Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/435 E. 2022/41 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/435 Esas
KARAR NO : 2022/41

DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 16/03/2021
KARAR TARİHİ : 30/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin 25/02/1991 tarihinden bu yana, Ayvalık’ın Cunda Adası’nda “….” markasını, tescilsiz olarak 30 yıldır kesintisiz kullandığını, 2008 yılında da www…com adresli internet sayfasını satın aldığını, o günden bu ayna da her yenileme döneminde yenilemelerini yaptığını, müvekkilinin Cunda Adasında “…”, “…”, “….”, “….” ve hatta yalnızca “…” denildiğinde dahi bilinip, markayı meşhur hale getirdiğini, gerçek hak sahibi olduğunu, müvekkilinin 30 yıldır kullandığı isim, unvan ve logosunun renkleri dahil ve hatta “Mal ve Hizmetler” dahi birebir kopyalanmak suretiyle, İstanbul’da ikamet eden ve hiç tanımadıkları davalı adına tescil ettirildiğinin tespit edildiğini, bu tescilin kötüniyetli olduğunu, bu nedenle 6769 sayılı SMK’nın m.25, m.6/3 ve m.6/9 bentleri gereği markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının huzurdaki davayı ikame etmekte hukuki bir menfaatinin bulunmadığını, her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde, davacının “gerçek hak sahipliği” bulunduğu yönünde intiba uyandırmaya çalışmış ve ilk görüşte böyle bir hak mevcutmuş gibi gözükmüşse de gerçekte böyle bir durumun olmadığını, davacının 2008 yılında internet adresini satın aldıklarını belirtimişse de internet sitesinin bu tarihte alındığına ilişkin bir maddi delil sunamadığını, davacının restoranının pizza restoranı olduğunu, müvekkili tarafından tescil ettirilip de hayata geçirilen markanın … mutfağını konsept edinen bir restoran olduğunu, bu nedenle isminin … olduğunu, davacının işletmesinin tam adının …. olmadığını, davacı vekilinin aksettiğinin aksine kötüniyetli olanın müvekkili olmadığını, davacı yan olduğunu, davacının markayı ne zamandır kullandığının belli olmadığını, davacının mesnetsiz davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davalı adına tescilli markanın sicil kayıtları celp olunmuştur.
Dosya, davalıya ait … tescil numaralı markanın önceye dayalı hak sahipliği ve kötüniyet sebepleriyle hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 26/11/2021 havale tarihli raporlarında; “gerek davacı yan tarafından kullanım konusu edilen “….”, “….” markalarının, gerekse davalı yan adına tescilli “….” ibareli markanın esas/ayırt edici unsurlarının müşterek olduğu, davacı yan tarafından dosyaya sunulan belgelerden tespit edildiği üzere davacı yanın “….” ve “….” ibareleri üzerinde davalı yana nazaran gerçek hak sahibi olduğu, davacı yan tarafından uzun yıllardır kullanıldığı anlaşılan, ulusal ve yerel medya haberlerine konu olmuş olan markasal kullanımların davalı yan tarafından dava konusu marka tescil müracaatı gerçekleştirilmeden evvel bilindiğinin kabul edilebileceği, bu duruma karşın davacı yana ait markalar ile nihai tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet verecek başvuruları gerçekleştirmiş olan davalı yanın kötüniyetli olarak nitelendirilebileceği, davalı yana ait dava konusu …. kod numaralı markanın SMK 6/3 ve 6/9.maddeleri hükümleri gereği hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğu” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davalı vekili 20/12/2021 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporunun objektiflikten uzak olduğunu, raporun eksik araştırma ve inceleme ile oluşturulduğunu, SMK gereğince bir markanın sicile tescil edilmeden evvel periyodik takvimde yayımlandığını, bu yayımın itirazı kabil olduğunu, ancak davacının bu evrede herhangi bir itirazda bulunmadığını, taraf markaları arasında içerik ve yöneldiği müşteri çevresi bakımından farklılıklar olduğunu, raporda tüm bu hususların göz ardı edildiğini, bilirkişi raporunda davacı yanın 25/02/1991 tarihli vergi dairesi belgesinde …. ibaresinin yer almadığının belirtildiğini, ancak buna rağmen müvekkilinin kötüniyetle hareket ettiğinin belirtildiğini, oysaki raporda kötüniyetin varlığına karine teşkil edeceği belirtilen hiçbir durumun somut olayda gerçekleşmediğini, dosyanın başka bilirkişiye tevdi edilmesine, yahut ek rapor alınmasına, aksi halde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya, münhasıran davya konu edilen markanın tescilli olduğu sınıflar ile davacıya ait markanın kullanıldığı sınıflar arasında benzerlik incelemesi yapılmak üzere yeniden heyete gönderilmiş, bilirkişiler 10/02/2022 tarihli raporlarında; “davacı yanın dosyaya sunmuş olduğu delillerin incelemesi ile anlaşılabildiği kadarı ile davacı yanın “….” hakim unsurlu markasal kullanımlarını 43. Sınıfta “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” bakımından 2000 — yılından bu yana kullanıma konu – ettiğinin anlaşılabildiği, bu çerçevede, davacı yanın uzun yıllardır. 43. Sınıfta “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” hizmetleri bakımından kullanmakta olduğu ve ilgili hizmetler bakımından hak sahibi olduğu göz önünde bulundurulduğunda, davalı yana ait dava konusu markanın tescilli olduğu Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğ’in 29. Sınıfında: “Er, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, Patates cipsleri.” malları bakımından, 30.sınıfında: “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve firıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Çaylar, buzlu çaylar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez” malları bakımından, 43.sınıfında: “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” bakımından davacı yanın eskiye dayalı kullanımları ile benzerlik arz ettiği, bu çerçevede, davacı yanın eskiye dayalı kullanımları çerçevesinde davalı yanın dava konusu markasının ilgili mal ve hizmetlerde kısmi hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğu” hususlarını bildirdikleri görülmüştür.
Davacı vekili 17/02/2022 tarihli dilekçesi ile, dava konusu markanın kısmi hükümsüzlüğü değil, tam hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğunu, mal ve hizmetlerin birbirlerini tamamlayıcı nitelikte olmasından kaynaklanan benzerlik ve davalı yanın, müvekkilinin tanınmış bir markaya dönüştürdüğü unvan ve logosunu birebir aynısın kopyalayarak tescil ettirdiği hususları gözetildiğinde aksinin kabulü halinde davalı yanın müvekkili tarafından yıllardır tanınmış bir markaya dönüştürdüğü unvan ve logosunu kullanarak haksız kazanç elde etmesine sebebiyet verdiğini, SMK m.6/3 ve m.6/9 koşullarının mevcut olduğunu, davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 23/02/2022 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporunun objektiflikten zak olduğunu, rapordaki aleyhe hususları kabul etmediklerini, müvekkilinin kurmak istediği markanın …. Mutfağına yöneldiğini, bu nedenle İstanbul’da kurulacak olan restorana … adı verilerek konsept yakalanmak istendiğini, müvekkilinin işletme menüsünde et, balık, tavuk, sebze gibi içerikler olduğunu, bunun aksine davacının … Mutfağı’ndan esinlendiğini ve menüsünü bu temel üzerinde oluşturduğunu, iki markanın içerik ve yöneldiği müşteri çevresi bakımından farklı olduklarını, raporda bu hususlar değerlendirilmişse de hatalı olarak kısmi hükümsüzlük koşullarının oluştuğu sonuç ve kanaatine ulaşıldığını, raporda 29 mal sınıfları, 30 mal sınıfları, 43 hizmet sınıfları bakımından kısmi hükümsüzlük sonuç ve kanaati belirtilmişse de bu tespitin hatalı olduğunu, kötüniyetin varlığına karine teşkil edeceği belirtilen hiçbir durumun somut olayda gerçekleşmediğini, dosyanın başka bilirkişiye tevdini, aksi halde ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Dava, davalı adına tescilli … tescil numaralı markanın, davacının önceye dayalı hak sahipliği ve kötüniyet iddialarına dayalı hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
Taraf markalarının asli ve ayırdedici unsurunun “…” kelime unsuru olduğu ve asli unsurlardaki ayniyet derecesindeki benzerliğin markaların hitap ettiği ortalama tüketici nezdinde karıştırma ihtimalini doğurduğu anlaşılmış ve bu nedenle benzer tespitler içeren bilirkişinin benzerlik görüşüne mahkememizce de iştirak edilmiştir.
SMK temel olarak tescil sistemini benimsemiş ise de 6/3.maddesinde bu kurala bir istisna getirerek tescilden önce de kullanım yoluyla marka üzerinde hak sahibi olunabilmesine imkan tanımıştır. Buna göre; “Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak ede edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.”
Önceye dayalı kullanım belirlenirken dikkat edilmesi gereken hususlar markasal kullanımın tarihinin tescil yahut rüçhan tarihinden önceye dayanması, bu kullanım sonucu markanın tanınmışlık düzeyine ulaşmasa da belirli bir bilinirlik seviyesine ulaşması ve ülkesellik ilkesi çerçevesinde kullanımın Türkiye’de olmasıdır.
Bu ilkeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; davacının 10/07/1995 tarihinde “…” unvanlı işyeri açma ruhsatı aldığı, 05/05/2000 tarihinde “…” işletme adı ile içkili istirahat ve eğlence yeri işletme izin belgesi aldığı, “…” unvanının …. tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlandığı, Ayvalık Ticaret Odasına “… …” unvanı ile … tarihinde kaydolduğu, “www….com” alan adı ile sitenin 25/06/2008 tarihinde kurulduğu, vergi levhasının ise … tarihli oduğu; bu itibarla 18/08/2020 tecsil tarihli davaya konu markanın tescil tarihinden önceye dayalı kullanımın sübut bulduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Davacı tarafın sunduğu diğer delillere göre ise davacının “…” markası ile restoranın ulusal çapta yayın yapan gazetelere haber olduğu, internet kullanıcılarının tavsiye ve yorumlarına göre yalnızca Ayvalık ilçesi için değil bu ilçeye ziyarete giden yerli turistler dolayısı ile benzer tüketici gruplarında belirli bir bilinirlik seviyesine ulaştığı, bu itibarla önceye dayalı gerçek hak sahipliğinin koşullarının somut olayda gerçekleştiği kanaatine ulaşılmıştır.
Davacı taraf her ne kadar kötüniyetli tescil iddiasında bulunmuş ise de; hukukumuzda iyiniyetin asıl olması dolayısıyla kötüniyet iddiasına dayanan tarafın kötüniyet olgusunu ispat külfeti altında bulunması, somut olayda ise önceye dayalı gerçek hak sahipliğinin hukuki koşullarının gerçekleşmiş olmasının münhasıran kötüniyetli tescilin kabulü için yeterli olamayacağı, yan delillerle desteklenmesi gerektiği ve dosyada kötüniyete delalet edecek başkaca bir somut veri sunulmadığı anlaşıldığından kötüniyet iddiaları mahkememizce kabul edilmemiş ve davacının fiili markasal kullanımları olan “restoran hizmetleri, yiyecek içecek sağlanması hizmetleri ve emtiaları” ile benzerlik arzeden emtia ve hizmetler yönünden kısmen hükümsüzlüğüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Davaya konu davalıya ait … tescil numaralı markanın tescilli olduğu 29.sınıfta “et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri, kuru bakliyat, zeytin, zeytin ezmeleri, hayvansal kaynaklı sütler; süt ürünleri(tereyağı dahil), yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş, her türlü meyve ve sebzeler, kuruyemişler, fındık ve fıstık ezmeleri, tahin, yumurtalar, patates cipsleri” malları bakımından; 30.sınıfta: “kahve, kakao, kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler, makarnalar, mantılar, erişteler, pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar, ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Çaylar, buzlu çaylar, dondurmalar, yenilebilir buzlar. Hububattan(tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç, pekmez” malları bakımından, 43.sınıfta: “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” bakımından kısmen hükümsüzlüğüne, söz konusu hizmet ve emtialar bakımından hüküm kesinleştiğinde sicilden terkinine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, alınan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın kısmen kabulü yönünden 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın kısmen reddi yönünden 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 209,00 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.209,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve reddi oranında hesaplanan 1.604,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 118,60 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/03/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸