescilleneceğini düşündüğü markalar olan “…” ve “…” adı ile üretimlerini yapmıştır.” şeklinde yer alan açık kabul beyanı karşısında söz konusu davalının tecavüz oluşturan markanın üretim ve ticaretini yaptığı sonucuna ulaşılmıştır.
Diğer davalı … hakkında Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 21/06/2022 tarih ve … E. sayılı dosyasında verilen mahkumiyet kararı ise mahkememizde kesin delil mahiyetindedir.
Tüm bu nedenlerle her iki davalı yönünden de marka hakkına tecavüz fiilinin gerçekleştiği, tazminat koşullarının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Maddi tazminat yönünden, sunulan deliller ve defterlere göre yapılan inceleme sonucunda kesin ve net bir sonuca ulaşmanın mümkün olmadığı, miktarın mahkememizce TBK 50-51.mdleri ile çerçevesinde takdir edilmesi gerektiği, somut olayın özellikleri, oluşan zararın derecesi ve tecavüz fiilinin boyutuna göre 50.000,00TL maddi tazminata hükmedilmesi gerektiği anlaşılmış, taleple bağlılık gereği davacının talep ettiği 1.000,00TL üzerinden kabul kararı verilmiştir.
İhlal edilen hakkın boyutu, kusurun derecesi ve tarafların mali durumları nazara alınarak talep edilen 20.000,00 TL manevi tazminatın dosya kapsamına uygun olacağı kanaatine ulaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan tüm gerekçelerle davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KABULÜ ile;
-Davalıların, davacıya ait … tescil numaralı markadan doğan haklarına tecavüzlerinin tespitine, bu tecavüzün durdurulmasına ve önlenmesine, bu kapsamda tecavüz oluşturan ¸, ¸, ¸, ¸, ¸, ¸ şeklindeki markasal kullanımların ürünler, iş evrakları ve basılı reklam vasıtaları ile https://…, https://…, https://…, https://…., https://…, https://…, https://…., https://…. adresli web sitelerinde davalılarca kullanımlarının men’ine,
-1.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 1.434,51 TL harçtan, peşin alınan 358,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.075,88 TL harcın, davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen tecavüzün tespiti talebine yönelik 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre kabul edilen maddi tazminat talebine yönelik 1.000,00 TL vekalet ücretinin, davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen manevi tazminat talebine yönelik 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davalılardan alınarak davacıya verilmesine,

6-Davacı tarafından yapılan 358,63 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 217,00 TL posta/tebligat masrafı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve Mahkememizin … Değişik İş sayılı dosyasından yapılan 1.231,50 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 4.866,43 TL yargılama giderinin, davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/07/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸