Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/430 E. 2022/116 K. 24.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/430
KARAR NO : 2022/116

DAVA : Markaya Tecavüzün Tespiti, Men’i, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 10/03/2021
KARAR TARİHİ : 24/06/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/07/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka’dan Doğan Haklara Tecavüzün Tespiti, Men’i, Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin dünyaca meşhur “….” markası ve ilgili şekil, logo, yazı ve sözcükleri ile “…” markasının sahibi olduğunu ve ..,… ve …. tescil numaraları ile TPMK nezdinde birçok tescilinin bulunduğunu, ayrıca müvekkilinin “…” ve “…” markasının TPMK tarafından tanınmış marka olarak kabul edildiğini, ancak hal böyle iken, İpekyolu Gümrük Müdürlüğü’nden 08/09/2020 tarihinde kendilerine e-mail yoluyla ulaşan … sayılı durdurma kararında, müvekkilinin fikri ve sınai haklarını ihlal eder nitelikte olan “…” marka ve logolu 155 adet eşofman takımı, 210 adet çanta, 34 paket çorap, 118 çift ayakkabı ve 29 adet şapka cinsi eşya tespit edildiğinin bildirildiğini, bunun üzerine taraflarınca yetkili savcılığa başvurulup, bahsi geçen taklit ürünlere el koyulmasının talep edildiğini, davalı tarafın dava konusu taklit ürünleri ticaret alanına çıkararak haksız avantaj sağladığını ve davalı yan fiillerinin müvekkilinin dünyaca tanınmış tescilli markasından doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğini iddia ederek, markaya tecavüzün tespitini, men’ini, taklit ürünlerin imhasını, şimdilik 2.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsilini ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi, tensip tutanağı ve ön inceleme duruşma gün ve saatinin davalıya e- tebligat yoluyla yapıldığı, ancak davalının davanın esasına ilişkin herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, davanın reddini istediği kabul edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
İpekyolu Gümrük Müdürlüğü’nün cevabi yazısı ile … sayılı durdurma kararının Mersin Gümrük Müdürlüğü’nce alındığının bildirilmesi üzerine, Mersin Gümrük Müdürlüğü’nden söz konusu evrak ve ürün numuneleri ile birlikte Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı adına kayıtlı marka sicil kayıtları celp edilmiştir.
Dosya, davalının, davacıya ait markalardan doğan haklarına tecavüzünün bulunup bulunmadığı, tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, oluştu ise miktarı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, heyet tarafından hazırlanan 06/04/2022 havale tarihli raporda; “Mersin Gümrük Müdürlüğü tarafından “…” Sayılı, “… Esas” Konulu yazı ekinde Sayın Mahkemeye gönderilen 1 adet koli içerisindeki 6 adet numune üzerinde yapılan inceleme sonucu; ilgili ürünlerin üretim tekniği, baskı ve dikiş detayları, kullanılan malzemeler ve aksesuarlar açısından belli bir kalite seviyesinde olduğu, dosyada davacı yana ait orijinal ürün örneklerinin bulunmaması ve taklit olduğu iddia olunan ürünlerin mali zincirinin tarafımızca incelenememesi nedeni ile ürünlerin orijinal ürünler olup olmadığı hususunda heyetçe net bir kanaate ulaşılamadığı; Arz edilen minvalde yapılacak araştırmanın akabinde; ürünlerin orijinal olduğunun tespiti halinde markanın tükenmesi ilkesi gereği herhangi bir marka tecavüzünden bahsedilemeyeceği, ürünlerin orijinal olmadıklarının tespiti halinde ise ilgili kullanımların ..,..,… tescil numaralı markaların tescil edildiği sınıflarda kullanıma konu edildiği görülmekle arz edilen hususun davacının markalarından doğan hakkına tecavüz teşkil ettiğinin değerlendirilebileceği, bu halde davacının lisans bedeline göre 62.624,75 TL tazminat talep edebileceği” hususlarını tespit ve rapor rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 12/04/2022 tarihli dilekçesi ile, bilirkişilerin dava konusu ürünlerin orjinal olup olmadığı hususunda bir tespit yapmaları gerektiğini, dosyada müvekkiline ait ürün örneklerinin bulunmaması nedeniyle söz konusu ürünlerin orjinal olup olmadığının tespitinin yapılamadığı hususu belirtilerek yazılan raporun eksik kaldığını, bu eksikliğin giderilmesi gerektiğini, bilirkişiler tarafından söz konusu ürünlerin sahte olup olmadığının tespitinin yapılmasını talep ettiklerini, beyan etmiştir.
Davacı vekili 13/05/2022 tarihli dilekçesi ile, 2.000,00 TL olan maddi tazminat talebini 62.624,75 TL tutarında ıslah ederek, harcını yatırmıştır.
Dava, davacının markadan doğan haklarına tecavüzünün tespiti, men’i, tecavüz teşkil eden ürünlerin imhası ile maddi ve manevi tazminatın tahsili talebine yöneliktir.
SMK’nun 6/1 md’sinde nisbi red nedeni olarak düzenlenen karıştırma ihtimali, aynı kanunun 7/1 md’sinde marka hakkına tecavüz hali olarak yer almaktadır. SMK’nun 6/1 md’sine göre, önceki marka ile tescil başvurusu yapılan marka aynı ya da benzer ise sınıflar da aynı ya da benzer ise bu başvuru itiraz üzerine red edilir. SMK’nun 25/1 md’si gereğince hem 5.md’de yazılı mutlak red nedenleri , hem de 6.md’de yazılı nisbi red nedenleri birer hükümsüzlük nedenidir. Marka koruma kapsamına ilişkin SMK’nun 7/2-b md’sine göre ise, marka sahibi “tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerde aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasını engelleyebilir ve bu durum aynı zamanda marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmektedir.
Somut olayda davalı yana ait ve ilgili gümrük müdürlüğünde bulunan ürünlerin davacı yana ait markaları ayniyet teşkil edecek şekilde içerdiği, söz konusu “…” ve “…..” markalarının ayniyet derecesinde benzerini ihtiva eden ürünlerin, davacı markalarının tescilli olduğu emtialarda yer aldığı, bu itibarla marka hakkına tecavüzün asal koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır. y
Bilirkişi raporunda, her ne kadar davalı yana ait ürünlerin orjinal olup olmadığının tespit edilemediği belirtilmiş ise de, marka hakkının tükenmesi durumu bir savunmadır ve bu savunmayı yapan taraf da ispat külfeti altındadır.
Ne var ki dosyada davalı yan herhangi bir şekilde bu savunmaya ve iddiaya dayanmadığı gibi, delil de sunmamıştır. Bu durumda mahkememiz res’en marka hakkının tükenmiş olup olmadığını araştıramayacağı gibi davacı yan da marka hakkının tükenmediğini ispat külfeti altında değildir. Bu durumda davacının marka hakkına tecavüzden kaynaklanan davasının kabul edilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Toplanan tüm deliller ve dosya içeriği ile uyumlu, yeterli bilimsel gerekçeye dayanan bilirkişi raporu ile hesaplanan 62.624,75 TL maddi tazminatın ve davacının kusuru, tarafların ekonomik hacmi, zararın derecesine göre davacının talep ettiği 10 bin TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile,
-Davalının, davacıya ait “…” esas unsurlu markalarından doğan haklarına tecavüzünün tespitine, bu tecavüzün men’ine, tecavüz oluşturan Mersin Gümrük Müdürlüğü’nde bulunan ürünlere el konularak hüküm kesinleştiğinde imhasına,
-10.000,00 TL manevi tazminatın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-62.624,75 TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 4.961,00 TL ilam harcından, 59,30 TL peşin ve 1.050,00 TL ıslah harcının toplamı 1.109,30 TL’nin mahsubu ile 3.851,70 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen markadan doğan haklara tecavüzün tespiti ve men’i talebine yönelik 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen maddi tazminat talebine yönelik 8.941,22 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen manevi tazminat talebine yönelik 7.375,0 0TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL peşin, 59,30 TL başvuru, 1.050,00 TL ıslah harcı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 91,30 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 4.259,90 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/06/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸